Kayseri'de Nar Yedikten Sonra Ölen 4 Yaşındaki Saliha'nın Ölümünden Tarım İlacı Sorumlu Olabilir mi?
İddia
Nar meyvesindeki tarım ilacı kalıntısı Saliha'nın ölümüne neden oldu.
Gerçek mi?
Gerçek Taraflar
Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporda Saliha'nın ölümüne tarım ilacının neden olduğu kabul edilmiştir.
Sahte Taraflar
Adli Tıp Kurumu yapılan otopside zehirlenmeye neden olacak maddelere ait bir iz bulunmadığı belirtirken, ölüm nedeni tarım ilacıdır iddiasını temellendirecek; tespit edilen tarım ilaçlarını, etken maddeleri, kalıntı miktarı gibi önemli veriler paylaşılmamıştır.
İddianın Kökeni
Cumhuriyet Gazetesi'nin internet sitesinde yayımlanan habere göre; 30 Ekim 2019 günü bir aile akşam yemeğinin ardından, şehir dışındaki bir tanıdıklarından hediye olarak aldıkları narları tükettiler. Sonrasında ailenin altı üyesi gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye kaldırıldı. Ne yazık ki ailenin en küçüğü olan 4 yaşındaki Saliha vefat etti. Saliha'nın ölümünün ardından savcılık soruşturma başlatıldı ve Adli Tıp Kurumu, yapılan otopsinin ardından Saliha'nın vücudunda ölüme neden olacak bir işaret bulamadı. Fakat kurum, zehirlenen aile üyelerinin yedikleri nar kabuklarında tarım ilacı kalıntısı tespit etti. Adli Tıp Kurumu zehirlenme belirtileri ve kabuktaki kalıntılara dayanarak, Saliha'yı tarım ilacının öldürdüğü görüşünü oy birliğiyle benimsedi. Bu da gazete ve haber kanallarında konu yapılarak gündeme getirildi.
Bilgiler
Haberin başlığına bakınca olayın burada kapandığı hissine kapılmamak elde değil: "Küçük Saliha'nın ölüm sebebi netleşti: Zehirli nar!" Bu ihtimal bile konunun uzmanlarını hayrete düşürmeli diye düşünüyoruz: Ziraat, gıda mühendisleri, bitki bilimciler ve ilgili diğer uzmanlık alanları için asıl çözülmesi gereken düğüm şimdi başlamalıydı. Bir insanın ölümüne neden olan hangi tarım ilacı? Veya gerçekten tarım ilacı mı? Bunu çözmeden, hangi önlemin alınması gerektiğini bilmek mümkün değildir.
Romanlarda, filmlerde görürüz; elektrikler kesilir, geri geldiğinde aile içerisinden bir kişi kanlar içinde yerde yatmaktadır. Şimdi dedektif dese ki "Katilin içimizden biri olduğunu tespit ettim.", herkes kendi işine mi dönecek? Katilin kim olduğunu bulmazlarsa, ev halkından yeni insanlar da öldürülebilir. Saliha'yı öldürenin bir tarım ilacı olduğunu söyleyip konuyu kapatmak da böyle. Katil, tarım ilacı mı? Bu bulunmadan önlem alınamaz ve başka çocukların da aynı şekilde zarar görmeyeceği garanti edilemez.
Bu yazının amacı tarım ilaçları hakkında bilgi vererek küçük Saliha'nın ölüm nedeninin sanılanın aksine aydınlanmış olmadığını gösterip, konunun araştırılmasını için kamuoyu oluşturmaktır.
Tarım İlacı, Narı Zehirli Hale Getirir mi?
Tarım ilaçlarını kullanma amacımız hasta bitkiyi iyileştirmek değil, sağlıklı bitkiyi korumaktır. Bunu 18 yaş dişini çektirmeye hazırlanan birinin iltihap kapma ihtimaline karşı ameliyattan birkaç gün öncesinden antibiyotik kullanmaya başlamasına benzetebiliriz. Bitkiyi de çeşitli nedenlerle, mesela, zayıf olduğu özel dönemlerde veya hastalık yapıcı zararlıların yoğunlaştığı zamanlar önlem olarak ilaçlarız.
