Evrim Ekonomisi Nedir? Enerji, Entropi ve Evrim Üzerine...
- İndir
- Dış Sitelerde Paylaş
Evren'de her şeyin bir enerji değeri vardır.
İlk etapta çok havalı gibi gözüken bu önerme, Evren'imiz içerisindeki nesnelerin yapısından kaynaklı basit bir fiziksel gerçektir aslında... Var olan her madde, belli sayıda atomdan oluşur. Bu atomların her birinin ve bunlardan oluşacak her molekülün belli bir enerjisi vardır. Bu enerji sağlanmaksızın, o yapıların bir araya gelerek oluşması (kuantum mekaniği düzeyi haricinde) mümkün değildir. Bu enerji, Büyük Patlama'dan beri Evren'in her köşesini doldurur. Dolayısıyla, fiziksel olan her nesnenin belli bir enerji değeri vardır. Bu da, onların "değeri"ni belirler.
Bunun bir "değer" olarak görülebilmesinin nedeni, o enerjinin havadan gelmemesidir. Eğer basit yapıtaşlarından daha karmaşık yapılar oluşuyorsa, bir şeyler bu oluşum için enerji kaybediyor demektir. Örneğin, günümüzden 4.5 milyar yıl öncesinden itibaren gezegenimiz üzerinde canlılık cansızlıktan kimyasal yollarla kendiliğinden evrimleşirken, bu enerji kaybını yaşayan Güneş'ti. Elbette Güneş bunu bilinçli olarak yapmamaktadır; ancak bunun illa bilinçli olması şart da değildir. Evren içerisindeki hemen her madde çeşitli şekillerde enerji alır ve enerji verir. Kimisi çoğunlukla enerji verme halindeyken, bazı diğerleri alma halindedir. Bu, maddeler arası bir "ekonomi" gibidir. Para yerine, enerji alışverişi vardır.
Bu durum, biyolojik unsurlarla ilgili çok ilginç ve temel bir gerçeği gösterir: bir canlının kullanabileceği enerjinin bir sınırı vardır. Her canlı, kendisinin "ilk hücresi" olarak bilinen zigot halinden öldüğü ana kadar belli bir miktarda enerji alışverişi potansiyeline sahiptir. Bunu en iyi değerlendirebilenler, en başarılı olanlardır. İşte biyolojik unsurlarda bu başarı miktarını evrimsel uyum başarısı ile ölçeriz. Türler, tıpkı Güneş gibi, enerji alışverişini bilinçli olarak sürdürmezler. Ancak en nihayetinde, popülasyonlar içerisindeki bireysel farklılıklardan ötürü bazıları, enerjiyi diğerlerine göre daha verimli kullanır.
Bu enerjinin kullanıldığı yerler sayısızdır! Av bulmaktan tutun da, çiftleşmeye kadar, nefes alıp vermekten tutun da, bir organın üretilmesine kadar, hasar gören bir dokunun onarılmasından tutun da, hücre içi faaliyetlere kadar... Bunların hepsi enerji sarfiyatıyla mümkündür. Tabii ki, canlılar etraflarından enerji çalarak bu potansiyellerini maksimumda tutmaya çalışırlar. Biyolojide buna beslenme ve soluma diyoruz. Beslenme, etraftan enerji çalma işidir. Soluma ise, o enerjinin kullanılabilir hale dönüştürülmesi sürecidir. Üretilen bu enerji, az önce saydığımız işlemlerde harcanır. Zaten canlılık da sadece bundan ibarettir! Canlılığı, cansızlıktan ayıran yegane unsur budur. Cansızlar, aktif olarak enerji üreterek o enerjiyi kendi bütünlüklerini sürdürmek için kullanamazlar. Cansızlığın kimyası olan "inorganik kimya" buna müsaade etmez (ya da öylesine kısıtlıdır ki, dikkate almaya değmez). Canlılığın kimyası olan "biyokimya" veya "organik kimya" ise buna izin verir. Canlılar, sürekli olarak etraflarından enerji çalarak kendilerine kullanırlar. Böylelikle, fiziğin en temel yasalarından olan Termodinamik'in İkinci Yasası'na, en azından ölene kadar karşı koyarlar. Bu yasa, Evren'deki her şeyin mutlaka düzensiz hale gitmeye meyilli olduğunu söyler. Canlılar, öldüklerinde nihayet termodinamiğin öngördüğü düzensiz hale ulaşırlar ve parçalanırlar. Ancak ölüm anına kadar her canlı, etraftan çaldığı enerjiyle bu entropi (düzensizlik) artışına geçici olarak karşı koyabilir. Zaten yaşam mücadelesi de bundan kaynaklanır. Hiçbir canlının koyverme şansı yoktur.
Fakat bir canlı ne kadar beslenirse beslensin, ne kadar solursa solusun, doğumdan ölene kadar her canlının belli bir süresi vardır. Bu süre, aynı zamanda enerji alışverişi için sahip olduğu sınırları belirler. Dolayısıyla her canlının enerji kullanımı bakımından bir başarı değeri vardır. Dediğimiz gibi, bu evrimsel uyum başarısıdır. İlk etapta bunun sadece enerjiye dayanıyor olması tuhaf veya kışkırtıcı gelebilir. Ancak düşünecek olursanız, bir eş bulma işinin ya da hayatta kalma çabasının nihai ve en temel başarısı, en az enerjiyle en yüksek başarıyı elde etme oranına göre belirlenir. Dolayısıyla süreçte enerjinin payı göz ardı edilemezdir. Canlıların tüm bu enerji alışverişi sürecine evrim ekonomisi adı verilir.
