Kimya Mühendisliği Nedir? Kimya Mühendisliği'nin Türkiye’de Gelişimi ve Tarihi...
Kimya mühendisliği, çeşitli ham maddelerin, kimyasalların çeşitli kimyasal işlemlerle daha değerli ve kullanışlı biçimlere dönüştürüldüğü mühendislik disiplinidir. Kimya mühendisleri tüm dünyada petrokimya, ilaç, gıda, yapı kimyasalları, kozmetik gibi pek çok sektörde ve endüstride görev almaktadırlar.
Bu yazımızda kimya mühendisliğinin dünyayla beraber Türkiye’de nasıl geliştiğini ve tarihçesini ele alacağız.
İlk Gelişmeler ve Ortaya Çıkışı
Dünya'da kimya mühendisliğinin gelişimi 1800’lü yıllara dayanır. Bu tarihler aynı zamanda Sanayi Devrimi’nin yaşandığı ve seri üretim yöntemlerinin geliştirilmeye başlandığı yıllardır. Bu yıllarda kimya mühendisliği henüz ana mühendislik dalları arasındaki esaslı yerini almamıştı. Kaynakları incelediğimizde görüyoruz ki, o dönemlerde kimya sanayisinde çalışan ve kimya bilgilerini sektörde aktif olarak kullanan personele endüstri kimyageri adı veriliyor. Bu unvan, bugünün modern kimya mühendisliğinin kapsamına aldığı iş ve özellikleri açıklamakta oldukça yetersizdir.
Sanayi Devrimi’nin yaşandığı yıllarda; boya, ilaç, gıda (özellikle şeker) gibi pek çok ürünün yüksek miktarlarda üretilmesi için birçok kimyasal işleme ihtiyaç duyuluyordu. Bugün de günlük hayatta kullandığımız pek çok ürünün üretiminde damıtma, ekstraksiyon, kimyasal reaksiyon gibi pek çok işlem kullanılmaktadır. Katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesi için gerekli kimyasal işlemlere duyulan ihtiyaç, büyük ölçekli tesislerin kurulmasına ve farklı bilim ve teknik disiplinlerinin ortaya çıkmasına neden oldu.
Peki, kimya mühendisliğinin kurucusu veya kurucuları kimdi? Kimya mühendisliğinin ayrı bir mühendislik olarak değerlendirilmesi ve bugünkü konumunu alması yolundaki ilk temelleri atan kişi George E. Davis’tir. 1850 yılında İngiltere’de doğan Davis, dönemin kimyasal tesislerinde danışman, müfettiş gibi pozisyonlarda çalışmıştı. O dönemin çalışma koşulları doğal olarak oldukça kötüydü ve kullanılan teknolojiler de henüz emekleme aşamasındaydı. Swindin’in Davis hakkındaki sözleri bunu destekliyor:
Sıklıkla mühendislik ve kimyadan bihaber insanların idare ettiği işlere ve zayıf tasarıma hayret ederdi. [...] Müfettişlik görevinde edindiği bilgiler onu daha yetkin yöneticiler ve mühendislerin eğitimi için uğraşmaya, daha doğrusu kimya mühendisliği macerasına yönlendirmiş olmalı.
Davis’in bu kimya mühendisliği macerası gerçekten de dönemin kimya sanayisinin yetersizliklerinden kaynaklanmaktaydı. O döneme kadar endüstri kimyageri olarak anılan mesleğin köklü bir değişim geçirmesi gerekiyordu. Kimya sektörünün mühendislik yaklaşımına ihtiyacı vardı. Bunu, Davis’in o döneme ait bir dergi olan Chemical News editörüne 1880’de yazdığı bir mektuptan net olarak anlayabiliyoruz:
Birçok süreç kimyagerler tarafından laboratuvarlarda oldukça başarılı bir şekilde gerçekleştirilebilmekte ancak çok azı kimyasal süreçleri büyük ölçeklerde gerçekleştirebilir; bunun sebebi de basitçe, kimya bilgileriyle beraber fiziksel ve mekanik bilgiye sahip olmamalarıdır.
