Henry Moseley: Çanakkale Savaşı'nda Genç Yaşta Ölen Fizik Dehası!
Henry Gwyn Jeffreys Moseley veya kısaca Henry Moseley, genç yaşta savaşırken öldüğü için çalışmaları yarım kalan, üstün yetenekli bir fizikçidir. 1913 yılında, kendi kurduğu bir düzeneği kullanarak, elementlerin özelliklerini belirleyen ana unsurun proton sayısı olduğunu göstermiştir. Bu keşfi, "atom numarası" denen temel özelliğin, o zamana kadar düşünüldüğü gibi bir elementin sadece periyodik cetveldeki yerinden çok daha fazlası olduğunu göstermiş ve adeta periyodik cetvele ilk defa anlam kazandırmıştır.[1] Bu sayede Moseley, hem fizik hem de kimya alanında dönüşüm yaratmıştır.
1914'te Oxford Üniversitesi'nde fizik bölümü başkanlığı yapması önerilen Moseley, aynı yıl 1. Dünya Savaşı başladığında İngiliz Ordusu'na gönüllü olarak katılmıştır. 1915'te, sadece 27 yaşındayken Gelibolu'da ölmüştür. Savaş dolayısıyla 1916 yılında verilecek olan Nobel Ödülleri iptal edilmiştir; ancak eğer Henry Moseley hayatta olsaydı ve eğer savaş şartları ödülleri iptal etmeseydi, bu ödüllerden birini alma ihtimalinin çok yüksek olduğu düşünülmektedir.
Henry Moseley'nin Çocukluğu ve Gençliği
23 Kasım 1887'de İngiltere'nin Dorset şehrinde, seçkin bir bilim ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası anatomi ve fizyoloji profesörüydü, annesi ise kariyer değişikliği yaparak biyolog olmuştu. Babası, aynı zamanda, Charles Darwin'in himayesinde Oxford Üniversitesi'nde zooloji bölümünü kurmuştu. Baba tarafından büyükbabası Henry Moseley, Londra'daki King's College'de doğa felsefesi profesörüydü. Anne tarafından büyükbabası John Gwyn Jeffreys ise, yumuşakçalar konusunda uzmandı.
Henry Moseley'nin ailesi de Henry'nin zeki bir çocuk olduğunu küçük yaşlarda fark etmişlerdi. Henry, çocukken ailesiyle birlikte babasının profesör olarak atandığı Oxford'a taşındılar ve bu sayede Henry, özel okullarda eğitim gördü. 13 yaşındayken İngiltere'nin en prestijli liselerinden biri olan Eton Koleji'ne burs kazandı. Fen bilimleri ve matematik derslerindeki başarısı hemen dikkat çekmişti, ama Henry'nin en büyük tutkusu kızkardeşi ile kuş yumurtaları toplamaktı. Henry'nin kuş yumurtası arayışları ve doğa tarihine olan tutkusu, ailesi tarafından da teşvik edilmişti. Annesi günlüklerinde Henry'nin bu özelliklerinden bahsetmektedir.
Moseley, burada deney yapmaya da ilgi duymaya başlamıştı. Okulun yıllık bilim fuarında, su yüzeyinde patlayan bir fosfin gazı balonunun nasıl bir ışık parlaması yaydığını göstermişti. Henry'nin Eton Koleji'ndeki akademik performansı da düzenli olarak ödüllendiriliyordu. Hatta 1904'te, Charles Darwin'in İnsanın Türeyişi adlı eserini ödül olarak almıştı. Henry, 18 yaşındayken Eton Koleji'nin fizik ve kimya ödüllerini de kazandı.
Üniversite ve Sonrası
Eton Koleji'ni bitirdikten sonra, 1906'da Oxford Üniversitesi Trinity Koleji'ne kabul edildi ve dört yıl doğa bilimlerini okudu. Daha sonra Millard Bilim bursunu kazandı ve fizik alanında uzmanlaşmaya karar verdi. Fizik alanına gönül veren Moseley, kürek takımına da katılmıştı. Thames Nehri'nde kürek çekmeyi seviyordu ve ayrıca kolejin münazara kulübüne de katılmıştı. Eğitmenlerinden biri onun için şöyle diyor:
Çok değişken ve düzensiz biri, ama çok sıkı çalışıyor.
Oxford'daki eğitimini tamamladıktan sonra, fizikçi Ernest Rutherford'un yanında çalışmak üzere Manchester'a gitti. Rutherford ve araştırma ekibinin Manchester Üniversitesi'ndeki çalışmaları Oxford ile karşılaştırıldığında, fizik konusunda daha ileri noktadaydı. Dolayısıyla Moseley'in Manchester'daki çalışmaları da Oxford'da olduğu kadar ilgi görmüştü. Problemleri çözme isteği ve kapasitesi oldukça yüksekti. 1914'te profesörlük için başvurduğunda, daha sadece 27 yaşındaydı.
