Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Hayatı Uçlarda Yaşayan Özgür Topluluk: Beat Kuşağı

Hayatı Uçlarda Yaşayan Özgür Topluluk: Beat Kuşağı
10 dakika
5,360
Tüm Reklamları Kapat

Ülkeler, 2 dünya savaşının geride bıraktığı tahribatla baş ederken, 1950'li yılların başında yeni bir kriz patlak verir: Sanayileşme. Atom bombasının icadının zemin hazırladığı bu fenomene, Amerika, gümüş bir tepsi içinde sunduğu "Amerikan rüyası" şablonuyla ön ayak olur. Böylece Amerikan toplumu, çok geçmeden küreselleşecek tüketim çılgınlığı çarkına, diğer ülkelerden önce katılır. Baskıcı ve sansür yanlısı bu sistem karşısında, devletin dayattığı sanayi çarkında "bir dişliden ibaret" olmayı kabullenemeyen bir grup arkadaş ise bir araya gelerek "Beat" topluluğunu oluşturur.

Kuşağın başlıca kurucuları, 1940'ların başında Columbia Üniversitesi’ndeki bir edebi toplulukta tanışan Jack Kerouac ve Allen Ginsberg'dır. Lucien Carr, John Clellon Holmes ve Neal Cassidy de aslen bu topluluğunun asil üyelerinden olmalarına karşın, Kerouac ve Ginsberg kadar ün salamamışlardır.

Tüm Reklamları Kapat

Beat hareketinin öncüleri
Beat hareketinin öncüleri
Pinterest

Etimolojik olarak incelendiğinde "beat" kelimesi; başıboş, meteliksiz, yersiz yurtsuz anlamlarına gelmektedir. Nitekim kökeninde yatan fransızca terim "béatitude" (Tr: "en yüce mutluluk, yaşam coşkusu") ile ilişkilendirildiğinde "Beat Kuşağı", haz peşinde bir yolculuğa çıkmış gezginleri ifade etmektedir. Kerouac tarafından yapılan bu isimlendirme, aynı zamanda ezilmiş, dışlanmış. Afro-Amerikan toplumuna dikkat çekmeyi amaçlamaktadır.

Beat topluluğu, bünyesinde fazla sayıda üye bulundurmamış olmasına rağmen, etkileri ve işgal ettiği kültürel statü bakımından büyük çaplı bir kültür oluşturmuştur. Temelinde standart normlar ile materyalizmin sorgulanması yatan bu kültür, kapitalizmi, insan ruhunun huzuru ve sosyal eşitlik için bir engel olarak değerlendirmiştir. Bu bağlamda, önceki kuşakların yetinmeci düşüncesine baş kaldırmış, toplum tarafından tabulaştırılmış kavramları tartışma konusu haline getirmişlerdir.

Tüm Reklamları Kapat

Amerika kıtasının her yerini otostopla dolaşırken adeta göçebe hayatı süren bu topluluk, statükolar ve geleneklere muhalif bir kitle olmuşlardır. Yolculukları boyunca uyuşturucu maddeleri had safhada kullanmış, caz müziğini dinlemiş, cinsel özgürlük ile cinsel kimlik arayışını savunmuş ve Zen Budizmi'ni esas almışlardır. Modern toplumun mutsuzluk ve amaçsızlığını protestoları için dayanak kabul eden beatler, medyanın radarına girmelerinin ardından ironik bir biçimde "beatnik" (aykırı, gülünç fakat tehlikesiz kimse) olarak da adlandırılmışlardır.

Sanat Dünyasına Yeni Bir Soluk

Sanat ve edebiyat dünyasında Beat Kuşağı, izlediği çizgiyle kendini ön plana çıkarmıştır. Romantik şairlerden büyük ölçüde ilham almış, kavramsal sanat ve sürrealizmin etkisinde kalmışlardır. "Civil Disobedience" (Tür: "Sivil İtaatsizlik") denemesiyle bağımsız düşüncenin temellerini atan 19. yüzyıl Amerikan filozofu Henry David Thoreau’yu bir protesto sembolü haline getiren Beatler, Thoreau’nun sivil itaatsizlik düşüncesini benimsemiş ve bunu kendi eserlerine de yansıtmışlardır.

