İnsanın Son 8000 Yıldaki Evrimi: Beyaz Deri Rengi Nasıl Evrimleşti? Sütü Ne Zaman Sindirebilmeye Başladık?
Bu haber 9 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Birçoğumuz Avrupalılar'ın beyaz insanların atasal popülasyonu olduğunu düşünür. Ancak yapılan yeni bir araştırma, açık tenlilikle birlikte uzun boyluluk ve yetişkinlerde süt sindirebilme gibi özelliklerin Avrupa'ya göreli olarak yakın bir zamanda dahil olduğunu gösteriyor.
Mart 2015'in son haftasında yıllık olarak yapılan 84. Amerikan Fiziksel Antropologlar Birliği Toplantısı'nda sunulan ve sonradan Nature dergisinde yayımlanan bir çalışma, Avrupa'da çok yakın zamanda meydana gelen insan evrimini ve Avrupalılar'ın 8.000 yıl kadar önce hiç de bugünkü hallerine benzemediklerini ortaya koyuyor.
Avrupalılar'ın kökenleri son yıllarda çok fazla araştırılıyor; çünkü bilim insanları, sadece birkaç insanın genomu yerine, antik insanlara ait büyük popülasyonların genomlarını dizilemeyi başardılar. Avrupa'daki birçok farklı kazı alanından çıkarılan 83 antik insanın genomlarındaki önemli DNA bölgelerini kıyaslayan uluslararası bir araştırma ekibi, günümüz Avrupalılar'ının en az 3 farklı antik avcı-toplayıcı ve çiftçi popülasyonunun bir karışımı olduğunu bildirdi. Bu antik insanlar, Avrupa'ya 8.000 yıl kadar önce, birbirinden bağımsız göçlerle ulaştılar. Araştırmaya göre Avrupa'ya bugün Hint-Avrupa Dili olarak bilinen dil grubu, günümüzden 4.500 yıl önce, Karadeniz'in kuzeyindeki steplerden göç eden Yamnaya çobanları tarafından geldi.
Şimdi ise aynı araştırma ekibi, çok güçlü bir Doğal Seçilim baskısı altında olan genlere odaklanarak heyecan verici veriler elde ettiler. Seçilim baskısı altında olan bu genler öylesine avantajlıydı ki, geride bıraktığımız 8.000 yıl içerisinde bu özellikler tüm Avrupa'ya hızla yayıldı. 1000 Genom Projesi sayesinde elde edilen ve günümüzde halen yaşamakta olan Avrupalılar'a ait genleri, antik Avrupalılar'a ait genlerle kıyaslayan ekip, beslenme ve deri rengi ile ilişkilendirilen 5 farklı genin yoğun bir Doğal Seçilim baskısı altında olduğunu gösterdi.
Öncelikle araştırmacılar daha önceden yapılan bir araştırmanın sonuçlarını doğrulayarak işe başladılar. Bu araştırmaya göre Avrupa'daki avcı toplayıcılar süt içerisindeki şekeri 8.000 yıl kadar öncesinde sindiremiyorlardı. Harvard Üniversitesi'nden popülasyon genetikçisi Iain Mathieson ve aynı üniversitede doktora sonrası araştırmacı olarak görev yapan popülasyon genetikçisi David Reich önderliğindeki ekip bu veriyi doğruladıktan sonra, ilginç bir gerçeği daha ortaya koydular: ilk tarımla uğraşan toplumlar da sütü sindiremiyordu! Yakın Doğu'dan yaklaşık 7.800 yıl önce Avrupa'ya gelen çiftçiler ve günümüzden 4.800 yıl önce steplerden Avrupa'ya göç eden Yamnaya göçebeleri, günümüzde yetişkinlerin de sütü sindirebilmesini sağlayan LCT geninin sindirimi sağlayabilen kopyasından yoksunlardı. Yani Avrupa'da süt şekeri olan laktozun sindirilebilmesi, günümüzden en az 4.300 yıl öncesinden daha eskide başlamış olamaz.
Deri rengine gelecek olursak... Araştırma ekibi evrimin birden fazla bölgede iş başında olduğunu ve deriye açık rengi veren 3 farklı gen üzerine etki ettiğini gösterdi. Bu da, Avrupalılar'da yaklaşık 8.000 sene önce, çok daha açık bir ten renginin evrimleştiğine dair karmaşık bir tablo çiziyor. Afrika'dan göç eden modern insanlar Avrupa'ya ilk olarak 40.000 yıl kadar önce ulaştılar ve muhtemelen siyah (veya koyu) deri rengine sahiptiler. Koyu deri rengi, Güneş'i dik alan enlemler için avantajlıdır. Yeni araştırmanın verilerine göre günümüzden 8.500 yıl kadar önce İspanya, Lüksemburg ve Macaristan'daki erken avcı toplayıcıların da koyu deri renkleri vardı. Bu popülasyonlarda, pigmentlerin azalmasına ve dolayısıyla deri renginin beyazlaşmasına neden olan SLC24A5 ve SLC45A2 genleri bulunmuyordu.
