Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Gerçeklik Yanılgısı: Aşinalık ve Maruziyet Etkisi, Algılarımızı Nasıl Değiştiriyor?

6 dakika
5,867
Gerçeklik Yanılgısı: Aşinalık ve Maruziyet Etkisi, Algılarımızı Nasıl Değiştiriyor?
Tüm Reklamları Kapat

İnsanların neden kolayca bazı şeyleri fazla düşünmeden gerçekmiş gibi kabul edebildiklerini hiç merak ettiniz mi? Bazı olguların doğru olmadığı halde doğruymuş gibi kabul edildiğini gördünüz mü? Ya da yeni bir şey öğrenmenin neden bazen çok zor olduğunu düşündünüz mü? Bunların hepsinin sebebi aslında aynı: Bilişsel kolaylık durumu.

Beynimiz de vücudumuzun geri kalanı gibi enerji tasarrufu yapmak üzere evrimleşti. Sürekli en etkin halinde çalışsaydı bu büyük miktarda şeker tüketimine sebep olurdu. Eğer haftada bir av bulup yemek yiyebilen bir canlı olsaydınız bu sizin açınızdan hiç iyi olmazdı, çünkü karşılayamayacağınız miktarda enerji tüketiyor olurdunuz. İşte beynimiz bu soruna "bilişsel kolaylık" denen yöntemle çözüm buldu. Bu yöntem, beyin üzerindeki yükü azaltarak verimliliği artırma bakımından bilgisayardaki “sistem boşta işlemi” gibi düşünülebilir.

Peki, Bu Bilişsel Kolaylık İşlevi Nasıl Çalışır?

Bilişsel kolaylık beynimizin kendini ne kadar zorladığını ölçen bir terimdir: Beynimiz, Facebook'ta gezinmek gibi "kolay" işlerden, 14x37 gibi "zor" hesaplama işlerini yapmaya kadar değişebilen bir performans sergiler. Hepimizin bildiği ve doğru olarak kabul görmüş bazı gerçekler vardır: gökyüzü mavidir, ağaçlar yeşildir gibi... “Doğru" olarak tanımladığımız şeyler genelde bilişsel kolaylık durumu ile alakalıdır. Bu doğruları işlemek için beynimiz fazla çaba göstermek durumunda değildir. Çünkü bunlar hayatımız boyunca tekrar tekrar karşımıza çıkmış olgulardır. Bu tür şeyler sadece doğru hissettirmekle kalmaz, tanıdık da gelir. Zahmetsizlerdir ve iyi hissettirirler. Tüm bunlar bilişsel kolaylığın sonuçlarıdır.

Tüm Reklamları Kapat

Şimdi sorun şu ki "bilişsel kolaylık" olgusu farklı yöntemlerle yapay olarak da yaratılabilir. Bunlardan biri uyarıcıyı sürekli tekrarlamaktır. Gelin bunu bir örnekle açıklayalım:

Michigan'da bulunan iki üniversitede yapılan klasik bir deneyde deneyi yapanlar üniversite gazetesindeki bazı reklamları çıkardılar ve her reklamın yerine bu anlamsız kelimeleri reklam başına bir tane olacak şekilde yerleştirdiler.

"KARDIRGA", "SARICIK", "BIWONJNI", "NANSOMA", "IKTITAF"

Bu kelimeler farklı sıklıklarda gazetelerde göründüler: Bir kelime gazetede sadece bir kere çıkarken diğerleri ikişer, beşer ya da yirmi beşer kez göründü. Kelimelerin basılma sıklığı diğer üniversite gazetesinde ise tam tersiydi. Araştırmacılar deneyin sonunda anketörler gönderip deneklere kelimelerin anlamlarını derecelendirmelerini istediler. Bu derecelendirme "Bu kelime iyi bir anlama geliyor" yargısından "Bu kelime kötü anlamlı" yargısına kadar uzanan bir skalaya sahipti. Sonuçlar açıktı. Bir kelime gazetede ne kadar sık kullanılmışsa o kadar çok insan o kelimenin iyi bir şey olduğunu düşünüyordu. Yani yeterli tekrar ile anlamsız bir kelime bile tanıdık bir şeye dönüşebilmektedir. Görünüşe göre, bilişsel kolaylık iyi duyguları tetiklemektedir.

