Kesilmiş Çiçekleri, Bilimi Kullanarak Nasıl Daha Canlı Gösterebilirsiniz?
Bilim Sayesinde, Özel Günlerde Alınan Çiçeklerinizin Uzun Süre Canlı Kalmasını Sağlayabilirsiniz!
- İndir
- Dış Sitelerde Paylaş
Sabah uyandığınızda vazoya konulmuş güzel bir buket çiçekle karşılaşmak çok güzel bir histir. Ancak yaprakların dökülmeye başladığını, solduğunu ve saplarının sarktığını görmeye başladığınızda... İşte bu pek de hoş bir his değildir. Biraz kimya ve biyoloji bilgisi sayesinde muhtemelen sadece evinizde bulunan malzemeleri kullanarak kesme çiçeklerinizin ömrünü uzatabilirsiniz.
Çiçeklerin Saplarını Kesin!
Muhtemelen daha önce çiçek saplarının uçlarını koparıp dikkatlice bir şeyin içerisine yerleştiren birisini görmüşsünüzdür. Peki bunun arkasındaki mantık nedir? Sapların yüksekliklerini değiştirmek çiçeklerin etrafının fazla sarılmasını önlemeye yardımcı olur. Bu, çiçeklerin fiziksel olarak birbirine temas etmesini, böylelikle taç yapraklarının dökülmesini önlemek ve yoğun ıslak yaprak kümelerinde mikrobiyal büyüme olasılığını azaltmak gibi iki amaca hizmet etmektedir.
Eğer bir bardak suya biraz kereviz koyup adeta "sihirli" bir şekilde tekrar gevrekleşmesini incelediyseniz, biyolojik bu terimi daha önce hiç duymamış olsanız bile, bitkilerin turgor basıncı sayesinde sert kaldıklarını sezgisel olarak anlayacaksınız. Turgor basıncı ya da hidrostatik basınç adı verilen bu olgu, bitki hücreleri içerisinde plazma zarlarını hücre duvarlarına doğru iten kuvvettir. Bitkiler yeterince su emmediklerinde turgor basınçları düşer ve solgun, sarkık bir gövde, yaprak ve taç yapraklar elde edersiniz.[1]
Sap uçlarına kesikler atarak suyun bitkiye girmesi için bir kanal oluşturabilir ve buketlerinizin canlı görünmesini sağlayabilirsiniz. Açılı bir şekilde keserek saplarda su akışını engelleyebilecek hava kabarcıklarını önlemeye yardımcı olabilirsiniz. Lateks yayan bitkiler (Atatürk çiçeği ve gelincik gibi) bitki özü ile tıkanarak su alımını engelleyebilir. Bu durum, sap uçlarını alevle ya da kaynar suya daldırarak kısa bir süre ısıtarak önlenebilir. Budama yaparken vazonun su hizasının altında kalacak yaprakları da çıkarmayı ihmal etmeyiniz. Bu yapraklar çürüyebilir ve sapların tıkanmasına yol açabilecek bakteriyel büyümeye neden olabilir. Olası mikrobiyal kontaminasyonu en aza indirmek için budama yaptığınız makasınızı ve vazonuzu kullanmadan önce sterilize etmek ya da en azından yıkamak iyi bir fikir olabilir.
Bitki Besini Kullanın!
Satın almış olduğunuz çiçek buketinin içinde bulunan küçük bitki besini poşetinin tam olarak ne işe yaradığını merak etmiş olabilirsiniz. Bu poşet genellikle üç amaca hizmet eder: suyu asitlendirmek, karbonhidrat kaynağı sağlamak ve bakterilerin üremesini engellemek. Biraz daha düşük bir pH değeri, kesme çiçeğin emdiği su miktarını artırarak turgor basıncının dengede tutulmasına yardımcı olabilir.[1] Ayrıca çiçeklerinizi çürütebilecek, tıkayabilecek ve genel olarak kötüleştirebilecek bakteri, mantar ve diğer mikroorganizmaların artmasını engellemeye yardımcı olur. Çoğu bitki besini, organizmaların artmasını sınırlamak için gümüş veya klor bileşikleri gibi başka maddeler içerir.
