Konuşmak veya Sevmek Bitkilerin Büyümesine Katkı Sağlar mı?

- Gerçeklik Analizi
- Botanik
- Sahtebilim
İddia
Bitkilerle konuşursan seni anlarlar ve daha hızlı büyürler, çünkü her canlı aslında çıkardığımız seslere duyarlıdır.
2. İddia
Bitkilere sevgi gösterip, onları okşarsan, sevgi sayesinde daha hızlı büyürler, daha güzel renklerde çiçekler açarlar. Çünkü sevgi evrenseldir.
3. İddia
Bitkilere klasik müzik dinletirsen daha hızlı büyürler, çünkü onların da sanat algısı vardır.
Gerçek mi?

Gerçek Ne?
Bitkilerin sizin dediklerinizi anlaması veya sevginizi algılaması mümkün değildir. Bitkilerin müziğin türünü algılaması ve buna göre büyüme şablonlarının değişmesi de mümkün değildir. Evet; bitkilerin müzik dinletildiğinde veya konuşulduğunda daha hızlı büyüdükleri doğrudur. Ancak bunun sebebi, onların sizi anlaması ya da sözlerinizin güzelliği ya da müziğin yumuşaklığı değildir. Sebebi, basitçe, titreşimler ve vücut deliklerinizden saldığınız gazlardır. Bir diğer deyişle, bitkinize sabahtan akşama kadar sövseniz, death metal dinletseniz, hatta sabahtan akşama kadar üstlerine gaz çıkarırsanız da hızlı büyüyecektirler. Sözlerinizin içeriği, müziğin türü önemsizdir.
İddianın Kökeni
Bitki yetiştiricileri, gerçekten de bitkilerini sevip, okşayıp, onlarla konuştukları zaman, bitkilerinin biraz daha hızlı büyüdüğünü gözlemlemektedirler. Kimisi, bunu bir adım daha öteye götürerek, bitkilere güzel şeyler söylediğinizde bunu anlayıp daha da büyüyeceğini, kötü şeyler söylediğinizde ise küsüp daha az büyüyeceğini iddia etmektedirler.
Bilgiler
Bitkilerle konuşmak ile başlayalım...
Uzun yıllar, bitkilerle konuşmanın onların büyümesine bir miktar katkı sağladığı gözlenmiş; ancak bu, yetiştiriciler tarafından hatalı bir şekilde bitkinin konuşulanları "anlamasına" ve "tepki göstermesi"ne bağlanmıştır.
Bitkilerin sinir sistemi olmadığı için, bizim algıladığımız dünyayı, bizler gibi algılamaları mümkün değildir. Belli çerçevelerde benzer tepkiler verdikleri doğrudur. Hatta çevrelerini algılayabildikleri de doğrudur. Ancak sözlerin içeriğini anlayabildiklerini düşünmemiz için hiçbir neden bulunmamaktadır.
Yapılan araştırmalar, konuşmanın neden bitki büyümesine katkı sağladığını göstermiştir. Esasında cevap çok basit: Karbondioksit! Bitkilerinizle konuştuğunuz zaman, konuştuğunuz ve hatta yakınında bulunduğunuz sürece ağzınızdan ve burnunuzdan oksijen alıp, karbondioksit salarsınız.
İçinize çektiğiniz havanın %79 civarı azot, %21 civarı oksijen, önemsiz bir miktarı ise diğer gazlardır. Buna karşılık verdiğiniz nefesin %78'i azot, %18'i oksijen, %4'ü karbondioksittir. Bu sayede, konuştuğunuz bitkinin yakın çevresindeki karbondioksit derişimini arttırırsınız. Böylece, fotosentez hızını arttırarak bitkinin büyümesine katkı sağlarsınız. Tabii ağzınızdan saçılan karbondioksitin bitki büyümesine etki etmesi için bitkilerinizle gün içinde saatlerce konuşmanız gerekir; ancak bu hatalı inanışın yayılmasına neden olan kişiler, genellikle bunu rahatlıkla yapabilecek kadar bitkilerine düşkün kişilerdir.
Yani bitkilerle konuşmayıp, onların yanına bir karbondioksit kaynağı koysanız da, yine aynı hızla büyüyeceklerdir (hatta kendi kendini sürdüren ekosistemler bu şekilde yapay olarak yaratılabilir). Onlara ne söylediğinizin hiçbir önemi ve anlamı yoktur. İsterseniz küfür dahi edebilirsiniz. Yine de hızlı büyüyeceklerdir.


