ODTÜ'lü Bir Fizik Profesörünün Gözünden Oppenheimer!
Oppenheimer filmini izledim ve görüşlerimi yazmak istiyorum. Baştan uyarıyorum: Bu yazı bazı spoilerlar içerebilir!
İlk olarak, filmi izlemeye giderken, doktora yeterlilik sözlü sınavına daha önce 3 defa girdiğim bir öğrencinin, 4. performansını değerlendirmek için giriyor gibi hissettim (atılma kalkmıştı o zamanlar, sonsuz defa girme hakkı verilmişti sınava). Görülebilecek her şeyi görmüştüm, daha ne olabilirdi ki?
Gündelik yaşamda bir şeyi eksik öğrenmek tehlikeli bir şeydir, ancak biyografik filmlerde olayları yüzeysel olarak öğrenmek en iyisidir. Çünkü fazla bilgi beyni zehirler, bu nedenle de filmdeki olgusal hatalar iyice göze batar hale gelir.
Oppenheimer, hakkında bir, hatta birkaç film çekilmesini hak eden biriydi. Yine de ben böyle bir film çekmezdim, ancak sonuçta izlediğim film buydu.
Olgusal Hatalar
Bahsedeceğim olgusal hataların ilk birkaç tanesi klasik bir film izleyicisini rahatsız etmeyebilir, ancak benim için dikkate değerdiler. Hatırlatırım: Bu liste, eksiksiz bir liste değil.
Göttingen: Max Born ve Niels Bohr
İlk olarak, filmde Oppenheimer, Cambridge'de J.J. Thomson'ın laboratuvarında çalışırken, Niels Bohr Cambridge'e bir ziyarette bulunuyor ve halinden memnun olmayan Oppenheimer'ın Max Born ile çalışmak üzere Göttingen'e gitmesini öneriyor.
Gerçekte olansa şu: Cambridge'i ziyaret eden Bohr değil, bizzat Max Born. Born, ziyareti sırasında henüz yeni bir alan olan kuantum mekaniği üzerine Oppenheimer'ın çoktan iki makale yazdığını fark etmesi üzerine doktorasını yapması için Oppenheimer'ı Göttingen'e bizzat davet ediyor. Oppenheimer, Göttingen'e gidiyor ve doktorasını iki senede bitiriyor. Her ne kadar Bohr gerçekten Cambridge'e gidip Oppenheimer ile sohbet etmiş olsa da hiçbir zaman kendisini Göttingen'e gitmesini önermiyor. Yönetmenin burada bu gerçeği neden böyle yansıttığını anlamak güç.
"Zehirli Elma"?
İkinci olarak, Oppenheimer filmde mentorü Patrick Blackett'i Cambridge'deki laboratuvarda zehirli bir elmayla öldürmeye çalışıyor. Bu tam bir saçmalık.
- Blitzkrieg Nedir? Blitzkrieg Savaş Taktiği, 2. Dünya Savaşı'nın Seyrini Nasıl Değiştirdi?
- Otonom Silahların İnsan Avlama Dönemi Başladı: Türkiye Tarafından Üretilen Drone, Tarihte İlk Defa İnsan Müdahalesi ve Kararı Olmadan İnsan Hedefleri Vurmuş Olabilir!
- Bir Atom Bombası Nasıl Yapılır? Hidrojen Bombası Nasıl Çalışır?
Gerçekte olan, Oppenheimer'ın Korsika'da iki arkadaşıyla kamp yaparken ilk kız arkadaşıyla tanışması ve bu tatilin son gününde Blackett'in masasına zehirli bir elma bıraktığını ve gidip Blackett'in iyi olup olmadığını kontrol etmesi gerektiğini söylemesinden ibaret. Birçok insan, bu "zehirli elmanın" Blackett'in masasına bırakılmış kötü bir fizik makalesi hakkında bir metafor olduğunu düşünüyor. Ayrıca bana kalırsa Oppenheimer tanıştığı kızla bazı sorunlar yaşamıştı ve ona âşık olmuştu; ancak muhtemelen ondan istediğini alamadı. Kendisi, Londra'daki hayat kadınlarının düzenli bir ziyaretçisiydi, ama oralara hiç girmeyelim.
Filmdeki "zehirli elma" mevzusuna itirazım, sahnenin gerçek bir olaydan çok, abartıya düşkün ve her alanda şiirselliğe özenen bir şahsın ağzından çıkan bir cümleyi gereğinden fazla ciddiye almasından ileri geliyor.
Einstein Yemi
Üçüncü olarak filmde Einstein, izleyicinin dikkatini çekmek üzere kullanılmış bir tür yem olarak kullanılmış: Bir çizgi film karakteri gibi görünüyor, bir aziz gibi konuşuyordu ve söylediği hiçbir şey normal değildi.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Ayrıca filmde Oppenheimer, Einstein'dan bir fisyon bombası patladığında Dünya'nın atmosferinin tutuşup tutuşmayacağını (veya hidrojen füzyonunun başlayıp başlamayacağını) hesaplamasını istiyor. Bu, gerçekten çok saçma ve böyle bir konuşmanın yaşanmış olma ihtimali yok; çünkü Einstein bunu hesaplayamazdı. Hesaplamayı Bethe yapabilirdi ve yapan da oydu. Merak edenler için: Füzyonun başlaması için 15 milyon santigrat derecelik bir sıcaklık gerekir, uranyum ve plütonyum bombaları ise çevreyi ancak 1 milyon santigrat dereceye kadar ısıtabilir.