Bu düşünce ile Davis bir kimya mühendisliği derneği kurmak için yola çıkmıştı ancak derneğin ismi “Society of Chemical Industry” (Kimya Endüstrisi Derneği) olmuştu. Ancak 1922 yılına gelindiğinde, hayali olan “Institution of Chemical Engineers” (Kimya Mühendisleri Enstitüsü) kurulacaktı.
Davis’in kimya mühendisliğini bir meslek haline getirişi, 1887’de Manchester’daki teknik okulda verdiği dersler ile gerçekleşir. Bu derslerde Davis, öğrencilere o güne kadar oluşmuş sanayi bilgi birikiminden farklı bir şey öğretmiyordu. Ancak dersleri özel kılan da bu değildi. Davis, kimya sanayisinde o güne dek kullanılmış ve kullanılacak olan işlemlerin birçok ortak noktası olduğunu düşünüyordu. Bu ortak noktalar; birçok kimyasal işlemin tek bir işlem altında toplanmasını sağlayabilir, kimya mühendisliği disiplini için temel bir çıkış noktası oluşturabilirdi. Nitekim, öyle de oldu.
1901’de kaleme aldığı “A Handbook Of Chemical Engineering” (Bir Kimya Mühendisliği El Kitabı) büyük ilgi görmüştü ve 1904’te ikinci baskısı yapılmıştı. Davis kimya mühendisliğinin temelinde buhar üretimi ve dağılımı, katı, sıvı ve gazların taşınımı, ısı aktarımı, ayırma işlemleri, buharlaşma, kristalleştirme gibi kavramların olduğunu düşünüyordu. Bu düşünceleri, verdiği dersler ve kaleme aldığı el kitabı, kimya mühendisliğinin bir mesleki disiplin olarak tanınmasını sağlamıştır.
Kimya sanayisinin gelişimi ve teknolojik ilerlemeler sonucunda kimya mühendisliğinin kapsamı genişledi ve ana mühendislik dalları olan makine, elektrik ve inşaat mühendisliği disiplinlerinin yanındaki esaslı yerini aldı. Günümüzde kimya mühendisliği petrol ve metal gibi pek çok organik ve inorganik ham maddeden, günlük hayatımızda kullandığımız birçok ürünün üretim süreçleri ile ilgilenmektedir. Ham petrolün arıtılıp, çeşitli işlemlerden geçirilerek benzin, nafta, dizel, mazot gibi pek çok yakıt ve ürüne dönüştürüldüğü rafinerilerden tutun da, biyolojik ve kimyasal ilaçların üretildiği ve araştırıldığı tesis ve laboratuvarlara kadar pek çok yerde kimya mühendisliği ilkeleri kullanılır ve kimya mühendisleri çalışır.
1900’lerin başlarından itibaren petrokimya ve diğer pek çok kimya endüstrisinin gelişimi ile kimya mühendisliği dünyada tanınmaya başladığında, Türkiye’de de bu disiplinin kurulması kaçınılmaz olacaktı.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Türkiye’nin Kimya Mühendisliği Serüveni
Kimya Mühendisliği Eğitiminin Tarihi
Türkiye’de ilk kimya dersleri Tıphane’de verilmiştir. Ancak modern kimya eğitiminin başlangıcı olarak 1917 senesi kabul edilir. 1917 yılına kadar Türkiye’de kimya eğitimi mühendislik, tıp gibi alanlar içinde dağınık olarak verilmekteydi. 1915’te yapılan reformlar sonucu kurulan Yerebatan Kimya Darülmesaisi’nden sonra, 1917 yılında “Kimya Enstitüsü” kurulmuş ve bu tarihe kadar dağınık bir görünüme sahip kimya eğitimi, modernleştirilmiş ve bütünleştirilmiştir.