Ancak Güneş'in eğik açıyla gelmesinden ötürü açık ten renginin avantajlı olduğu en kuzey bölgelerde inceleme yapan araştırmacılar, buralardaki avcı toplayıcılar için farklı bir tablo keşfettiler. İsveç'in güneyinde bulunan 7.700 yıllık Motala arkeolojik bölgesinden çıkarılan 7 insanda açık deri rengine neden olan SLC24A5 ve SLC45A2 genlerinin ikisi de bulunuyordu. Dahası, bu kişilerde mavi göz rengine ve beyaz ten ile sarı saçlara da katkı sağlayan HERC2/OCA2 genleri de bulunuyordu. Dolayısıyla kuzeyin derinliklerinde yaşayan antik avcı toplayıcılar zaten açık tenli ve mavi gözlüydü; ancak orta ve güney Avrupa'dakiler koyu derilere sahipti.
Sonrasında, Yakın Doğu'dan ilk çiftçiler Avrupa'ya ulaştılar. Beraberlerinde de açık renge neden olan genleri getirdiler. Buradaki yerli avcı toplayıcılar ile çiftleşen göçmenlerin açık deri rengine neden olan genlerinden birisi, çok kısa sürede tüm Avrupa'ya yayıldı. Böylece orta ve güney Avrupa'da yaşayanların da deri renkleri açılmaya başladı. Diğer gen varyantı olan SLC45A2 geni ise günümüzden 5.800 yıl öncesine kadar daha nadir bulunuyordu. Ancak o tarihten sonra bu gen de hızla yayılmaya ve görülme sıklığı (frekansı) artmaya başladı.
Ekip aynı zamanda boy uzunluğu gibi karmaşık özellikleri de araştırdı. Bu tür özellikler, birçok genin ortak etkisi sonucunda ortaya çıkarlar. Araştırmalarına göre Doğal Seçilim, günümüzden 8.000 yıl kadar öncesinden başlayarak kuzey ve orta Avrupalılar'da uzun boyluluğa neden olan birden fazla geni seçmişti. Özellikle 4.800 yıl öncesinde gelen Yamnaya göçüyle birlikte bu seçilim etkisi tavan yaptı. Yamnaya popülasyonlarında, diğer popülasyonlara kıyasla uzun boyluluk çok daha sık görülüyordu. Bu da, antik iskeletlerin boylarıyla ilgili ölçümleri doğrulamaktadır. Buna karşılık, Doğal Seçilim İtalya ve İspanya'da kısa boylu insanları günümüzden 8.000 yıl kadar önce desteklemeye başladı. Özellikle İspanyollar, günümüzden 6.000 yıl önce, muhtemelen soğuk iklim ve kötü besin şartları dolayısıyla kısaldılar.
Şaşırtıcı bir şekilde, araştırmacılar güçlü seçilim baskısı altında olan hiçbir savunma sistemi genine rastlayamadılar. Bu durum, özellikle tarımın keşfedilmesi sonrasında hastalıkların artış gösterdiğini iddia eden hipotez ile çelişmektedir.
Araştırma bu genlerin neden bu kadar güçlü bir seçilim baskısı altında olduklarına dair bir bilgi vermiyor. Pennsylvania Eyalet Üniversitesi'nden (PennState) paleoantropolog Nina Jablonski'ye göre bunun en olası açıklaması, pigmentasyona neden olan genlerin D Vitamini sentezini en fazlaya (maksimuma) çıkarabilecek şekilde evrimleşmesidir. Kuzey enlemlerinde yaşayan insanlar genellikle D Vitamini sentezleyebilmek için yeterli mor ötesi ışınlara maruz kalamazlar. Bu nedenle Doğal Seçilim, bu problemi çözmek için 2 çözüm üretmiştir: mor ötesi ışınları daha iyi emen açık deri rengi ve/veya içeriğinde bol miktarda şeker ve D Vitamini bulunan sütü sindirebilme yeteneği. Jablonski şöyle söylüyor:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Avrupalılar'da pigment kaybı sonucu beyaz tenliliğin evriminin, Doğal Seçilim'in kuzey enlemlerindeki insanlar üzerinde etki etmesi sonucu oluşan basit bir tabloya sahip olduğunu düşünürdük. Bu araştırmada elde edilen veriler oldukça eğlenceli. Çünkü evrimin ne kadar yakın bir zamanda işlediğini bize gösteriyor.
Yine PennState'ten olan antropolojik genetikçi George Perry ise şöyle söylüyor:
Bu araştırma bir bireyin genetik potansiyelinin diyet ve bulunulan ortama uyum sağlama tarafından nasıl şekillendirildiğini gösteriyor. Seçilimin nasıl işlediğine dair her geçen gün daha net bir tabloya erişiyoruz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 13
- 5
- 5
- 4
- 3
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Science Magazine | Arşiv Bağlantısı
- I. Mathieson, et al. (2015). Eight Thousand Years Of Natural Selection In Europe. BioArxiv. | Arşiv Bağlantısı
- I. Mathieson, et al. (2015). Genome-Wide Patterns Of Selection In 230 Ancient Eurasians. Nature, sf: 499-503. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 15:53:15 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/3468
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Science Magazine. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.