Kambur Balinaların İletişim Örüntüleri, İnsan Diline Özgü Olduğu Düşünülen Bazı Dilbilim Yasalarını Takip Ediyor!
Kambur Balinaların Şarkılarının İnsan Diline Benzer Bir Yapılandırmayı Takip Ettiği Keşfedildi!

- Türev
- Dilbilim
Tüm bilinen insan dilleri şaşırtıcı bir örüntü sergiler: Bir dilde en sık kullanılan kelime, ikinci en sık kullanılan kelimenin iki katı ve üçüncü en sık kullanılan kelimenin ise üç katı sıklıkta görülür ve bu bir örüntü şeklinde devam eder. Bu olgu, Zipf Yasası olarak bilinir. Bu örüntünün diğer canlı türlerinin iletişiminde de gözlenip gözlenmediği araştırılmış ancak başka bir örneği bulunamamıştır. En azından şimdiye kadar!
Şubat 2025'te bilim insanları, insan dillerinde evrensel olarak görülen Zipf Yasasına uygun bir örüntüyü balina şarkılarında da keşfettiklerini duyurdu. Kambur balinalardaki bu karmaşık işaretleşme sistemi, tıpkı insan dili gibi her birey tarafından kültürel olarak öğreniliyor.
Araştırmacılar, elde ettikleri bulguları 5 ve 6 Şubat 2025 tarihlerinde Science ve Science Advances jurnallerinde yayımlanan iki makalede açıkladılar.[1], [2] Çalışmada, insanlar ve balinalar arasında büyük bir evrimsel mesafe olmasına rağmen, ses yoluyla iletişim kurma sorununa iki türün de benzer çözümler geliştirdiği ortaya konuluyor. Bulgular, bu durumun nedeninin tıpkı insan dili gibi balina şarkılarının da sosyal öğrenme yoluyla aktarılan bir iletişim sistemi olması olabileceğini gösteriyor.
Bazı hayvanlar, örneğin köpekler, vokalizasyonlarını içgüdüsel olarak yaparlar. Yani havlamayı öğrenmeleri gerekmez. Ancak insan dili gibi, kambur balina şarkıları da kültürel olarak aktarılır. Erkek kambur balinalar, çiftleşme sürecinde dişileri çekmek için kullandıkları düşünülen şarkıları diğer erkeklerden öğrenir. Aynı dilde olduğu gibi, kambur balina şarkıları da belirli kalıplara ve yapıya sahiptir: Tek bir homurtu gibi tekil "ögeler" birleşerek ifadeler oluşturur, bu ifadeler "temalar" halinde bir araya gelerek yaklaşık 30 dakika sürebilen şarkıları meydana getirir.
Kudüs İbrani Üniversitesi'nde psikoloji profesörü ve yayımlanan iki çalışmadan birinin ortak yazarı olan Inbal Arnon, şöyle söylüyor:
Bu keşif, insan dilini diğer iletişim sistemlerinden tamamen farklı bir olgu olarak değil; onlarla paylaştığı ortak özellikler üzerinden düşünmemiz gerektiği görüşünü güçlendirmektedir.

Balina Şarkıları ve Zipf Yasası
Garland ve meslektaşları, Güney Pasifik'te yer alan Yeni Kaledonya'daki bir kambur balina popülasyonundan alınmış sekiz yıllık şarkı kayıtlarını analiz ettiler. Analizler sonucunda balina şarkılarının yapısının insan dilinde bulunan bir örüntüyle örtüştüğü görüldü. Farklı dillerde yapılan araştırmalarda, yaygın ve nadir kelimelerin dilde ne sıklıkla ortaya çıktığına dair öngörülebilir bir ilişki bulunduğu görülmüştür. Örneğin, İngilizcede en sık kullanılan sözcük olan "the", ikinci en yaygın sözcük olan "of" sözcüğünden iki kat daha sık kullanılır. Bu istatistiksel kalıp, insan dilinin temel özelliklerinden biridir ve dilbilimde "Zipf'in Sıklık Yasası" olarak bilinir. Kısaca, herhangi bir insan dilinde en yaygın kelime, ikinci en yaygın kelimenin iki katı; üçüncü en yaygın kelimenin ise üç katı kadar görünür ve bu örüntü böyle devam eder. Bu kalıbın, dilin öğrenilmesini kolaylaştırdığı düşünülmektedir.
