Dünyada Kaç Kuş Türü Var? Kuş Türlerine Yönelik Farklı Listeler, Biyoçeşitlilik Miktarında Neden Hemfikir Olamıyor?
Çağan Şekercioğlu ve ekibi, kuş türlerini tanımlayan listelerdeki %10 düzeyindeki farklılığın nedeninin, veri boşlukları ve tür benzerliklerine bağlı olarak biyolojik çeşitliliğin eksik sayılması olabileceğini buldu.
Bu haber 3 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Dünyada kaç kuş türü vardır? Kimin saydığına bağlı. Sayı, 10.000 kadar düşük veya 18.000 kadar yüksek olabilir. Tür listelerini standart hale getirmek zordur; çünkü "tür" kavramının kendisi biraz belirsizdir.
Bu sayı önemlidir, çünkü biyoçeşitliliği korumak, her şeyden önce hangi çeşitliliğin var olduğunu bilmeyi gerektirir. Bu nedenle, Utah Üniversitesi Biyoloji Bilimleri'nde doktora adayı Monte Neate-Clegg liderliğindeki biyologlar, listelerin nasıl farklı olduğunu ve nedenini bulmak için dünya çapında 4 ana kuş türü listesini karşılaştırmaya koyuldular. Global Ecology and Biogeography dergisinde yayınladıkları makalenin sonuçlarına göre, listelerin çoğu kuş üzerinde aynı fikirde; ancak Dünya'nın bazı bölgelerindeki anlaşmazlıkların sebebi, koruma ekologları tarafından bazı türlerin gözden kaçırılması olabilir.[1] Neate-Clegg şöyle diyor:
Tür adları, sadece bir isimden fazlasıdır. Onlar, korunması gereken karmaşık ekosistemlerdeki işlevsel birimlerdir. Korumak için gerçek çeşitliliği tanımamız gerekiyor.
Türlerin Kökeni
Taksonomide, "tür"ün tanımı gerçekten net değildir. Bazı bilim insanları, popülasyonları, üreme açısından birbirlerinden izole edilmişlerse ve iç içe geçemiyorlarsa farklı türler olarak tanımlarlar. Diğerleri türleri tanımlamak için fiziksel özellikleri kullanırken, diğerleri genetiği kullanır. Genetik tanımı kullanmak çok daha fazla tür üretir, ancak yöntemden bağımsız olarak "gri alanlar", yani bir kategoriye veya kurala uymayan ögeleri barındıran durumlar veya alanlar yine de kalır. Neate-Clegg şöyle anlatıyor:
Türler bulanıktır, çünkü bir süreç olarak türleşme bulanıktır. Bu aşamalı bir süreç, bu yüzden bir çizgi çizip "Evet, bunlar iki ayrı türdür." veya "Hayır, bu tek bir türdür." demek çok zor. Ayrıca, fiziksel özellikler ve genetik imzalar her zaman aynı zaman ölçeğinde ayrılmaz. Örneğin iki kuş popülasyonu, genetik farklılıktan önce şarkı ve görünüm açısından ayrılabilir; tersine, farklı adalardaki benzer popülasyonlar, genetik olarak milyonlarca yıl boyunca ayrılabilirler.
Listeleri Karşılaştırmak
Hikayenin bu noktasında, her biri dünyadaki tüm kuş türlerini içerdiğini iddia eden dört liste sunmanın zamanı geldi:
- The Howard and Moore Checklist of the Birds of the World
- The eBird/Clements Checklist of Birds of the World
- The BirdLife International Checklist of the Birds of the World
- The International Ornithological Community (IOC) World Bird List
Prof. Dr. Çağan Şekercioğlu şöyle izah ediyor:
Kuş türlerini teşhis etmeye çalışan aktif saha kuş bilimcileri olmak, bazı türlerin bir listede yer alıp diğerinde olmaması sorunuyla her zaman karşı karşıya kalmak anlamına gelir. Dolayısıyla, saha deneyimimiz bizi bu soru hakkında düşünmeye itti ve bu makaleyi yazmamız için bize ilham verdi.
Listeler, uygulamalarına bağlı olarak farklı güçlü yönlere sahiptir. Örneğin BirdLife International listesi, türlerin koruma durumunu bildiren IUCN Kırmızı Liste ile bütünleşir. Şekercioğlu, IOC listesinin uzmanlar tarafından yılda iki kez güncellendiğini söylüyor. Liste, diğer ana listelerle karşılaştırmalı açık erişimde ve değişiklikler şeffaf bir şekilde belgelenir. Neate-Clegg, şöyle anlatıyor:
Ancak bir kuş gözlemcisi olarak, Clements kontrol listesini kullanan eBird'ü her zaman kullanıyorum ve bu veri kümesi, kendi başına çok güçlü. Yani tek bir en iyi seçenek yok.
Listeler arasındaki anlaşmazlığa bir örnek, ortak kuş Altın ağaçkakan (Colaptes auratus) olabilir. eBird listesi ona "kuzey titreği" diyor. Ancak BirdLife International listesi, doğu popülasyonunu "sarı gövdeli titrek" ve batı popülasyonunu "kırmızı gövdeli titrek" olarak tanımlıyor.
