Kentsel Isı Adası Nedir? Nasıl Oluşur? Nasıl Önleyebiliriz?
Bilinçsiz şehirleşme ve iklim değişikliği, 21. yüzyılın en önemli sosyo-ekolojik sorunlarından biridir. Bu iki güncel konunun ortak sonuçları artan insan popülasyonu ile şiddetlenmekte, buna bağlı olarak da yaşam kalitesi olumsuz yönde etkilenmektedir. Bunun yarattığı ekolojik sorunlardan biri de bu yazımızda inceleyeceğimiz Kentsel Isı Adası etkisidir.
Kentsel Isı Adası etkisi, şehirdeki ortalama hava sıcaklığı değerlerinin kırsal alanlara göre daha yüksek olmasıdır. Yapılan ölçümlere göre bu hava sıcaklığı farkları 3-4°C olabilmektedir - ki bu da ciddi bir farktır. Ayrıca, basit anlatımda söylediğimiz “kırsal alan” tabiri çok genel bir tabir olup, bu sıcaklık farkları şehrin göbeğinde, 2.5 hektar büyüklüğünde bir yeşil alanda bile rahatlıkla gözlemlenebilmektedir.
Kentsel Isı Adaları Nasıl Oluşur?
Gün içerisinde güneş ışınları yeşil alanların aksine bina malzemeleri, kiremit çatılar, asfalt ve kaldırımdan oluşan yollar tarafından daha fazla emilir ve ortamın sıcaklık değerlerini arttırır. Gece olduğunda ise, emilen ısı ortama yayılmaya başlar ve böylelikle oluşan sıcaklık farkları gün boyu etkisini devam ettirir.
Bununla birlikte, yağış suları geçirimsiz kent yüzeylerinde hızla drene olur ve böylelikle toplam buharlaşmayı ("evopatranspirasyon") azaltır. Bunun sonucunda, evopatranspirasyon azaldığından dolayı ısı kaybı kısıtlanmış olur ve ısı döngüsünü azalttığı için kentlerdeki hava sıcaklığını arttıran bir etken hâline gelir.
Bir diğer önemli faktör ise, atmosfere yoğun karbon salınımıdır. Bacalardan, araba egzozlarından vb. yayılan karbon gazları sadece küresel düzeyde değil yerel düzeyde de sıcaklığı arttıran ciddi bir unsurdur. Üstelik, yüksek ve yoğun yapılaşmaların olduğu kentlerde doğal hava koridorları engellenmekte ve kirleticilerin dağılmasını olanaksız hale getirmektedir.
Kentsel Isı Adalarının Olumsuz Etkileri
Kentsel Isı Adası etkisi, özellikle sıcak iklimlerde yaşayan insanlar için yılın belli bir döneminde yaşam konforu eşiğini aşacak seviyelere ulaşabilmektedir. Dolaylı olarak da, sağlık sorunları, soğutma için tüketilen enerji miktarında artış, hava kirliliği ve su sıkıntısı gibi olumsuzluklar ortaya çıkartmakta, hatta bölgesel ölçekte iklim değişikliklerine sebep olabilmektedir.
Araştırmalar
Kentsel Isı Adası (KIA) etkisi uzun yıllar meteorolojik yer istasyonlarından veya sabit ya da gezici araçlardan yapılan termometre ölçümlerine dayalı olarak çalışılmıştır. Ancak Uzaktan Algılama teknolojilerinin ortaya çıkışı ve yaygınlaşması, yüzey sıcaklığı ile ilgili parametrelerin mekansal dağılımının daha iyi temsil edilmesini sağlayarak KIA gözlemine yeni boyutlar ve araştırma olanakları kazandırmıştır.
Bununla alakalı olarak; yapılan bir çalışmada, İzmit kentinin gündüz ve gece sıcaklık farkları araştırılmıştır. Landsat 8 uydu görüntülerinin termal bantlarından dönüştürülerek elde edilen “yüzey sıcaklığı” haritası oluşturulmuştur. Daha kolay bir şekilde anlaşılabilmesi için de düşük çözünürlükte kuantize edilmiştir.
- Evapotranspirasyon Nedir? Kurak Bir Ortamda Buharlaşma ve Terleme Miktarını Neden Yakından Takip Etmek Gerekir?
- İstanbul'da Kuraklığın ve Su Kaynaklarının Tükenmesinin Asıl Nedeni İklim Değişikliği mi? Yoksa Başka Beşeri Faktörler Üzerinde mi Durulmalı?
