Hacettepe ve ODTÜ Ekibi, Yukarı Mezopotampya'nın Çayönü Tepesi'ni Antik DNA Yardımıyla Aydınlattı!
Bu haber 2 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Hacettepe Üniversitesi Antropoloji Bölümü Human_G Antik DNA Laboratuvarında yürütülen bir çalışma, Neolitik Dönem'de Mezopotamya'da yaşamış insanlarının genetik tarihini ortaya çıkardı.
Hacettepe Üniversitesi ile ODTÜ'den bilim insanlarının öncülüğünde, NEOGENE isimli, ERC projesi kapsamında 25 araştırmacıdan oluşan uluslararası araştırma grubu, Yukarı Mezopotamya'nın günümüzden 10,000 yıl kadar önce kültürlerin kaynaştığı bir alan olarak rol üstlendiği gösterdi. Dinamik bir kültürel yapıya sahip olan Çayönü toplumunun genetik olarak da yüksek çeşitliliğe sahip olduğu anlaşıldı. Çalışma, Science Advances dergisinde yayınlandı.[1]
Antik DNA, Çayönü Geçmişini Aydınlatıyor!
Antik DNA çalışmaları, geçmişte yaşamış toplumların genetik yapılarının anlaşılması için önemli veriler sunmaya devam ediyor. Türkiye'de, Hacettepe Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesinde bulunan iki laboratuvarın, ulusal ve uluslararası bilim insanlarıyla işbirliği içinde yürüttüğü antik DNA çalışmalarında Anadolu'nun kültürel mirası inceleniyor. Araştırmacılar bu kez, Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde bulunan Çayönü Tepesi'nde MÖ 8500-7500 yılları arasında yaşamış toplumun genetik ve kültürel materyallerini beraber analiz ederek, bölgenin tarihine ışık tuttu.
Çayönü Tepesi ilk olarak 1963 yılında Halet Çambel ve Robert J. Braidwood tarafından keşfedildi. Prof. Dr. Çambel’in, 1968 yılında sistematik olarak başlattığı kazılar, zaman zaman ara verilerek sürdürüldü. Bugün Prof. Dr. Aslı Erim-Özdoğan başkanlığında yürütülen kazılarda, bölgedeki ilk yerleşimin günümüzden yaklaşık 12,000 yıl önce başladığı ve bölgenin günümüzden 6,000 yıl öncesine kadar iskan edildiği tespit edildi.
Bu uzun iskan süresince Çayönü Tepesi farklı kültürlere ev sahipliği yaptı. Arkeolojik kalıntılar, bölgenin dinamik bir kültürel yapıya sahip olduğunu, mimari yapıların zaman içerisinde biçim değiştirdiğini gösteriyor. Ek olarak, antropolojik çalışmalar, yapay kafatası biçimlendirme ve trepanasyon gibi vücuda uygulanan çeşitli modifikasyonların erken örneklerinin bu kültürde var olduğunu ortaya koydu.
Yukarı Mezopotamya'dan Çıkan Cevher!
Araştırmacılar, bu dinamik kültürel yapıya sahip insanların genetik yapısını anlamak üzere yola çıktı. Mezopotamya genelinde, iklim koşullarının etkisiyle yüksek sıcaklıklara maruz kalan insan kalıntılarındaki DNA moleküllerinin korunmasının çok zor olduğu biliniyor. O nedenle bugüne kadar yapılan antik DNA çalışmalarında bölge yalnızca Boncuklu Tarla kazı alanından tek bir bireye ait genomla temsil ediliyordu. Dr. Öğretim Üyesi Füsun Özer bu koşullarda Çayönü bireylerinin beklentinin üzerinde bir DNA korunumuna sahip olduğunu belirterek şöyle devam etti:
Çayönü Tepesi’nden çıkarılan ve günümüzden önce 10.500 ila 9500 yılları arasına tarihlenen 33 iskeleti DNA korunumu açısından taradık. Bunların arasından 13 birey genom analizi yapmaya izin verecek ölçüde DNA molekülüne sahipti. Bu bölgede, bu kadar eski bireylerden %40'a yakın başarı elde etmek bizler için de şaşırtıcı oldu.
Bitki ve hayvanların evcilleştirilmesinin merkezi olan Bereketli Hilal'in en kuzeyinde, Yukarı Mezopotamya’da yürütülen bu çalışma, Çanak-Çömleksiz Neolitik Dönem’de bölgenin bir cazibe merkezi olduğunu, çevre coğrafyalardan gelen insanların bölgede kaynaştığını ortaya çıkardı. Bölge insanlarının genetik yapısı, Bereketli Hilal’in doğu ve batı yakalarından izler taşıyor. Makalenin yazarlarından Dr. N. Ezgi Altınışık bu konuyu şöyle açıklıyor:
Yukarı Mezopotamya'nın Güneybatı Asya'daki merkezi konumu toplumun gen havuzuna da yansıyor. Zagros Neolitik toplumları ile temsil edilen Bereketli Hilal'in doğusu ile batısındaki Orta Anadolu Neolitik toplumlarının demografik örüntüleri bu bölgede bir karışım olarak karşımıza çıkıyor.
