Türbülans Nedir? Türbülans Nedeniyle Uçak Düşebilir mi? Gökyüzünde Depreme Yakalanmak...
Türbülans, her yıl görülen ama ölümcül olmayan havacılık kazalarının başlıca nedenidir. Burada kazadan kasıt, uçağın düşmesi şeklinde bir kaza değil; yolcuların ölümcül olmayan şekilde, çoğunlukla hafif şekilde, özellikle de baş, boyun, ayak ve bileklerin yaralanmasıdır. Hafif ve orta şiddetli türbülans neredeyse hiçbir zaman hasara veya herhangi bir probleme neden olmaz; hatta aşırı nadir görülse de, ekstrem düzeylerde türbülans bile uçağın kendisi için bir tehlike unsuru değildir. Fakat kabin içerisinde hafif yaralanmalara sebep olan da genellikle budur. Bu nedenle türbülans, havacılıkta genel olarak ölümcül bir tehdit olarak görülmez; ancak hem yolcular hem de uçuş ve kabin ekibi için hoş bir deneyim olduğu da söylenemez.
Bazen türbülans hakkında çok az bilgisi olan, hatta böyle bir olgunun varlığına dair hiçbir fikri olmayan yolcuların suçu pilotlara attığını duyarız; ancak pilotlar kasıtlı olarak bir uçağı sallayamaz veya bulutların üzerinde çarpma yanılsaması yaratamazlar. Türbülans tümüyle bir hava olayıdır; dolayısıyla türbülansın bir uçağı etkileyen her şeyi uçağın dışında yaşanır. Her pilot bunu bilmek ve bununla başa çıkmak için eğitilmiştir; yani türbülans için hazırdır. Tıpkı sürücülerin karşılarına çıkan bir çukurdan korkmaması gibi, bu durum da pilotlar için korkutucu bir sürpriz değildir. Bu nedenle bir uçaktayken uçuş ortasında sallanmaya başladığınızda korkunç derecede endişeleniyorsanız; türbülansın ne olduğunu, neden ortaya çıktığını, ne kadar tehlikeli olduğunu ve bundan nasıl kurtulacağınızı anlayalım.
Türbülans Nedir? Türbülansa Neler Sebep Olur?
Havacılık Sözlüğü'ne göre türbülans, “atmosferin düzensiz hareketidir”. Daha basit haliyle türbülans, belirli bir hızda hareket eden görünmez hava dalgaları farklı bir hızda hareket eden başka bir hava kütlesiyle karşılaştığında oluşur. Konuyla ilgili olarak ABD Federal Havacılık İdaresi şöyle açıklıyor:
Atmosferik basınç, jet akımları, dağların etrafındaki hava, soğuk veya sıcak hava cepheleri veya gök gürültülü fırtınalar, sağanaklar dahil olmak üzere çeşitli koşullar nedeniyle türbülans ortaya çıkabilir. Hatta gökyüzü açık göründüğünde bile türbülans meydana gelebilir.
Türbülans, gücüne bağlı olarak ölçülür ve dört türe ayrılır: hafif, orta, şiddetli ve son derece şiddetli.
Türbülansın Nedenleri Nelerdir?
Türbülans, ayrıca nedenlerine de bağlı olarak aşağıdaki 4 türe ayrılır:
- Konvektif: Yüzeyle temas halindeki havanın farkı oranlarda ısınmasına neden olan yer yüzeyinin dengesiz ısınması sonucu oluşur. Bu türdeki bir türbülans çoğunlukla şiddetli hava koşulları ile bağlantılıdır.
- Mekanik: Dünya yüzeyine yakın havanın binalar, ağaçlar ve düzensiz araziler gibi engellerin üzerinden geçerken bozulmasıyla oluşur. Rüzgâr hızı ne kadar yüksek ve engel ne kadar pürüzlü olursa türbülans o kadar büyük olur.
- Dağ Dalgası: Dağlar, rüzgâr etraflarından ve aralarından akmaya çalışırken türbülansa neden olur. Rüzgâr yukarıdan aktığında, yerçekimi dalgaları olarak bilinen hava dalgalarını oluşturabilir.
- Anafor: Uçuş sırasındaki uçaklar da anafor türbülansı yaratabilir. Bir uçak kaldırma kuvveti oluşturduğunda, “anafor girdapları” adı verilen çift yönde dönen silindirik hava kütlesi üretir (bunu en tepedeki ana görselde görebilirsiniz). Bunlar, birbirini sırayla takip eden uçaklar için potansiyel bir tehlikedir.