Bitki besinlerinin, adından da anlaşılabileceği gibi, belki de yerine getirdiği en önemli işlev bitkiye besin kaynağı olmaktır. Kesme çiçeklerin canlı bir görünüme sahip olmasının bir kısmı, tıpkı bizim gibi karbonhidratlarla çalışan metabolik faaliyetlerinin sürdürülmesine bağlıdır. Çoğu bitkide bulunan ve bir karbonhidrat türü olan şekerler, bitkilerin nemi tutmasına ve kurumamasına yardımcı olur.[1]
Genellikle serbest bir şekilde muhafaza edilen bitki besinlerinden herhangi birine sahip değilseniz, evinizde oldukça basit bir şekilde kendi bitki besininizi yapabilirsiniz. Çeşitli tarifler bulunsa da hepsinde bir şeker kaynağı, asidik bir madde ve mikrobiyal büyümeyi sınırlayan bir madde (genellikle de çamaşır suyu) bulunur.
Stresi En Aza İndirin!
Kimse çok stresli olduğu anlarda mutlu olmaz, bitkilerde de durum pek farklı değildir. Çiçeklerinizi korumak için onları mümkün olan en huzurlu koşullarda saklamanız gerekmektedir. Bu da onları kurutan, vazo suyunun buharlaşmasına neden olan ve metabolizma hızlarını artıran doğrudan güneş ışığını ve sıcaklığı en aza indirmek anlamına gelmektedir. Çiçekçilerin çiçekleri buzdolabında saklamasının nedeni de budur. Çiçek buketinizi korumayı gerçekten istiyorsanız çiçekçilerin yaptıklarını taklit edebilirsiniz.
Bunlardan da önemlisi çiçeklerinizi meyvelerin yanında saklamayınız. Olgunlaşan meyveler; özellikle de muz, domates ve avokado etilen gazı yayar. Bu; yaşlanma, yani ölme de dahil olmak üzere birçok doğal süreci hızlandıran bir bitki hormonudur. Karanfil, nergis, hezaren ve zambak gibi bazı bitkiler etilene karşı özellikle hassastır. Çiçeklerinizi meyve sepetinizden ve aynı zamanda araba egzozu, sigara dumanı ve diğer çürüyen bitkiler gibi dış etilen kaynaklarından uzak tutun. Acımasızca görünebilir ama ölmeye başlayan çiçekleri koparmak kalanların korunmasına yardımcı olabilir.
Ayrıca çiçeklerin fiziksel hareketlerini de en aza indirmeniz iyi olacaktır.[2] Bunun sebebi, hareketin çiçeklerin taç yapraklarının döküle oranını ve etilen üretimini artırabilme ihtimalidir. Bunu da güçlü esintilerden kaçınarak, vazoları çok sık hareket ettirmeyerek ve kurutma makinesi gibi titreşim kaynaklarından uzak tutarak sağlayabilirsiniz.
Tüm Çareler Tükendiğinde...
Kimse solmuş ve ölmekte olan çiçekler görmekten hoşlanmaz. Ancak çiçekleri ilk çürüme belirtilerini gösterdiklerinde çıkarır ve kurumaları için baş aşağı asarsanız, neredeyse "sonsuza" kadar, uzun bir süre dayanan güzel ve korunmuş çiçekler elde edebilirsiniz. Ayrıca, ileride daha uzun vazo ömürleriyle bilinen çiçekleri seçmeyi de düşünebilirsiniz. Yıldız çiçekleri, süsenler ve nergisler çok güzeldir fakat kesildikten sonra genellikle 5 günden daha fazla dayanamamalarıyla bilinirler. Çiçek buketlerinizin iki hafta veya daha uzun süre dayanmasını istiyorsanız karanfil, lale, kasımpatı ve antoryum bitkilerinden tercih edebilirsiniz.[1]
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 3
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Office for Science and Society | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c d T. K. Nguyen, et al. (2021). Do Eco-Friendly Floral Preservative Solutions Prolong Vase Life Better Than Chemical Solutions?. Horticulturae, sf: 415. doi: 10.3390/horticulturae7100415. | Arşiv Bağlantısı
- ^ Center for Agriculture, Food, and the Environment. Harvesting And Handling Cut Flowers. (4 Ağustos 2016). Alındığı Tarih: 29 Şubat 2024. Alındığı Yer: Center for Agriculture, Food, and the Environment | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 17/11/2024 15:30:46 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/17003
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Office for Science and Society. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.