Mamut Genomu Sayesinde "Kutup Filleri" Üretmemiz Mümkün Olabilir!
Bu haber 9 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Filler ve yünlü mamutlar arasındaki genetik farklılıklar, bu görkemli buz devri canlılarının soğuğa nasıl göğüs gerdiğini ortaya koyuyor. Fil kuzenlerinin aksine, yünlü mamutlar soğuğa adapte olmuş canlılardı, uzun kıllı postlara, kalın yağ tabakalarına ve ısı kaybını en az seviyeye indirmeyi sağlayan küçük kulaklara sahiplerdi. İlk defa bilim insanları, bu farklılıkları sağlayan binlerce mutasyonu kapsamlı bir şekilde katalogladılar.
Araştırma, yünlü mamutların (Mamuthus primigenius), Asya filleri (Elephas maximus) ile paylaştıkları ortak atadan nasıl evrildiklerini gösteriyor.[1] Bu bilgiler, aynı zamanda Sibirya'da hayatta kalabilecek özelliklere sahip fillerin üretilmesi için de bir tarif niteliğinde olabilir. California Üniversitesinden evrimsel genetikçi Beth Shapiro şöyle diyor:
Büyük oranda fil olan fakat soğukta hayatta kalabilecek bir canlı üretmek için fil genomuna eklememiz gereken genler bulunmaktadır.
Kulağa geldiği kadar etkileyici olan bu konuda, Boston, Massachusetts'te bir araştırma laboratuvarı bu çalışmanın ilk aşamalarında olduğunu açıkladılar.
İlk yünlü mamut genomu 2008 yılında yayınlandı. Fakat bu çalışma fillerle, mamutların genetik farklılıklarını görebilmek açısından bir çok hatayı barındırıyordu. Diğer çalışmalar ise belirli mamut genlerini yakından inceleyen, bu hayvanların açık renkli postlarını sağlayan ve oksijen taşıyıcı hemoglobin proteinlerinin soğuk ortamda çalışmasını sağlayan mutasyonlarını tanımlamak gibi çalışmalardı.
Yağların Gizemi
Son dönemde yayınlanan bir çalışmada Chicago Üniversitesinden evrimsel genetikçi Vincent Lynch ve ekibi, üç Asya filinin ve iki yünlü mamutun (biri 20 bin yıl önce, diğeri 60 bin yıl önce ölmüş olan) genomlarını dizilediklerini bildirdiler. Araştırma ekibi, mamutlar ve bu filler arasında 1,4 milyon DNA harfi ve 1,600'den fazla protein kodlayan gen farklılığını tespit ettiler. Çalışma, Cell Reports'ta yayınlandı.
Bu proteinlerin diğer organizmalarda ne tür bir görev aldığı üzerine yapılmış olan araştırmalar tarandığında, düzinelerce genin, deri ve kıl gelişimi, yağ depolama ve metabolizması, ısıya duyarlılık gibi, kutup bölgelerinde yaşamayla ilişkili biyolojik özelliklerde etkili olduğu görüldü.
Örnek olarak, mamutlara özgü genlerden bir kaçının, karanlık kışlarda ve yazın 24 saat gün ışığı alan bölgelerde yaşamaya adaptasyon özellikleri gösterdiği görüldü. Benzer mutasyonlar ren geyiği gibi kutup bölgesinde yaşayan diğer hayvanlarda da gözlenmiştir.
Mamut genomu ayrıca yağ üretimini kontrol eden bir genin ekstra kopyalarını ve insülin sinyalleriyle ilgili olan yani diyabet veya diyabetten kaçınma ile ilişkilendirilebilecek genlerin farklı biçimlerini de barındırmaktadır. Mamutlar ve filler arasındaki farklılık gösteren genlerin bir kaçı da ısı duyarlılığı ve bu bilgileri beyne iletmekle ilişkili olanlardı.
Genleri Canlandırma
Araştırma ekibi, deriyle ve kıl büyümesiyle ilgili olan TRPV3 adı verilen proteini üreten ısıya duyarlı genlerden birinin mamut versiyonunu yeniden canlandırdı. Laboratuvarda bu gen dizilimini insan genomuna eklediler ve bunları farklı sıcaklıklara maruz bıraktılar, ortaya çıkan sonuç ise mamut TRPV3 proteininin, fillerinkine göre ısıya daha az tepki verdiği yönünde oldu. Bulgular, daha önce yapılmış olan deaktive edilmiş TRPV3 versiyonuna sahip farelerin, normal kemirgenlere ve dalgalı kıllara sahip olanlara göre kafeslerinin soğuk kısımlarında zaman geçirme eğilimi gösterdiği çalışmayla uyuşmaktadır.
Lynch, bir sonraki adımın bu geni embriyonik hücre gibi davranması için kimyasal olarak programlanmış olan böylece farklı hücre tiplerine dönüşebilmesi mümkün fil hücrelerine nakletmek olacağını söylemekte. Uyarılmış çok potansiyelli kök hücreler (induced pluripotent stem cells (iPS)), farklı dokulardaki mamut proteinlerinin ifade biçimlerini gözlemlemek için kullanılabilir.
Mamut Görevi
Benzer bir çalışma, Harvard Tıp Okulunda genetikçi George Church'ün laboratuvarında yapılmaya başlanmıştır. CRISPR/Cos9 adı verilen, genleri kolayca değiştirebilmeyi sağlayan bir teknoloji kullanan ekip, soğuğa toleransla ilgili olan 14 genin mamut versiyonlarını barındıran fil hücreleri geliştirdiklerini söylemekte. Fakat, henüz bunun fil hücreleri üzerindeki etkilerini test etmemişlerdir. Church, fil kök hücrelerininden (iPS) üretilmiş olan "organa benzeyen yapılar" üzerinde bu deneyleri yapmayı planlıyor.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Church, çalışmanın, tamamen yünlü mamut genomu elde etmeye bir başlangıç olduğunu söylemekte- ve hatta yünlü mamutun yeniden canlandırılmasına, ya da en azından kutup bölgelerinde hayatta kalabilecek yeterlilikte mamut geni taşıyan Asya filleri üretmek için olabilir. İkinci fikrin hayata geçmesi çok daha kolay görünmektedir, çünkü birkaç mutasyon yeterli olacaktır. Kuzey Sibirya'da bulunan, Pleistosen Park olarak bilinen 16 kilometre karelik koruma alanı, soğuğa adapta fil popülasyonu için potansiyel yaşam alanı önermektedir.
Ancak, Lynch, herhangi birinin bu tür bir çalışmayı yapmayı isteyip, istemeyeceği farklı bir soru teşkil etmekte, demiştir. Shapiro'da bu düşünceye katılmaktadır. Shapiro 2015'te basılan "How to Clone a Mammoth?" (Bir Mamut Nasıl Klonlanır?) adlı kitabında, genetiği değiştirilmiş "yünlü mamut" üretmenin önünde duran bir çok engel olduğundan bahsetmiştir. Üreme teknolojilerinin soyu tükenme tehlikesi altında olan türler üzerinde uygulanması konusundaki etik problemlerden, fil üreme biyolojisi alanının henüz gelişmemiş olduğu gerçeğine kadar bir çok konu sayılabilir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 5
- 4
- 2
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Nature News | Arşiv Bağlantısı
- ^ Vincent J. Lynch, et al. (2015). Elephantid Genomes Reveal The Molecular Bases Of Woolly Mammoth Adaptations To The Arctic. Cell Reports. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 11:42:38 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/7031
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Nature News. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.