Kızılötesi (İnfrared) Nedir? Ne İşe Yarar?
Kızılötesi ışınlar, elektromanyetik spektrumda görünür bölgenin hemen dışında, görünür bölge ile mikrodalga arasında yer alır ve bu nedenle gözümüz tarafından görülmezler. Fakat tıpkı görünür bölgede gözle gördüğümüz renkleri oluşturan fotonlar gibi, onlar da bir elektromanyetik radyasyondur ve birer fotondur. Dolayısıyla kızılötesi ışınlar da ışık hızıyla yayılır. Tıpkı elektromanyetik spektrumun diğer bölgeleri olan gama ışınları, X-ışınları, moröte (UV), görünür bölge, mikrodalga ve radyo dalgaları gibi.
Çıplak gözle kızılötesini (infraredi) göremeyiz; ancak kızılötesi (infrared) ışınlar gündelik hayatımızda birçok yerde karşımıza çıkar. Televizyonda kanal değiştirmek için kullandığımız kumandadan çıkan ışık kızılötesi dalga boyuna sahiptir. Keza insanların sıcaklığına göre ölçüm yapan termal kameralar ve termometreler de kızılötesi dalga boyunu kullanır.
Ek olarak yakın kızılötesi, telefon kameraları tarafından görülebilir. Cep telefonu kameralarının, web kameralarının veya başka bir kameranın kızılötesini görebilmesinin nedeni sensörlerinin bu bölgeye olan duyarlılığıdır. Biz gözümüzle bu bölgeyi görmediğimiz için, kameraların görüntüsünden genellikle çıkarmak isteriz. Böyle durumlarda sensörün önüne bu dalga boylarını kesen bazı filtreler konulur.
Elektromanyetik Spektrum
Kızılötesinin (infraredin) ne olduğunu anlamak için elektromanyetik spektrumun ne olduğunu anlamak gerekir. Gözümüzle gördüğümüz ve görsel bölge olarak adlandırığımız görünür ışık dahil olmak üzere; gama ışını, X-ışını, moröte, kızılötesi, mikrodalga ve radyo dalgaları temelde yalnızca fotonlardır. Tek fark bu fotonların enerjisi, dolayısıyla frekansıdır.
Bazen radyo dalgaları, gibi elektromanyetik spektrumun bazı bölgeleri, ses dalgası veya başka bir şeymiş gibi düşünülebiliyor. Fakat bu yanlıştır ve hepsi fotonlardan oluşan elektromanyetik dalgalardır. Ses dalgası gibi mekanik dalgalar değil. Dolayısıyla hepsi boşlukta yayılabilir.
Kızılötesi ışınların dalga boyu 750 nanometre ile 1 milimetre arasındadır. Bu aralık kabaca 400 THz ile 300 GHz aralığına yani 1.7 eV ile 1.24 meV aralığına denk düşer.
Kızılötesi Nedir?
Kızılötesinin Keşfi
1800 yılında astronom William Herschel, Güneş'ten gelen ışığı prizma aracılığıyla dalga boylarına ayıran bir deney düzeneği ayarladı. Her bir rengi ayrı bir yarıktan geçirerek bağımsız olarak parlaklıklarını ve termometrede neden oldukları sıcaklıkları ölçtü.
O dönemde ekipman ve bilimsel birikim eksikliği, günümüzde böyle bir deneyin birçok noktadan sorgulanmasına neden olacak durumda olsa da Herschel'in bulduğu sonuçlar son derece şaşırtıcıydı ve onu kızılötesinin keşfine yönlendirdi. Gözüyle yaptığı tahminlerle en parlak rengin sarı ve yeşil arası bir tonda olduğunu fark etti. Bu durum, Güneş'in spektrumuna baktığımızda da gerçekten yaklaşık olarak böyledir.
