Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Karadelikler ve Bilgi Paradoksu: Kara Delikler, Enerjinin Korunumu Yasası'nı İhlal Ediyor Olabilir mi?

Kara Deliklere Giren Cisimlerin Bilgileri, Evrende Kayıp mı Oluyor?

9 dakika
26,282
Karadelikler ve Bilgi Paradoksu: Kara Delikler, Enerjinin Korunumu Yasası'nı İhlal Ediyor Olabilir mi?
Evrim Ağacı Akademi: Kara Delikler Yazı Dizisi

Bu yazı, Kara Delikler yazı dizisinin 12. yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "Kara Delik Nedir? Kara Delik Nasıl Oluşur?" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
Tüm Reklamları Kapat

Diyelim ki oyuncak bir kamyonunuz var ve sorunlu bir çocukluk geçirdiğiniz için bir balyoz kullanarak kamyonu bir vuruşta paramparça ettiniz. Balyozu kaldırdığınızda, yüzlerce ufak parçaya ayrılmış olsa da, vurmadan öncesiyle aynı kütlede kamyon parçalarınız olur, değil mi? Peki ya şunu söylesek: Balyozu kaldırdınız ve parçaların bazılarının ortadan tamamen yok olduğunu gördünüz...

Bunun doğru olamayacağını düşünüyorsunuz, çünkü okullarınızda kütlenin yaratılamayacağını ve yok edilemeyeceğini öğrenip durdunuz. Örneğin meşhur Terminatör 2 filmindeki başrolde bulunan T-1000 robotu, filmin sonunda lavlara girdiğinde aslında yok olmuyordu, sadece lav onu atomlarına kadar ayrıştırıyordu. Benzer bir şey, bir göktaşı bir kara delik tarafından yutulduğunda da olur. Her ne kadar bir kara deliğin içini görmesek de, kütlenin yok olamayacağını varsayarak gök taşının atomlarına kadar ayrıştığını, dolayısıyla kara deliğin kütlesinin de 1 gök taşı kadar arttığını söyleriz.

Şimdiye kadar söylediklerimiz ne kadar da mantıklı geliyor, değil mi? Ancak kara delikleri incelediğimizde, bu mantık silsilesini altüst eden bir durumla karşılaşıyoruz. Kara delikler, yuttukları onca şeyle birlikte "buharlaşıp" yok oluyorlar ve o kadar kütlenin nereye gittiğine dair hiçbir fikrimiz yok.

Tüm Reklamları Kapat

Kara Delikleri ve Olay Ufkunu Anlamak

Kara delikler, 1950-60’lı yıllardan beri üzerinde çalışılan ve fizikçiler başta olmak üzere birçok bilim insanının dikkatini çekmiş yapılardır. Bildiğimiz üzere bu yapılar, ölen devasa yıldızların, sonsuz yoğunluktaki bir noktaya çökmesiyle oluşur. Bu noktaya tekillik denir ve dev yıldızlar bu küçücük noktaya sıkıştırılır. Çöken devasa yıldızların tekillikte sıkıştırılacağını ileri süren kuramı, Roger Penrose, 1965 yılında matematiksel olarak ispatlamıştır. Tekillik, uzay-zamanın artık var olmadığı ve klasik fiziğin genel görelilik kuramının da artık geçerli olmadığı noktadır.

Stephen Hawking, 1970’li yıllardan beri kara delikler üzerinde (özellikle tekillikler konusunda) yaptığı çalışmalarıyla ünlenmişti. 1974’te, kara deliklerin aslında ‘’tamamen kara’’ olmadıklarını ve kütlelerine bağlı sıcaklıkta radyasyon yaydıklarını ileri sürmüştü. Bunu nasıl açıklayabiliriz?

Gözünüzün önüne bir kara delik getirin. Kara deliğin olay ufku, ışığın kaçamayacağı bir nokta olsun. Bunu bir örnekle şöyle açıklayabiliriz: büyük bir şelalede kayıktasınız ve kürek çekiyorsunuz. Şelalenin sonuna yaklaştıkça, akıntı sizi gittikçe daha büyük bir etkiyle aşağıya doğru çekiyor. Eğer yeterince hızlı kürek çekmeyi başarırsanız, buradan kurtulabilirsiniz. Şelalenin belirli bir noktasına vardığınızda ise, hızlı kürek çekmek de artık sizi kurtaramaz. İşte kara deliklerde bu nokta olay ufku olarak adlandırılır. Bu noktadan sonra kara delik, etrafındaki cisimleri ve ışığı, ışık hızından daha hızlı çeker ve böylece hiçbir şey bundan kurtulamaz.

