Hastaneler Harici Yerlerde Antibakteriyel Kullanımı Neden Kötüdür?

- Çeviri
- Kimya
- Mikrobiyoloji
Grip mevsimi olsun veya olmasın, ellerinizi düzenli olarak yıkamak iyi bir fikirdir; çünkü hastalık yapıcı mikropları uzak tutar. Fakat bütün mikroplardan genel olarak korkmak nedeniyle çoğu insan, ayrıca taşınabilir bir el temizleyici olmadan evden ayrılmıyor. Dahası insanlar, evlerinde antibakteriyel sabunlar, deterjanlar ve güya bütün mikropları öldürdüğünü iddia eden diğer ev ürünlerini depoluyor.
Bir markete gidip bakın: Çoğu sabun, etiketin bir yerinde "antibakteriyel" olduğunu iddia ediyor; hatta bununla övünüyor. Günümüzde, antibakteriyel süngerler ve hatta antibakteriyel doğrama tahtaları bile satın alabilirsiniz. Ama bunu önermiyoruz. Neden mi? Anlatalım:
Mutfak tezgahını antibakteriyel bir yüzey spreyiyle temizlediğiniz zaman, tamamen arındırmanız mümkün olmadığı için, antibakteriyel özellikli bileşik artıkları yüzeyde kalacaktır. Sprey, tam olarak hangi bakterileri yok etmek istediğinizi bilemez ve tüm bakterileri de %100 savuşturamaz. Örneğin en yaygın antibakteriyellerden birisi triklosan olarak bilinen bir kimyasaldır. Bu kimyasal, aslen hastanelerde yerleri ve yüzeyleri temizlemek için geliştirilmiştir!
Salgın hastalık uzmanı Allison Aiello, Scientific American dergisinden Coco Ballantyne'a bunun neden sorun olduğunu anlattı: Triklosan, tıpkı bazı antibiyotiklerde olduğu gibi, bakterilerin üzerindeki özel bir hedefe bağlanır ve bakterilerin faaliyetlerini engeller. Triklosana maruz kalan mikrop toplulukları, mutasyona uğrayarak, onları spreyliyor olduğunuz antibakteriyel her ne ise ona karşı savunma evrimleştirebilirler. Dahası, çapraz direnç geliştirerek, yani diğer bakterilere de yeni edindikleri bu direnci aktararak, günümüzde yüzleştiğimiz küresel antibiyotik direnci ve süpermikrop sorununun da bir parçası haline gelirler. Kısacası, yaygın triklosan kullanımının "süper mikropların" veya birden fazla antibiyotiğe dirençli bakterilerin ortaya çıkmasını sağlıyor olabilir!
Triklosan (ve ilgili diğer kimyasallar), insan sağlığına doğrudan zararlı değil gibi gözükse de, laboratuvar hayvanlarındaki hormonal faaliyeti bozduğunu gösteren çalışmalar da yapıldı. Bazı diğer küçük çaplı çalışmalar, triklosanın alerjilerde artışı muhtemelen tetikliyor olduğunu gösterdi. Aynı araştırmalar, triklosanın bakteri, alg ve balık gibi suda yaşayan türleri de olumsuz etkileyen bir çevresel kirletici olduğunu gösterdi. Avrupa Birliği, 2010 yılında gıda ile temas eden ürünlerde triklosan kullanımını tamamen yasakladı. Birlik, günümüzde bu yasağı makyaj ürünlerine de genişletmeye çalışıyor.
Belki de en önemlisi, antibakteriyel sabunların aslında sıradan sabundan daha iyi temizlediğine dair bir kanıt yoktur. Antibakteriyel sabunlar, mide ve bağırsak hastalıklarıyla ilişkili mikropları durduramamaktadır. Benzer şekilde, grip ve nezleye sebep olan mikroplara karşı da etkili değildir. Kanıt eksikliği o kadar bariz ki, 2013'ün sonlarında ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) üreticilerin antibakteriyel sabunlarının geleneksel ürünlerden daha etkili olduğunu kanıtlamak zorunda olduklarını, yoksa gelecek birkaç yıl içinde raflardan çekilmek zorunda kalacaklarını ilan etti.
Ancak tüm bu ürünler işlevsiz değiller: Gerçekten işe yarar gibi gözüken tek antibakteriyel ürün, alkole dayalı el temizleme jelleridir. Alkol, güçlü bir antiseptiktir ve proteinleri yıkıp hücre zarlarını parçalayarak çoğu bakteriyi, mantarı ve hatta virüsleri hemen öldürür. Mikroplar, alkole temas ettikleri anda parçalandıkları için, direnç sorununa katkı yapma tehlikesi bulunmaz. Sık kullanmak bile bireylere zarar vermez ve zehirlenmeye neden olmaz. Bunun için eğer hastaneye giderseniz, teninize ulaşmaya çalışan "edepsiz süpermikropların" yayılışını önlemek için ellerinizi her fırsatta yıkamak hayati öneme sahiptir.
Alkol en iyi yol olsa bile, devamlı olarak el temizleyicileri kullanmanın hastalık önlemede ellerinizi basitçe sabunlu su ile yıkamaktan daha etkili bir yöntem olduğuna dair hâlâ kesin kanıtlar yok; bulgular oldukça çelişkili... Ve tabii ki elleri jelle ovalamak sadece mikropları öldürür; ancak ellerimizde bulunan kir tabakasını parçalayamaz; bu da sabunla el yıkamayı her türlü daha iyi bir alternatif yapar.
İş, ellerimizi temiz tutmaya gelince, en iyi yaklaşım sadece bir sabun veya deterjan kullanmak, köpürtmek ve suyla iyice durulamaktır. Bu, her temizlik türünde geçerlidir: Sadece elleriniz için değil; mutfak yüzeyleri için de!
O halde şunu söyleyebiliriz: Antibakteriyel ürünler alkol temelli olmadıkça yararsızdır. Yararsız antimikrobiyal ürünlerden kaçınmak da en doğrusu olacaktır. Bu ürünlerin sizi sağlıklı tuttuğunu söylemeyiz. Hatta tam tersine, bir sonraki süpergüçlü süpermikrobun evrimine katkı sağlıyor olabilirler!
Evrim Ağacı'nda tek bir hedefimiz var: Bilimsel gerçekleri en doğru, tarafsız ve kolay anlaşılır şekilde Türkiye'ye ulaştırmak. Ancak tahmin edebileceğiniz gibi Türkiye'de bilim anlatmak hiç kolay bir iş değil; hele ki bir yandan ekonomik bir hayatta kalma mücadelesi verirken...
O nedenle sizin desteklerinize ihtiyacımız var. Eğer yazılarımızı okuyanların %1'i bize bütçesinin elverdiği kadar destek olmayı seçseydi, bir daha tek bir reklam göstermeden Evrim Ağacı'nın bütün bilim iletişimi faaliyetlerini sürdürebilirdik. Bir düşünün: sadece %1'i...
O %1'i inşa etmemize yardım eder misiniz? Evrim Ağacı Premium üyesi olarak, ekibimizin size ve Türkiye'ye bilimi daha etkili ve profesyonel bir şekilde ulaştırmamızı mümkün kılmış olacaksınız. Ayrıca size olan minnetimizin bir ifadesi olarak, çok sayıda ayrıcalığa erişim sağlayacaksınız.
Makalelerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu makalemizle ilgili merak ettiğin bir şey mi var? Buraya tıklayarak sorabilirsin.
Soru & Cevap Platformuna Git- 15
- 9
- 4
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Science Alert | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 12/03/2025 04:42:05 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/4362
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Science Alert. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.