Tüm Reklamları Kapat

Deneyler, ayrıca, bu durumun İngilizce konuşanlara Çince karakterler ya da rastgele şekiller gösterilince bile çalıştığını ortaya koydu. Başka bir deneyde de okul yıllığı fotoğraflarına bakan katılımcılar, fotoğrafları birkaç kere daha gördükten sonra fotoğraftaki kişileri daha cana yakın buldu. Bu durum "ünlü" diye tabir ettiğimiz insanların neden bu konumda olduklarını da açıklıyor çünkü onların isimlerine ya da görüntülerine daha fazla maruz kalıyoruz. Bulgular aslında bundan daha genel sonuçlara sahip. Mesela, bir şarkının birkaç kez dinlendikten sonra ilk dinlemeye göre kulağa daha güzel gelmesinin nedeni bu olabilir.

Beynimiz aynı zamanda tehditleri algılamak için evrimleşti. Yeni olan her şey aslında bizim için potansiyel bir tehdittir. Ancak tekrarlanan bir şekilde maruz kaldıktan sonra kötü bir şey olmaz ise, o şey tanıdık gelmeye başlar ve kendimizi rahat hissetmeye başlarız, yani bir tehditten çok güvenliğin işareti olur. Üstelik bu olgu sadece insanlarda görülmez. Yumurtada iken sürekli bir sese maruz kalan tavuk embriyonları, civciv olduklarında aynı ses ile karşılaştıklarında yardım isteme oranları azalmaktadır. Ancak tekrara maruz kalma, bilişsel kolaylık yaratmak için tek yol değil. Yüksek kontrasta sahip görseller beyinde bilişsel olarak daha kolay işlendiği için kendimizi iyi hissetmemizi sağlar. Bu da çoğu Instagram filtresini açıklamaktadır.

Çoktan Seçmeli Bir Testte İlk Aklımıza Gelen Cevap Her Zaman Doğru Mudur?

Gelin basit bir testle bu soruyu açıklayalım...

Aşağıdaki şu üç şeyin ortak noktası nedir?

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

  • KAHVALTILIK, İSVİÇRE, BÖREK

Peki,

  • KÖPRÜ, KAZAK, AĞRI dersek?

İlkinin cevabı peynir, ikincisi boğaz olacak. Tabii bu sözcük setlerindeki her bir kelimenin birbirleriyle bağlantısı yoktur. Ancak deneyler, katılımcıların sözcükler arasındaki bağlantının ne olduğunu hemen çözemeseler bile, aralarında bir bağlantı olup olmadığını birkaç saniyede çözdüklerini ortaya koydu. Bu durum bilişsel kolaylığın yarattığı bir hissiyattan ötürü oluşmaktadır. Beynin bir yerlerinde bu bağlantılar bir tanımlama sürecini ateşleyerek kendimizi iyi ve güvende hissetmemizi sağlamaktadır. İşte bu yüzden çoktan seçmeli testlerde cevaptan emin olmadığınızda "ilk işaretlediğiniz genelde doğrudur" derler.

Şimdi bu doğru mu yanlış mı bir bakalım...

“Tüm güller çiçektir. Bazı çiçekler çabuk solar. Bu sebeple bazı güller çabuk solar.”

-Doğru mu? Yanlış mı?

Bu soruya vereceğimiz cevap "Yanlış"tır. Güller tam olarak çabuk solan çiçekler grubuna dahil olmak zorunda değildirler. Üç soru ile yapılan başka fakat benzer bir testte, eğer test düzgün bir şekilde basılmışsa, insanların yüzde doksanının en az bir yanlış cevap verdiğini gösterdi. Ancak test silik, yani zor görülür bir şekilde basılmışsa, hata oranı yüzde otuz beşe düştü. Testi daha az okunaklı yapmak sonuçların doğruluğunu arttırdı. Çünkü bu durum beyinde bilişsel stres oluşturarak beynin daha fazla çalışmasına sebep olmaktadır. Diğer bir ifadeyle bu durum, sezgisel olarak kendilerine uygun (doğru) gelen ama yanlış olan şıkkı hemen işaretleyen katılımcıların sayısını azaltmıştır. Bilişsel kolaylık sezgisel ve yaratıcı olmak açısından yararlı, ancak aynı zamanda sizi daha kolay kandırılmaya müsait hale getirmektedir. Yani testinizin yazılı kısmına ilk aklınıza geleni işaretlemek büyük ihtimalle iyi bir strateji, ancak bir fizik sorusu gibi cevapların genellikle sezgisel olmadığı ve pek çok yanlış kanının olabileceği konularda kuşkucu olmak daha fazla önem taşımaktadır. Bu uyanıklık ise gayret gerektiren bir durum ve ne yazık ki çoğu durumda mutsuzlukla eşdeğerdir. Açıklayalım...

