Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Hyalüronik Asit Nedir? Nasıl Üretilir?

Kozmetik Sektörünün Meşhur Asidinin Özellikleri ve Kullanım Alanları Nelerdir?

Hyalüronik Asit Nedir? Nasıl Üretilir? Pixabay
7 dakika
19,883
Tıbbi İçerik Uyarısı

Bu içerik tıp ve sağlık ile ilişkilidir. Sadece bilgi amaçlı olarak hazırlanmıştır. Bireysel bir tıbbi tavsiye olarak görülmemelidir. Evrim Ağacı'ndaki hiçbir içerik; profesyonel bir hekim tarafından verilen tıbbi tavsiyelerin, konulan bir teşhisin veya önerilen bir tedavinin yerini alacak biçimde kullanılmamalıdır.

Daha Fazla Bilgi Al
Tüm Reklamları Kapat

Kozmetik uygulamalar günümüzde insanlar arasında büyük önem kazanmıştır. Yeni çıkan ürünlerin tanıtımından tutun da, YouTube üzerinden gerçekleştirilen kampanyalara kadar hayatımızda giderek daha büyük bir yer tutmaya başlayan kozmetik sektörü her yıl büyümeyi sürdürürken, bilimsel gelişmeler de hızla devam etmektedir. Yakın zamanda sosyal medyada pek çoğumuzu güldüren haberlere konu olan ve kozmetikten tutun da tıbbî pek çok uygulamada kullanılan hyalüronik asitin ne olduğu, ne işe yaradığı ve nasıl üretildiği hakkında sizlere genel bilgiler vermeyi hedefliyoruz. İyi okumalar dileriz.

Hyalüronik Asit Nedir?

Hyalüronik asit ilk kez 1934 yılında, Karl Meyer ve John Palmer tarafından keşfedildi. Sığır gözlerinde buldukları bu yüksek molekül ağırlıklı polisakkarite hyalüronik asit adını verdiler. "Cam gibi, cam gibi görünen" anlamına gelen hyaloid ve üronik asit kelimelerinin birleşiminden doğan bu polisakkaritin ismi, günümüzde aynı zamanda HA veya hyalüronan gibi isimlerle anılmaktadır.1

Tüm Reklamları Kapat

Hyalüronik asitin tekrar eden molekülü. Parantezin altındaki
Hyalüronik asitin tekrar eden molekülü. Parantezin altındaki "n" harfinin yerine gelecek sayı, bu molekülün zincir boyunca ne kadar tekrar ettiğini gösterir.
Wikimedia Commons

Az önce de bahsettiğimiz üzere, hyalüronik asit bir polisakkarittir. Polisakkaritler birbirlerine glikozit bağı ile bağlı glikoz molekülleridir. Farklı moleküllerin birbirlerine farklı bağlarla bağlanması sonucu ortaya yeni polisakkaritler çıkabilir.

Bu farklı polisakkaritlerden biri olan hyalüronik asit, bir glukuronik asit ile bir N-asetilglukozamin molekülünün birbirlerine bağlanması ile oluşur ve vücudumuzda hyalüronidaz enzimi ile üretilir. Üretilen bu yeni molekülün uzun ve doğrusal zincirler boyunca tekrar etmesiyle yüksek molekül ağırlıklı, hyalüronik asit ortaya çıkar:

Tüm Reklamları Kapat

Hyalüronik asit bir glukuronik asit ile bir N-asetilglukozamin molekülünün birleşmesiyle oluşur. Oluşan bu yeni molekül, uzun zincirler boyu tekrar eder. Bu uzun polisakkarit zincirleri, çeşitli molekül ağırlıklarına sahip hyalüronik asitlerdir.
Hyalüronik asit bir glukuronik asit ile bir N-asetilglukozamin molekülünün birleşmesiyle oluşur. Oluşan bu yeni molekül, uzun zincirler boyu tekrar eder. Bu uzun polisakkarit zincirleri, çeşitli molekül ağırlıklarına sahip hyalüronik asitlerdir.

Hyalüronik asit doğada pek çok yerde karşımıza çıkar. Horoz ibiklerinde, bebek kordonunda, deride, memelilerin eklem arası sıvılarında ve göz vitresinde doğal olarak bulunur.1 Bunlara benzer pek çok hayvansal dokuda karşımıza çıkan hyalüronik asit, günümüzde pek çok kozmetik üründe ve ilaçta ana bileşen olarak kullanılan ve endüstriyel boyutta üretilen bir ham maddedir.

Hyalüronik Asitin Özellikleri ve Kullanım Alanları

Hyalüronik asit az önce de belirtildiği üzere, hayvan dokularında bulunabilen ve pek çok işleve sahip bir moleküldür. İnsan vücudundaki ana görevleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  1. Nemlendirme ve deri esnekliğini sağlama. İnsan vücudundaki toplam hyalüronik asitin %50'si deride bulunur.
  2. Hücrelerin göç etmesinde sinyal iletici görev üstlenir.
  3. Eklem arası sinoviyal sıvıda, yüksek viskozitesi sayesinde doğal bir biyolojik kayganlaştırıcı görevi görür ve hızlı hareket edildiğinde eklemlerin üzerine binen yükü azaltıcı etki yapar.

