Kayıp COVID-19 Ölümleri: 2020 Yılında Birçok Ülkede Ölüm Oranları, Resmi COVID-19 Ölü Sayılarından Daha Fazla Miktarda Arttı!
Birçok Ülkede COVID-19 Ölümleri Doğru ve Tam Bir Şekilde Raporlanmıyor Olabilir!
Bu haber 4 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
The New York Times gazetesinin yaptığı bir habere göre, İngiltere, İspanya, Fransa, Hollanda, Belçika, İsveç genelinde ve Endonezya'nın Jakarta kenti ile Türkiye'nin İstanbul kentinde 2020 yılında ölen insanların sayısı, son birkaç yılın ortalamasıyla kıyaslandığında dikkate değer miktarda arttı. Bu artış, COVID-19 ölümleriyle ilişkilendirilebilir. Ancak bir sorun var: 2020 yılında yaşanan bariz artışlar, açıklanan resmi ölü sayılarından çok daha yüksek!
Bu, elbette yaşanan fazladan ölümlerin tamamının COVID-19 kaynaklı olması gerektiği anlamına gelmiyor. İtalya ve İspanya gibi bazı ülkelerde zorlanan sağlık hizmetleri, diğer hastalıkların bakımını zorlaştırarak fazladan ölümlere neden olmuş olabilir. Ancak bu veri uyumsuzluğunun, COVID-19 salgını hakkında 2 önemli etkisi var.
İlki, açıklanan resmi ölüm sayılarının doğru raporlanmıyor olabileceği gerçeği. Bununla ilgili endişeler daha önceden ülkemizde Türk Tabipler Birliği ve diğer kaynaklar tarafından da dile getirilmişti. Görünen o ki, COVID-19 ölümleriyle ilgili veriler sadece Türkiye'de değil, salgının şiddetli ve hatta zayıf geçtiği diğer birçok ülkede sorgulamaya açık. Hatta Çin ve Fransa gibi ülkeler ile ABD'nin New York eyaleti gibi bölgeleri, ölü sayılarıyla ilgili olarak geriye dönük olarak veri güncellemesi yapmak zorunda kalmışlardı. The New York Times'ın haberine göre, yukarıda sözünü ettiğimiz ülkelerde 300-7.300 kişi arasında değişen sayılarda eksik bildirim söz konusu (sadece İsveç'te beklenenden de fazla sayıda ölü bildirilmiş):
İkinci ve daha önemlisi, ABD'de son birkaç haftada salgının "o kadar da kötü olmadığı" ve "ölen kişilerin zaten COVID-19 olmasa da ölecek yaşlı insanlar olduğu" dillendirilmekteydi. Bunun ardında yatan ana neden, sosyal mesafelendirme uygulamalarından ötürü olumsuz etkilenen ekonomiyi, insan canlarına kastetmek pahasına geri açmaya çalışan bazı politik akımların çıkarlarıdır.
Bu grafikler, "zaten ölmesi beklenen" kişilerden çok daha fazlasının (yani ölümü beklenmeyen çok sayıda kişinin) öldüğünü göstermekte ve söz konusu argümanların etik olarak hatalı olmanın ötesinde, bilimsel olarak da hatalı olduğunu göstermektedir. Örneğin:
- Paris'te ölen insan sayısı, normalde kötü bir grip sezonunda bile ölmesi beklenen en fazla kişi sayısından 2 katından daha fazladır!
- New York Şehri'nde bu oran 4 kattan fazladır!
- İstanbul'da ise 9 Mart ile 12 Nisan tarihleri arasında 2100 ölüm yaşanmıştır. Bu, aynı tarihler arasında tüm ülkede açıklanan COVID-19 ölümleri sayısından yaklaşık 2 kat daha fazladır.
- 24 ülkedeki ölüm verilerini haftalık olarak takip eden Avrupa Ölüm Takibi Projesi verilerine göre, 2020 yılı itibariyle Avrupa ülkelerinin büyük bir kısmında normalden daha fazla ölüm raporlanmaktadır.
- Avrupa ülkelerinin büyük bir kısmında, normalden %20-30 daha fazla ölüm yaşanmaktadır. Bu, on binlerce ek ölüm anlamına gelmektedir.
The New York Times, bu tarz bir fazladan ölüm analizini tek yapan kaynak değil. The Economist de benzer bir şekilde ülkelerdeki fazladan ölümleri yakından takip ediyor. Onların verilerine de buradan erişebilirsiniz. Evrim Ağacı olarak bizim derlediğimiz veriler ise aşağıda incelenebilir:
Tutarsızlık Nereden Kaynaklanıyor?