Allen Ginsberg ve Barney Rosset bir sanat galerisinde Gregory Corso ve şair Peter Orlovsky ile konuşurken
Allen Ginsberg ve Barney Rosset bir sanat galerisinde Gregory Corso ve şair Peter Orlovsky ile konuşurken
Magnum Photos

Uyuşturucu kullanımından birkaç kez eyalet dışı edilen ve Tristan Tzara'nın dadaist şiirlerinde izlediği cut-up tekniğinin düzyazıdaki temsilcilerinden biri olan postmodernist yazar William S. Burroughs, bu trajik kuşağın önemini şöyle vurgulamıştır:

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Beat yazarları, değişimin gerçek mimarlarıdır. Hiç şüphe yok ki ülkede son kırk yıldır yaşanan siyasi ve kültürel değişimin geniş resminin önemli bir parçası olan beat edebiyat hareketinin sonucu olarak, daha özgür bir Amerika’da yaşıyoruz.

Alışılagelmiş tekniklerin dışına çıkan Beat yazarları, çoğu zaman sansürle mücadele etmişlerdir. 50’li yıllarda ardı arkası kesilmeyen onlarca dava sebebiyle Beat Hareketi, ancak 60’lı yıllarda Amerikan gençliğine tam anlamıyla ulaşabilmiş ve kısa zamanda sanatın birçok dalında etkisini göstermiştir.

Beat Edebiyatı

Beat Romanları: Yüksek Frekanstan Çığlıklar

John Clellon Holmes tarafından yazılan "Go" (Tür: "Git"), ilk Beat romanı olarak kabul edilmektedir. Yarı otobiyografik bir özelliğe sahip bu romanda Holmes, Beat topluluğundaki arkadaşlarının uyuşturucunun kol gezdiği, cinsel kimlik normlarını sarsan özgür yaşam tarzlarına bir ayna tutmuştur. Ancak, cezbedici Beat alemi ve dış dünyanın zıtlıklarını ortaya koyan bu roman, fazla ilgi görmemiştir.

Beat hareketinin lideri sayılan Jack Kerouac'ın "On The Road" (Tür: "Yolda") kitabı ise, Beat edebiyatının en önemli romanı sayılmıştır. Kerouac'ın 3 hafta içinde yazdığı ve aynı zamanda Amerikan edebiyatının da önemli yapıtlarından biri kabul edilen bu roman, Beatlerin otostopla Amerika kıtasını gezerken yaptıkları yolculuğu anlatmaktadır. Amerika kıtasında bir yolculuk sırasında yolları kesişen Sal Paradise ve Dean Moriarty adlı iki adamın dostluğunu anlatan romanın alt metninde, dini gerçeklik ve 20. yüzyıl ortaları Amerikası'nda topluma dayatılanların ötesindeki birtakım derin ruhani değerlerin arayışı yatmaktadır. Özellikle, 2. Dünya Savaşı'nın sonrasındaki baskıcı atmosfer sertçe eleştirilmektedir. Romanda geçen yolculuk boyunca karakterler, meditasyonun öne çıkarıldığı, mutluluk peşinde bir serüvendedirler. Kerouac’ın "It" olarak adlandırdığı bu büyülü an, bir nevi Beatlerin hayatlarını adadıkları ortak emel, özgürlüklerinin reçetesi olarak da değerlendirilebilir. Bu kuşak için önemli olan, bir yere varmaktan ziyade “yolculuğun kendisi”dir.

"On The Road", Amerikan toplumuna lanse edilen değerler bakımından oldukça uygunsuz bulunmuştur. Açık ilişkiler ve uyuşturucunun adeta teşvik edildiği bu roman, birtakım düzenlemeler ve Kerouac'ın bazı bölümlerin romandan çıkarılmasına izin vermesi sonucunda, ancak 6 yıl sonra basılabilmiştir.