Tüm bunlara ek olarak, yara ve iltihapların iyileşmesinde ve embriyonun gelişiminde hücre davranışlarının düzenlenmesine yardımcı olan bir moleküldür.2,3 Hyalüronik asit, hücrelerin bölünmesi, yenilenmesi üzerindeki olumlu etkileri sebebiyle, yaşlandırma karşıtı serumlarda, kremlerde ve maskelerde; deri üzerindeki nemlendirici etkisi sayesinde de nemlendirici losyon ve kremlerde kullanılmaktadır. Eklem arası sıvıda ve göz vitresinde (gözdeki biyolojik sıvı) oldukça temel bir rol üstlendiğinden dolayı ilaçlarda ve tıbbî müdahalelerde kullanılır. Bu ilaçlara örnek olarak göz damlaları ve kremleri verilebilir. Eklemle alakalı rahatsızlıklarda hyalüronik asit iğneleri uygulanmaktadır.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Hyalüronik asitin görünümü.
Hyalüronik asitin görünümü.
Wikimedia Commons

Yaşlanma karşıtı bir molekül olan hyalüronik asit, son zamanlarda kozmetik ürünlerin yanı sıra cilt dolgularında da kullanılmaktadır. Papakonstantinou, Roth ve Karakiulakis'in, güneş ışığından korunmuş ve korunmamış ciltler üzerinde yaptıkları araştırmalarda, aynı kişiden alınan iki örnek arasında, güneş ışığına maruz kalmış cilt örneğinde yüksek miktarda hyalüronik asite rastlanmışken, ışıktan korunmuş ciltte görece daha az hyalüronik asite rastlanmıştır. Güneşten korunmuş olan deri örneğinde aynı zamanda içsel yaşlanmanın hyalüronik asit ve üretiminde kullanılan maddelerin azlığı ile alakalı olduğu belirlenmiştir (2012, s. 255-258). Yapılan bu araştırmadan yola çıkılarak, içsel (genetik) yaşlanmaların hyalüronik asit azlığında ortaya çıktığı söylenebilir.

Öte yandan hyalüronik asitin bazı olumsuz etkileri de mevcuttur. Hyalüronik asit bazlı cilt dolgularının çeşitli alerjik etkilere sebep olduğu bilinmektedir. Deutsch, Koggan ve Nasser tarafından yürütülen bir araştırmada, beş hastada hyalüronik asit dolgusundan kaynaklı iltihaplı nodüller, yüz ödemleri, kabartı gibi rahatsızlıklara rastlanmıştır. Bu hastaların üçünde önceden bilinen bir alerjik rahatsızlık varken, ikisinin bilinen bir alerjik rahatsızlığı yoktur (2015). Denilebilir ki, hyalüronik asitten yapılmış estetik dolgular, hastaların durumuna göre istenmeyen alerjik tepkiler doğurabilir. Kullanımı giderek yaygınlaştığından dolayı hyalüronik asitin yararları üzerine olduğu kadar, yan etkileri üzerine de araştırma yapılması elzemdir.4

Hyalüronik asit hücre bölünmesi ve büyümesinde etkin rol oynadığından, kanser ve tümör gibi hastalıklarda vücutta sentezlenen hyalüronik asit miktarı doğal olarak artar. Bu konuda bilim dünyasında çeşitli çalışmalar yürütülmektedir. Toole'a göre tümörün birçok çeşidinde aşırı miktarda hyalüronik asit üretimi görülmektedir. Hatta bazı durumlarda vücuttaki hyalüronik asit seviyesindeki artış, kötü huylu tümör oluşumuna da işaret edebilmektedir. Hyalüronik asit tümör hücreleri tarafından veya tümör stromasında üretilebilir. Meme, yumurtalık, prostat, mide ve kolorektal kanser çeşitlerinde, hastaların vücudunda üretilen hyalüronik asit miktarı ile kanserin durumunun kötülüğü arasında korelasyon vardır. Fakat melanoma ve diğer bazı cilt kanseri türlerinde aynı bağlantı bulunmaz (2004, s. 529-530). Bu bilgilerden yola çıkılarak hyalüronik asitin kanser hastalarının önemli bir bölümünde teşhis konusunda modern tıbba oldukça yardımcı olduğu söylenebilir.5

Hyalüronik Asitin Üretimi

Söz konusu insan sağlığı olduğunda, kimyasalların üretiminde dikkat edilmesi gereken hususlar artar. Ürünün kalitesi, sterilizasyonu ve insan sağlığına zararlı herhangi bir etkisi olmaması bunların başında gelir. Hyalüronik asit üretimi de bahsedilen hususlara tabidir.