Tüm Reklamları Kapat

Büyük bilim insanlarının veya analitik zekâların huysuz ve kuşkucu karakterler olduklarını hiç fark ettiniz mi? Bu durum sadece kötü sosyal becerilerden ibaret olmayabilir. İşlerini yapabilmeleri için kuşkucu ve analitik düşünmeleri gerekli ve biraz huysuz olmaları bu yüzden olabilir. İşte bu da öğrenmenin ve kritik düşüncenin getirdiği bir paradoks. Bilişsel kolaylık hoş bir şey, tanıdık ve çaba gerektirmiyor. Sizi gerçekten yaratıcı ve sezgisel yapıyor. Ancak sizi aynı zamanda kandırabilir. Doğru olmayan şeyleri doğruymuş gibi görmenize sebep olabilir. Ve öğrendiğinizi sandığınız halde öyle olmayabilir. Diğer yandan, kuşkucu ve analitik olmak daha fazla zihinsel çaba ister. Kafa karıştırıcıdır ve çok da hoş hissettirmez ancak gerçeği fanteziden ayırmanın en güzel yoludur.

Bilişsel Kolaylığın Artıları da Var!

Elbette, bilişsel kolaylık durumunun daha uygun olduğu haller de var. Sonuçta bu yetenek her gün karşılaştığımız durumlara çözüm olması için evrimleşti. Neden düşünmeniz gerekenden daha çok düşünesiniz ki? Burada önemli olan üstünde daha fazla düşünülmesi gereken şeyleri gerekli olmayanlardan ayırt edebilmek. Ancak günümüzde fikirleri paylaşmanın ve tekrarlamanın bu kadar kolay olduğu bir dönemde daha uyanık olmamız gerekmektedir. Gerçekten doğru olan şeyleri daha önce defalarca duyduğumuz şeylerden ayırabilmek için bu gerekli.

Çünkü anlaşılan o ki bir şey ne kadar sık tekrar edilirse o kadar doğru gelmeye başlıyor...

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
24
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 10
  • Tebrikler! 7
  • Muhteşem! 4
  • Merak Uyandırıcı! 4
  • Bilim Budur! 3
  • İnanılmaz 2
  • Korkutucu! 1
  • Güldürdü 0
  • Umut Verici! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  1. Türev İçerik Kaynağı: Veritasium | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 03/12/2024 21:08:10 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/5377

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Savunma
Avcı
Canlı
Argüman
Taklit
Model
Araç
Yakınsak Evrim
Elektromanyetik
Hormon
Mars
Tehdit
Enerji
Karbon
Dinozor
Antikor
Ağız
Psikiyatri
Hastalık
Yumurtalık
Uyku
Genetik Müdahale
Beslenme Davranışları
Cinsel Yönelim
Araştırma
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
D. Mueller, et al. Gerçeklik Yanılgısı: Aşinalık ve Maruziyet Etkisi, Algılarımızı Nasıl Değiştiriyor?. (17 Nisan 2018). Alındığı Tarih: 3 Aralık 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/5377
Mueller, D., Telimenli, C. C., Özdil, A. Ş. (2018, April 17). Gerçeklik Yanılgısı: Aşinalık ve Maruziyet Etkisi, Algılarımızı Nasıl Değiştiriyor?. Evrim Ağacı. Retrieved December 03, 2024. from https://evrimagaci.org/s/5377
D. Mueller, et al. “Gerçeklik Yanılgısı: Aşinalık ve Maruziyet Etkisi, Algılarımızı Nasıl Değiştiriyor?.” Edited by Ayşegül Şenyiğit Özdil. Evrim Ağacı, 17 Apr. 2018, https://evrimagaci.org/s/5377.
Mueller, Derek. Telimenli, C. Caner. Özdil, Ayşegül Şenyiğit. “Gerçeklik Yanılgısı: Aşinalık ve Maruziyet Etkisi, Algılarımızı Nasıl Değiştiriyor?.” Edited by Ayşegül Şenyiğit Özdil. Evrim Ağacı, April 17, 2018. https://evrimagaci.org/s/5377.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close