Her ne kadar genetik çeşitliliğin yüksek olduğu gözlense de toplumun genetik yapısında incelenen 1000 yıl boyunca büyük bir değişim gözlenmiyor. Buna rağmen, 2 yaşlarındaki bir kız çocuğunun Bereketli Hilal'in doğu yakasında yaşayan toplumlara genetik açıdan daha yakın olması, Çayönü'ne dışarıdan insanların geldiğini ve bu köyde yaşayabildiğini ortaya koyuyor.
Kadim Tedavinin İzleri...
Bu kız çocuğunun parietal kemiğinde saptanan dağlama izi, günümüzde halen uygulanan geleneğin tarihte saptanan ilk örneğini sunuyor. Araştırma ekibinden Prof. Dr. Yılmaz Selim Erdal bir tedavi aracı olarak dağlamanın Anadolu'da yaygın bir uygulama olduğunu, Çayönü örneğinin bu uygulamanın en eski örneklerinden birini oluşturduğunu bildirdi.
İç yüzeyinde enfeksiyon izi saptanan bu örneğin, olasılıkla enfeksiyonun yarattığı olumsuzlukları gidermek için büyüsel-ritüel uygulamasını da içeren bir yöntemle tedavi edilmiş olabileceğini de göstermektedir. Prof. Erdal, Çayönü’nde saptanan trepanasyon örneği ile birlikte düşünüldüğünde, bu verilerin, Neolitik Çağ'da Mezopotamya'nın oldukça dinamik, bir ölçüde karmaşık bir kültürel dinamiğe sahip olduğuna işaret ettiğini belirtti.
Erken Neolitik Dönem'de Akrabalık İlişkileri...
Çalışmadan elde edilen önemli bulgulardan bir diğeri, Erken Neolitik topluluklarda akrabalık ilişkilerinin belirlenmesine yönelik oldu. Erken Neolitik Dönem'de Anadolu ve çevresinde ölülerin ev tabanlarına gömülmesi yaygın bir gelenekti. Yapılan akrabalık analizleri, Çayönü’nde aynı eve gömülü bireylerin çoğunlukla yakın akraba olduğunu ortaya çıkardı.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Biyolojik Bilimler Bölümünden Prof. Dr. Mehmet Somel, bu sonuçları toplumun sosyal yapısının biyolojik akrabalık çerçevesinde örgütlendiği şeklinde yorumladıklarını söyledi. Erken Neolitik topluluklarda gözlenen bu aile merkezli gömü geleneğinin zamanla değiştiği, Çatalhöyük gibi Geç Neolitik döneme ait kimi yerleşimlerde, aynı mekana gömülmede biyolojik akrabalık dışında sosyal bağların da rol üstlediğini görülüyor.
Son olarak, araştırmacılar Yukarı Mezopotamya insanlarının sonraki dönemlerde çevre toplulukları nasıl etkilediğini çözümlemeye çalıştı. Arkeolojik çalışmalar Yukarı Mezopotamya’nın Geç Neolitik dönemde Anadolu'yu kültürel olarak etkilediğine işaret ediyordu. Yapılan genetik analizler de Çayönü'nden 1000 yıl sonra Orta Anadolu (Çatalhöyük) ve Marmara'da (Barcın Höyük) yaşamış olan insanların atalarının bir kısmının Yukarı Mezopotamya'dan geldiğini ortaya koydu. Bu da görece uzak coğrafyaların insanlarının sadece uzaktan fikir alışverişi yoluyla değil aynı zamanda insan hareketiyle de etkileşim içinde bulunduğunu gösteriyor.
Araştırma ekibi için sırada ne var? N. Ezgi Altınışık, şöyle yanıtlıyor:
Mezopotamya üzerine çalışmalarımız devam ediyor. Farklı dönemleri daha büyük örneklemle incelediğimizde Mezopotamya'nın tarihini daha geniş çerçevede görebileceğiz. Şu an yeni analizlere ek olarak, bölgede veri üretme çalışmalarımız devam ediyor.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 27
- 15
- 11
- 4
- 3
- 2
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ N. E. Altınışık, et al. (2022). A Genomic Snapshot Of Demographic And Cultural Dynamism In Upper Mesopotamia During The Neolithic Transition. Science Advances. doi: 10.1126/sciadv.abo3609. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:54:05 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/13202
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.