İlginç olan sıcaklık ölçümüydü. Sıcaklık dağılımında bir zirve oluşmasını, yani bir çıkış ardından bir düşüş olmasını beklerken, kırmızıya gidildikçe olan bir artışı gözlemledi. Bu da onu, acaba kırmızının da ötesinde bir şeyler mi var düşüncesine sürüklemeye yetecekti. Böylelikle yaptığı ardışık deneylerle kızılötesi bölgenin varlığı keşfedilmiş oldu.
Normalde kırmızı ve kızılötesi, mavi bölgeye göre frekansı düşük yani dolayısıyla enerjisi düşük bir bölgedir. Elbette o dönemlerde fotonların enerjileri ve frekans ilişkileri bilinmiyordu. Dolayısıyla bu sıcaklık artışını Herschel ısıtıcı ışınım (İng: "radiant heat") olarak yorumlamıştı. Günümüzde kızılötesi ısıtıcılar (infrared ısıtıcılar) sebebiyle hala kızılötesinin, diğerlerine göre böyle bir farkı olduğu yanılgısı hakimdir.
Aslında kızılötesi görünür ışığa göre daha düşük enerjilidir ve daha az ısıtması beklenir, çünkü daha az enerji taşır. Fakat infrared ısıtıcılar ışımalarının büyük bir bölümünü, sıcaklıkları dolayısıyla kızılötesi bölgede daha fazla yapar. Bu durum kara cisim ışımasıyla alakalıdır ve ısınan bir cismin neden önce kırmızı göründüğü bu durumla açıklanır.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Yani yaygın kanının aksine sadece kızılötesi ısıtmaz, diğer bölgeler de taşıdıkları ve aktardıkları enerji dolayısıyla aynı etkiye sahiptir. Fakat bu enerji bazı durumlarda farklı etkilere neden olabilir.
Kızılötenin Alt Grupları
Elektromanyetik spektrumu her ne kadar kendi içerisinde gruplara ayırsak da bu gruplar da kendi içlerinde bazı karakteristik özelliklerine göre alt gruplara ayrılmaktadır.
Kızılötesinin Özellikleri ve Uygulamaları
Her cisim sıcaklığından ötürü bir ışıma yapar. Isınan bir sobanın önce kızarması bu nedenledir. Cisim daha fazla ısınırsa beyaza çalan, daha da ısınırsa maviye çalan bir renge bürünür. Bu nedenle çok sıcak olan yıldırımlar mavidir (bkz. Isınan demir neden kızarır). Kara cisim ışımasının doğası gereğince, gündelik hayatta tecrübe ettiğimiz 30°C gibi sıcaklıklar en çok kızılötesi bölgede ışıma yapar.
Bazı gece görüş gözlükleri ve termal kameralar bu ışımayı ayırt edecek şekilde dizayn edilmişlerdir. Bu nedenle insanlar, vücut sıcaklıkları dolayısıyla yaydıkları kızılötesi ışıma sayesinde, termal bir kamerada soğuk bir arkaplana göre ayırt edici bir şekilde görünebilir. Bu kameralardaki renklendirme tamamen yapay bir renklendirmedir. Aşağıdaki termal kamera görselinde soğuk bölgelere keyfi olarak mavi renk atanmış, sıcaklara ise kırmızı-beyaz renk atanmıştır. Bunu başka kameralarda başka şekillerde görebilirsiniz, bazıları tamamen siyah tonlama olduğu gibi bazıları mor tonlarını tercih edebilir.
Kızılöte görüş özelliği olan kameralar ile termal kameralar karıştırılmamalıdır. Bu tür kameralar çoğunlukla önlerinde kızılötesi bir ışık barındırır ve nesneden yansıyan kızılötesi ışımayı gözler. Dolayısıyla karanlıkta görebilirsiniz. Çünkü aslında kızılötesi için karanlık değil, gözlerimiz için karanlıktır ve kamera bunu görebilir.
Astronomide Kızılötesi
Çoğu gök cismi, yapılarından ötürü soğuk ve sönük yapıdadır yani görünür bölgede görünmezler. Ancak kızılötesi gözlemler sayesinde gezegenler, nispeten soğuk yıldızlar ve bulutsular hakkında oldukça fazla bilgi edinmek mümkündür.