Beat edebiyatçıları
Beat edebiyatçıları
SFGATE

Beat kuşağının olağandışı hayatına ışık tutan bir başka roman ise William S. Burroughs'un "Naked Lunch"ıdır. Deliryum ve benzeri ruhsal hastalıklara dair notlarından yola çıkarak kaleme aldığı bu romanda Burroughs, eroin bağımlılığı, paranoya ve madde etkisindeyken gördüğü halisünasyonlardan bahseder.

Tüm Reklamları Kapat

Beat Şiiri: Prangalanan Özgürlüğün Sözcüsü

"The Six Gallery", 1950'lerin başlarına dek San Francisco’da bulunan küçük bir sanat galerisi iken, 7 Ekim 1955 günü, Beat kuşağının fitilini yakan olaya ev sahipliği yapmıştır. Kenneth Rexroth adlı bir şairin önayak olmasıyla ilk defa düzenlenen halka açık şiir okuma organizasyonu, "Six Poets In Six Gallery" olarak anılmaktadır. Kuşağın beş öncü şairinin topluluk karşısında şiirlerini okuduğu bu gecede, Allen Ginsberg, "Howl" şiiriyle tüm katılımcıların hayranlığını kazanmıştır. Henüz 29 yaşında olan bu genç şair, şiirin sonlarına doğru Jack Kerouac'ın heyecanlı tezahüratlarıyla kutlanmış ve Kenneth Rexroth'u gözyaşları içinde bırakmıştır. Üç bölüm ve bir dipnottan oluşan bu şiir, para merkezli sanayi toplumunu yerden yere vuran, menfaat peşinde koşan hükümeti aşağılayan radikal bir yapıttır. Ginsberg, "Howl"da, Beat kuşağının tüketim çılgınlığı ve baskıcı zihniyet tarafından prangalanan ihtiraslarını, zaptedilmiş hınçlarını dile getirmektedir. Beat hareketinin sembolik şiirlerinden biri haline gelen "Howl" ile birlikte, Allen Ginsberg’in şairlik kariyeri de böylece başlamıştır.

Allen Ginsberg
Allen Ginsberg
OWLCATION

Ginsberg'in yanı sıra başka Beat şairleri de şiiri, kişisel deneyimlerini ifade edebilecekleri bir araç niyetine kullanmışlardır. Önceleri New York, Los Angeles ve San Francisco'da yaşayan hareketin başlıca şairleri, ilerleyen yıllarda Lawrence Ferlinghetti'nin Bay Area'daki kitapevinin civarına yerleşmişlerdir. City Lights Kitapçısı ve Yayınevinin kurucusu, kendisi de bir Beat şairi olan Ferlinghetti, sanatın sadece entelektüel zümreye değil, tüm topluma hitap etmesi gerektiğini savunmuştur. City Lights Kitapçısında kuşağın saygın şairlerini bir araya getirmiş, forumlar düzenlemiştir. Böylece, aralarında Allen Ginsberg, Kenneth Patchen, Gregory Corso, Kenneth Rexroth, Philip Whalen, Jack Kerouac’ın da bulunduğu çeşitli Beat edebiyatçılarıyla yakından dost olmuştur.

Beat şairleri, özgün üsluplar benimsemişlerdir. Bu kapsamda, Allen Ginsberg’in "Akla gelen ilk düşünce, en iyi düşüncedir." sözü, bu kuşağın şairlerinin spontane yazı yazma metodunu açıklamaktadır. Beat şairleri, deneysel ve politik bakımdan muhalif unsurlar barındıran şiirlerini yazarken, tıpkı Beat romancıları gibi halüsinojenik maddeler kullanmış ve Doğu dinlerinden etkilenmişlerdir.