2020'de Neate-Clegg ve meslektaşları, her listedeki yırtıcı kuş türlerini karşılaştıran bir çalışmayı okurken, türlerin yalnızca %68'inin dört listenin tamamında tutarlı olduğunu fark ettiler.[2] Neate-Clegg şöyle anlatıyor:
11.000 kuş türünün tümü için taksonomik uyuşmayı araştırmanın ilginç olacağını düşündük. Daha da önemlisi, hangi tür özelliklerinin az çok taksonomik karışıklığa yol açtığını denemek ve bulmak istedik.
Her listenin en son sürümünü toplayarak, alt türleri ve soyu tükenmiş türleri hariç tutacak şekilde küçültmeyi başladılar (Araştırmacılar, IOC kontrol listesinin yılda iki kez güncellendiğini yazıyor ve Clements ve BirdLife listeleri yıllık olarak güncelleniyor, Howard & Moore ise 2014'ten beri güncellenmedi). Birkaç başka veri işleme kuralı kullanarak, dört listedeki olası her türe tek bir isim atadılar. Sonra karşılaştırmalar başladı.
Listelerin Hemfikir Olduğu ve Olmadığı Yerler
Araştırmacılar, dört listenin kuş türlerinin büyük çoğunluğunda (%89.5'inde) hemfikir olduğunu buldu. Kalan %10.5 için ise anlaşmazlığı açıklayabilecek kalıplar aramaya başladılar. Bir kısmı, muhtemelen coğrafi nedenlerdi. İyi çalışılmış kuzey yarım küreden gelen kuşların, nispeten az çalışılmış Güneydoğu Asya ve Güney Okyanusu'ndan gelen kuşlara göre uyuşma bulma olasılığı daha yüksekti.
Bazı farklılıkların nedeniyse habitat temelliydi. Nispeten açık habitatlardaki büyük, göçmen türler için uyuşma daha fazlaydı. Neate-Clegg şöyle anlatıyor:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Bence en şaşırtıcı sonuç, yüksek oranda ormana bağımlı türler için uyuşmanın daha düşük olmamasıydı. Yağmur ormanı tabanındaki bu sakinlerin, taksonomik ilişkileri konusunda daha fazla belirsizlikle birlikte, en şifreli ve çalışılması zor olanlar olmasını bekliyorduk. Yine de, aslında daha düşük taksonomik uyuşmaya sahip olanın ara ormana bağımlı türler olduğunu bulduk. Bu türlerin sadece ayrılmaya yetecek kadar hareket ettiğine inanıyoruz ama gen havuzlarının sürekli karışacağı kadar fazla değil.
Güneydoğu Asya ve Güney Okyanusu'ndaki gibi izole adalarda tür sınıflandırmasıyla ilgili sorunun bir kısmı da "şifreli çeşitlendirme" (İng: "cryptic diversification") adı verilen bir fenomendi. Adalar, izolasyonları nedeniyle tür çeşitliliğini destekleyebilse de, bazen farklı adalardaki iki popülasyon, genleri milyonlarca yıldır birbirlerinden izole olduklarını öne sürse de çok benzer görünebilir. Bu nedenle, tanıma bağlı olarak, iki popülasyon iki tür veya yalnızca bir tür olarak sayılabilir. Neate-Clegg şöyle söylüyor:
Ayrıca geleneksel biyolojik tür kavramını ada faunası üzerinde test etmek çok zor, çünkü coğrafi olarak izole edilmişlerse iki popülasyonun verimli yavrular üretmek için iç içe geçip geçemeyeceğini bilemeyiz.
Neden Önemli?
Peki ya bazı bilim insanları tür tanımları konusunda anlaşamazlarsa? Neate-Clegg, koruma eylemlerinin genellikle tür düzeyinde olduğunu söylüyor.
Bir adadaki popülasyonun soyu tükenirse, insanlar bunun 'sadece bir alt tür' olmasını daha az umursayabilir. Yine de bu ada potansiyel olarak, işlevsel olarak benzersiz bir popülasyonu kaybediyor. Tam bir tür olarak kabul edilmiş olsaydı, kaybolmayabilirdi.
Neate-Clegg, çalışmanın kuş bilimcileri ek ilgiyi hak eden tür gruplarına işaret etmesini umuyor:
Ayrıca koruma biyologlarının, şifreli çeşitliliğin göz ardı edilebileceğini ve koruma birimlerini tür seviyesinin üstünde ve altında düşünmemiz gerektiğini kabul etmelerini istiyoruz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 5
- 4
- 4
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ M. H. C. Neate-Clegg, et al. (2021). Ecological And Biogeographical Predictors Of Taxonomic Discord Across The World’s Birds. Global Ecology and Biogeography, sf: 1258-1270. doi: 10.1111/geb.13300. | Arşiv Bağlantısı
- ^ C. J. W. McClure, et al. (2020). Towards Reconciliation Of The Four World Bird Lists: Hotspots Of Disagreement In Taxonomy Of Raptors. Proceedings of the Royal Society B, sf: 20200683. doi: 10.1098/rspb.2020.0683. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 18/12/2024 20:13:39 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10732
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.