Bir kara deliğin en temel özelliği “artık geriye dönüşün mümkün olmadığı noktası” veya daha teknik bir dille ifade edersek, onun “olay ufku”dur. Herhangi bir şey (ki bu bir yıldız veya bir parçacık olabileceği gibi, çılgın bir insan da olabilir!) olay ufkunu geçerse, kara deliğin o muazzam kütleçekimi onu o kadar büyük bir kuvvetle içine çeker ki artık kaçış mümkün olmaz. Diğer bir deyişle, o nesneye veya kişiye dair geriye en ufak bir bilgi kırıntısı dahi kalmaz. En azından, bu, hiçbir şeyin ışıktan daha hızlı hareket edemeyeceğini söyleyen genel göreliliğe dayalı geleneksel kara delik modellerinde böyle. 

Tüm Reklamları Kapat

Hawking Işıması

Hawking radyasyonu veya ışınımına sebep olan şey, olay ufkunun etrafında gerçekleşen kuantum olayları. Kuantum teorisine göre, uzaydaki vakum ortamlarda sanal parçacıklar olarak adlandırılan yapılar bulunur. Bunlar, atom altı bir parçacık ve onun anti-parçacığından meydana gelir. Anti-parçacıklar diğer parçacıklarla aynı kütleye, farklı elektrik yüklerine sahiptirler. Normalde, bir çift sanal parçacık oluştuğu zaman, birbirlerini hemen yok ederler.

Bir kara deliğin yakınında ise durum farklıdır: kara deliğin güçlü kütleçekimi bu parçacıklardan birini kendine doğru çeker, diğer parçacık ise "kurtulur". Uzay boşluğunda olan parçacık pozitifken, kara delik tarafından çekilen parçacığın negatif yükü vardır; bu ise kara deliğin kütlesinin ve enerjisinin gittikçe azalmasına neden olur. Evrendeki devasa kara deliklerin trilyonlarca yıl yaşayabileceği tahmin edilse de, içine yeterince negatif parçacık çektikten sonra buharlaşacakları ve kütlelerini tamamen kaybedecekleri biliniyor. Kara delikten kaçabilen pozitif parçacıklar ise ‘’Hawking radyasyonu’’ olarak adlandırılıyor. Bu radyasyon o kadar zayıf ki, uzayda gözlemlenmesi imkansız; bu yüzden bilim insanları bu konu üzerinde çalışmalarını laboratuvar ortamında yürütmüşerdi ve 2018-2019 yıllarında yapılan deneyler, Hawking’in bu konudaki tahminlerini doğrulamıştı.

Olay ufkunun içinde uzay, ışık hızından daha hızlı çekiliyor.
Olay ufkunun içinde uzay, ışık hızından daha hızlı çekiliyor.
Yerel BT

Ancak bir sorun var: Hawking radyasyonu sahiden geçerliyse, bu, kara deliklerin ‘’fiziksel verilerinin’’ yani kara deliğin içine çekilmiş parçacıkların yapı ve özelliklerinin, evrende tamamen kaybolacağı anlamına geliyor. Oysa bu olay, evrende bir bilginin kaybolamayacağını savunan fizik yasalarına aykırı.

Başta Stanford Üniversitesi’nde fizik profesörü olan Leonard Susskind olmak üzere birçok bilim insanı yıllardır bu konuya dikkat çekmiş olsa da, Hawking 30 yıl boyunca görüşünü savunmaya devam etmişti; 2004 yılında ise, Leonard Susskind ile arasında geçen ‘’kara delik savaşında’’ tıpkı başarılı bir bilim insanından beklendiği gibi hatalı olduğunu kabul etmişti. Leonard Susskind, bilginin korunmasının ne kadar önemli olduğunun altını çizmek için buna ‘’fiziğin eksi birinci kuralı’’ demişti; çünkü dediğine göre her şeyden önce gelen bir ilkeydi.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Peki bu kural nasıl çalışır? Bir bakalım.

