Gezegen Nedir? Bir Gezegeni, Cüce Gezegen veya Asteroidler Gibi Gök Cisimlerinden Ayıran Nedir?
Gezegenler, tarih boyunca gökyüzünü dikkatli ve periyodik olarak izleyenlerin dikkatini çekmeyi başarmış gök cisimleridir. Gezegen kelimesi, Antik çağlarda yaşayan insanların ifadesiyle "astéres planétai" yani gezgin yıldızlar teriminden türetilmiş olup, Fransızca'ya "planéte" olarak geçmiştir. Bizim dilimizde ise "gezegen" olarak adlandırılır.
Gezegenler, Dünya'dan bakıldığı zaman tıpkı yıldız gibi gözüken gök cisimleridir. Hatta ilk bakışta onların yıldız olduğu kanısına da varılabilir; hatta bu nedenle gezegenlere "gezgin yıldızlar" denmiştir. Dolayısıyla bu isimlendirmedeki "yıldız" kısmı anlaşılırdır. Peki, geçmişte yaşamış insanlar, onları neden "gezgin" olarak nitelemiştir? Çünkü gökyüzünü inceleyen insanlar, "gezgin yıldızlar"ın, diğer yıldızların günlük ve kendini tekrar eden biçimde yaptıkları, doğudan batıya olan hareketinden farklı birtakım hareketler de sergilediklerini fark etmişlerdi. Fakat bu hareketler, onların bir bakışta ölçebileceği cinsten değildi - ki günümüz için de bu, büyük oranda aynıdır. Astronomlar, birkaç hafta boyunca gözlem yaptıklarında, bu gezgin yıldızların garip hareketler sergilediğini görebiliyorlardı ve günümüzde de halen görebilmektedirler.
O dönemlerde bu şekilde 5 tane gezgin yıldızın varlığı biliniyordu. Bugün ise biz bunların Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn gezegenleri olduğunu biliyoruz. Sonradan yapılan incelemelerle, Dünya'ya ve bu sayılanlara ek olarak Uranüs ve Neptün gezegenlerini de keşfettik. Böylece gezegen sayısı 8'e çıkmış oldu. 1930 yılında Plüton da keşfedilerek, gezegen sayısı 9'a çıktı; ancak popüler kültürde epey bilinen bir şekilde, Ağustos 2006'da Plüton gezegenlik statüsünü yitirdi ve yeni geliştirilen cüce gezegen statüsüne yerleştirildi. Böylece gezegen sayısı da yeniden 8'e düşmüş oldu.
Bu tartışma, astronomi camiasında halen ara ara gündeme gelen bir soru işaretini doğurdu: "Gezegen nedir?" Bu oldukça ilginç bir soru; çünkü Güneş Sistemi haricinde kalan gezegenleri daha çok yakın geçmişte keşfetmeye başladık ve onlara dair bilgilerimiz halen inanılmaz kısıtlı; kaldı ki, Güneş Sistemi'miz içerisindeki gezegenlere yönelik bilgimiz bile pek derin sayılmaz - özellikle de yüzey özellikleri ve jeolojik detayları gibi önemli bilgiler açısından...
İlginç bir şekilde, gezegen olmanın şartları asırlar önce değil, Plüton'u gezegenlikten çıkarma kararının alındığı Uluslararası Astronomi Cemiyeti'nin 2006 yılındaki toplantısında ilk defa belirlendi. Sonuçta bilim, dinamik bir süreçtir ve durmaksızın sorgulamayı, hipotezler geliştirmeyi, yeni keşifler yapmayı ve önceki fikirlerimizi kanıtlar ışığında değiştirmeyi gerektirir. Bilimsel fikirler, gözlemler ışığında mantıklı bir şekilde analiz ve test edilir. Bilim insanları, birbirlerinin iddia ve çalışmalarını durmaksızın gözden geçirir.
Evren'e yönelik algımız ve bizim bu Evren içerisindeki yerimize yönelik düşüncelerimiz, zaman içerisinde köklü bir şekilde değişmiştir. Yeni bilgiler ışığında bildiklerimizi gözden geçirir; buna bağlı olarak gökyüzündeki cisimleri nasıl kategorize edebileceğimizi yeniden değerlendiririz. Dolayısıyla gezegen tanımının nasıl olması gerektiği konusundaki tartışma, sadece Plüton özelinde gelişen bir tartışma değildir.
Asırlar boyunca gökyüzünü inceleyen astronomlar, o kadar fazla sayıda iri "asteroid" keşfettiler ki, kafaları karışmaya başladı. Örneğin 1801 yılında Mars ve Jüpiter arasında keşfedilen Ceres ve 1807 yılında aynı yerde keşfedilen Vesta gibi gök cisimleri, asteroid kuşağındaki en büyük gök cisimleridir - ki bunlar, ilk keşfedildiklerinde "gezegen" olarak kategorize edilmişlerdir.
Ancak 2005 yılında Eris'in keşfi, işleri tamamen değiştirdi: Kuiper Kuşağı'nda bulunan ve Plüton'dan %27 daha büyük olan Eris, Güneş Sistemi'nde bunun gibi daha birçok gök cismi olabileceğinin farkına varılmasına neden oldu.
Dahası, Güneş Sistemi haricinde de birçok gezegen keşfedilmeye başlayacaktı. Dolayısıyla artık muğlak bir tanımın dışına çıkıp, resmi bir gezegen tanımı yapılması gerekti; aksi takdirde sadece Güneş Sistemi içerisindeki gezegen sayısı kısa bir süre içinde 20-30'a, nihayetinde 40-50'ye çıkabilirdi.
Bu da, 2006 yılında 26'ıncı defa toplanan Uluslararası Astronomi Birliği'nin (UAB), bu toplantı sırasında resmi bir gezegen tanımı yapması kararına neden oldu.