Kızılötesi ışınların enerjileri, görünür bölgedekilerden daha düşük olduğu için uzaydaki toz ve gaz bulutlarının arasından daha rahat bir biçimde geçebilirler. Aşağıdaki görselde Carina bulutsusunun görünür bölge ve kızılötesi bölge gözlemlerine bakarsak, yoğun gaz bulutlarının çoğu yıldızın (görünür) ışığını engellediğini ve bunun kızılötesi ile nasıl açık hale geldiğini görebiliriz.
Atmosferik Soğurma
Bazı yoğun yıldızlararası ortamlar aynı zamanda çoğunlukla yeni yıldız oluşum bölgeleridir. Gaz ve toz bulutunun görünür ışığı kesmesi bir yana, oluşmakta olan yıldızın sıcaklığı da düşük olduğundan bu tür gözlemleri kızılötesi teleskopla yapmak gerekir. Kızılöte ışınlar atmosferimiz tarafından ne yazık ki çok etkilenir, bu nedenle bu teleskoplar ya yüksek rakımlı yerlere kurulur ya da doğrudan yörüngeye fırlatılan uzay teleskopları tercih edilir.
Atmosferin kızılötesini soğurması ise çoğunlukla su buharı, karbondioksit ve metan gibi sera gazı etkisi yapan bileşenlerden kaynaklanmaktadır. Dünya gezegeni sıcaklığından ötürü tıpkı insanlar gibi sahip olduğu enerjinin kayda değer bir kısmını kızılötesi ışıma yaparak uzaya saçar. Fakat bu gazların varlığının artması bu ışımanın da atmosfer tarafından soğurularak hapsedilmesi, Dünya'nın daha fazla ısınması demektir. Bu nedenle bu gazlara sera gazı denir.
Venüs, Merkür'e göre Güneş'ten neredeyse iki kat uzakta olsa da Güneş sisteminin en sıcak gezegenidir ve bunun nedeni sera gazlarıdır.
Dünya yüzeyindeki orman yangınları veya lav hareketleri gibi ısı kaynakları da kızılötesi ile uydulardan saptanabilmektedir. Bulutlar da kızılötesi altında daha fazla özelliklerini ortaya çıkartır. Bu nedenle hava tahmininde de kullanılırlar.
Bitkilerde Kızılötesi
Çoğu cisim kızılötesi ışın yayınlar ancak bazıları da yansıtır. Sağlıklı bir bitki örtüsünde klorofil üretimi ve fotosentez için temel yakıt, görünür bölgedeki mavi ve kırmızı ışığın soğurulmasıdır. Bu durum farklı tipteki klorofil pigmentlerinin özelliklerinden kaynaklanır ve mavi dalga boyu ile kırmızı dalga boyunun bitkinin metabolik süreçlerinde farklı etkileri bulunmaktadır (fotomorfogenez). Çoğu bitki görünür bölgede en çok yeşil dalga boyunu yansıttığı için yeşil görünür.
Yaygın bir yanlış kanı, bitkilerin yeşil ışığı kullanmadığı yönündedir. Fakat bitki gelişiminde yeşil ışığın da önemli etkisi vardır ve bitki yeşil ışığın tamamını yansıtmaz.
Diğer yandan bitkiler klorofil miktarlarına göre üzerlerine gelen kızılötesi ışınları da yansıtırlar. Yani bir bitkinin ışığı soğurma ve yansıtması, görünür bölgede olduğu kadar kızılötesi bölgede de çalışılmaktadır. Keza yakın moröte de bitkilerin yetiştirilmesi kullanılmaktadır. Günümüzde bu bilimsel birikimler sayesinde, daha verimli bir şekilde sebze ve meyve yetiştirilmektedir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
İçerikle İlgili Sorular
Soru & Cevap Platformuna Git- 8
- 2
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 11:40:37 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/12890
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.