Hyalüronik asitin üretim tarihçesi aslına bakılırsa henüz yeni sayılabilir. İlk ticari hyalüronik asit ilacı, 1980'de, Pharmacia adlı İsveç firması tarafından üretilen göz ilacı Healon'dur. Bu ilaç horoz ibiğinden özütlenen hyalüronik asit ile üretilmişti. Bu yöntemin patentini alan kişi Endre Alexander Balazs'tır. Balazs, yetmiş sene boyunca hyalüronik asitin iyileştirici etkileri üzerine çalışmıştı. Kendisi aynı zamanda International Society for Eye Research adlı kurumun (Uluslararası Göz Araştırmaları Enstitüsü) kurucu üyeleri arasındadır.3

Tüm Reklamları Kapat

Endre Alexander Balazs (1920-2015)
Endre Alexander Balazs (1920-2015)
ISHAS

Ancak hyalüronik asitin horoz ibiği gibi hayvansal kaynaklardan üretiminde sıkıntılar bulunmaktaydı. Hayvansal kaynaklı üretimin verimi düşüktü ve yüksek saflıkta hyalüronik asit üretebilmek için proteinlerden arıtılması gerekiyordu. Bu işlem hayvansal üretimde bir hayli zahmetliydi. Bunun bir sonucu olarak da yeni üretim yöntemleri araştırılmaya başlandı. Günümüzde de genel üretim yöntemi olan bakteri fermantasyonu yoluyla üretim, bilim insanlarının aradığı cevaptı.

1990'larda başlayan çalışmalar hyalüronik asitin bakteriyel fermantasyonla üretilebileceğini gösteriyordu. Çeşitli birçok bakteri, bu maddeyi doğal yollarla sentezleyebiliyordu. Hız kazanan araştırmalar, bakteriyel fermantasyonla çok daha yüksek molekül ağırlığına sahip, verimi yüksek ve zehirli madde içermeyen hyalüronik asit üretiminin yolunu açtı.

Günümüzde hyalüronik asit üretimi çeşitli streptokok bakterilerinden gerçekleşmektedir. Bunun yanında tıbbî kullanıma uygun ilaçlar üretebilmek için rekombinant DNA içeren bakterilerden de yararlanılmaktadır.6 Uygun koşullar altında gelişmesi ve üremesi sağlanan bakteriler, şekerden fermantasyon ile hyalüronik asit üretirler. Bir biyoreaktörde gerçekleşen bu üretim, pek çok saflaştırma ve sterilizasyon aşamasına sahiptir. Hyalüronik asit yüksek sıcaklıklarda bozunan bir molekül olduğundan, hem üretilirken hem de saklanırken düşük sıcaklıklarda olması gerekir. Santrifüj ve filtrasyon gibi pek çok işlemden geçen ürünün, fabrikadan çıktığında yüksek saflıkta, steril ve çeşitli ilaç ve kozmetik firmalarına satılmaya hazır hâlde olması sağlanır.

Çeşitli biyoreaktörler (fermentörler).
Çeşitli biyoreaktörler (fermentörler).
Visual Encyclopedia of Chemical Engineering

Sonuç

Hyalüronik asit söz konusu olduğunda bilim dünyasının araştırmaları yakından takip edilmeli ve gelecek sonuçlar ışığında hyalüronik asitin kozmetik ve tıbbî kullanımı her zaman yeniden değerlendirilmelidir. Sadece bilimsel araştırmalar doğrultusunda geliştirilecek yeni tedavi yöntemleri ve ürünler kullanılmalıdır. Yazımızın sizlere hyalüronik asit hakkında genel bir fikir vermesini temenni ediyoruz.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
29
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 8
  • Merak Uyandırıcı! 7
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 2
  • İnanılmaz 2
  • Muhteşem! 1
  • Bilim Budur! 1
  • Güldürdü 0
  • Umut Verici! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 19/03/2024 08:45:21 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/8207

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Bellek
Genel Görelilik
Maske Takmak
İklim Değişikliği
Bilim İnsanları
Kök Hücre
Antibiyotik
Mers
Araştırmacılar
Nükleer Enerji
Evrim Ağacı
Böcek Bilimi
Çekirdek
Siyah
Avcı
Temel
Gıda Güvenliği
Uterus
Çevre
Amerika Birleşik Devletleri
Çiçek
Film
Karar Verme
Kuş
Demir
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Kafana takılan neler var?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
A. K. Algüzey, et al. Hyalüronik Asit Nedir? Nasıl Üretilir?. (20 Ocak 2020). Alındığı Tarih: 19 Mart 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/8207
Algüzey, A. K., Bakırcı, Ç. M. (2020, January 20). Hyalüronik Asit Nedir? Nasıl Üretilir?. Evrim Ağacı. Retrieved March 19, 2024. from https://evrimagaci.org/s/8207
A. K. Algüzey, et al. “Hyalüronik Asit Nedir? Nasıl Üretilir?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 20 Jan. 2020, https://evrimagaci.org/s/8207.
Algüzey, Ahmet Kerem. Bakırcı, Çağrı Mert. “Hyalüronik Asit Nedir? Nasıl Üretilir?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, January 20, 2020. https://evrimagaci.org/s/8207.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close