Gezegen Olmanın Şartları
Bir gök cisminin gezegen olabilmesi için şu şartlar gerekiyor:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
- Güneş'in etrafında dönmesi gerekiyor.
- En azından kabaca küresel olabilecek kadar iri olması gerekiyor.
- Bir gökcisminin gezegen olabilmesi için aynı zamanda kütleçekim kuvveti sayesinde "bulunduğu yörüngeyi temizlemiş olması" gerekiyor. Yani kendi yörüngesini işgal eden hiçbir gök cismi bulunmamalı.
Plüton, ilk iki kuralı sağlasa da, bu kuralı sağlamıyor. En azından, bir Kuiper Kuşağı cismi olarak, yörüngesinin büyük bir kısmında bunu yapamıyor. Dolayısıyla gezegenlik statüsüne erişemiyor. Bu konudaki tartışmaları buradaki yazımızdan okuyabilirsiniz.
Burada dikkati çeken tek şart, 3. şart değil. 1 şart da eşit derecede ilgi çekici: Bir gök cisminin "gezegen" olabilmesi için, herhangi bir yıldız etrafında dönmesi yeterli değildir. Güneş (Sol) isimli yıldız etrafında dönmek zorundadır! Dolayısıyla mesela Aldebaran yıldızı veya bir diğer yıldız etrafında dönen gök cisimleri, "gezegen" olarak sınıflandırılmaz. Bunlara, ötegezegen adını vermekteyiz.
Bu da ilginç bir gerçeği doğuruyor: Eğer şu anda, "Evren'in tamamı içerisinde kaç gezegen var?" diye soracak olursanız, teknik olarak cevap, 8. Halbuki "yıldızı etrafında dönen kayalık veya gazdan oluşan büyük gök cisimleri" tarzında daha muğlak bir cevap verecek olsak, 700 kuintilyon (700 milyon kere trilyon) gezegen olduğunu bilmekteyiz. Ancak modern tanım ışığında, Evren'de 8 gezegen ve yaklaşık 700 kuintilyon eksi 8 adet ötegezegen olduğunu söyleyebiliriz.
Toplantıda alınan tek karar bu değildi. Aynı zamanda, diğer gök cisimlerinin kategorizasyonu da teknik terimlere bağlandı. Bunlara bir bakış atalım:
Cüce Gezegen Olmanın Şartları
Yapılan yeni tanıma göre, bir gök cisminin cüce gezegen olabilmesi için:
- Güneş etrafında dönmesi gerekiyor.
- Hidrostatik dengeye (yani yaklaşık olarak küre veya küremsi bir şekle) erişebilecek düzeyde iri bir kütleye sahip olması, dolayısıyla rijit cisim kuvvetlerini yenebilecek kadar güçlü bir kütleçekimine sahip olması gerekiyor.
- Yörüngesini diğer cisimlerden temizlememiş olması gerekiyor.
- Bir diğer cismin uydusu olmaması gerekiyor.
Küçük Güneş Sistemi Cismi Olmanın Şartları
Bu kısım birazcık daha basit:
- Güneş etrafında dönmesi gerekiyor.
- Bir diğer cismin uydusu olmaması gerekiyor.
- Gezegen veya cüce gezegen tanımının şartlarını sağlamıyor olması gerekiyor.
Bir diğer deyişle, Güneş Sistemi içerisinde yer alan; uydu, cüce gezegen veya gezegen olmayan her cisim, "Küçük Güneş Sistemi Cismi" olarak kategorize ediliyor. Bunların önemli bir bölümünü asteroidler oluşturuyor.
Sonuç
Daha önce de anlattığımız gibi, bu tanımdan ve karardan herkes memnun değil. NASA, bunu şöyle anlatıyor:[1]
Bazılarına göre, bu yeni sınıflandırma şeması, gezegenlerin sayısını sınırlamak amacıyla tasarlanmıştır; diğerlerine göre eksiktir ve terimler belirsizdir. Bazı gökbilimciler, bu tanımları yapabilmemiz için bağlamın önemli olduğunu savunmaktadır; özellikle de Güneş Sisteminin oluşumu ve evrimi açısından...
Tüm Reklamları KapatBu konuda ileri sürülen bir fikir, gezegenleri, yerçekiminin onu yaklaşık olarak küresel hale getirecek kadar büyük olan, uzayda bulunan doğal bir nesne olarak tanımlamaktır. Ancak bazı bilim insanları, bu basit tanımın, bir nesnenin yuvarlak olarak kabul edilmesi için ne derece ölçülebilir yuvarlaklığın gerekli olduğunu hesaba katmadığını ileri sürerek bu tanıma itiraz ettiler. Aslına bakarsanız, uzaktaki bazı nesnelerin şekillerini doğru bir şekilde belirlemek çoğu zaman zordur. Diğerleri, bir nesnenin nerede bulunduğu veya neyin yapıldığı önemli olduğunu ve gök cisminin dinamiğinin, yani bir nesnenin yakın komşularını süpürmesi veya uzaklaştırması veya onları sabit yörüngelerde tutması gibi durumların bu tanımlarla ilgisi olmaması gerektiğini savunuyor.
Ancak anlamamız gereken gerçek şu: Şu anda kural bu şekilde ve değiştirilene kadar da bu şekilde tanımlanmaya devam edecek. Bu nedenle her ne kadar Plüton'a karşı özel bir sempati besliyor olsak da, bu sempatimiz onu gezegen yapmaya yetmiyor.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 30
- 13
- 7
- 5
- 3
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ NASA Solar System Exploration. What Is A Planet?. Alındığı Tarih: 27 Ocak 2021. Alındığı Yer: NASA Solar System Exploration | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 14:51:20 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10045
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.