COVID-19 Hastalığından Kurtulanların Antikor Yönünden Zengin Kanları, Diğer İnsanların Hayatını Kurtarabilir!
Bu haber 4 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
New York'taki hastaneler, COVID-19'dan kurtulan insanların kanlarını hastalık için bir panzehir olarak kullanmaya hazırlanıyorlar.
Araştırmacılar, enfeksiyondan kurtulmuş insanların antikor yüklü kanı ile hastaları aşılamanın tedavi sürecinde önemli bir yardımcı olacağını düşünüyor. Yoğun bakım ünitelerinin dolu olduğu yerlerde doktorlar, nefes almak için ventilatöre ihtiyaç duyan hastaları ne yazık ki geri çevirmek zorunda kalıyorlar.
Dünya, Çin'de COVID-19 hastalığını atlatan kişilerden alınan plazmaların aşı olarak kullanılması yönündeki çalışmaları yakından takip ediyor. Fakat ne yazık ki bu çalışmalar şimdiye kadar yalnızca ön sonuçlar verdi.
Konvansiyon-plazma yaklaşımı, geçmişteki SARS ve Ebola salgınlarında hatırı sayılabilecek ölçüde bir başarı gösterdi. ABD'li araştırmacılar; antikor yönünden zengin donör kanını, yararlanma olasılığı yüksek olan hastalara vererek tedavinin başarı olasılığını arttırmayı planlıyorlar.
İlaç olarak plazma kullanımının önemli bir avantajı, hemen kullanılabilir olması; ilaçlar ve aşıların geliştirilmesi aylar veya yıllar alabilir. Antikorlu kanı bu şekilde zerk etmek, virüsler ve diğer bulaşıcı ajanları içinde bulundurup bulundurmadığının taranması şartıyla nispeten güvenli görülüyor. Rochester, Minnesota'daki Mayo Kliniği'nde anestezi uzmanı ve fizyolog olan Michael Joyner:
Yoğun bakım ünitesinden uzak tutabileceğimiz her hasta büyük bir lojistik zaferdir çünkü hastanelerde yoğun bir trafik sıkışıklığı bulunuyor.
New York valisi Andrew Cuomo 23 Mart 2020'de 25.000'den fazla enfekte hasta ve 210 ölü bulunduran New York eyaletine yardımcı olmak için iyileşme plazması kullanmayı planladıklarını açıkladı. Araştırmacıların çabaları sayesinde, ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) bugünden itibaren acil ihtiyacı olan hastalar için plazmanın kullanımına izin vereceğini açıkladı.
Önümüzdeki hafta kadar erken bir tarihte, New York'taki iki hastane -Mount Sinai ve Albert Einstein College of Medicine- enfekte olan insanları tedavi etmek için antikorlu plazmayı kullanmaya başlamayı planlıyor.
Bu ilk denemelerden sonra araştırmacılar, kullanımın hemşireler ve doktorlar gibi COVID-19 maruziyeti yüksek olan kişileri de kapsayabileceğini düşünüyor. Sağlık personellerini hastalığa karşı dirençli hale getirip, çalışma gücünden alıkonmalarını engellemek pandemiye karşı atılmış çok büyük ve sağlam bir adım olacaktır.
ABD'deki akademik hastaneler tedavinin işleyişinin ne durumda olduğuna dair güçlü kanıtlar toplamak amacıyla plasebo kontrollü bir klinik çalışmaya başlatmayı planlıyorlar. Bu çalışmayı tüm dünya takip edecek çünkü ilaçların aksine hayatta kalanlardan gelen kan nispeten ucuz ve salgından etkilenen tüm ülkeler için erişilebilir olacaktır.
Bilim İnsanları Toplanıyor!
Baltimore, Maryland'deki Johns Hopkins Üniversitesi'nde bir immünolog olan Arturo Casadevall, 2020 Ocak ayı sonundan beri hastalığın bir pandemi haline gelmesi ve henüz kesin bir tedavisinin bulunamamasından dolayı antikorlu plazmaları COVID-19 tedavisi olarak kullanmak için mücadele ediyor.