Kambur balina şarkılarında yapılan analiz sonucunda da benzer bir örüntü ortaya çıkmıştır. Bu durum, Zipf Yasasının karmaşık ve kültürel olarak aktarılan herhangi bir iletişim sisteminde kendiliğinden ortaya çıkabileceği fikrini güçlendirmektedir.
Ayrıca Stony Brook Üniversitesi'nde araştırmacı olan Dr. Mason Youngblood, balina vokalizasyonlarında iki farklı dilsel yasa daha tespit etti: Kısalık Yasası (İng: "Brevity Law"), Menzerath Yasası (İng: Menzerath’s law). Kısalık Yasası, insan dilinde bir sözcüğün yaygınlığı arttıkça o kelimenin daha kısa olma eğiliminde olduğunu belirten bir yasadır. Menzerath Yasası ise daha büyük dilbilimsel yapıların (örneğin bir tümcenin), içerdikleri parçaların (örneğin cümlenin ögeleri) daha kısa olma eğiliminde olduğunu ifade eder.
Tamamen verimlilik ile alakalı olan her iki yasa da kambur balina şarkılarında güçlü bir şekilde olmak üzere diğer birçok türde de gözlemlenmiştir. Youngblood, hayvanların iletişim sistemleri hakkında şunu söylüyor:
En az enerjiyle en kısa sürede en fazla bilgiyi iletmenin yollarını arıyorlar.
Bununla birlikte bulgular, balinaların insan diline benzer bir sistem kullandığı anlamına gelmez; yani ses kombinasyonlarının sabit anlamlara sahip olduğu ve dilbilgisel yapılar oluşturacak şekilde birleştiği bir dil kullanmazlar. Ancak bu araştırma, bilim insanlarına insan iletişiminin temel özelliklerinden birinin diğer türlerde nasıl ortaya çıktığını anlamak için önemli bir kapı aralıyor. York Üniversitesi'nden hayvan zihinleri üzerine çalışmalar yürüten ve bu çalışmaya dahil olmayan bilim insanı Kristin Andrews, bunun balina şarkılarında herhangi bir anlam olup olmadığını anlamaya yönelik bir adım olduğunu belirtiyor. Andrews, şöyle söylüyor:
Kod kırmanın ilk adımı, her zaman örüntüleri tespit etmektir.
Balina İletişimini Anlamak İçin İnsan Bebeklerinden İlham Almak
Araştırmacılar, kayıtları analiz etmeden önce balinaların homurtuları, çığlıkları ve iniltilerinden oluşan sürekli bir ses akışı içinde semantik anlam içermeyen, kelimelere karşılık gelen bölümleri tanımlamak zorundaydılar. Bunun için bilim insanları şu soruyu sordu: Balina şarkıları, insan bebeklerinin dili öğrenmesini kolaylaştıran bazı özelliklere sahip olabilir mi?
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
İnsan bebekleri dili öğrenirken kelimelerin nerede başlayıp nerede bittiğini keşfetmek zorundadır. Konuşma akıcıdır ve kelimeler arasında açık boşluklar bulunmaz. Peki, bebekler dili nasıl çözümler? Son otuz yılda yapılan araştırmalar, bebeklerin bağlam içinde şaşırtıcı olan sesleri dinleyerek bu süreci gerçekleştirdiğini göstermiştir: Kelime içindeki sesler daha tahmin edilebilirdir ancak kelimeler arasındaki sesler ya da boşluklar ise daha az tahmin edilebilirdir.[3] Yani bebekler, durmaksızın akan bir dil akışıyla karşılaştıklarında kelimelerin sınırlarını belirlemek zorundadır. Bunu, istatistiksel kalıpları algılayarak öğrenirler. Belirli bir kelimenin içindeki sesler sıkça tekrarlandığından, bu ses zinciri tahmin edilebilir hale gelir. Ancak bir kelimenin ardından gelecek olanın ne olacağı daha az tahmin edilebilir olduğundan, bu olasılık "düşüşleri" kelime sınırlarını belirlemede ipucu sağlar.