- Gelecekte Sokaklarımızı Genetiği Değiştirilmiş Ağaçlar Aydınlatabilir!
Görüldüğü üzere, kentsel alanların dışında kalan yerlerin gündüz ve gece arasındaki sıcaklık farkları daha belirginken, kentte tam aksine hem gündüz hem gece sıcaklık değerleri çok daha yüksek seviyelerdedir.
Yine bu çalışmaya benzer bir çalışma da 2017 yılının Mayıs ayında İstanbul ilinde yapılmış ve yine termal uzaktan algılama teknikleri kullanılmıştır. Landsat 8 uydu termal bantları ile yüzey sıcaklık değerleri hesaplanmış ve arazi yüzey sıcaklığı dağılımı haritası oluşturulmuştur.
Bu haritaya göre, en yüksek ve en düşük sıcaklık değerleri sırasıyla 44,96°C ve 21,17°C olarak tespit edilmiştir. En sıcak ve en soğuk noktalar arasında sıcaklık farkı ise yaklaşık olarak 24°C olarak hesaplanmıştır. Şunu özellikle belirtmekte fayda var; yapılan bu ölçümler hava sıcaklığı ölçümü değil, yüzey sıcaklığı ölçümüdür ve bundan dolayı bu denli sıcaklık farklarının oluşması belirli açılardan olağandır. Fakat bununla beraber, kentsel alanların yeşil alanlara göre sıcaklığı ne denli fazla absorbe edebildiğini göstermesi açısından çarpıcı bir etkiye sahiptir.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Buna ek olarak; aşağıdaki görselde ise, edinilen bilgilerden hareketle en yüksek yüzey sıcaklığına sahip bölgeler Isı Alanı Yoğunluğu İndeksi kullanılarak İstanbul Isı Adası Dağılımı Haritası oluşturulmuştur.
Yapılan başka bir çalışmada ise, betonun ağaçlara, yapraklara kıyasla ısıyı ne kadar fazla emebildiği araştırılmıştır. Termal kamera ile saat 12’de yapılan ölçümlerde, evlerin üzerindeki sarmaşıklar (yaşayan duvar, İng: "living wall") hemen yanı başındaki duvara göre (boş duvar, İng: "empty wall") 7°C gibi bir sıcaklık farkı ortaya çıkmıştır. Böylelikle, beton duvarların yeşil alanlara göre ısıyı ne kadar fazla emebildiği ortaya koyulmuştur.
Sonuç
Sonuç olarak; bu önemli araştırmalar ile birlikte anlıyoruz ki, kentsel alanlar içerisinde; kent ormanları, yeşil alanlardan oluşan parklar, peyzaj alanları, sokaklarda ve caddelerde ağaçlık alanların daha fazla olması, yol ve binaların dış cephe malzemelerinin daha açık renklerde kullanılması, yeşil çatı uygulamaları ve tüm bunlara uygun şehir planlamalarının yapılması (örneğin, Barselona şehrinde olduğu gibi bir geometrik düzende şehirleşme) sayesinde Kentsel Isı Adası oluşumunu azaltabiliriz ve şehirleri daha yaşanabilir yerler hâline getirebiliriz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 16
- 4
- 3
- 3
- 2
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- B. Khorrami, et al. (2019). Uzaktan Algılama Ve Cbs'nin Yüzey Sıcaklığı Ve Kentsel Isı Adası Tespit Ve Analizinde Uygulanması. ResearchGate. | Arşiv Bağlantısı
- İ. Tozam, et al. (2018). Kentsel Isı Adası Etkisi Ve Serin Çatılar. Catider. | Arşiv Bağlantısı
- R. Demir, et al. (2016). Yaşayan Duvarların Kentin Isı Değişimine Etkisi. Uzalcbs. | Arşiv Bağlantısı
- D. Gerçek, et al. (2014). Kentsel Isı Adası Etki̇si̇ni̇n Uzaktan Algılama İle Tespi̇ti̇ Ve Değerlendi̇ri̇lmesi̇: İzmi̇t Kenti̇ Örneği̇. Uzalcbs. | Arşiv Bağlantısı
- Ç. Şimşek, et al. (2012). İstanbul Metropoliten Alanında Kentsel Isınmanın Azaltılmasında Yeşil Alanların Önemi. Megaron. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/12/2024 05:31:55 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9584
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.