Bilim insanları bu tekniğe Pasif Antikor Tedavisi diyor çünkü kişi aşı sonrasında kendi vücudunda bağışıklık yanıtı üretmek yerine harici antikorlar alıyor. Plazma nakli uygulanmaya başlanırsa, 1918 H1N1 virüsü salgınından bu yana meydana gelen en büyük vaka çalışmalarından birisi olacağı biliniyor. O zamanlarda 1.700'den fazla hasta kurtulanlardan kan serumu aldı. Ancak mevcut standartları karşılamak için tasarlanmamış çalışmalardan günümüz sorunları üzerine sonuç çıkartabilmek zor.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
2002-2003 yıllarındaki SARS salgını sırasında, Hong Kong'da yapılan 80 kişilik bir antikor serumu denemesi, semptom gösterdikten sonraki 2 hafta içinde serum tedavisi gören kişilerin, tedavi edilmeyenlerden daha yüksek taburcu olma şansına sahip olduğunun tespit edilmesine yardımcı oldu. Hayatta kalanların kanı Afrika'daki en az iki Ebola virüsü salgınında başarı ile test edildi. Yapılan nakiller 1995 yılında Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde yapılan bir çalışmada çoğu hastaya yardımcı gibi görünüyordu ancak çalışma küçük çaplıydı ve plasebo kontrollü değildi.
Arturo Casadevall, araştırmacıların hastalığın yalnızca erken aşamasında olan ve bu nedenle tedaviden yararlanma olasılığı daha yüksek olan katılımcılara uygulandığında yaklaşımının daha yüksek bir seviyede etkinlik gösterebileceğini ileri sürüyor. Casadevall, Wall Street Journal'da yayınladığı makalesi hakkında şöyle diyor:
Bunu bir gazeteye koymam gerektiğini biliyordum, insanlar tepki verecekti; oysa bir makale dergisine koysam aynı tepkiyi alamayabilirdim.
Makalesini farklı disiplinlerden düzinelerce meslektaşına gönderdi ve birçoğu Casadevall'ın peşine coşkuyla katıldı. Joyner, onlardan yalnızca biriydi.
Çeşitli enstitülerdeki yaklaşık 100 araştırmacı farklı şeritlerde kendi kendine organize oldu. Virologlar, bir kişinin kanının koronavirüs antikorları içerip içermediğini değerlendirebilecek testler aramaya başladılar. Klinik araştırma uzmanları, tedavi için adayların nasıl tanımlanacağını ve kaydedileceğini düşündü. İstatikçiler veri havuzları oluşturdular ve bu grup, düzenleme izni kazanmak için kurumsal etik inceleme kurulları ve FDA için gerekli belgeler paylaştı.
Rahatsızlık Veren İşaretler
Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi'nin (FDA) bugün, iyileştirici plazmayı; COVID-19'a karşı yeni bir araştırma ilacı olarak sınıflandırması, bilim insanlarının plazmayı klinik çalışmalarda test etmesi için öneriler sunmasına izin veriyor fakat doktorların COVID-19 tarafından enfekte edilen hastaları tedavi etmek için kullanmasına yönelik izni henüz onaylanmadı. Joyner, "Bu, başlamamıza izin veriyor" diyor.
Şimdi doktorlar, ilerlemiş seviyede hastalığı olan insanlara mı yoksa -diğer araştırmacıların önerdiği gibi- hastalığı ilerlemesi öngörülen insanlara mı tedaviyi uygulayacaklarını karar verebilirler. Joyner hastanelerin vaka raporlarını sunacağını, böylece FDA'nın hangi yaklaşımların en iyi olduğunu tespit etmeye çalışacağını belirtti.
Ayrıca araştırmacılar FDA'ya, St. Louis'deki John Hopkins, Mayo Clinic ve Washington Üniversitesi'ne bağlı hastanelerde ve projede yer almak isteyen diğer üniversitelerde gerçekleşeceğini düşündükleri uygulamayı test etmek amacıyla plasebo kontrollü çalışmalar için üç protokol sundular.
Gelecek, Ne Getirecek?