Darülfünun’da kurulmuş olan Kimya Enstitüsü 1917 ile 1935 yılları arasında kimyager yetiştirmişti. 1933 yılında Türkiye genelinde gerçekleşen Üniversite Reformu ile Darülfünun’un ismi İstanbul Üniversitesi olarak değişmiş ve eğitim sisteminde köklü değişiklikler yapılarak modernleşme adımları atılmıştır. Bu reformların bir sonucu olarak 1935 yılı Nisan ayına gelindiğinde, Fen Fakültesi Meclisi tarafından alınan kararla bu 3 yıllık kimyager eğitimi, 4 yıllık kimya mühendisliği eğitimine çevrildi. Bu, Türkiye’deki kimya mühendisliği eğitimi açısından bir kilometre taşıdır. Fritz Arndt’ın o dönemlerde Türkiye’deki kimya mühendisliğine eğitimi katkısı büyüktür, Alman eğitiminde kullanılan sınav sistemini Türkiye’deki kimya mühendisliği eğitimine getirmiştir. Almanya’dan gelen Fritz Arndt gibi pek çok bilim insanı o dönemde Türkiye’deki kimya ve kimya mühendisliği eğitiminin yerleşmesi konusunda katkılar sağladılar. Bu sebeple kimya mühendisliğinde Türkiye’de Alman ekolünün etkisi olduğu yadsınamaz.
1950’lere kadar Türkiye’deki kimya mühendisliği eğitiminde devam eden Alman etkisi, II. Dünya Savaşı’nın sonuçlanması ile Amerikan ekolü ile tanışmıştır. Bu değişiklik sadece Türkiye’yi değil, tüm dünyayı etkilemiştir. Alman ekolünde genel kimya, organik ve anorganik kimya gibi dersler ağırlıktayken, Amerikan modelinde günümüzde de kimya mühendisliğinin esasını teşkil eden ünite operasyonları, ünite prosesleri, tasarım, kütle ve enerji denklikleri gibi mühendislik dersleri ağırlıktaydı. Bu bakımdan Amerikan modelinin tekniğe daha yakın olduğu söylenebilir.
1958 yılında İTÜ ve ODTÜ’de kimya mühendisliği bölümleri kurulmuştur. ODTÜ’de başlayan kimya mühendisliği eğitimi Amerikan sistemine yakındı. 1960’ların başlarına kadar Türkiye’de kimya mühendisliğinde hem Alman hem Amerikan ekolünün benimsendiği söylenebilir. Bu tarihlerde Türkiye modern kimya mühendisliği eğitimine henüz başlamıştı ve eğitim gelenekselleşmemişti.
1960’lardan sonraysa eğitim yerleşmeye başladı ve Türkiye’de gelişmeye başlayan petrokimya gibi pek çok kimya sanayisi kimya mühendisliğine olan talebi arttırdı.
Türkiye’de Kimya Sanayisinin Gelişimi
Enerji ve petrokimya sanayisi kimya mühendislerine büyük istihdam alanı yaratmaktadır. Ancak sadece enerji ve petrokimya değil, ilaç, gıda, boya gibi pek çok endüstride kimya mühendisliği disiplini uygulama alanı bulmaktadır. Büyük ölçekli kimyasal tesislerinde gerçekleşen buharlaştırma, ekstraksiyon, damıtma, filtrasyon, kimyasal reaksiyon gibi pek çok işlemde kimya mühendisliği ilkeleri kullanılmaktadır. Bu işlemlerin en yoğun kullanıldığı yerlerin arasında petrol rafinerileri ve petrokimya tesisleri ilk sıralardadır.
Petrokimya
Türkiye'de 1954 yılında TPAO (Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı), 1965 yılında Petkim, 1974 yılında BOTAŞ (Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.), 1983 yılında Tüpraş (Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş.) kurulmuştur. Tüpraş İzmit, İzmir, Kırıkkale ve Batman'daki petrol rafinerilerini işletmektedir. Petkim'in Aliağa'da polipropilen, polietilen gibi birçok kimyasal ham maddeyi üretmekte olan petrokimya fabrikalarından oluşan bir kompleksi bulunmaktadır. TPAO günümüzde ulusal petrol ve doğalgaz aramaları ile sondaj faaliyetlerinde bulunurken, BOTAŞ da Türkiye genelindeki tesisleri ve hatlarıyla petrol ve doğalgazı istenilen bölgeye ulaştırmakla ilgilenmektedir.
Sayısız hidrokarbon bileşiğinin bir karışımı olan petrol günümüzde, hem enerji üretimi amacıyla hem de bir endüstriyel ham madde olarak insanlık tarafından kullanılmakta. Petrol kuyularından çıkarılan ham petrol, rafinerilere getirilir ve birçok işlemden geçerek günlük hayatımızda kullandığımız ürünlere dönüşürler. Enerji elde etmek için kullandığımız yakıtlar ve birçok malzemenin ham maddesi olan plastikler bu ürünlere örnektir.
