Hava Sıcaklıkları, Uçaklar İçin Riskli Seviyelere Ulaşıyor!
Bu haber 1 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Hava yolculuğunun hâlihazırda olduğundan daha sefil hale gelemeyeceğini düşünüyorsanız, iklim değişikliği daha da canınızı sıkmaya geliyor.
Aşırı sıcaklar nasıl insanları en iyi ihtimalle halsiz ve verimsiz hale getiriyor ve en kötü ihtimalle insan hayatını tehdit ediyor. Ama aynı zamanda uçakları uçurmayı da çok daha zor hale getiriyor. Sıcak hava soğuk havadan daha az yoğundur, sıcak havada moleküller daha yüksek hızlarda hareket eder, yani termometreler daha yüksek sıcaklıkları gösterdiğinde uçak kanatlarının üretebildiği taşıma kuvveti azalır. Bu da uçakların havalanmalarını ve havada kalmalarını zorlaştırır.
Havayolları ve pilotlar, sıcaklık çok yükseldiğinde uçaklardan ağırlık atmak için genellikle uçuşları ertelemeyi veya yolcuları ve bagajları boşaltmayı tercih ederler. Bu da tüm sistemde kademeli program aksamalarına ve yolcuların zaman zaman kavrulan uçakların içindeki pistlerde saatlerce mahsur kalmasına yol açıyor.
Gezegen ısındıkça ve 2023 yazında ABD'nin güneyinde ve Türkiye'de deneyimlenen türden aşırı sıcaklar daha rutin hale geldikçe, bu sorun daha da kötüleşecek. Columbia Üniversitesi'nin 2017 yılında yaptığı bir araştırmaya göre, yüzyılın ortalarına kadar ABD'deki tüm uçuşların ortalama %30'u yüksek sıcaklık dönemlerinde ağırlık kısıtlamalarına tabi olabilir. Mucizevi bir teknolojik atılım dışında, havacılık ve uzay endüstrisinin bu katı fizik kurallarının üstesinden gelmek için gerçek bir çözümü yok. Syracuse Üniversitesi'nde yardımcı doçent olan ve 2017 çalışmasının yazarlarından biri olan Ethan Coffel, şöyle diyor:
Bu hava yoğunluğuyla ilgili fiziksel bir kısıtlama ve bunun için çok fazla doğrudan teknolojik çözüm yok.
Bloomberg News'in bildirdiğine göre, muhtemelen çoğumuz uçuşların zamanında yapılmasına yönelik en büyük tehdit olarak kar ve buzu düşünüyoruz, ancak sıcaklık çok daha fazla gecikmeye neden oluyor. Örneğin Chicago'nun O'Hare Uluslararası Havalimanı, 2022 yazında geçen kışa göre yaklaşık iki kat daha fazla hava gecikmesi yaşadı.
Yüksek sıcaklık sorununun üstesinden gelmek, uçaklara kalkış için ihtiyaç duydukları ivmeyi kazanmaları için daha az alan sağlayan kısa pistlere sahip havalimanları için özellikle zordur. New York'taki LaGuardia Havaalanı'nın pisti özellikle kısadır ve bir yandan Flushing Körfezi, diğer yandan Queens'in yoğun mahalleleri tarafından kısıtlandığı için genişleyecek alanı da yoktur. LaGuardia, aynı zamanda Federal Havacılık İdaresi'nin "pacing airport" olarak adlandırdığı bir havaalanıdır. Yani:
- yüksek trafik hacmine sahip;
- rutin olarak bu trafik hacmini kaldıramayan; ve
- sonuç olarak ülke çapında hava programlarını mahveden bir havalimanı...
Bağımsız bir havacılık danışmanı Robert Mann, şöyle diyor:
Planlama zaten her gün bir felaket. Sıcaklar bunu daha da kötüleştiriyor.
Denver gibi yüksek rakımlardaki havaalanları da, Güneş Kuşağı'nın giderek ısınan şehirleri gibi, yüksek sıcaklığa karşı benzersiz bir şekilde savunmasızdır. Şaşırtıcı bir şekilde, bu şehirlerin en sıcağı olan Phoenix, özel olarak güçlendirilmiş betondan yapılmış normalden daha uzun pistleri sayesinde nispeten ağırlık kısıtlama günlerine daha az maruz kalıyor. Elbette her havalimanı eski pistleri yıkıp yeni ve daha sağlam pistler inşa etme masrafını ve gecikmesini karşılayamaz. Phoenix'te bile iptaller yaşanmaya devam ediyor. Güneşin kavurduğu taksi yolları ve pistlerde çalışan işçiler (ki pistler, genellikle havalimanı çevresindeki atmosferden çok daha sıcaktır) "ısı adası" etkisine karşı da özellikle savunmasızdır. Aşırı koşullarda çalışan işçiler daha uzun molalara ihtiyaç duyacak ya da hastalanma riskiyle karşı karşıya kalacak ve havalimanlarında personel eksikliğine neden olacaktır.
Havacılık ve uzay mühendisleri, uçakları daha hafif ve daha verimli hale getirmenin yolları üzerinde çalışmaya devam ediyorlar, ancak bu alandaki potansiyel atılımların çoğu, hâlihazırda zaten yapılmıştır. Devrim niteliğindeki yeni malzemeler dışında, daha fazla kazanım en iyi ihtimalle marjinal düzeyde olacaktır. Bu nedenle, uçak kanatlarını tüyden üretmenin bir yolunu bulana kadar, ısıya karşı eski moda çözümlere güvenmek zorunda kalacağız: uçuşları daha serin zamanlara taşımak, pistleri uzatmak ve güçlendirmek ve fazla ağırlıklardan kurtulmak...
Bunun net etkisi, uçuş gecikmelerinin muhtemelen artmaya devam edecek olması ve iklim değişikliğinin hava yolculuğu üzerindeki artan etkisine katkıda bulunmasıdır. İklim krizi, daha şimdiden türbülansı daha tehlikeli hale getiriyor, ani değişen rüzgar modelleri nedeniyle uçuşları uzatıyor ve daha fazla gecikmeye yol açan aşırı hava koşullarını körüklüyor. Artan sıcaklığın diğer tüm etkilerinde olduğu gibi, en etkili çözüm, uçakların yaktığı yakıtlar da dahil olmak üzere ısınmaya katkıda bulunan fosil yakıtların yakılmasını durdurmak olacaktır. Dürüst olmak gerekirse bugünlerde uçak yolculuğu pek de eğlenceli veya ucuz sayılmaz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 12
- 8
- 3
- 3
- 2
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: The Washington Post | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 19:43:20 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/15713
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in The Washington Post. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.