Ölüm oranlarındaki tutarsızlığın birden fazla açıklaması olabilir. Bunların başında, ilk akla gelen ve belki de en kolay açıklama olan "kastî veri çarpıtmaları" gelmektedir. Ancak bu konuda güvenilir, alternatif veri kaynakları yok denecek kadar azdır; yalnızca bu tarz kısıtlı veriler üzerinde yapılan analizler sayesinde potansiyel tutarsızlıklar tespit edilebilmektedir. Resmi olmayan ve güvenilirliği belli olmayan verileri kullanmak, komplo teorisi üretmek ile eşdeğer olacağı için, diğer olasılıklar üzerinde de durmakta fayda vardır.
Örneğin her ülkenin test kapasitesi sınırlıdır ve özellikle de henüz test yapılmadan ölen kişiler, gerçekten COVID-19 nedeniyle ölseler bile, halihazırda ölmüş oldukları için, "kısıtlı sayıda testi harcamamak" adına teste tabi tutulmayabilirler. Bu nedenle bu kişiler COVID-19 harici nedenlerle ölmüş olarak kategorize edilebilirler ve ölüm sayıları arasında tutarsızlıklar oluşabilir.
Bir diğer sebep, ölüm istatistiklerinin raporlanma biçimi arasındaki farklılıklardır. Örneğin Dünya Sağlık Örgütü veya Amerika Hastalık Önlem ve Koruma Merkezi gibi kurumlar tarafından belirlenen raporlama standartları zamanla değişmektedir ve her ülke bu kurallara uymamaktadır. Buna bağlı olarak aslen COVID-19 nedeniyle ölmüş kişiler, başka nedenlerle ölmüş gibi kategorize edilebilirler. Bu, kasti olan ve olmayan nedenlerle kaynaklanabilir.
Bunun bir uzantısı, ülkelerin COVID-19 nedeniyle yaşanan fazladan ölümleri nasıl saydığıyla da ilgilidir. Örneğin bazı ülkeler, günlük ölüm istatistiklerine hastane dışındaki ölümleri katmamaktalar veya Çin, İngiltere ve Fransa örneklerinde olduğu gibi, ölüm raporları hazırlandıktan sonra dahil etmeyi seçmektedirler.
Tutarsızlığın bir diğer nedeni de, ölüm oranlarına yönelik istatistikleri doğası gereği gecikmeli geliyor olmasıdır. Ülkeler, resmi vefat nedeni ölüm sertifikası gibi resmi belgeler yoluyla kesinleşmeyen ölümleri istatistiklerine katmamaktadır ve dolayısıyla bu sertifikalar üretilene kadar ölüm istatistikleri geriden gelebilmektedir.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Gerçek Resim Zamanla Ortaya Çıkacak!
Birçok demografi uzmanı, COVID-19 salgını dolayısıyla beliren aciliyetin ortasında, ölüm oranlarını daha hızlı ve doğru bir şekilde raporlayacak yöntemler geliştirmeye çalıştıklarına işaret etmektedir. Örneğin Max Planck Enstitüsü'nden demografi uzmanı Tim Riffe şöyle diyor:
Bir gün içinde bildirilen COVID-19 ölümleri sayısı, gerçekte olandan ciddi miktarda daha az olacaktır. Birçok yerde pandemi yeterince uzun bir süredir devam ediyor ve gecikmeli ölüm kayıtları da gelmeye başladı. Bu, bize gerçek ölüm oranlarıyla ilgili daha gerçekçi bir çerçeve çizecektir.
Birleşmiş Milletler'de demografi uzmanı olarak çalışan Patrick Gerland ise şöyle diyor:
Şu anda gördüğümüz ölüm istatistikleri sadece kısmî bir kesitten ibaret. Aslen hastane-temelli sistemler aracılığıyla, durumun yalnızca en akut olan tarafını görebiliyoruz. Bu durum zamanla değişecektir. Önümüzdeki aylarda çok daha net bir resim görmeye başlayacağız.
Max Planck Enstitüsü'nde demografi uzmanı olan Vladimir Shkolnikov ise şöyle diyor:
Şu anda gördüğümüz ve tüm ölüm sebeplerinde olan artış, sosyal mesafelendirme, karantinalar, sınır kapatmaları ve arttırılmış tıbbi önlemler gibi sıra dışı önlemler altında yaşanmaktadır. Bunların en azından kısmen pozitif bir etkisi olmaktadır. Bu önlemler olmazsa, şu anki ölüm oranları da bundan çok daha fazla olacaktır.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 37
- 8
- 6
- 4
- 3
- 3
- 2
- 2
- 2
- 1
- 0
- 0
- Türev İçerik Kaynağı: The New York Times | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 18:40:41 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/8584
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.