Kara Delikler ve Bilgi Paradoksu

Diyelim ki, beğenmediğiniz bir fotoğrafınız var ve ondan kurtulmak istiyorsunuz. Onu ateşin içine atarak yok edebilirsiniz. Ne o şimdi de ağlayıp fotoğrafı yok ettiğinize pişman mı oldunuz? Hiç üzülmeyin çünkü kuantum teorisi size bir şekilde bilginin tekrar bir araya getirilmesinin mümkün olduğunu söylüyor. Şayet fotoğrafınızdan sonsuza dek kurtulmak istiyorsanız, tek yapmanız gereken onu bir kara deliğin içine atmaktır!

Acaba öyle mi?

İşte tam da bu noktada karşımıza “Bilgi Paradoksu” çıkıyor. Çünkü “Enerjinin Korunumu” yasasına göre, enerji ne yok olur ne de yoktan var edilir; sadece enerjinin türü değişebilir. 

Şimdi, kara deliğin içine giren bilginin gerçekten kaybolmamış olduğunu, belki de bir yerlerde kapalı kaldığını veya erişimimize kapalı olduğu söyleyeceksiniz. Fizikçiler de aynen böyle düşünüyordu! Ta ki 1975’te Stephen Hawking, kara deliklerin aslında tam anlamıyla “kara” olmadığını ve dönerek düzensiz radyasyon (ışınım) yaydığını söyleyene kadar.

Hawking, olay ufkunda yaratılan parçacık ve karşıt parçacık çiftlerinin ayrılabileceğini, bir parçacığın kara deliğin içine girerken diğerinin dışarıya kaçacağını ve böylelikle ışınım yayabileceğini gösterdi. Bu ışınım sayesinde, bir kara deliğin kazandığından daha hızlı kütle kaybederek, en sonunda patlayıp her şeyiyle beraber yok olacağını öne sürdü. Hawking’e göre, Tanrı sadece zar atmakla kalmıyor, bazen onları göremeyeceğimiz yerlere sallıyordu. Ancak, Hawking’in bu teorisi, hiçbir şeyin, bilginin bile, asla kaybolamayacağını söyleyen kuantum teorisiyle çelişiyordu. 

Tüm Reklamları Kapat

Paradoksun Olası Çözümleri

Şu ana kadar, bu paradoksu çözebileceğini söyleyen pek çok iddia ortaya atılageldi. Bunlara bir bakış atalım.

Holografik Prensip (Holografi İlkesi)

Bunlardan biri, ilkin Gerard ‘t Hooft tarafından ortaya atılan, daha sonra Leonard Susskind tarafından sicim teorisi yorumuyla son şekli verilen “Holografik Prensip”. Bu ilkeye göre, kara deliğe düşen her cismin verileri aslında kara deliğin olay ufku denilen yerinde kalıp, burada korunuyor. Böylece, cisimlerin üç boyutlu hallerinin verileri, olay ufkunda "kodlanmış" oluyor. Bu da bir nevi holograma benziyor.

Gerard’t Hooft, Leonard Susskind ve Charles Thorn tarafından geliştirilmiş bu kuram, Susskind ve Hawking gibi iki değerli fizikçinin arasında geçen bu bilimsel çekişmeye bir son vermiştir; Hawking, sonradan bu fikre olumlu yaklaşmıştır.

Tüm Reklamları Kapat

İki boyutlu yüzeyde kodlanmış üç boyutlu cisimlerin verileri, üç boyutlu hologramlar oluşturuyor.
İki boyutlu yüzeyde kodlanmış üç boyutlu cisimlerin verileri, üç boyutlu hologramlar oluşturuyor.
Medium

Holografi İlkesi, yalnızca kara delikler için geçerli değildir. Evrenin tamamında, -biz de dahil olmak üzere- üç boyutlu cisimlerin aslında iki boyutlu verilerin ‘’hologramı’’ olabileceğini gösterir. Bu ilkeye göre, herhangi bir yüzeyin yakınındaki alanda, maksimum miktarda bilgi mevcuttur. Buna göre bir odanın içindeki bilgi odanın hacmine değil, alanına bağlıdır. Henüz matematiksel olarak ispatlanmamış olan bu ilke, kara deliklerin bilgiyi nasıl koruduğu hakkında önemli ve ilginç bir fikir sunmuştur.

