Mide Bypass (Gastrik Bypass) Ameliyatı, Diyabetin Kontrol Altına Alınmasını Sağlıyor!
Bu haber 3 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Danimarka’da yapılan bir çalışmaya göre, Tip 2 diyabet hastası olan ve "kilo verme ameliyatı" olarak da bilinen mide bypass ameliyatı geçiren her 10 kişiden 7'sinde hastalık belirtilerinin uzun dönemde tekrar etmediği görüldü.
Bu, ameliyatın tip 2 diyabetin tedavisi olduğu anlamına gelmiyor. Çünkü uzun süredir belirti göstermeyen kişilerde hastalık semptomları yeniden gözlenebiliyor. Hatta bahsedilen bu çalışmada 5 yıl boyunca takip edilen kişilerin %27'sinde semptomların tekrarlandığı görüldü.
Çalışma aynı zamanda mide bypass ameliyatı ile mikrovasküler komplikasyonlar arasındaki ilişkiyi de inceliyor. Bu ameliyat, mikrovasküler komplikasyonların yarısında azalma sağlıyor. Bu komplikasyonlara böbrek rahatsızlığı, sinir zedelenmesi ve görme problemleri de dahil. Çalışmanın lideri olan Aarhus Üniversitesi Hastanesinden yazar Dr. Lene Ring Madsen şöyle diyor:
Obezite ve tip 2 diyabet hastalarına hastalık seyrinin başında bariatrik ameliyat önerilmeli. Çünkü bu dönemde hala hastalık aktivitesinin görülmesi engellenebilir.
Kilo kaybetmenin mide bypass ameliyatı ve tüp mide ameliyatı da dahil olmak üzere birkaç yolu mevcuttur. Amerikan Ulusal Diyabet, Sindirim ve Böbrek Hastalıkları Enstitüsüne göre mide bypass ameliyatı -aynı zamanda "Roux-en-y" olarak da bilinir- mideyi küçültmek ve ince bağırsağın bir kısmının "bypass" edilmesidir. Bu ameliyattan sonra besin tüketimi azaldığı için vücuda da daha az kalori alınmış olunur.
Yine aynı enstitünün çalışmasına göre tüp mide ameliyatı ise, midenin bir kısmının alınması işlemini içeriyor. Bu şekilde daha çabuk tokluk hissediyorsunuz. Bu ameliyat şu an yaygınlık kazanmaya devam etse de Dr. Madsen yöntemin yeni olduğunu ve henüz araştırmacıların uzun vadeli verilere sahip olmadığını aktarıyor. Bu çalışma, mide bypassının tip 2 diyabet aktivitesini engellemesi için yapılıyor olmasa da Dr. Madsen diğer çalışmaların ışığında kilo kaybının önerilen bir faktör olduğunu söylüyor. Kalori kısıtlamalarının ve hormonsal değişikliklerin de rol oynadığını ekliyor. New York Northern Westchester Hastanesi Mide Operasyonları Bölümü Müdürü Dr. Mitchell Roslin bulguları şöyle değerlendiriyor:
Tip 2 Diyabet hastaları içinde, en iyi şekilde kilo verebilenler, en iyi şekilde iyileşirler. Fakat mekanizmalar, tek başına kilo kaybından daha karmaşıktır.
Karaciğerin glikoz üretimindeki farklılıklar ile kişinin tükettiği besinlerdeki değişiklikler ve vücudun insülini verimli bir şekilde kullanması tip 2 diyabet hastalığının iyileşme sürecine katkıda bulunur. Bahsedilen çalışma, Kuzey Danimarka’da mide bypass ameliyatı olan 1100 kişiyi kapsıyor ve 2006 yılından 2015 yılına kadar devam etti. Araştırmacılar ameliyat olan 1100 tip 2 diyabet hastasıyla ameliyat olmayanları kıyasladı.
Çalışmanın sonucuna göre ameliyat olanların %65’i 6 hafta içerisinde, ameliyattan 1 yıl sonra ise %74’ü tip 2 diyabetin belirtilerini göstermemeye başladı. Ameliyattan sonraki ilk 5 yıl belirti göstermeme oranı %70 ve üzerinde kaldı. Bu çalışmaya katılan ve ameliyattan önce düzenli insülin kullanan hastaların çoğunda hatta kan şekeri dengesini sağlayamayan hastalarda da bu durum görüldü. 60 yaşın üstündekiler ise 40 yaşın altındakilerle kıyaslandığında daha çok hastalık belirtisi gösterdi. Tip 2 diyabet rahatsızlığına 2.6 yıldan daha az bir süredir sahip olan hastaların ise hastalık belirtileri göstermemeye daha yatkın oldukları görüldü. Bir süre sonra kimi hastalar tekrardan diyabet hastalığının semptomlarını gösterdi. İkinci yıl hastaların %6’sında üçüncü yıl içerisinde %12 ‘sinde ve beş yıl sonunda %27’sinde belirtiler tekrarladı.
Bu ameliyatın faydaları göz ardı edilmemeli. Dr. Roslin şöyle diyor:
Bariatrik ameliyat (kilo kaybı ameliyatı) tip 2 diyabet için önemli bir tedavi yöntemi ama hala yeterince uygulanılmıyor. En önemli bulgu ise bu ameliyatın birçok diyabet komplikasyonunu azaltabiliyor olmasıdır.
Ayrıca Dr. Roslin’e göre insanlar diyabetten körlük veya ampütasyon (bir uzvun kesilmesi) gibi sonuçlara sebep olduğundan korkuyor. Ama bu çalışmada bahsedilen ameliyatın bu tarz komplikasyonları %50 oranında azalacağı öngörülüyor.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 9
- 3
- 3
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Diabetologia | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 02/11/2024 20:31:54 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9569
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Diabetologia. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.