Evrimin ''Simpatrik Türleşme'' Modeli ve Karıncaların Evrimi
Alman araştırmacı Christian Rabeling, Brezilya’da bir üniversite yerleşkesinde karınca kolonilerini incelerken umulmadık bir şey keşfetti: Bazı karıncalar daha küçük ve daha parlak görünüyorlardı ve kanatları vardı. Rabeling çok geçmeden bu tuhaf karıncaların hiç kayıt altına alınmamış bir türe, yani bilinen karıncaların besinleri üzerinden beslenen asalak bir karınca türüne, ait olduğunu fark etti. Current Biology'de yayımlanan bir çalışmada, Rabeling ve Doğa Tarihi Müzesi müdürü Ted Schultz’un da dahil olduğu bir grup bilim insanı, bu asalak karıncaların varlığının evrimle ilgili tartışmalı bir kuramı destekleyici deliller ortaya koyduğunu iddia ediyorlar.
Yeni bulguların merkezinde, bir türün bulunduğu coğrafyayı terk etmeden iki ayrı türe ayrılması anlamına gelen adına “simpatrik türleşme” denen evrimsel bir kavram yatıyor. Schultz şöyle diyor:
Bu, şu ana kadar hep eleştirildi ve genellikle de reddedildi. Çünkü, ispatlanması zor bir şey.
Ancak, Rabeling ve Schultz ispatlamayı başardıklarını düşünüyorlar.
İnceledikleri karınca kolonisi, Brezilya’daki Sao Paulo Devlet Üniversitesi yerleşkesinde bir grup okaliptüs ağacının altındaydı. Bilinen karınca türü, Mycocepurus goeldii, mantar üreten ve bunlarla beslenen “mantar-çiftçisi” türüdür. Bu karıncalar, Brezilya genelinde ve civarı ülkelerde bulunur. Ancak, bu üniversite yerleşkesinde, tek bir koloniyle sınırlı olmak üzere, asalak bir tür olan Mycocepurus castrator da bulunur. Bu asalaklar, mantar üretmektense, yiyecek kaynaklarını tüketerek ve çoğalarak yaşamlarını sürdürürler. Bazen fark edilmezler, ama fark edildiklerinde ise çiftçi karınca sürüsü tarafından öldürülürler.
Çoğu yeni tür, orijinal türden coğrafi olarak ayrı yerde gelişir. Buna “allopatrik türleşme” denir. Bir türün (parazitik karıncalar gibi), aynı yuva dahilinde başka bir türden evrimleşmesi nadir görülür.
1930’larda, Charles Darwin’in Türlerin Kökeni adlı kitabını yayımladıktan 70 yıl sonra, biyolog Ernst Meyer allopatrik türleşmeyi savunmaya başladı. Meyer, bu konuda kararlıydı. Fakat, Guy Bush adındaki bir öğrencisi onun savunduğu bu kavrama karşı çıktı ve bütün kariyerini simpatrik türleşmeyi ispatlayan delil aramakla geçirdi. On yıllar sonra, bilim dünyası türlerin nasıl evrim geçirdiğiyle ilgili bu iki olasılığı hararetle tartışmaya devam ediyor.
Rabeling ve Schultz, asalak karıncaların bulundukları coğrafyadan ayrılmadan evrim geçirdiklerinden eminler. Schultz bu örneğin, simpatrik türleşme vakalarının en iyilerinden biri olduğunu söylüyor. Çalışma ekibi, asalakların diğer karıncalardan farklı ama aynı zamanda da onların soyundan gelen karıncalar olduğunu ispatlamak için genetik analiz yaptı. Bu genetik farklılaşmanın, evrim tarihinde kısa bir dönem sayılabilecek, yaklaşık 37.000 yıl önce meydana geldiğini tahmin ediyorlar.
Simpatrik türleşmeyi eleştirenler, Rabeling ve Schultz’un görüşünü tamamen yabana atmasalar da, onların bulgularına şüpheyle yaklaşma eğilimindeler. Şikago Üniversitesi’nde profesör olan ve aynı zamanda Speciation isimli ufuk açıcı bir kitabın yazarlarından biri olan ve Rabeling ve Schultz’un en yeni bulgularını henüz görmemiş olan Jerry Coyne şöyle anlatıyor:
- Gen Akışı Altında Türleşme: Maya Mantarları, Gen Akışının Devam Ettiği Durumlarda da Rahatlıkla Evrimleşip Yeni Türlere Ayrılabiliyorlar!
- MikroRNA ve Hızlı Evrim: Düzenleyici RNA Parçaları, Kısa Sürede Yepyeni Türlerin Evrimine Neden Olabiliyor!
- Tüy Yapısı ve Ötüşteki Küçük Farklılıklar, Eskiden Neredeyse Özdeş Olan Kuşların Yepyeni Türlere Evrimleşmesine Neden Oldu!
Bizim kardeş tür olarak adlandırdığımız şeye bakarsanız, hemen hemen her zaman, bu iki türün birbirinden coğrafik olarak ayrı olduğunu görürsünüz. Kardeş tür olgusunun, gerçekte, aynı coğrafyada meydana geldiğine dair delil olmadıkça, bu vaka inandırıcı olmaktan uzaktır. Kardeş bir karınca türüne sahip olduğunuzu ve birinin diğerinin asalağı olduğunu söyleyip, bu durum simpatrik türleşmeye bir kanıttır demek doğru değildir.
Rabeling ve Schultz, evrimleşmek için türlerin bulundukları coğrafyadan ayrılmalarına gerek olmadığını söyleyen, başını Guy Bush’un çektiği araştırmacı silsilesinin en sonuncularıdır. Araştırmacılar, doğu Afrika’daki Viktorya Gölü civarında ve Nikaragua'daki su yollarında benzer araştırmalar yürüttüler. Rochester Üniversitesi’nde Yardımcı Doçent Doktor olan ve aynı zamanda Doğa Tarihi Müzesi’nde doktora sonrası bilim üyesi olarak görev yapmış olan Rabeling, bir basın bildirisinde evrimi, türleşme esnasında yakaladıklarına inandığını ve bunun bir nevi ‘oluşma aşamasında olan bir evrim’ olduğunu söylüyor. Schultz sözlerini şöyle sonlandırıyor:
Evrim, büyük ölçüde, bir türün iki tür haline geldiği türleşme üzerinedir. Şöyle ki, eğer türleşmenin nasıl meydana geldiğine dair genel kuralları anlayabiliyorsanız, evrimin bütününü anlama yolunda kocaman bir adım atmışsınız demektir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 23
- 9
- 7
- 6
- 6
- 5
- 3
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Smithsonian | Arşiv Bağlantısı
- C. Rabeling, et al. (2014). A Social Parasite Evolved Reproductive Isolation From Its Fungus-Growing Ant Host In Sympatry. Current Biology, sf: 2047-2052. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 02/12/2024 14:43:52 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/2631
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Smithsonian. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.