Bundan yola çıkan araştırmacılar, balina şarkısı verilerini aynı prosedürü kullanarak analiz etti. Beklenmedik bir şekilde bu teknik, balina şarkılarının da tüm insan dillerinde bulunan istatistiksel özellikleri taşıdığını ortaya çıkardı. Görünüşe göre hem insan dili hem de balina şarkıları istatistiksel olarak tutarlı bölümler içermektedir. Başka bir deyişle, her ikisi de içinde geçişlerin daha öngörülebilir olduğu tekrarlayan alt dizilere sahiptir. Dahası, tespit edilen bu tekrarlayan alt diziler, Zipf Yasasına uygun bir frekans dağılımı sergilemektedir. Bu özellik, daha önce başka hiçbir türde gözlemlenmemiştir.
Çalışmanın ortak yazarı ve İskoçya'daki St. Andrews Üniversitesi'nde balina şarkıları konusunda uzman olan Ellen Garland, elde edilen bulgular karşısındaki şaşkınlığını gizleyemiyor. Garland, şöyle söylüyor:
Hepimiz şaşkına döndük. Bu tür yapılar keşfedilebilir miydi? Elbette. Ancak gerçekten böyle bir sonuca ulaşmayı bekliyor muyduk? Asla.
Peki, evrimsel olarak birbirinden çok uzak olan, birçok açıdan farklı iki türde nasıl olur da aynı istatistiksel özellikler ortaya çıkabilir? Bilim insanlarının önerisi, bu benzerliklerin temelinde ortak bir öğrenme mekanizmasının, yani bir kültürün bulunmasıdır.

Kültürel Bir Köken: İnsan ve Diğer Hayvanların İletişim Sistemlerinin Benzerliği
Bu bulgular, heyecan verici bir soruyu da beraberinde getiriyor: Bu kadar farklı sistemler ve birbirinden inanılmaz derecede uzak türler neden ortak yapılar sergiliyor? Bunun nedeni olarak her ikisinin de kültürel olarak öğrenilen sistemler olması olduğu öne sürülmektedir. Kültürel evrim, kaçınılmaz olarak öğrenmeyi kolaylaştıran özelliklerin ortaya çıkmasına yol açar.[4] Eğer bir sistem öğrenilmesi zor ise, bir sonraki nesle aktarılamaz ve varlığını sürdüremez.
İnsanlarla yapılan deneyler, istatistiksel olarak tutarlı bileşenlere sahip olmanın ve Zipf Yasasına uygun bir dağılım göstermenin öğrenmeyi kolaylaştırdığını gösteren, giderek artan kanıtlar sunmaktadır.[5], [6] Bu da öğrenme ve kültürel aktarımın hem insan dilinde hem de balina şarkılarında görülen bu özelliklerin ortaya çıkmasında önemli bir rol oynadığını düşündürmektedir.
Bu nedenle araştırma ekibi, Zipf Yasasının sadece insanlarda değil; sıralı sesli sinyallerin kültürel olarak öğrenildiği her türde ortaya çıkabileceğini ileri sürdü. Edinburgh Üniversitesi'nden bilişsel bilimci ve çalışmanın ortak yazarı Simon Kirby, bu tür öğrenme sistemlerine sahip türleri, "garip, rastgele bir türler topluluğu" olarak ifade ediyor. Bu topluluğa şarkı söyleyen kuşlar, yarasalar, insana en yakın maymun türleri, filler, foklar, yunuslar ve balinalar dahildir. Buna karşın, köpeklerden kurbağalara ve balıklara kadar sesle iletişim kuran hemen hemen tüm diğer hayvanların bu sinyalleri genetik olarak programlanmış şekilde kullandıkları düşünülüyor.