Farklı Kültürlerin Harmanı: Beat Kuşağında Dergicilik

Yugen

İkisi de Beat şairi olan LeRoi Jones (Müslüman olduktan sonra Amiri Baraka adını kullanmaya başlamıştır) ve Hettie Cohen (Sonradan "Jones" soyadını almıştır) çifti tarafından editörlüğü yapılan Yugen dergisi, sanata yeni bir farkındalık getirme amacı gütmektedir. Bu dergi, Beatlere ilaveten, izdüşümcü şiir tekniğini (Beat edebiyatındaki doğaçlama tekniğine benzemektedir) uygulayan Black Mountain ve New York Okulu şairlerini bir araya getirmiştir. Adını, "evrenin gizemli, derin güzelliği ile çileli insanın sefil nefaseti" tezatlığını temsil eden Japonca bir kavramdan alan bu derginin yazarları, şiire gelenekdışı bir yaklaşım getirmiştir. 1958 ve 1962 yılları arasında toplam 8 sayısı yayımlanan Yugen’de, Doğu’nun ve Amerikan yerlilerinin kültürlerinden bahsedilmiştir. Bunlara ek olarak, alternatif ve deneysel edebiyata dair bilgiler veren kuramsal makaleler yer almış, bu özelliğiyle de Yugen dergisi, Yeni Amerikan Şiirinin öncülerinden biri olma niteliğini kazanmıştır.

Tüm Reklamları Kapat

Yugen dergisi
Yugen dergisi
AbeBooks

Basil King ve Norman Bluhm tarafından yapılan Yugen'in kapak tasarımları, Doğu kaligrafisine atıfta bulunan soyut ekspresyonist bir çizgi izlemiştir. Yugen dergisi, ucuz baskıya rağmen tasarımda zenginliğe yer verilebileceğinin kanıtıdır.

Totem Press

Jones ve Cohen tarafından kurulan Totem Press; Gary Snyder, Philip Whalen, Allen Ginsberg, Michael McClure, Diane di Prima, Jack Kerouac vb. yazarların kitaplarını basmış dönemin önemli bir yayınevidir. Yugen gibi Totem Press kitapları da kaligrafik unsurların göze çarptığı, Amerikan soyut ekspresyonizmi ve Japon Zen resminin harmanlandığı kapaklara sahiptir.

Halüsinojenik Notaların Bildirisi: Bebop ve Rock

Müzik, Amerikan tarihinin hemen hemen her döneminde edebiyatın şekillenmesinde rol oynamıştır. Bu bağlamda, Beat kuşağı da modern cazdan büyük oranda etkilenmiştir. Beatler, caz müziğinde, özgürlükten doğan yeni bir sanat formunu sezinlemişlerdir. Üstelik caz müzisyenleri de tıpkı Beatler gibi hayatı uçlarda yaşamakta, suçlara karışmakta ve uyuşturucu maddeleri tüketerek aşırılığa kaçmaktadırlar. Yerleşmiş sosyal ve müzikal normları darmadağın eden bu karşı kültür, edebi muhafazakarlık karşısında Beat edebiyatının takındığı tutumla parallellik göstermektedir.

Greenwich Village ve Harlem’deki Minton’s Playhouse, Allen Ginsberg ve Jack Kerouac’ın sıkça gittiği jazz kulüpleridir. Kökeni swing’e dayanan, hızlı tempolar, doğaçlama ve karmaşık armonilerden oluşan (Bebop) Bop müziği, bu kulüplerde doğmuştur. Swing yıllarının “şahsiyetsiz” baladlarına isyan niteliği taşıyan Bop müzisyenleri, doğaçlamalarıyla Beatlerin ilgisini çekmiştir. Beat edebiyatçıları, daha sonrasında bu doğaçlama tekniğine, eserlerini yazarken başvurmuşlardır. Kerouac, yazarı, bir caz müzisyeniyle doğrudan karşılaştırmaktadır. Kendi yazma tekniğini, (bir caz müzisyeni misali) “üflemek” şeklinde isimlendirmiştir. Ayrıca Kerouac, "On The Road" romanını yazarken tenor saksofoncular Dexter Gordon ve Wardell Gray’in "The Hunt" albümünden ilham aldığını özellikle belirtmiştir.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Kedi Felsefesi

