Antik DNA'ya Bakarak Ten Rengi, Boy ve Sindirim Özelliklerimizin Nasıl Değiştiğini Öğrenebiliyoruz!
Tarımın insanları DNA'larına kadar ebediyen değiştirdiği uzun süredir biliniyordu, fakat şimdiye kadar bu değişimler günümüz toplumlarındaki genetik çeşitliliğe bakılarak bir araya getiriliyordu ve o zamanlar olanların sadece birer yansımalarıydı. Ancak yeni araştırma, bilim insanlarının bu değişimleri neredeyse neredeyse anlık olarak görmelerini sağlıyor. Harvard Tıp Okulu'ndan baş araştırmacı Iain Mathieson şunları söyledi:
"Bu sayede doğal seçilime bir zaman ve tarih koyabiliyoruz ve seçilimi belirli çevresel değişimlerle doğrudan ilişkilendirebiliyoruz. Bu durumda tarımın gelişimine ve ilk çiftçilerin Avrupa'ya ilerlemesine baktık."
Mathieson ve takımı, yeni çıkarım yöntemlerini kullanarak antik insan kalıntılarından DNA almayı başardı ve 2.300 ila 8.500 yıl önce Avrupa üzerinde yaşamış 230 antik insanın genetik bir veri tabanını oluşturdu. Bu genomları inceleyerek, avcı-toplayıcı topluluklardan tarıma geçiş sırasında ve ayrıca sonrasında değişmiş olan 12 özel genom bölgesini tanımlamayı başardılar.
Şaşırtıcı olmayan şekilde, bu çeşitliliklerin pek çoğu boy, laktoz sindirme becerisi, yağ asidi metabolizması, açık ten renklenmesi (pigmentasyonu) ve mavi göz rengi ile bağlantılı genlerde veya onların yakınındaki genlerdeydi. Bu özelliklerin hepsi, tarıma dayalı toplumlara geçişimiz ile daha önce bağlantılanmıştı.
Fakat, Nature dergisinde yayınlanan yeni araştırma, antik insanların tarıma nasıl ve ne zaman uyum sağladığıyla ilgili şimdiye kadar sahip olduğumuzdan daha fazla bilgi sağlıyor. Önemli bir bulgu da, yetişkinlerin sütü sindirmesini sağlayan genin yaklaşık 4.000 yıl öncesine kadar yaygın hale gelmemiş olması. Bu tarih daha önce düşünülenden binlerce yıl daha sonraya denk geliyor.
Çalışma ayrıca ilk çiftçilerin koyu tenli olduğunu, fakat açık ten geninin bin yıllık dönem boyunca daha yaygın şekilde aktarıldığını gösterdi. Baş araştırmacı David Reich, The New York Times'a konuşarak bunun olası nedeni olarak da çiftçilerin avcı-toplayıcılardan daha az et yediğini, bu yüzden D vitamini alımlarının düştüğünü söyledi. Koyu tenli insanlar, güneşten daha az D vitamini alabilmişlerdi ve bu sebeple gen aktarımı yönünden yetersiz kalmış olabilirlerdi.
Bir diğer büyük değişim ise, bağışıklık sistemimizin gelişmesiydi. Bu çok mantıklı, çünkü tarımın başlamasıyla birlikte hastalıklar çok daha fazla yaygın hale gelmişti. Araştırmacılardan biri olan, Avustralya'daki Adelaide Üniversitesi'nden Wolfgang Haak şunları söyledi:
"Cilâlı Taş Devrinde, insanların birbirine ve evcil hayvanlara yakın yaşamasıyla nüfus yoğunluğunda bir artış yaşandı. Bu bulgu tamamen şaşırtıcı olmasa da, seçilimin olduğunu anlık olarak görmek harikaydı.."
Araştırma ayrıca, Avrupa'ya tarımı ilk getirenlerin Anadolu'daki (günümüz Türkiye'si) çiftçiler olduğu ve kendileriyle birlikte kısa genleri güney Avrupa'ya götürdükleri kuramını doğruluyor. Kuzey Avrupa'daki insanlar daha uzun, çünkü Avrasya bozkır toplumlarından gelen daha çok ataya sahipler.
Uzun süre önce ölmüş bireyler hakkında konuşurken 230 sayısı etkileyici bir örnek boyutu olsa da, bilimsel ölçütler bakımından çok da büyük sayılmaz, araştırmacılar da istedikleri kadar çok örnek bulamadılar. Örneğin tip 2 diyabete veya yüksek vücut kitle endeksine katkı yapan genlerin, tarıma geçiş sırasında seçilip seçilmediği yönünde bir karara varmak için yeterli kanıta sahip değillerdi.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Ekip şimdi, tam olarak nasıl şimdiki hale geldiğimiz ve atalarımızın bu gezegende nerelere göç edip kimlerle melezlendiği hakkında daha iyi bir fikir elde etmeye çalışmak için daha da fazla antik DNA üzerinde çalışmak istiyor. Reich sözlerine şöyle devam etti:
"Hem atalarımızın nereden nereye gittiği ve kimlerle birbirine karıştığı, hem de toplumların yaşadığımız farklı çevrelerde biraz daha iyi şekilde hayatta kalmamıza yardım eden adaptasyonları nasıl geliştirdiği açısından, günümüz insanlarının nasıl bugün olduğumuz şekle geldiği büyük bir gizemdir. Şimdi antik DNA'nın genom çapında birçok örneğinin mevcut olmasıyla, bu sorulara cevap bulmak için fevkalade yeni bir araca sahibiz."
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Science Alert | Arşiv Bağlantısı
- Fiona Macdonald. Ancient Dna Reveals How Agriculture Changed Our Height, Digestion, And Skin Colour. (14 Temmuz 2018). Alındığı Tarih: 14 Temmuz 2018. Alındığı Yer: Science Alert | Arşiv Bağlantısı
- Iain Mathieson, et al. (2018). Genome-Wide Patterns Of Selection In 230 Ancient Eurasians. Nature 528, sf: 499–503. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 23/11/2024 12:58:54 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/4049
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Science Alert. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.