Türkiye’deki petrol sanayisinin gelişiminin kimya mühendisliğine katkısı olmuştur. Çünkü kimya mühendisleri, lisans ve yüksek lisanslarında edindikleri teorik bilgileri, bu yeni rafineri ve petrokimya komplekslerinde uygulayabilmiş ve mesleki tecrübe edinebilir hâle gelmişlerdi.
Elbette kimya mühendisliğinin sanayi açısından Türkiye’deki gelişimini petrokimya ile sınırlandırmak yanlış olur. Türkiye’de petrokimya sanayisinin gelişimi buna sadece bir örnektir. Buna ek olarak devlet veya haricindeki özel girişimlerle kurulmuş pek çok gıda, temizlik ürünü, kozmetik, yapı kimyasalı, gübre, yapıştırıcı firması vardır.
Gıda
Türkiye'de kimya sanayisinden bahsederken gıda sektöründen bahsetmemek olmaz. Tarım ve hayvancılık gibi sektörlerden elde edilen ham maddelerin birçok ürüne dönüştürüldüğü gıda sanayisinde şeker önemli bir yer tutar. Türkiye'de şeker üretiminin cumhuriyetin ilk yıllarına dayanan bir geçmişi vardır.
Türkiye'deki ilk şeker fabrikası Uşak'ta kurulmuştur. Uşaklı Molla Ömeroğlu Nuri ve birçok girişimci tarafından 6 Aralık 1925 yılında temeli atılan Uşak Şeker Fabrikası, 17 Aralık 1926 yılında işletmeye alınmıştır. Ömeroğlu Nuri'nin adı Soyadı kanunu ile "Nuri Şeker" olmuştur. Uşak Şeker Fabrikası ilk olması bakımından Türk şeker sanayisi için kayda değer niteliktedir.
1925 yılında kurulan Uşak Şeker Fabrikası'nı yine aynı yıl 14 Haziran'da temeli atılan Kırklareli Alpullu Şeker Fabrikası takip etmiştir. Alpullu'da günde 500 ton şeker üretilmekteydi. 1933'te Eskişehir Şeker Fabrikası, 1934'te de Turhal Şeker Fabrikası kurulmuştur.
1935 yılında, Uşak, Alpullu, Eskişehir ve Turhal Şeker Fabrikası birleşerek Türkiye Şeker Fabrikaları kurulmuş ve zaman içinde açılan yeni şeker fabrikalarıyla üretim kapasitesi artırılmıştır.
Türkiye'de gıda sektöründe şeker fabrikaları dışında pek çok fabrika kurulmuştur. Sütten meyve suyuna, undan yağa kadar pek çok özel girişime ait fabrika vardır. Yazımızda örnek olarak şeker fabrikalarını tercih etmemizin sebebi, bu fabrikalarda yoğun olarak kullanılan difüzyon, buharlaştırma, kristallendirme süreçlerinin kimya mühendisliği kapsamına giriyor olmasıdır.
İlaç
İlaç sektörü, kimya sanayisinin en geniş kollarından biridir. Türkiye'de de ilaç sektörü kimya sanayisinde önemli bir yer teşkil etmektedir. 20. yüzyılda Türkiye'de ilaç üretimi laboratuvarlardan fabrikalara kaymaya başlamıştır.
Türkiye söz konusu olduğunda ilaç konusunda pek çok firmadan bahsedebiliriz. Türkiye'nin ilk ilaç firması 1903 yılında kurulan İbrahim Etem - Menarini'dir. İbrahim Etem'i, 1912 yılında kurulan Abdi İbrahim İlaç, 1923'te kurulan Mustafa Nevzat İlaç, 1942 yılında kurulan Eczacıbaşı ve 1953'te kurulan Bilim İlaç gibi firmalar takip etmiştir. Türkiye'de yerli girişimlerin yanında yabancı girişimler de bulunmaktadır.
