Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Kimyasal Bağlar: İyonik, Kovalent, Hidrojen ve van der Waals Bağları Nasıl Çalışır?

9 dakika
122,750
Kimyasal Bağlar: İyonik, Kovalent, Hidrojen ve van der Waals Bağları Nasıl Çalışır? Flickr
Molekül tutan eller heykeli, Ramsgate - Birleşik Krallık
Tüm Reklamları Kapat

Elementlerin birbirleri ile nasıl etkileştiği; elektronlarının nasıl sıralandığına ve atomlarda elektronların yerleştiği en dış bölgede kaç elektron için boşluk olduğuna bağlıdır. Elektronlar çekirdek etrafında katmanlar oluşturan enerji seviyelerinde bulunur. En yakın katman, iki taneye kadar elektron tutabilir. İkinci ve üçüncü enerji seviyeleri sekiz taneye kadar elektron tutabilir. Bu sekiz elektron, dörtlü çiftler halinde dizilir ve herhangi bir çift tamamlanmadan önce, her çiftin bir konumu dolar. Başka bir katman dolmadan önce, her zaman çekirdeğe en yakın katman, ilk önce dolar.

Hidrojenin bir elektronu vardır; bu da demektir ki, en düşük katmanda tek bir yeri doludur. Eğer periyodik tabloya göz atarsanız, hidrojen ile helyumun ilk satırdaki tek elementler olduğunu görürsünüz. Bunun nedeni, sadece ilk katmanlarında elektron bulundurmalarıdır. Hidrojen ile helyum, en düşük katmanı olup başka katmanı olmayan tek iki elementlerdir.

Periyodik Cetvel
Periyodik Cetvel

Periyodik tabloya yeniden bakarsanız, 7 satır olduğunu fark edersiniz. Bu satır numaraları, her satırdaki elementlerin katman sayılarına karşılık gelir. Sütunlar soldan sağa ilerledikçe belirli bir satırın içindeki elementlerin elektron sayıları gittikçe artar. Her elementin katman sayısı aynı olsa bile her katman tamamıyla elektron ile dolu değildir. Periyodik tablonun ikinci satırına bakarsanız lityum (Li), berilyum (Be), bor (B), karbon (C), azot (N), oksijen (O), flor (F) ve neon (Ne) elementlerini bulursunuz. Bunların hepsi yalnızca ilk ve ikinci katmanları dolduran elektronlara sahiptir. Lityumun en dış katmanında sadece bir elektron bulunur, berilyumun iki, borun üç ve bütün katman neonda olduğu gibi sekiz elektronla dolana kadar böyle devam eder.

Tüm Reklamları Kapat

Tüm elementler en dış katmanlarını dolduracak kadar elektrona sahip değildir; ama atomlar en dış katmanlarındaki bütün elektron konumları dolduğunda en kararlı durumlarına ulaşır. En dış katmandaki bu boşluklardan dolayı, kimyasal bağların oluşumunu ya da moleküllerin oluşumu ile sonuçlanıp aynı veya farklı elementlerin iki veya daha fazlası arasında gerçekleşen etkileşimleri gözlemleriz. Atomlar, kararlılık durumlarını arttırmak için en dış katmanlarını tamamıyla doldurmaya eğilimli olacaklardır ve bu "amaçlarını" gerçekleştirmek için de elektron paylaşarak, başka bir atomdan elektron kabul ederek ya da başka bir atoma elektron vererek başka elementlerle bağ kuracaklardır. Düşük atom numarasına sahip elementler (atom numarası 20 olan kalsiyuma kadar) en dış katmanlarında sekiz tane elektron bulundurabildikleri için, buna "sekizli" anlamında oktet kuralı denir. Bir element, dış katmanını doldurmak ve oktet kuralına uymak için diğer elementlerle elektron paylaşabilir, onlara elektron verebilir ya da onlardan elektron kabul edebilir.

Bir atom, eşit sayıda proton ve elektron barındırmıyorsa, kendisine iyon adı verilir. Bu tür atomlarda elektron sayısı proton sayısına eşit olmadığından, her bir iyonun net bir yükü vardır. Pozitif iyonlar elektron kaybetme ile oluşur ve bunlara katyon adı verilir. Negatif iyonlar elektron edinme ile oluşur ve bunlara da anyon adı verilir.

Örneğin, sodyum en dış katmanında tek bir elektron bulundurur. Sodyumun o bir elektronu vermesi, dış katmanını doldurmak için yedi tane daha elektron kabul etmesinden daha az enerji alır. Eğer sodyum bir elektron kaybederse artık on bir protonu ve yalnızca on elektronu olur, bu da kendisini toplam +1 yüküyle bırakır. Adı, artık, sodyum iyonudur.