Türbülans Sadece Etrafta Kara Bulutlar Varken Oluşmaz!
Çoğu zaman yolcular türbülansı fırtınalı hava, büyük rüzgarlar ve korkutucu gök gürültülü fırtınalarla ilişkilendirir. Hatta bazıları, bunun tıpkı filmlerde olduğu gibi uçağın dışındaki mavi gökyüzü ve sınırsız ufukların hızla kaybolduğu ve uçağın kara bulutların içine girdiği bir şey olarak hayal edebilir; ancak meraklı yolcular dünyayı uçak penceresinden keşfederken, türbülansın güneşli bir günde de ortaya çıkabileceğini vurgulamakta fayda var. Bu türbülansa “temiz hava türbülansı” (İng: "clear-air turbulence" veya kısaca CAT denir) denir. Temiz hava türbülansı herhangi bir mevsimde yaşanabilecek olsa da, en sık kış aylarında görülür.
Türbülans Yolcular İçin Tehlikeli midir?
Havacılıkta güvenlik, her şeyden önce gelir. Türbülans havada meydana gelen oldukça sıradan bir olay olsa da hem yolcular hem de kabin ekibi için tehlikeli olabilir.
Emniyet Kemeri Sizi Kurtarır!
Türbülansta ve diğer olası tüm uçak kazalarına karşı birincil önlemlerden biri, takılı olan emniyet kemerinizdir. Bu, kulağa çok basit gelse de, gerçekten de alabileceğiniz en iyi önlem budur.
Bazı yolcular uçuş boyunca emniyet kemerini takmaktan şikayetçidir. Hatta bazıları emniyet kemerinin gerekliliğini anlatan talimatları basit bir nedenle uygulamazlar: "Uçak düşerse taktığım emniyet kemeri hayat kurtarmaz ki!"
Ölümcül bir kaza durumunda büyük olasılıkla emniyet kemeri kurtarıcı görevi görmeyecektir; ancak son derece sert inişlerde hayatta kalmaya yardımcı olabilir. Emniyet kemerleri öncelikli olarak uçuş sırasında yaralanmaları önler ve uçuşun en tehlikeli kısımları olan kalkış, iniş ve türbülans bölgesinden geçerken insanları yerinde tutmaya yardımcı olur.
Hala bazı şüpheleriniz varsa, bazı istatistikler, sizin için bunu destekleyen doğrudan kanıtlar olabilir: ABD'de her yıl yaklaşık 58 kişi, sırf emniyet kemerlerini takmadığı için türbülans nedeniyle yaralanıyor. Bu yaralıların yarısı uçuş görevlileri; çünkü kabin içinde hizmet verirken kemerlerini takamıyorlar. Yaralanma tipleri farklılık gösterse de baş, boyun, omuz ve ayak bileği yaralanmaları en yaygın olanlarıdır.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Bu nedenle pilotlar gerektiğinde güvenliği sağlamak için emniyet kemeri ikaz ışıklarını açık tutarlar. Ayrıca türbülansın etkilerini daha az hissettirmek için daha yumuşak hava akımının olduğu rakıma geçebilirler.
Bagaj Güvenliği
Yine de emniyet kemeri takmak, türbülans durumunda yolcuların güvenli bir uçuş için daha iyi koşullar sağlamak üzere alabilecekleri tek önlem değildir. Hava yolunun kabin bagajı kısıtlamalarına bağlı kalmak da önemlidir. Bir uçağa binerken veya hatta bir uçuş sırasında herhangi bir eşyanızın istenmeyen hareketini önlemek çok önemlidir.
Sağlam olmayan nesneler, "şiddetli" veya "ekstrem" türbülans sırasında en büyük tehdittir. Böylesi bir durumda kabin görevlileri özellikle risk altındadır.
Türbülans Bir Uçağa Hasar Verebilir veya Uçağı Düşürebilir mi?
Modern uçaklar, türbülans da dahil olmak üzere devasa miktarda basınca dayanacak şekilde üretilirler. Bu nedenle sık uçan bir yolcu veya pilotun, bir motoru yerinden eden veya bir makinede herhangi bir yapısal hasara neden olan türbülans deneyimine şahit olması neredeyse imkansızdır.