Yani, Einstein'ın adını geçirebilecekleri birçok diyalog varken neden onu bu saçma hesaplamayla dahil etmişler ki?
Pişman Oppie?
Dördüncü sırada, filmde Oppenheimer'ın atom bombası üzerine yaptığı çalışmalara pişman olmuş gibi gösterilmesi geliyor; ancak gerçek bu değil. Burada İkinci Dünya Savaşı'ndaki ruh haline değinmeye gerek yok, ancak Oppenheimer'ın ölümüne kadar söylediği birçok sözden, bombayı yaptığına pişman olmadığı anlaşılabiliyor.
Yine de bu tartışma, derin bir İkinci Dünya Savaşı bilgisi ve Nazilerin bir atom bombası yapma veya nükleer enerji kullanmaya yönelik çabalarına dair sağlam bir anlayış gerektiriyor. Yeterli bilgilere sahip olmadan o dönemin şartlarını yorumlamak hiçbir işe yaramaz.
Matematik Yeteneği
Son olarak filmde Einstein, Oppenheimer ile tek ortak noktasının ikisinin de matematiği küçümsemesi olduğundan bahsediyor. Bu çok ilginç, çünkü Einstein yeterince matematik biliyordu, ihtiyacı olan matematiği öğrenmişti ve matematiğe karşı küçümser bir tavrı yoktu. Oppenheimer ise kısa bir zaman aralığında kuantum mekaniğinin uygulamaları üzerine 12 makale yazmıştı ve makalelerinin bazıları oldukça matematiksel nitelikteydi. Ayrıca Oppenheimer yeni kuantum mekaniğinde saçılma teorisi üzerine çalışan ilk insanlardandı - ki eski teoride bu mümkün değildi. 1925-1940 yılları arasında yaptığı araştırmalar oldukça iyi olsa da Heisenberg, Pauli veya Dirac seviyesinde değildi; çünkü yarışa biraz geç katılmıştı. Yine de unutmamak gerekir ki ABD'ye kuantum mekaniğini getirmiş ve oldukça iyi bir teorik fizik okulu kurmuştu.
Film, İzlemeye Değer mi?
Filme geri dönecek olursak... İzlenmesi gereken, iyi bir film. Eğer bir fizikçi değilseniz, filmdeki isimlerin çoğu size yabancı gelebilir, ayrıca iki farklı bomba yapma süreci de pek ilginizi çekmeyecektir. Yine de seyirci filmi izlerken bir savaşın 4. yılında bombayı ortaya çıkaran koşulları kavrayacaktır.
Bana kalırsa, Oppenheimer'ın federal güvenlik sertifikasını kaybettiği soruşturma üzerinde fazla durulmuş. Burada Lewis Strauss gibi bir politikacıdan çok, fizikçileri görmeyi isterdim. Yine de bu noktada, Strauss'u oynayan oyuncunun harika bir iş çıkardığını söylemeliyim. Buna karşın Oppenheimer'ı canlandıran Cillian Murphy ne kadar övülse de bence karakter oldukça soğuk görünmüş, oysa Oppenheimer içindeki melankoliye rağmen hayatı seven biriydi. Buna rağmen filmde sürekli tedirgin bir Oppenheimer görüyoruz.
Sonuç
Sonuç olarak bunun sadece bir film olduğunu unutmamak gerek. Kendi hayatınıza da bir kamera tutulacak olsa, hangi açıdan çekim yaptığına göre sizi de bir aziz veya bir ahmak gibi gösterebileceğini, oysa aslında herkesin bunların bir karışımı olduğunu unutmadan, tadını çıkarmak gerek.
Dolayısıyla, tensör kalkülüsü geleneğini takip edecek olursa: Bu filme 2 yukarı, 1 aşağı indis veriyorum.
Son bir nokta: Minnesota'daki sözlü sınav komitemde bulunan Prof. Hans Courant (1924-2019) bombanın yapımında Los Alamos'ta bir elektrikçi olarak çalışmıştı. Trinity testini ise 10 km uzaklıktan izlemişti. Bombanın neden olduğu ışık, şok dalgaları ve sese şahit olduktan sonra şunları söylemişti:
Bombanın bir sonraki patlamasında altında insanlar olacağını fark ettim.
Bu farkındalık, profesörü oldukça üzmüştü. Filmdeki eksik parça da "bombanın altındaki insanlar" idi.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
İçerikle İlgili Sorular
Soru & Cevap Platformuna Git- 83
- 22
- 11
- 9
- 4
- 4
- 3
- 2
- 1
- 1
- 1
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 19:01:37 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/15397
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.