Bu terim, beşeri bilimlerden ekonominin bir alt dalı olan evrimsel ekonomi ile karıştırılmamalıdır. Evrimsel ekonomi, insan toplumlarının ekonomik ilişki ve süreçlerinin biyolojik evrim prensiplerine dayanarak analiz edilmesidir. Evrim ekonomisi ise, bir canlının öngörmeksizin veya haberi olmaksızın takip ettiği enerji dengesidir (politikasıdır).
Evrimsel süreci analiz ederken her şeyi ortak bir paydada incelemek isterseniz, o sürecin, organın, yapının, olgunun enerji karşılığına bakmaya çalışabilirsiniz. Tabii ki bu, biyolojinin henüz matematiksel temelinin tam olarak oturtulmamış olmasından ötürü ne yazık ki henüz çok kolay değildir. Fakat bir şekilde (örneğin oksijen sarfiyatından yola çıkarak) o yapının enerji üretme/harcama oranına bakacak olursanız, ne kadar masraflı bir yapı olduğunu ve ne düzeyde bir enerjiye karşılık geldiğini anlayabilirsiniz. Sonrasında yapacağınız analizler, muhtemelen çok daha somut ve sayısal olacaktır.
- Hindistan'da Keşfedilen 13 Milyon Yıllık Kuyruksuz Maymun Fosili, Evrimsel Bir Diğer Boşluğu Daha Tamamladı!
- Florida Kertenkeleleri 15 Yıl İçinde (Sadece 20 Nesilde) Gözlerimizin Önünde Evrimleşti!
- Eğer 66 Milyon Yıl Önce Bir Asteroit Çarpmamış Olsaydı, Dinozorlar Günümüzde Halen Hüküm Sürüyor Olabilirdi!
Evrimi bu şekilde "enerji ekonomisi" temelinde düşünmenin sayısız avantajı vardır. Buna en güzel örnek, körelmiş organları anlamamızı sağlamasıdır. Bir organın eski işlevini yitirmesi, o canlı popülasyonu için o organın yük haline gelmesi demektir. Popülasyon içerisinde o organı tam olarak üretenler, o organ için gereksiz yere bir dolu enerji harcamak zorunda kalır: üretmek, bakım, yenileme, onarım, vs. Ancak popülasyon içerisinde çeşitli sebeplerle (genetik mutasyonlar gibi) o organı daha ufak, daha eksik, daha işlevsiz olarak üreten canlılar, bir anda enerji bakımından bir avantaj kazanacaktır. Çünkü artık işlevini yitirmiş o organa yönelik enerji sarfiyatları, diğer türdaşlarından az olacaktır. Bu enerjiyi, başka faaliyetlere kullanmaları mümkündür: örneğin hayatta kalmaya veya üremeye... Tabii ki, eğer ki çevre şartları değişirse ve körelme yolunda ilerleyen bir organ herhangi bir avantaj sağlamaya başlarsa, evrimsel süreçte o avantajı sağlatan özelliğin en ön planda görüldüğü bireyler, yeniden avantajlı konuma geçecektir. Böylelikle körelmekte olan bir organ, yeni bir işlev kazanarak o yöne doğru evrimleşebilecektir. Ancak tüm bu değişimler, evrim ekonomisi dahilindeki alışverişin bir sonucudur.
Evrimi bir enerji ekonomisi olarak algılamak, evrimi anlamak konusundaki birçok sorunun üstesinden gelmekte önemli bir araçtır. Bu konu ve evrimsel biyoloji üzerindeki etkileri hakkında daha fazla bilgi almak için, buraya tıklayarak kitabımızı edinebilirsiniz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
İçerikle İlgili Sorular
Soru & Cevap Platformuna Git- 15
- 5
- 4
- 3
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- J. E. Niven, et al. (2016). Neuronal Energy Consumption: Biophysics, Efficiency And Evolution. Current Opinion in Neurobiology, sf: 129-135. | Arşiv Bağlantısı
- J. G. Ferry, et al. (2006). The Stepwise Evolution Of Early Life Driven By Energy Conservation. Molecular Biology and Evolution, sf: 1286-1292. | Arşiv Bağlantısı
- A. J. Yun, et al. (2006). A General Theory Of Evolution Based On Energy Efficiency: Its Implications For Diseases. Medical Hypotheses, sf: 664-670. | Arşiv Bağlantısı
- A. Maitra, et al. (2015). Bacterial Growth Laws Reflect The Evolutionary Importance Of Energy Efficiency. PNAS, sf: 406-411. | Arşiv Bağlantısı
- T. Jones. Study Identifies Energy Efficiency As Reason For Evolution Of Upright Walking. (17 Temmuz 2007). Alındığı Tarih: 4 Mayıs 2019. Alındığı Yer: Anthropology | Arşiv Bağlantısı
- K. Kastens. Evolution Selects For Energy Conservation. (30 Temmuz 2009). Alındığı Tarih: 4 Mayıs 2019. Alındığı Yer: Earth and Mind | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 19:56:03 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/3256
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.