Genellikle uçak sallanmaya başladığında, yolcuların çoğu dikkatlerini kanatların sallanmasına verir, değil mi? İşte bu noktada en büyük endişe ortaya çıkıyor: Kanatlar bir uçağın gövdesinden ayrılabilir mi?
Modern teknolojiler ve sonsuz fırsatlar çağında, her uçak gökyüzüne çıkmadan önce şiddetli birçok teste tabi tutulur. Bu testler sırasında kanatlar üzerine uygulanan kuvvetlerle karşılaştırıldığında, türbülansın yarattığı kuvvetler bir hiçtir.
Bir uçak üreticisi, uçağını ticari hizmete sunmadan önce bir dizi zorlu statik test ve uçuş testi gerçekleştirir. Bunlardan bir kısmı özellikle kanatlara yöneliktir. Bu inceleme sırasında uçak kanatları hem normal hem de normal olmayan koşullarda yerleştirilir. Örneğin kanatlar, bu testlerden birinde, bir test teçhizatı kullanılarak 90 derece gibi aşırı büyük açılara bükülür.
Çok sert ve bükülmeyen kanatlar, daha çabuk kırılır. Tıpkı gökdelenler, daha sağlam olabilmeleri için sallantıya uygun tasarlamaları gibi kanat tasarımlarında bükülme amaçlanır.
Modern ticari havacılığın tüm tarihi boyunca, dolaylı da olsa türbülanstan kaynaklanan uçak kazalarının sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Bu az sayıda kazanın da önemli bir kısmı, havacılığın erken dönemlerinde pilotların, aşırı miktarda türbülans ve fırtına içeren kümülüs bulutları arasına isteyerek veya istemeyerek girmesinden kaynaklandı.[1] Günümüzde bu tür bir bulutun içerisine kasten girilmesi imkansızdır.
Hava Yolu Pilotları Türbülansı Nasıl Biliyor?
Pilotların türbülanstan bahsederken güvenebilecekleri birden fazla bilgi kaynağı vardır. En güvenilir kaynaklardan biri, kendilerinden önde giden uçaklardır. Bu şekilde pilotlar, hava durumuyla ilgili bilgileri birbirlerine gerçek zamanlı olarak aktarabilirler.
Ayrıca bu tür ayrıntılar, yalnızca türbülans tahminlerini değil aynı zamanda pilot raporlarını da içeren uçuş öncesi hava durumu bilgilendirmeleri sırasında gözden geçirilir.
Bunun dışında pilotlar, tüm uçuş boyunca hava koşullarını izleyen bir uçuş görevlisi ile sürekli temas halindedir. Bazı büyük hava yollarının, uçuş ekibini uyarmak için uçuş görevlilerini en son verilerle güvence altına alan kendi meteorolog ekipleri bile vardır.
Ek olarak, türbülansı tahmin etmeyi veya türbülansı önceden tanımlamaya yardımcı olmayı amaçlayan birçok özel araç bulunur.
Ayrıca pilotlar, olası türbülansı kendi kendilerine tahmin edebilir ve örneğin başka bir rota seçerek etkilerini en aza indirebilir veya türbülansı önleyebilirler; ancak bazen birden fazla fırtına arka arkaya dizildiğinde ve bir rota değişikliği kararı çok fazla yakıt gerektirdiğinde, bir pilot uçmak için en zayıf fırtına alanını seçebilir.
Uçağın çok uzun süren şiddetli/ekstrem türbülansla karşılaşmasının yolcular için rahatsızlıklara ve hatta insanların yaralanmasına neden olduğu bazı ekstra durumlar vardır. Bu gibi durumlarda pilotlar, elbette acil iniş için en yakın havalimanına yön değiştirme kararı alabilir. Bununla beraber bu tip durumlar oldukça nadir meydana gelir. IATA'nın Genel Müdürü ve CEO'su Alexandre de Juniac şöyle diyor:
Uçmak, dünyanın şimdiye kadar bildiği en güvenli uzun mesafe yolculuk şekli olmaya devam ediyor. Verilere göre bir yolcu uçaktaki bir ölümle kaza yaşamadan önce, ortalama olarak 241 yıl boyunca her gün uçabilir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 20
- 8
- 3
- 2
- 2
- 2
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- Türev İçerik Kaynağı: Aviation Voice | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Shelton. Can Turbulence Cause A Plane To Crash?. (3 Ocak 2018). Alındığı Tarih: 17 Aralık 2020. Alındığı Yer: Forbes | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 02/12/2024 11:35:00 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9754
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.