Manchester'a gelişinden kısa bir süre sonra Moseley, Charles Galton Darwin (Manchester'da öğretim görevlisi ve aynı zamanda Charles Darwin'in torunu) ile elementlerin X-ışını spektrumları üzerinde çalışmaya başladı ve birçok elementin davranışlarını gözlemledi. Bunu yaparken, dalga boyu ve atom numarası arasında sistematik bir ilişki keşfetti. 1914'te Moseley, atom numarasının atom çekirdeğindeki pozitif yüklerin sayısı olduğu sonucuna vardığı bir makale yayımladı.[2] Periyodik cetvele anlam kazandıran bu keşfe, bugün Moseley Yasası denmektedir. Moseley, ayrıca çalışmaları sırasında bir dizi eksik elementi ve bunların periyodik tablodaki yerlerini tahmin etti. X-ışını kristalografisi yöntemi, kimyagerleri birkaç yıldır şaşkına çeviren sorunları çözebilmişti.
Moseley Yasası Nedir?
Moseley Yasası, bir atomun yaydığı karakteristik X ışınlarının frekansı (veya dalgaboyu) ile o elementin atom sayısının orantılı olduğunu söyleyen deneysel bir yasadır. Bu keşif, atom bilgisini ilerletmede bir kilometre taşı olmuştur.
Deneysel Olarak Moseley Yasası
Moseley Yasası, şu şekilde gösterilmektedir:
ν=A⋅(Z−b)2\LARGE{\nu=A\cdot{(Z-b)^2}}
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Burada ν\nu, gözlemlenen X-ışını emisyon çizgilerinin frekansı; AA ve bb, X-ışını spektrografisi notasyonunda KK ve LL gibi harflerle gösterilen "çizgi tipi"; ZZ ise atom numarasıdır. Moseley, yasayı empirik (deneysel) olarak ortaya koyduğu için, aşağıdaki deneysel parametreler kullanılmalıdır:
- KαK_{\alpha} çizgileri A=(112−122)⋅cRinfA=(\frac{1}{1^2}-\frac{1}{2^2})\cdot{cR_{\inf}} olarak verilir - ki cRinfcR_{\inf} sayısı Rydberg frekansı olarak bilinir ve 3.289×1015Hz3.289\times{10^{15}}Hz sayısına eşittir. Bu çizgiler için b=1b=1 alınır.
- LαL_\alpha çizgileri içinse A=(122−132)⋅cRinfA=(\frac{1}{2^2}-\frac{1}{3^2})\cdot{cR_{\inf}} ve b=7.4b=7.4 alınır.
Moseley Yasası'nın Teorik Türetimi
Sonradan geliştirilen Borh atom modeli çerçevesinde bu empirik model teorik olarak da türetilebilmiştir. Buna göre:
E=hν=Ei−Ef=meqe2qZ28h2ε02(1nf2−1ni2)\LARGE{E=h\nu=E_i-E_f=\frac{m_eq_e^2q_Z^2}{8h^2\varepsilon_0^2}(\frac{1}{n_f^2}-\frac{1}{n_i^2})}
Bu denklemde:
- ε0\varepsilon_0, boş uzayın elektrik geçirgenliği,
- mem_e, elektron kütlesi,
- qeq_e, elektron yükü,
- qZq_Z, çekirdeğin efektif yükü (veya qe(Z−b)q_e(Z-b) olarak da ifade edilebilir),
- nfn_f, nihai enerji seviyesinin kuantum sayısı,
- nin_i, ilk enerji seviyesinin kuantum sayısıdır.
Bu denklemde nf<nin_f<n_i varsayılmaktadır. Buna göre Bohr'un denklemi, Moseley'in KαK_\alpha X-ışını geçişlerini şöyle öngörmektedir:
meqe2qZ28h2ε02(1nf2−1ni2)(Z−1)2=(34)(Z−1)2×13.6eV\Large{\frac{m_eq_e^2q_Z^2}{8h^2\varepsilon_0^2}(\frac{1}{n_f^2}-\frac{1}{n_i^2})(Z-1)^2=(\frac{3}{4})(Z-1)^2\times{13.6eV}}
Frekansı elde etmek için iki tarafı hh'ye bölersek:
ν=Eh\LARGE{\nu=\frac{E}{h}}
ν=(2.47⋅1015Hz)(Z−1)2\Large{\nu=(2.47\cdot10^{15}Hz)(Z-1)^2}
Bu denklemi kullanarak, X-ışını frekansı ile atom numarasını öngörmek (ve tam tersi) mümkün olmaktadır.