“UYANDIĞINDA DAHA ÇOK ÇALIŞABİLMEK UĞRUNA UYUMAK, ACINASI BİR YAŞAM BİÇİMİDİR. KEYİF İÇİN UYU, KÂR İÇİN DEĞİL.”
En zeki ve yaratıcı zihne sahip tür biziz. Sadece biz, türünün huzursuzluğuna deva bulmak için bir düşünce disiplinini –felsefeyi– yarattık. Öyleyse nasıl oluyor da kediler bir şekilde hep memnun ama biz hep dertliyiz? Belki de büyük filozoflarımızdan çok, kedilerden öğreneceklerimiz vardır.
Çağdaş düşünür John Gray insanın felsefeyle, inanışlarla ve modern araçlarla kurduğu dünyasının kırılganlığını bir kedinin patisiyle yoklayıp test ediyor; sevgi, bağlılık, ölümlülük, ahlak, kıskançlık ve benlik gibi belalı konuların kediler için neden meseleye dönüşmediğini anlamaya çalışıyor. Montaigne’in meşhur kedisinden, Vietnam Savaşı’nı cesaret ve neşesini kaybetmeden atlatmış kedi Mèo’ya, oradan da kedilerle ilgili kendi gözlemlerine uzanarak bir canlının “doğasına sadık olmasının” iyi yaşamak için kilit önemini vurguluyor. Bebeklikten itibaren toplumsal kabullere göre inşa ettiğimiz kendimize dair imgelerin çoğu zaman bedenimiz ya da yaşamımızın gerçekliğiyle uyuşmadığını, dolayısıyla onların peşinden koşmanın mutluluktan çok hayal kırıklığı getireceğinin altını çizerek, hayatlarımızın her türlü mükemmellik fikrinden daha zengin ve daha anlamlı olduğunu gösteriyor.
Kedi Felsefesi, kışkırtıcı fikirleriyle okurlarını silkeleyen, yün yumağına dolanmanın kedilere özgü olmadığını gösteren küçük ama tesirli bir kitap.
“Gray fikirlerimizde kendimizi pohpohlayıcı, aldatıcı ve sığ ne varsa tespit etmesini sağlayan bir altıncı hisse sahip sanki.”
Costica Bradatan, The Washington Post

Devamını Göster
₺130.00
Kedi Felsefesi
  • Dış Sitelerde Paylaş

Kerouac'dan esinlenerek cazı eserlerine uyarlayan Ginsberg ise Bop müziğinin ritim üzerindeki olağandışı etkisinden bahsetmektedir. Ginsberg, "Six Poets In Six Gallery" gecesinde okuduğu "Howl" şiirindeki elementleri de caz müziğinin unsurlarına benzetmektedir. Şiirindeki ritmi ortaya koyarken tenor saksofoncu Lester Young’ın klasiği “Lester Leaps In” den yararlandığını dile getirmektedir.

Bop müziği
Bop müziği
SPIEGEL

Bununla beraber, Beat şairleri Lawrence Ferlinghetti ve Kenneth Rexroth kimi zaman canlı caz müziği eşliğinde halka açık şiir okuma etkinlikleri düzenlemişlerdir.

60’lı yılların başlarında ise The Doors, the Velvet Underground, the Rolling Stones, the Beatles, Pink Floyd gibi kimi rock grupları, Beat kuşağının etkilerini kendi müziklerine yansıtmışlardır. The Doors’un klavyecisi Ray Manzarek, şöyle demiştir:

Eğer Jack Kerouac "On the Road" eserini yazmamış olsaydı, The Doors asla varolamazdı.

Ayrıca Allen Ginsberg’le arkadaş olan Bob Dylan’ın protesto içerikli "Only a Pawn in Their Game" ve "Like a Rolling Stone" gibi şarkılarında da Beat etkileri görülmektedir.