Deneysel Bulgular
Mythbusters Çürütmesi
Bunu test etmek üzere, Discovery Channel'ın Mit Avcıları (Mythbusters) ekibi, bir deney düzeneği kurmuşlardır. Düzenek için, 7 küçük sera kullanmışlardır ve karbondioksit etkisini yok etmek için, gerçekten onlarla konuşmak yerine kaydedilmiş ses ve hoparlörler kullanmışlardır. 7 seranın 2 tanesine olumsuz cümleler (küfürler, hakaret, öfkeyle dolu cümleler, vs.), 2 tanesine olumlu cümleler (sevgi, aşk, mutluluk, vs.), 1 tanesine klasik müzik, 1 tanesine koyu black/death metal çalmışlardır. 1 tanesini ise kontrol grubu olarak bırakarak, hiçbir şey çalmamışlardır.
Deneylerin sonucu oldukça ilginçtir: Kontrol grubundaki bitkiler en yavaş büyümüşlerdir. Konuşmanın olduğu her serada, bitkiler kontrol grubundan daha hızlı büyümüşlerdir; ancak kötü veya iyi konuşmanın hiçbir etkisi olmamıştır. Klasik müzik çalan serada, bitkiler konuşma olanlardan bile daha fazla büyümüşlerdir. En şaşırtıcısı ise, en sert müzik türlerinden biri olan black/death metalin çaldığı bitkiler diğer hepsinden daha hızlı büyümüşlerdir!
Yani insanların sanacağının aksine "kötü" sözlerin büyüme üzerinde "iyi" sözlerden hiçbir farklı olmadığı gibi, sözde "kötü" ve sert müzik, "iyi" ve yumuşak müzikten bile fazla katkı sağlamıştır!
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Diğer Ana Sorumlu: Titreşimler
Penn State Üniversitesi, 2007 yılında bu konuda bir araştırma yaparak, olayın sebebini anlamıştır. Bitkiler, tahmin edildiği gibi sesleri "algılayarak" tepki vermemektedirler. Yani bitkilerin "metalci kimliği" falan yoktur... Bitkilere "iyi gelen" şey, sesin içeriği değil, kendisidir: titreşimler!
Ses kaynağının titreşimleri arttıkça, bitkinin içerisinde gerçekleşen ozmos, kapiler faaliyetler, vb. hızlanmakta, böylece daha hızlı fotosentez yapılabilmektedir. Bu sayede, titreşimlerin varlığı, hiç olmamasından daha iyidir. Ancak titreşimlerin "içeriği" (müzik, iyi konuşma, küfür, vs.) hiç fark etmemektedir. Death metal tipi müzikte titreşimlerin çok daha yüksek frekanslı olması, bu müziğe bitkilerin neden daha olumlu tepki verdiklerini izah etmektedir.
Bitkilerin büyümesine etki eden bir diğer unsur ise ses şiddetidir. Yapılan araştırmalarda, 70 desibel civarındaki seslerin varlığında, bitkilerde ışığa duyarlı rbcS ve Ald genleri aktive olmaktadır. Kanada'da yapılan bir araştırmada, bitkilerin sese en çok tepki verdiği şiddetin 92 desibel ve üzeri olduğu gözlenmiştir. Bu, normal bir insanın ses şiddetinin oldukça üstündedir. Dolayısıyla bitkilerle konuştuğumuzda büyümelerinde olumlu bir tepki görüyorsak, bunun başlıca sorumlusu titreşimlerdir. Penn State Bahçıvanlık Bölümü başkanı Rich Marini şöyle diyor:
Eğer bitkilerinizin büyümesine katkı sağlamak isterseniz, yapabileceğiniz en iyi şey onlara ışık, su ve mineral besinler sağlamaktır. Sesin bitki büyümesine katkı sağladığını gösteren araştırmalar bulunsa da, sadece konuşmanız sayesinde bitki büyümesine olumlu etki edebileceğinizi gösteren hiçbir kanıt bulunmamaktadır. Bitkiler için ideal büyüme koşulları konuşmayla ilgili değil, sıcaklıkla ilgilidir. Tabii ki begonyalarınıza tatlı birkaç söz söylemek isterseniz, kimse sizi durduramaz.
Diğer İddialar
Aynı durum, okşamak ve sevmek için de geçerlidir. Onların hareketine katkı sağlamak, besin ve su iletimini kolaylaştırmaktadır. Yoksa fiziksel temasın bitkilere, memeli hayvanlar arasında olduğu gibi bir anlamı bulunmamaktadır.
Benzer bir iddia, su kristalleri için de iddia edilmiş ve mit olduğu ispatlanmıştır. Bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.
Evrim Ağacı'nda tek bir hedefimiz var: Bilimsel gerçekleri en doğru, tarafsız ve kolay anlaşılır şekilde Türkiye'ye ulaştırmak. Ancak tahmin edebileceğiniz Türkiye'de bilim anlatmak hiç kolay bir iş değil; hele ki bir yandan ekonomik bir hayatta kalma mücadelesi verirken...
O nedenle sizin desteklerinize ihtiyacımız var. Eğer yazılarımızı okuyanların %1'i bize bütçesinin elverdiği kadar destek olmayı seçseydi, bir daha tek bir reklam göstermeden Evrim Ağacı'nın bütün bilim iletişimi faaliyetlerini sürdürebilirdik. Bir düşünün: sadece %1'i...
O %1'i inşa etmemize yardım eder misiniz? Evrim Ağacı Premium üyesi olarak, ekibimizin size ve Türkiye'ye bilimi daha etkili ve profesyonel bir şekilde ulaştırmamızı mümkün kılmış olacaksınız. Ayrıca size olan minnetimizin bir ifadesi olarak, çok sayıda ayrıcalığa erişim sağlayacaksınız.
Makalelerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu makalemizle ilgili merak ettiğin bir şey mi var? Buraya tıklayarak sorabilirsin.
Soru & Cevap Platformuna Git- 27
- 13
- 12
- 8
- 7
- 6
- 6
- 6
- 1
- 1
- 0
- 0
- The Naked Scientists. Can Talking To Plants Make Them Grow Faster?. (6 Eylül 2009). Alındığı Tarih: 2 Mayıs 2019. Alındığı Yer: The Naked Scientists | Arşiv Bağlantısı
- D. Derbyshire. So Charles Was Right - You Should Talk To Plants, Scientists Discover. (29 Ağustos 2007). Alındığı Tarih: 2 Mayıs 2019. Alındığı Yer: Daily Mail | Arşiv Bağlantısı
- A. Stevenson. Probing Question: Does Talking To Plants Help Them Grow?. (25 Ağustos 2008). Alındığı Tarih: 2 Mayıs 2019. Alındığı Yer: Penn State University | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/02/2025 18:03:33 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/1136
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.