Belki de yaşadığımız evren, sahiden de iki boyutlu yüzeylerdeki veriler tarafından oluşturulan üç boyutlu hologramlardan ibarettir. Bu konuda daha fazla bilgiyi buradaki yazımızdan alabilirsiniz.

Kara Delik Tamamlayıcılığı İlkesi

Getirilen diğer bir çözüm ise “kara delik tamamlayıcılığı” iddiası. Bu fikir, kara deliğe düşen bir parçacığın (bu parçacığa Bob diyelim) ve bunu uzaktan gözleyen bir parçacığın (Alice) tamamıyla farklı şeyler görmesine dayanıyor. Dışarıdaki parçacık yani Alice, olay ufkunda donup kalmış olan Bob’u görüyor ve onun aslında kara deliğe düştüğünü, yani olay ufkundaki son halini, biliyor. Ne var ki, Bob’un kara deliğin içindeki halini gösteren bilgiye ise sahip değil. 

Paradokslarımızı Bitti mi Sandınız?

Şimdi de şöyle bir durumu hayal edin: dolanık olan ikinci parçacık da birkaç saniye sonra tıpkı ikizi gibi kara deliğe düşüyor. Böyle bir durumda, hem Hawking Işınımı olarak bize kendi bilgisini gösterecek hem de olay ufku üzerinden, kara deliğe düşen ve dolanık olduğu ikizinin içerideki bilgisini “yansıtacak”. Bu da aynı parçacığa ait “iki farklı bilgiye” sahip olmamız yani iki adet dolanıklığa sahip olmamız demek. Fizikçilere göre bu bir paradoks. İşte bu sorunu çözmek adına, fizikçiler, kara deliğin içindeki ve dışındaki dolanıklığı bozmak için, adına “ateş duvarı” (firewall) dedikleri, olay ufkunda bir tür enerji alanı olduğu fikrini ortaya attılar. Şayet ateş duvarı fikri doğruysa, bu durumda, fiziğin üç temel direğinden biri yanlış demektir: 

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
100 Olgu Obstetri ve Jinekoloji

Boyut: 16 X 24
Sayfa Sayısı: 282
Basım: 1
ISBN No: 9786054414536

Devamını Göster
₺650.00
100 Olgu Obstetri ve Jinekoloji
  • Dış Sitelerde Paylaş

  1. Bilginin kaybolamayacağı ilkesi. 
  2. İvmeli hareket ile kütle çekiminin birbirinden ayırt edilemeyeceğini söyleyen Einstein’ın Eşdeğerlik İlkesi. 
  3. Kuantum Alan Teorisi. 

Görüldüğü gibi, bunlardan bir tanesinin yanlış olabileceğini düşünmek bile fizikçilerin aklını kaçırmaya yetebilir!

Sakin Olun, Paradoksa Gerek Yok!

Yakın zamanda yapılmış bir araştırmada, fizikçiler Ahmed Farag Ali, Mir Faizal ve Barun Majunder, "Gökkuşağı Kütleçekimi Teorisi" olarak adlandırılan Einstein’ın kütleçekim kuramının yeni bir genellemesine dayanarak, olay ufkunun konumunu net bir şekilde belirlemenin mümkün olmadığını gösterdiler. Şayet olay ufku belirlenemiyor ise, bilgi kaybından bahsetmenin bir anlamının olmadığını, Ahmed Faraq Ali şu sözlerle açıklıyor:

Gökkuşağı Kütleçekimi Teorisi'nde uzay, belli bir asgari uzunluğun altında var ol(a)maz. Keza, zaman da belli bir asgari zaman aralığının altında var ol(a)maz. Bu sebeple, uzayda var olan ve herhangi bir zamanda meydana gelen tüm nesneler, o belli uzunluğun ve zaman aralığının altında var ol(a)mazlar (ki bu belli uzunluk ve zaman aralığı Planck ölçeği ile alakalıdır). Olay ufku, uzay-zamanda bir yer olduğu için, belli bir ölçeğin (Planck ölçeğinin) altında var olamaz… Efektif bir ufkun yokluğunda, kara deliklerden dışarı bilginin sızmasını önleyecek hiçbir şey yok… Bu durumda, bilgi kaybından bahsetmek de anlamsızdır.