Artık biliyoruz ki balinalar, biz insanların iletişim sisteminin temel ve önemli bir bileşenini paylaşıyorlar ve bu keşif, bilim insanları arasında giderek yaygınlaşan "insanların düşündüğümüz kadar benzersiz olmadığı" görüşüyle örtüşüyor. Bu keşifle dilsel kapasitemizin, hayvanlar âlemine yayılmış bir dizi fiziksel ve bilişsel özelliğin bir araya gelmesine dayandığı görülüyor.
Sonuç: Peki Balinalarla Artık Konuşabilecek miyiz?
Balina şarkıları ile insan dili arasında paralel yapıların bulunması, başka bir soruyu da gündeme getiriyor: Artık balinalarla konuşabilir miyiz? Kısa cevap: Hayır. Çalışma, balina şarkı dizilerinin anlamlarını incelememektedir. Bu dizilerin balinalar için ne anlama geldiği ya da herhangi bir anlam taşıyıp taşımadığı bilinmemektedir. Bu dizileri anlamanın bir müzik parçasını anlamaya benzediğini düşünebiliriz. Müzik de benzer yapılar içerir: Bir melodi öğrenilebilir, tekrar edilebilir ve yayılabilir ancak bu, müzikal notalara insan dilindeki kelimeler gibi anlam kazandırmaz. Bununla birlikte, benzerlikler de gerçekten dikkat çekicidir. St. Andrews Üniversitesi'nden biyolog Luke Rendell, şöyle söylüyor:
Bu bulgular, evrimin belli türlerde öğrenme sistemlerine ulaşma konusunda ya yakınsama gösterebildiğini ya da belki de belirli sınırlarla kısıtlandığını anlamamızı sağlayabilir.
Yani bu bulgular, herhangi bir türde karmaşık iletişimin nasıl şekillenebileceğine dair olası senaryolar hakkında bize kritik bilgiler sağlayabilir. Aynı şekilde Kirby, Zipf Yasasının (ve belki de diğer dilbilimsel yasaların), hayvanların kültürel öğrenme eşiğini aştıkları her yerde; yani kültürel olarak aktarılan tüm karmaşık iletişim sistemlerinde bulunabileceğini öne sürüyor. Kirby, şöyle söylüyor:
Zipf Yasası, kültürel olarak evrimleşmiş bu sistemlerin önemli bir yönü olabilir. Muhtemelen bu ilke, bilişsel sistemlerin organizasyonunun çok temel bir özelliği.
İnsanlar ve balinalar, bu özelliği sergileyen tek türler değil. Hayvanlar aleminin çeşitli üyelerinde "ses üretimi öğrenimi" (İng: "vocal production learning") görülmektedir. Özellikle şarkıcı kuşlar (İng: "songbirds"), bu özelliği araştırmak için en iyi adaylar olabilir.[7] Çünkü birçok kuş türü şarkılarını kültürel olarak öğrenir ve balinaların aksine, kuşların şarkıları nasıl öğrendiğini çok iyi bilinmektedir. Ayrıca, bu istatistiksel özelliklerin karmaşık iletişimlerini öğrenme yoluyla aktarmayan türlerde görülmemesi de beklenir. Bu çalışmalar, insanlar ve balinalar arasındaki ortak mekanizmanın gerçekten de kültürel evrimle gelişip gelişmediğini anlamaya yardımcı olacak.
Evrim Ağacı'nda tek bir hedefimiz var: Bilimsel gerçekleri en doğru, tarafsız ve kolay anlaşılır şekilde Türkiye'ye ulaştırmak. Ancak tahmin edebileceğiniz Türkiye'de bilim anlatmak hiç kolay bir iş değil; hele ki bir yandan ekonomik bir hayatta kalma mücadelesi verirken...