Klor, dış katmanında yedi elektron bulundurur. Aynı şekilde klorun bir elektron edinmesi, yedi elektron kaybetmesinden daha enerji tasarrufludur. Dolayısıyla; on yedi proton ve on sekiz elektrona sahip, net (-1) yüklü bir iyon oluşturmak için bir elektron edinmeye yatkındır. Adı, artık, klorür iyonudur.

Tüm Reklamları Kapat

Bir elementten diğerine olan bu elektron hareketine elektron transferi denir. Resim 1'in gösterdiği üzere, bir klor (Cl) atomu en dış katmanında 7 elektron bulundururken, bir sodyum atomu (Na) en dış katmanında 1 elektron bulundurur. Bir sodyum atomu katmanını boşaltmak için bir elektronunu verecektir ve bir klor atomu o elektronu katmanını doldurmak için kabul ederek klorüre dönüşecektir. Artık iki iyon da oktet kuralına uyuyordur ve tamamlanmış en dış katmanlara sahiptir. Bundan böyle elektron sayısı proton sayısına eşit olmadığından ikisi de iyondur ve +1 (sodyum) ile -1 (klorür) yüklerine sahiptir.

Resim 1: Elementler en dış katmanlarını elektronlarla doldurmaya yatkındır. Bunu yapabilmek için ya başka bir elemente elektron verir ya da başka bir elementten elektron kabul ederler.
Resim 1: Elementler en dış katmanlarını elektronlarla doldurmaya yatkındır. Bunu yapabilmek için ya başka bir elemente elektron verir ya da başka bir elementten elektron kabul ederler.
Principles of Biology

Güçlü Kimyasal Bağlar

İyonik Bağlar

Dört çeşit bağ ya da etkileşim türü vardır: iyonik, kovalent, hidrojen bağları ve van der Waals etkileşimleri. İyonik ve kovalent bağlar, kırılmaları için daha büyük bir enerji girişi gerektiren, güçlü etkileşimlerdir. Yukarıdaki sodyum atomu örneği gibi, bir element dış katmanından bir elektron verirse, pozitif bir iyon oluşur (Resim 2). Elektronu kabul eden element, artık negatif yüklüdür. Pozitif ve negatif yükler birbirlerini çektiğinden, bu iyonlar beraber kalır ve bir iyonik bağ ya da iyonlar arası bir bağ oluşturur. Elementler bağlanır ve genellikle bir elementin elektronu diğer elementle birlikte kalır. Na+ ve Cl- iyonları NaCl üretmek için birleştiklerinde bir sodyum atomundaki bir elektron, klor atomundaki diğer yedi elektron ile kalır ve sodyumla klorür iyonları, net sıfır yüklü bir iyon kafesinde birbirlerini çeker.

Resim 2: İyonik bir bileşiğin oluşumunda, oktete ulaşmak için metaller elektron kaybeder ve metal olmayanlar elektron kazanırlar.
Resim 2: İyonik bir bileşiğin oluşumunda, oktete ulaşmak için metaller elektron kaybeder ve metal olmayanlar elektron kazanırlar.
Principles of Biology

Kovalent Bağlar

İki ya da daha fazla atom arasındaki başka bir güçlü kimyasal bağ çeşidi de kovalent bağdır. Bu bağlar, iki element arasında bir elektron paylaşıldığında oluşur ve yaşayan organizmalardaki en güçlü ile en yaygın kimyasal bağ şeklidir. Kovalent bağlar hücrelerimizdeki biyolojik molekülleri meydana getiren elementler arasında oluşur. Kovalent bağlar, iyonik bağların aksine, genellikle suda çözünmez.

Hangisi Daha Güçlü: İyonik Bağ mı, Kovalent Bağ mı?

İlginç olarak, kimyagerler ve biyologlar bağ kuvvetini farklı yollarla ölçer. Kimyagerler, bir bağın mutlak gücünü (teorik gücünü) ölçerken; biyologlar, bağların biyolojik bir sistemde nasıl davrandığıyla daha ilgilidir. Biyolojik sistemlerde bağlar, genelde suda çözünme biçimindedir (İng: "aqueous").

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

  • Su içerisinde iyonik bağlar, kovalent bağlardan daha kolay parçalanır, bu yüzden de biyologlar iyonik bağların kovalent bağlardan daha zayıf olduğunu söyler.
  • Eğer bir kimya ders kitabına bakarsanız, bunun tam aksini görürsünüz: İyonik bağların ayrışma enerjisi daha yüksektir ve bu nedenle kovalent bağlardan daha güçlüdürler.