İlaçta insan sağlığı söz konusu olduğundan, üretim faaliyetlerinin sıkı denetimlere tabi olduğu bir sektördür. Kimya mühendisliği ilkelerinin yoğun kullanıldığı ilaç sektörü kimya mühendisleri için Türkiye'de geniş istihdam alanı yaratmaktadır.
Seri üretimin steril bir biçimde gerçekleştirildiği ilaç üretim tesislerinde pek çok ilacın üretimi yapılmaktadır. Firmalar hem fason üretim hem de kendi geliştirdikleri ilaçların üretimini yapmaktadırlar.
Sonuç
Kimya mühendisliğinin dünyada başlangıcı, George E. Davis’ten, Türkiye’de kimya mühendisliğinin eğitim tarihinden ve kimya sanayisinden bahsettik. Tüm sanayi kollarını anlatmak yerine birkaç örnek vermekle yetindik. Anlattığımız ve anlatmadığımız kimya sanayisi kolları ve çalışmaları başka bir yazımızın konusu.
Yazımızı noktalarken kimya mühendislerinin ne kadar geniş bir aralıkta çalışma alanı olduğunu tekrar vurgulamak adına şu soruyu sormak istiyoruz: Kimya mühendislerinin vahşi doğadaki genetik mühendisliği ile üretilmiş organizmaları ayırt etmek için bir çeşit biyogüvenlik aracı geliştirdiğini biliyor muydunuz?
Kimya mühendisliği çok geniş bir alanı kapsayan bir mühendislik disiplinidir. Bu yazımızın kimya mühendisliği tarihi ve gelişimi hakkında fikir vermesini ümit ediyoruz.
Düzeltmeler: hammadde kelimeleri ham madde olarak düzeltildi.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 11
- 7
- 5
- 4
- 3
- 2
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- S. Gaudin. "Chemical Engineers Develop Biosecurity Tool To Detect Genetically Engineered Organisms In The Wild". (21 Mayıs 2019). Alındığı Tarih: 9 Eylül 2019. Alındığı Yer: Phys.org | Arşiv Bağlantısı
- C. Flavell-While. "Chemical Engineers Who Changed The World: Meet The Daddy". (1 Mart 2012). Alındığı Tarih: 9 Eylül 2019. Alındığı Yer: The Chemical Engineer | Arşiv Bağlantısı
- İ. Elmacı. (2016). Değişen Müfredat Ve Türkiye’de Kimya Mühendisliğinin Tarihi. Osmanlı Bilimi Araştırmaları, sf: 115-130. | Arşiv Bağlantısı
- E. Dölen. (2013). Türki̇ye'de Ki̇mya Öğreti̇mi̇ni̇n Tari̇hçesi̇ 1834 - 1982. Yayınevi: Türkiye Kimya Derneği Yayınları.
- A. M. Helmenstine. What Is Chemical Engineering?. (24 Aralık 2018). Alındığı Tarih: 9 Eylül 2019. Alındığı Yer: ThoughtCo. | Arşiv Bağlantısı
- Petrol-İş Araştırma Servisi, et al. (Araştırma, 2019). Dünya Ve Türki̇ye’de Ki̇mya Sektörü: Kriz Sonrası Yapısal Ve Güncel Eğilimler. Not: Bağlantı: http://www.iso.org.tr/file/dunya-ve-turkiyedeki-kimya-sektoru-578.pdf.
- A. C. Eyüpoğlu. (1967). Şeker Fabrikasyonun Tarihçesi Ve Türkiye’de Şeker Sanayii. Kimya Mühendisliği Dergisi, sf: 14-23. | Arşiv Bağlantısı
- B. Beşergil. (2009). Rafineri Prosesleri. ISBN: 9754837940. Yayınevi: Gazi Kitabevi.
- B. Beşergil. (2009). Petrokimya Teknolojisi. ISBN: 9754837964. Yayınevi: Gazi Kitabevi.
- İstanbul Sanayi Odası, et al. (2004). Avrupa Birliği'ne Tam Üyelik Sürecinde İstanbul Sanayi Odası Meslek Komiteleri Sektör Stratejileri Geliştirilmesi Projesi - Kimya Sektörü. ISBN: 9755128794. Yayınevi: İstanbul Sanayi Odası Yayınları.
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 02/12/2024 17:30:36 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/7979
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.