Öyle görünüyor ki, bir karadeliğin içine bile atsak, beğenmediğimiz fotoğraflardan kurtulmak imkansız gibi. Kim bilir, bu duruma bizlerden ziyade, fizikçiler daha çok seviniyordur!

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
Evrim Ağacı Akademi: Kara Delikler Yazı Dizisi

Bu yazı, Kara Delikler yazı dizisinin 12. yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "Kara Delik Nedir? Kara Delik Nasıl Oluşur?" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
57
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 25
  • Merak Uyandırıcı! 19
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 15
  • Bilim Budur! 9
  • İnanılmaz 9
  • Muhteşem! 2
  • Umut Verici! 1
  • Güldürdü 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  • L. Zyga. Black Holes Do Not Exist Where Space And Time Do Not Exist, Says New Theory. (30 Ocak 2015). Alındığı Tarih: 1 Haziran 2019. Alındığı Yer: Phys.org | Arşiv Bağlantısı
  • K. Becker. Do Black Holes Destroy Information?. (2 Aralık 2013). Alındığı Tarih: 1 Haziran 2019. Alındığı Yer: PBS | Arşiv Bağlantısı
  • D. Overbye. A Black Hole Mystery Wrapped In A Firewall Paradox. (12 Ağustos 2013). Alındığı Tarih: 1 Haziran 2019. Alındığı Yer: The New York Times | Arşiv Bağlantısı
  • K. Becker. Do Black Holes Destroy Information. (2 Aralık 2013). Alındığı Tarih: 25 Mayıs 2020. Alındığı Yer: PBS | Arşiv Bağlantısı
  • Stephen Hawking. (2016). Kara Delikler. Yayınevi: Alfa Yayınları.
  • NASA. The Holographic Principle. (23 Nisan 2017). Alındığı Tarih: 25 Mayıs 2020. Alındığı Yer: NASA | Arşiv Bağlantısı
  • C. Adami. Black Holes Aren't Totally Black, And Other Insights From Stephen Hawking's Groundbreaking Work. (16 Mart 2018). Alındığı Tarih: 25 Mayıs 2020. Alındığı Yer: Phys.org | Arşiv Bağlantısı
  • World Science Festival. What Is The Holographic Principle?. (30 Aralık 2014). Alındığı Tarih: 25 Mayıs 2020. Alındığı Yer: YouTube | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 02/11/2024 23:24:29 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/3268

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Bilimkurgu
Terapi
Hızlı
Kanser Tedavisi
Doktor
Radyoaktif
Periyodik Tablo
Oksijen
Mikrop
Bağırsak
Sıvı
Kadın Sağlığı
Mucize
Türlerin Kökeni
Zooloji
Kök Hücre
Evrenin Genişlemesi
Bilim Tarihi
Sosyal
Yavru
Yumurta
Endokrin Sistemi
Zihin
Ses Kaydı
Koruma
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
A. Ş. Özdil, et al. Karadelikler ve Bilgi Paradoksu: Kara Delikler, Enerjinin Korunumu Yasası'nı İhlal Ediyor Olabilir mi?. (11 Şubat 2015). Alındığı Tarih: 2 Kasım 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/3268
Özdil, A. Ş., Bakırcı, Ç. M., Recep, . (2015, February 11). Karadelikler ve Bilgi Paradoksu: Kara Delikler, Enerjinin Korunumu Yasası'nı İhlal Ediyor Olabilir mi?. Evrim Ağacı. Retrieved November 02, 2024. from https://evrimagaci.org/s/3268
A. Ş. Özdil, et al. “Karadelikler ve Bilgi Paradoksu: Kara Delikler, Enerjinin Korunumu Yasası'nı İhlal Ediyor Olabilir mi?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 11 Feb. 2015, https://evrimagaci.org/s/3268.
Özdil, Ayşegül Şenyiğit. Bakırcı, Çağrı Mert. Recep, . “Karadelikler ve Bilgi Paradoksu: Kara Delikler, Enerjinin Korunumu Yasası'nı İhlal Ediyor Olabilir mi?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, February 11, 2015. https://evrimagaci.org/s/3268.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close