Zarif Bir İfade
Moseley Yasası'nı daha zarif bir şekilde ifade etmek gerekirse:
ν∝Z\LARGE{\sqrt{\nu}\propto{Z}}
Bir diğer deyişle Moseley Yasası, yayılan ışınların frekansının karekökünün, o elementin atom sayısı ile doğru orantılı olduğunu söyler.
Moseley, X-ışınlarının frekanslarının o elementin karakteristiği olduğunu ve üzerindeki yükü tanımlamak için kullanılabileceğini gösteren bir dizi deney gerçekleştirdi. Bu, Rus kimyacı Dmitri Mendeleev tarafından geliştirilen de dahil olmak üzere daha önceki periyodik tablo düzenlemelerinin yeniden gözden geçirilmesine yol açtı.
Moseley'nin Deneyi
Moseley, deneylerinde, çekirdekteki pozitif yükün, atomun temel yapısı hakkında atom kütlesinden daha fazla bilgi verdiğini doğrulamıştı. Moseley, elektromanyetik spektrumun X-ışını bölgesindeki ağır elementler tarafından yayılan spektral çizgileri inceledi. Her elementin farklı ve karakteristik bir dalga boyunda X-ışını yaydığını buldu. Dalga boyu ve frekans, çekirdeğin yüküne göre düzenli bir şekilde değişiyordu. Bu yükü, "atom numarası" olarak adlandırdı.
Moseley, 1913'te yaptığı ilk deneylerinde, çinkoya kadar olan elementleri inceledi ve K serisi X-ışınları adını verdiği ışınları kullandı. Ertesi yıl, bu çalışmayı L serisi kullanarak genişletti. Moseley, araştırmasını sürdürürken bu arada Danimarkalı fizikçi Niels Bohr da atomun kuantum kabuk modelini geliştiriyordu. İki bilim insanı çalışmalarını birbirleri ile paylaşıyorlardı; Moseley, denklemindeki K serisi X-ışınlarını tanımlamak için Bohr'un teorisindeki N = 1 kabuğunu ve L'yi tanımlamak için N = 2 kabuğundan yararlandı.
Moseley, X-ışını frekansının kare kökünün atom numarasıyla yaklaşık olarak orantılı olduğunu keşfetti. Orantılılık sabiti, X-ışınının K veya L serisinde olmasına bağlıydı. Bu, Bohr'un Lyman ve Balmer serisi spektral çizgilere uyguladığı formülünde kullandığı ilişkinin aynısıdır. X-ışını frekanslarındaki farklılıkların düzenliliği, Moseley'nin elementleri alüminyumdan altına atom numarasına göre sıralamasını sağladı. Moseley, elementler arasında birden fazla tam sayı bulduğu birkaç yerde, yeni bir elementlerin keşfedilmesi gerektiğini doğru bir şekilde tahmin etti.
Rutherford, 1914'te, Moseley'nin keşfini şöyle tanımlıyor:
Moseley, bu kuralın (elementten elemente değişen atom numaraları) bir dizi daha hafif element için de geçerli olduğuna dair çok değerli kanıtlar sağladı. Atom ağırlığı kalsiyum (40) ve çinko (65,4) arasında değişen on iki elementin yaydığı karakteristik X ışınlarının dalga boyunun incelenmesiyle, dalga boyunun değişiminin, çekirdek üzerindeki yükün elementten elemente tam olarak bir birim arttığını varsayarak basitçe açıklanabileceğini gösterdi. Bu, elementlerin atom ağırlıklarına göre periyodik sınıflandırmasında anormal bir nispi konum işgal ettikleri uzun zamandır bilinmesine rağmen kobalt ve nikel için de geçerlidir.
1. Dünya Savaşı ve Moseley'nin Savaşa Katılma Kararı
1914 baharında Moseley, araştırmasını paylaşmak üzere British Association for the Advancement of Science'ın o yıl Avustralya'da düzenlediği yıllık toplantısında davet edildi. Savaş patlak verdiği için Moseley, geziyi kısa kesti ve Mors kodu ve iletişimden sorumlu sinyal subayı olarak gönüllü olduğu İngiltere'ye geri döndü. Aldershot kasabasındaki bir askeri üste eğitimden sonra, birliğiyle birlikte 13 Haziran 1915'te Gelibolu'ya sevk edildi. Haftalarca kayalıklarda kamp kuran ve dizanteri nöbetlerinden mustarip kalan Moseley'nin birliğine, talihsiz saldırı emrini verilmişti.