Peki tarım ilaçları gerçekten sanıldığı kadar zehirli midir? Tarım ilaçları tarıma zarar veren canlıları yok etmek veya engellemek için üretilirken, bunlar dışında kalan canlılara da mümkün olduğunca az zarar vermeyi hedefler. Bunları geliştirenlerin akıllarını iki ana soru meşgul eder: "Ben zararlılardan en etkili ve en ucuz şekilde nasıl kurtulurum?" ve "Ben, ürüne zarar veren canlının dışındaki canlılara (insan dahil) nasıl daha zararsız olabilirim?" Bu sorulara daha iyi cevap geliştirenlerin ürünleri, denetleyici kurumların uzun soluklu ve zorlu testlerini de geçerek kullanım onayı alır.[1] Kullanım onayı sınırsız olmadığı gibi, düzenli olarak denetlenen bu maddelerin farklı etkiler gösterdiği tespit edilirse kullanım onayı iptal edilir ve ilgili ürünler toplatılır, üretimleri durdurulur.
Bununla beraber, her kimyasal maddede olduğu gibi, zehri zehir yapan, dozdur! Yeterince düşük dozda siyanür, hiçbir fiziksel etkiye neden olmaz. Yeterince yüksek dozda su, su zehirlenmesine neden olur. Dolayısıyla evet, doğrudan maruz kalma hâlinde belli bir dozun üzerindeki tarım ilacı elbette insanları zehirleyebilir. Ancak bu "doğrudan maruz kalma" ile "gıdalarda tespit edilen kalıntı düzeyleri", birbirinden ayrı değerlendirilir.
Gıdalarda tespit edilen tarım ilacı kalıntılarında hangi miktarın size zararlı olabilecek düzeyde olduğunu görebilmek için buradaki site üzerinden hesap yapılabilir. Buna göre; bir çocuk, bir günde, üzerinde en yüksek miktarda kalıntı tespit edilmiş elmalardan 340 adet tüketse dahi, herhangi bir olumsuz etki görülmesi beklenen kalıntı miktarına ulaşamaz. Aynı hesabı gençler, yetişkin kadın ve erkekler için yaptığınızda ise sonuçlar sırasıyla: 680, 850 ve 1190 adet olarak çıkıyor. Bütün bunlar bize şunu gösteriyor: Eğer bu ailenin yediği narın anormal şekilde yüksek miktarda kalıntı içerdiğini bile farz etseydik, onlarca, belki yüzlerce nar yemiş olsalar dahi olumsuz bir yan etki yaratacak miktarlara ulaşmaları zor olurdu!
Ailenin başına gelen talihsiz olaya benzer tipte bir zehirlenmeni tarım ilacından meydana gelme ihtimali, eldeki akademik literatür açısından bakıldığında da çok düşüktür: Gerçekten de Türkiye'de yapılan tarım ilacı kalıntı çalışmalarında, meyve ve sebze ürünlerinde (nar dahil) farklı düzeylerde tarım ilacı kalıntıları tespit edildiği bildirilmiştir. Yine bu çalışmalarda kalıntı miktarlarının izin verilen yasal sınır düzeylerini aşabildiği de tespit edilmiştir; yani nar üzerinde kalıntı bulunmuş olması, hatta ve hatta bu kalıntı düzeyinin izin verilen düzeylerin ötesinde olması ne yazık ki şaşırtıcı değildir. Ancak, çalışmalar, bu miktarların tüketici üzerinde ciddi bir sağlık sorunu yaratmayacağı vurgusunu da yapmaktadır.[2], [3] Modern tarım ilaçları en uygunsuz şekilde kullanılsa dahi çok nadiren kişileri zehirleyebilir. Ortaya çıkan bu zehirlenmeler, sıklıkla bu maddelerle doğrudan temas halinde olan üreticilerde görülür ve çoğunlukla bu vakalar, ölümcül olmayan zehirlenmelerdir.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Türkiye'de rapor edilmiş zehirlenme vakalarına baktığımızda bunların hemen hiçbirinin tarım ilacı kalıntısından kaynaklanmadığını görürsünüz. Tarım ilacı kaynaklı ciddi zehirlenmeler genelde büyük yanlışların bir araya gelmesiyle olur. Çarpıcı bir örnek olarak literatüre girmiş bir vakada, Karadenizli baba ve oğlu ünlü tarım ilacı DDT'yi un sanarak tüketmiş ve ağır bir zehirlenme yaşamışlardır. Bu durumda dahi iki hafta süren tedavilerinin ardından iyileşerek taburcu edilmişlerdi.[4] Günümüzde kullanılan modern tarım ilaçları, DDT ile kıyaslandığında çok daha fazla gelişmiş maddelerdir.