O nedenle sizin desteklerinize ihtiyacımız var. Eğer yazılarımızı okuyanların %1'i bize bütçesinin elverdiği kadar destek olmayı seçseydi, bir daha tek bir reklam göstermeden Evrim Ağacı'nın bütün bilim iletişimi faaliyetlerini sürdürebilirdik. Bir düşünün: sadece %1'i...
O %1'i inşa etmemize yardım eder misiniz? Evrim Ağacı Premium üyesi olarak, ekibimizin size ve Türkiye'ye bilimi daha etkili ve profesyonel bir şekilde ulaştırmamızı mümkün kılmış olacaksınız. Ayrıca size olan minnetimizin bir ifadesi olarak, çok sayıda ayrıcalığa erişim sağlayacaksınız.
Makalelerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu makalemizle ilgili merak ettiğin bir şey mi var? Buraya tıklayarak sorabilirsin.
Soru & Cevap Platformuna Git- 3
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Türev İçerik Kaynağı: Scientific American | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. Youngblood. (2025). Language-Like Efficiency In Whale Communication. American Association for the Advancement of Science (AAAS). doi: 10.1126/sciadv.ads6014. | Arşiv Bağlantısı
- ^ I. Arnon, et al. (2025). Whale Song Shows Language-Like Statistical Structure. American Association for the Advancement of Science (AAAS), sf: 649-653. doi: 10.1126/science.adq7055. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. R. Saffran, et al. (2002). Statistical Learning By 8-Month-Old Infants. American Association for the Advancement of Science (AAAS), sf: 1926-1928. doi: 10.1126/science.274.5294.1926. | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. Kirby, et al. (2008). Cumulative Cultural Evolution In The Laboratory: An Experimental Approach To The Origins Of Structure In Human Language. Proceedings of the National Academy of Sciences, sf: 10681-10686. doi: 10.1073/pnas.0707835105. | Arşiv Bağlantısı
- ^ O. Lavi-Rotbain, et al. (2022). The Learnability Consequences Of Zipfian Distributions In Language. Cognition, sf: 105038. doi: 10.1016/j.cognition.2022.105038. | Arşiv Bağlantısı
- ^ I. Arnon, et al. (2024). Cultural Evolution Creates The Statistical Structure Of Language. Scientific Reports, sf: 1-11. doi: 10.1038/s41598-024-56152-9. | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. OKANOYA. (2004). The Bengalese Finch: A Window On The Behavioral Neurobiology Of Birdsong Syntax. Wiley, sf: 724-735. doi: 10.1196/annals.1298.026. | Arşiv Bağlantısı
- D. Farmiloe. The Science Behind Humpback Whales’ Eerie Songs. (15 Mart 2024). Alındığı Tarih: 17 Şubat 2025. Alındığı Yer: Scientific American | Arşiv Bağlantısı
- B. Pelucchi, et al. (2009). Learning In Reverse: Eight-Month-Old Infants Track Backward Transitional Probabilities. Cognition, sf: 244-247. doi: 10.1016/j.cognition.2009.07.011. | Arşiv Bağlantısı
- P. K. Kuhl. How Babies Learn Language. (1 Kasım 2015). Alındığı Tarih: 17 Şubat 2025. Alındığı Yer: Scientific American | Arşiv Bağlantısı
- A. Robles-Gil. Humpback Whale Songs Are Structured Like Human Language. (6 Şubat 2025). Alındığı Tarih: 17 Şubat 2025. Alındığı Yer: Science doi: 10.1126/science.znkrt4q. | Arşiv Bağlantısı
- E. Garland, et al. Whalesong Patterns Follow A Universal Law Of Human Language, New Research Finds. (23 Ağustos 1970). Alındığı Tarih: 18 Şubat 2025. Alındığı Yer: The Conversation | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/02/2025 11:44:27 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19822
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.