Winston Churchill, Türkiye'yi işgal ederek savaşı müttefiklerin lehine çevirmek istiyordu. Müttefik generaller, Ege Denizi'ne uzanan bir yarımada olan Gelibolu'nun Türkiye'de bir dayanak oluşturacağına inanıyorlardı. Ancak Müttefikler, karşılaşacakları direnişi ve coğrafyayı hafife almışlardı. Görev için gönderilen birlik, tehlikeli ve kayalarla dolu gece yürüyüşüne hazırlıksız İngilizlerden oluşan bir birlikti. Askerler asla hedeflerine ulaşamadı. Ölenler arasında gelecek vaat eden genç bir fizikçi de vardı: Henry Moseley.
Sonuç
Moseley öldüğünde sadece 27 yaşındaydı. Periyodik cetvelin yeniden düzenlemesine katkıda bulunmuş ve dört yıldan daha kısa sürede yeni bir tür X-ışını spektroskopisi icat etmişti. Yaşasaydı, çok daha fazla keşiflerde bulunabilirdi. Dünyanın dört bir yanındaki bilim insanları onun ölüm haberi ile şok olmuşlardı: Moseley'inki gibi parlak bir zihnin cephede ne işi olabilirdi ki! Moseley'in ölümünden sonra Rutherford tepkisini şu sözlerle ifade ediyor:
Bu genç adamın savaşta kaybedilmesi, bilimsel bir yeteneğin kötüye kullanılmasının çarpıcı bir örneğidir.
Bilimkurgu yazarı ve biyokimya profesörü Isaac Asimov da şu sözleri ile destekliyor:
Hala başarmış olabileceği şeyleri göz önünde bulundurarak; ölümü, savaşın genel olarak insanlığa en pahalıya mal olan ölüm olabilirdi.
Çalışma arkadaşı Charles Galton Darwin, 1916'da Harry'nin ölüm ilanında şu sözleri söylemiş:
Moseley, istisnasız ve abartısız en zeki adamdı ve şimdiye kadar tanıştığım en çalışkan insandı. Düzenli öğünler yemezdi ve gecenin büyük bir bölümünde çalışmaya devam ederdi. Gerçekten de Moseley'nin uzmanlık alanlarından biri, Manchester'da sabahın 3'ünde nerede yemek yiyebileceğinizi bilmekti.
Rutherford ve diğer İngiliz bilim insanları, Moseley kaybı üzerine İngiliz hükümetine politikalarını gözden geçirmesi için dilekçe verdiler ve istekleri yerine getirildi. Bir daha böyle umut verici bir bilim insanı savaşa gönderilmedi. Eğer hayatta kalsaydı, Moseley'nin 1916 yılındaki fizik veya kimya Nobel Ödülü için aday olacağı düşünülmektedir (Nobel Ödülü, hayatını kaybetmiş kişilere verilmemektedir). Ne var ki savaş dolayısıyla o sene ödüller de verilememiştir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 19
- 16
- 11
- 7
- 7
- 6
- 5
- 4
- 4
- 3
- 1
- 0
- ^ J. Mehra. (1982). The Historical Development Of Quantum Theory. ISBN: 9783540906421.
- ^ H. G. J. Moseley. The High Frequency Spectra Of The Elements. (1 Ocak 1913). Alındığı Tarih: 6 Eylül 2021. Alındığı Yer: Le Moyne College | Arşiv Bağlantısı
- Famous Scientists. Henry Moseley. (27 Ağustos 2021). Alındığı Tarih: 27 Ağustos 2021. Alındığı Yer: Famous Scientists | Arşiv Bağlantısı
- Museum of the History of Science. Henry Moseley: A Scientist Lost The War. (27 Ağustos 2021). Alındığı Tarih: 27 Ağustos 2021. Alındığı Yer: Museum of the History of Science | Arşiv Bağlantısı
- University of Manchester. The War’s Greatest Loss?. (1 Eylül 2021). Alındığı Tarih: 1 Eylül 2021. Alındığı Yer: University of Manchester | Arşiv Bağlantısı
- R. G. Egdell, et al. Henry Moseley, X-Ray Spectroscopy And The Periodic Table. (17 Eylül 2020). Alındığı Tarih: 2 Eylül 2021. Alındığı Yer: The Royal Society doi: 10.1098/rsta.2019.0302. | Arşiv Bağlantısı
- Britannica. Moseley’s X-Ray Studies. (2 Eylül 2021). Alındığı Tarih: 2 Eylül 2021. Alındığı Yer: Britannica | Arşiv Bağlantısı
- Chemteam. Moseley's Discovery - The Modern Concept Of Atomic Number. (2 Eylül 2021). Alındığı Tarih: 2 Eylül 2021. Alındığı Yer: Chemteam | Arşiv Bağlantısı
- J. Roberts. The Dual Legacies Of Henry Moseley. (7 Nisan 2020). Alındığı Tarih: 3 Eylül 2021. Alındığı Yer: Science History Institute | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 31/10/2024 09:20:37 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10909
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.