Haberdeki bir iddiaya göre; üretici, narların çatlamasının önlemek için tarım ilacı kullanmıştır. Nar meyvelerinde çatlama, üretim sürecinde sıklıkla karşılaşılan ve çoğunlukla meyvede su oranının artmasından kaynaklı bir durumdur. Bu nedenle çatlamaların önüne geçmek için kültürel önlemlere (sulamanın düzenlenmesi, araziden fazla suyu uzaklaştırmak, meyve olgunluğunu takip etmek gibi) başvurulur. Narda meyve çatlamalarını engellemekte kullanılan bir tarım ilacı bulunmamaktadır. Bazı durumlarda çatlamaların önüne geçmek için tarım ilacı kategorisine girmeyen ve zehirleyici olma ihtimali ön görülmeyen Kaolin veya Giberellik Asit kullanımı da önerilebilmektedir.
Tüm bunların yanında meyvelerin yıkanıp yıkanmaması, ilacın kullanılmasının ardından geçen süre, meyve kabuğunun soyulması gibi durumlar söz konusu olduğunda, maruz kalınan kalıntı miktarları daha da azalmaktadır. Adli Tıp raporunda nar kabuklarında tarım ilacı kalıntısı tespit edildiği bilgisi bu nedenle önemlidir. Şehir dışından getirilmiş bir meyvenin (tüketilmeden önce yıkandığını da düşünerek) yenilmeyen kabuklarında tespit edilen tarım ilacı kalıntısının yukarıdaki bilgilerle paralel olarak düşük seviyede olduğunu varsaymakta bir sakınca yoktur. Yine haberden anladığımız kadarıyla İlçe Tarım Müdürlüğü de narlarda zehir bulunmadığında ısrarcı olmuştur. Elimizdeki bu bilgilerle, tarım ilacının narı zehirli hale getirdiğini söylemek mümkün değildir. Bunu gösteren yeterli kanıt ve akademik literatür desteği bulunmamaktadır.
Sonuç
Saliha'yı öldürdüğü iddia edilen tarım ilacının veya etken maddenin ne olduğunu bilmeden konuyu kapatmak, şu durumda mümkün değildir. Tarım ilaçları, modern tarım için hayati öneme sahiptir ve dolayısıyla bu uygulamaların iyi temellendirilmemiş varsayımlarla şüpheye düşürülmesi yanlış bir uygulamadır. Eğer Saliha'yı öldüren bir tarım ilacıysa, çok büyük ihtimalle yasaklanmış, eskiden kalma, ruhsatsız bir ilaçtır - ki o zaman bunun kullanımı derhal engellenmeli ve gerekli incelemeler yapılmalıdır. Saliha'yı öldürenin tam olarak ne olduğunu bulmak, gelecekte başka çocukların zarar görmesini engellemek için tedbir almanın tek yoludur.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 34
- 12
- 9
- 5
- 5
- 5
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ C. A. Damalas, et al. (2011). Pesticide Exposure, Safety Issues, And Risk Assessment Indicators. International Journal of Environmental Research and Public Health, sf: 1402-1419. doi: 10.3390/ijerph8051402. | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. K. Soydan. (2021). Evaluation Of Pesticide Residues In Fruits And Vegetables From The Aegean Region Of Turkey And Assessment Of Risk To Consumers. Environmental Science and Pollution Research, sf: 27511-27519. doi: 10.1007/s11356-021-12580-y. | Arşiv Bağlantısı
- ^ G. T. Bakırcı. (2014). Pesticide Residues In Fruits And Vegetables From The Aegean Region, Turkey. Food Chemistry, sf: 379-392. doi: 10.1016/j.foodchem.2014.02.051. | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. N. Ozucelik. (2004). Toxicity Following Unintentional Ddt Ingestion. Journal of Toxicology: Clinical Toxicology, sf: 299-303. doi: 10.1081/CLT-120037432. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 17/11/2024 15:19:40 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/11106
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.