Beatniklerin Gölgesinden Doğan Bir Kuşak: Hippieler

60'lı yıllarda Beat hareketi gitgide silikleşmiş, yerini "Hippie kuşağı"na bırakmıştır. "Beatnik"ler, "hippie" olarak adlandırılmaya başlansa da kimi Beat kuşağı mensubu, yaygınlaşmakta olan savaş karşıtı hareketlerde aktif rol oynamışlardır. Ancak, Jack Kerouac bu yeni radikal protestoların Beat esasından sapmış olduğunu savunmuş, bu nedenden ötürü de Allen Ginsberg ile bozuşmuştur.

Aslen beatnikler ve hippieler, benzer düşünceleri savunuyorlar gibi gözükseler de bambaşka niteliklerdedirler. Beatniklerin karamsar stilleri karşısında hippieler, halüsinojenik maddelerin dünyasına gönderme yapan rengarenk kıyafetleri benimsemişlerdir. Bunun yanı sıra Beat kuşağı apolitik bir yaklaşıma sahipken hippieler, insan hakları ve savaş karşıtlığını savundukları gösteriler düzenlemiş; böylece politik meselelere karışmışlardır.

The Charlatans grubunun Golden Gate Park'taki "Summer of Love" sloganlı hippie konseri
The Charlatans grubunun Golden Gate Park'taki "Summer of Love" sloganlı hippie konseri
LA RAZON

Hippieler gibi protesto yürüyüşleri, büyük çaplı konserler ve festivaller düzenlememiş olsalar dahi Beat Kuşağı, mevcut toplumsal düzene olan isyanlarını eserleriyle dile getirmişlerdir. Ruhsal ve bedensel özgürlükten sansürle savaşa, R&B'nin rock 'n roll'a evrimleşmesinden ekolojik duyarlılığının artırılmasına değin birçok olguya zemin hazırlamışlardır. İnsanın makineleşmesi korkusunu paylaşan bu kuşak, hep kişisel mutluluktan, yaşam coşkusundan yana olmuşlardır. Beat hareketinin öncüsü Jack Kerouac, Beat Kuşağı’nın hayata bakış açısını şu sözleriyle somutlaştırmıştır:

Eski püskü bavullarımız gene kaldırıma yığılmıştı; daha gidecek çok yol vardı önümüzde ama önemli değildi, çünkü yol, hayattır...
Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
18
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 11
  • Muhteşem! 5
  • İnanılmaz 5
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 1
  • Güldürdü 1
  • Merak Uyandırıcı! 1
  • Korkutucu! 1
  • Bilim Budur! 0
  • Umut Verici! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 29/03/2024 16:27:07 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/11190

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Alan
Astrobiyoloji
Alkol
Yaşanabilir Gezegen
Çekirdek
Tohum
Botanik
Nöron
Makina
Karanlık
Uydu
Aminoasit
Geometri
Sayı
Mantık Hatası
Beyin
Bilişsel
Hominid
Evren
Süt
Araştırma
Filogenetik
Homo Sapiens
İspat
Güneş
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
E. Eroğlu, et al. Hayatı Uçlarda Yaşayan Özgür Topluluk: Beat Kuşağı. (9 Aralık 2021). Alındığı Tarih: 29 Mart 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/11190
Eroğlu, E., Bakırcı, Ç. M. (2021, December 09). Hayatı Uçlarda Yaşayan Özgür Topluluk: Beat Kuşağı. Evrim Ağacı. Retrieved March 29, 2024. from https://evrimagaci.org/s/11190
E. Eroğlu, et al. “Hayatı Uçlarda Yaşayan Özgür Topluluk: Beat Kuşağı.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 09 Dec. 2021, https://evrimagaci.org/s/11190.
Eroğlu, Ece. Bakırcı, Çağrı Mert. “Hayatı Uçlarda Yaşayan Özgür Topluluk: Beat Kuşağı.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, December 09, 2021. https://evrimagaci.org/s/11190.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close