Bu, incelediğiniz bakış açısına göre aynı bilginin nasıl farklı cevaplara yol açabileceğinin harika bir örneğidir.

Su moleküllerini oluşturmak için birleşen hidrojenle oksijen atomları birbirlerine kovalent bağlarla bağlıdır. Hidrojen atomundaki elektron, vaktini hidrojen atomunun dış katmanı ile oksijen atomunun tamamlanmamış dış katmanı arasında bölüştürür. Bir oksijen atomunun dış katmanını tamamen doldurmak için iki hidrojen atomundan iki elektrona ihtiyaç duyulur, bundan dolayı H2O'da altsimge ''2''dir. Elektronlar atomlar arasında paylaşılır; vakitleri, her birinin dış katmanını ''doldurmak'' için bölüştürülür. Bu paylaşım durumu; dahil olan tüm atomlar için, dış katmanları dolmadan durdukları durumlarına kıyasla daha düşük enerjili bir haldir.

Apolar Kovalent Bağlar

İki çeşit kovalent bağ bulunur: polar ve apolar. Apolar kovalent bağlar ya aynı elementin iki atomu arasında ya da elektronları eşit olarak paylaşan farklı elementler arasında oluşur. Örneğin; bir oksijen atomu dış katmanlarını doldurmak için başka bir oksijen atomuyla bağlanabilir. Bu ortaklık apolardır çünkü elektronlar her bir oksijen atomu arasında eşit olarak dağılır.

İki oksijen atomu arasında iki kovalent bağ oluşur çünkü oksijen en dış katmanını doldurmak için paylaşılan iki elektrona gereksinim duyar. Azot atomları, her azot atomu en dış katmanını doldurmak için üç elektrona ihtiyaç duyduğundan dolayı, iki azot atomu arasında üç tane kovalent bağ (üçlü kovalent de denir) oluşturacaktır.

Başka bir apolar kovalent bağ örneği metan (CH4) molekülünde bulunur. Karbon atomu en dış katmanında dört elektron bulundurur ve katmanını doldurmak için dört tane daha gereklidir. Bu dört taneyi, her atom bir tanesini karşılayacak şekilde dört hidrojen atomundan alır. Bu elementlerin hepsi elektronları eşit paylaşarak dört apolar kovalent bağ oluşturur (Resim 3).

Resim 3: Su molekülü (solda), oksijende kısmi negatif yük ve hidrojende kısmi pozitif yük olan bir polar bağı tasvir eder. Apolar bağ örnekleri metan (ortada) ve oksijeni (sağda) kapsar.
Resim 3: Su molekülü (solda), oksijende kısmi negatif yük ve hidrojende kısmi pozitif yük olan bir polar bağı tasvir eder. Apolar bağ örnekleri metan (ortada) ve oksijeni (sağda) kapsar.
Principles of Biology

Polar Kovalent Bağlar

Bir polar kovalent bağda, atomlar tarafından ortaklaşılan elektronlar bir çekirdeğe diğerinden daha yakın olarak daha çok vakit geçirir. Farklı çekirdekler arasında eşit olmayan elektron dağılımından dolayı kısmi pozitif (δ+) ya da kısmi negatif (δ–) yükleri ortaya çıkar.

Tüm Reklamları Kapat

Sudaki hidrojen ile oksijen arasındaki kovalent bağlar polar kovalent bağlardır. Ortak elektronlar oksijen çekirdeği yakınında daha çok vakit geçirerek ona küçük bir negatif yük, hidrojen çekirdekleri yakınında daha az vakit geçirerek bu moleküllere de küçük bir pozitif yük verir.

Daha Zayıf Bağlar

İyonik ve kovalent bağlar, kırılmaları için kayda değer bir enerji gerektiren kuvvetli bağlardır. Lakin, elementler arası bağların hepsi iyonik ya da kovalent değildir. Daha zayıf bağlar da oluşabilir. Bunlar kırılmak için çok enerji gerektirmeyen, pozitif ve negatif yükler arasında gerçekleşen çekimlerdir. Sıkça meydana gelen iki zayıf bağ, hidrojen bağları ve van der Waals etkileşimleridir. Bu bağlar suyun kendine mahsus özelliklerine ve DNA ile proteinlerin eşsiz yapılarına yol açar.

Hidrojen Bağları

Bir hidrojen atomu bulunduran polar kovalent bağlar oluştuğunda o bağdaki hidrojen atomu kısmi pozitif yüke sahip olur. Bunun nedeni paylaşılan elektronun diğer elemente doğru ve hidrojen çekirdeğinden uzağa daha güçlü çekilmesidir. Hidrojen atomu kısmi pozitif (δ+) olduğundan komşu negatif kısmi yüklere (δ–) çekilecektir. Bu gerçekleştiğinde bir molekülün hidrojen atomunun δ+ yükü ile diğer molekülün δ– yükü arasında zayıf bir etkileşim oluşur. Bu etkileşime hidrojen bağı adı verilir.

Tüm Reklamları Kapat

Bu bağ çeşidi yaygındır; örneğin, suyun sıvı yapısı su molekülleri arasındaki hidrojen bağlarından kaynaklanır (Resim 4). Hidrojen bağları suya yaşamı ayakta tutan eşsiz özellikler verir. Hidrojen bağları olmasaydı, su oda sıcaklığında sıvı yerine gaz olurdu.

Resim 4: Hidrojen bağları kısmi pozitif (δ+) ile kısmi negatif (δ–) yüklü polar kovalent molekülleri arasında oluşur, mesela su.
Resim 4: Hidrojen bağları kısmi pozitif (δ+) ile kısmi negatif (δ–) yüklü polar kovalent molekülleri arasında oluşur, mesela su.
Principles of Biology

Hidrojen bağları farklı moleküller arasında oluşabilir ve her zaman bir su molekülü içermek zorunda değildir. Herhangi bir molekül içindeki polar bağlardaki hidrojen atomları başka komşu moleküller ile bağ oluşturabilir. Örneğin; hidrojen bağları DNA molekülüne ayırt edici özelliği olan çift sarmallı yapısını vermek için iki uzun DNA sarmalını bir arada tutar. Hidrojen bağları aynı zamanda bazı üç boyutlu protein yapılarından da sorumludur.

Van der Waals Etkileşimleri

Aynı hidrojen bağları gibi, van der Waals etkileşimleri de moleküller arası zayıf çekim ya da etkileşimlerdir. Farklı moleküllerde, polar ve kovalent olarak bağlı atomlar arasında gerçekleşirler. Bu zayıf çekimlerden bazıları, elektronlar çekirdek etrafında hareket ettiklerinde oluşan geçici kısmi yüklerden kaynaklanır. Bu moleküller arası zayıf etkileşimler biyolojik sistemlerde önemlidir.

Ayrıca bazı sıra dışı bağlar da keşfedilmiştir. Bununla ilgili bir yazımızı buradan okuyabilirsiniz.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
83
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 56
  • Bilim Budur! 35
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 18
  • Muhteşem! 15
  • Umut Verici! 10
  • Merak Uyandırıcı! 9
  • İnanılmaz 7
  • Grrr... *@$# 3
  • Üzücü! 1
  • Güldürdü 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Sıkça Sorulan Sorular

İyonik Bağ > Kovalent Bağ (Polar > Apolar) > Hidrojen Bağı > van der Waals Etkileşimleri [Yazıda belirtildiği üzere sıralamada iyonik ve kovalent bağların yeri kimyager ve biyologlara göre değişir. Bu cevap kimyagerlerin kabul ettiği cevaptır.]

van der Waals etkileşimleri.

Kovalent bağ.

Hidrojen bağı.

İyonik bağ.

Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:37:03 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9972

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Eşey
Genler
Evrim Ağacı Duyurusu
Yeşil
Asteroid
Beslenme Bilimi
Kalıtım
Sendrom
Kanser
Dağılım
Ağrı
Nöronlar
Deniz
Sars
Ara Tür
Renk
Embriyo
Tür
Periyodik Tablo
Hukuk
Ortak Ata
Carl Sagan
Evrimsel Tarih
Hayatta Kalma
Kanser Tedavisi
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
L. Bartee, et al. Kimyasal Bağlar: İyonik, Kovalent, Hidrojen ve van der Waals Bağları Nasıl Çalışır?. (17 Ocak 2021). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/9972
Bartee, L., Gür, T. M., Bakırcı, Ç. M. (2021, January 17). Kimyasal Bağlar: İyonik, Kovalent, Hidrojen ve van der Waals Bağları Nasıl Çalışır?. Evrim Ağacı. Retrieved November 21, 2024. from https://evrimagaci.org/s/9972
L. Bartee, et al. “Kimyasal Bağlar: İyonik, Kovalent, Hidrojen ve van der Waals Bağları Nasıl Çalışır?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by Tuğçem Müge Gür, Evrim Ağacı, 17 Jan. 2021, https://evrimagaci.org/s/9972.
Bartee, Lisa. Gür, Tuğçem Müge. Bakırcı, Çağrı Mert. “Kimyasal Bağlar: İyonik, Kovalent, Hidrojen ve van der Waals Bağları Nasıl Çalışır?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by Tuğçem Müge Gür. Evrim Ağacı, January 17, 2021. https://evrimagaci.org/s/9972.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close