ABD'deki testler, yapılan ilk iyileştirici plazma testleri değil. Şubat ayının başından beri, Çin'deki araştırmacılar plazmayı baz alarak çeşitli çalışmalar başlattı. Araştırmacılar bu çalışmaların durumu ve sonuçları hakkında henüz rapor vermediler ancak Çin'deki Zhejiang Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde bir bulaşıcı hastalıklar uzmanı olan Liang Yu; bir ön çalışmada, doktorların COVID-19 ile hastalığı kritik düzeyde olan 13 kişiyi iyileştirici plazma ile tedavi ettiğini söyledi.
Ayrıca Liang Yu, plazma transfer edildikten sonraki birkaç gün içinde yapılan testlerde virüsün hastalarda tespit edilmediğini ve bunun antikorların virüsler ile savaştığını gösterdiğini ancak daha sonradan durumlarının kötüleşmeye devam ettiğini söylemesi bu durumun hatalık için etkili olmasının biraz uzakta olabileceğini düşündürttü.
Tasarlanan üç ABD denemesinden birinde, Albert Einstein Tıp Fakültesi'nde bir bulaşıcı hastalıklar uzmanı olan Liise-anne Pirofski; araştırmacıların, hastaları, hastalığın erken bir aşamasoında infüze etmeyi ve ne sıklıkla kritik duruma ilerlediklerini görmeyi planladığını söyledi. İkinci denemede ciddi olaylar kaydedilecekti. Üçüncüde; plazmanın, COVID-19'a sahip olduğu onaylanan kişilerle yakın temasta olan insanlar için önleyici bir amaçla kullanımını deneyecek ve benzer şekilde maruz kalan ancak tedavi edilmeyen diğerlerine kıyasla bu tür insanların infüzyondan sonra ne sıklıkla hastalandığını değerlendirecekti.
Yeterince iyi çalışıyor olsa bile, iyileşme serumu bu yılın sonunda modern tedaviler ile değiştirilebilir. Araştırma grupları ve biyoteknoloji şirketleri şu anda COVID-19 karşıtı antikorları tanımlamakta ve bunları hassas farmasötik formüllere dönüştürmeyi planlamaktadır. Joyner şöyle diyor:
Biyoteknoloji süvarileri, antikorları izole etmek; test etmek, ilaç ve aşılara dönüştürmek üzere gelecek ancak bu biraz zaman alıyor.
Bazı açılardan, Pirofski; 1980'lerin başlarında HIV salgınının başlangıcında genç bir doktor olarak hissettiği aciliyeti hatırlatıyor.
Geçen hafta stajyer doktorlar ile tanıştım ve bu hastalıktan çok korkuyorlar, yeterli koruyucu ekipmana sahip değiller ve hastalanıyorlar ya da hastalanmaktan endişe ediyorlar.
Günümüzde sağlık çalışanlarını korumaya yardım edecek ekipmanlar memnuniyetle tedarik ediliyor.
Tedavi olarak kan kullanmaya başladığından beri Pirofski, tedavinin başka bir yönünün ilgisini çektiğini söylüyor: Şirketlerden satın alınan farmasötik ürünlerin aksine; bu tedavi, enfekte olan kişiler tarafından oluşturuluyor. Pirofski şöyle diyor:
Ben kurtuldum ve şimdi diğer insanlara yardım etmek istiyorum diyen insanlardan günde birkaç e-posta alıyorum. Bu insanların hepsi botlarını giyip, dişlerini fırçaladıktan sonra bize yardım etmek için gelmeye hazır.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 4
- 3
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Türev İçerik Kaynağı: Nature | Arşiv Bağlantısı
- A. Casadevall, et al. (2020). The Convalescent Sera Option For Containing Covid-19. The Journal of Clinical Investigation. | Arşiv Bağlantısı
- Y. Cheng, et al. (2004). Use Of Convalescent Plasma Therapy In Sars Patients In Hong Kong. European Journal of Clinical Microbiology and Infectious Diseases, sf: 44-46. | Arşiv Bağlantısı
- K. Mupapa, et al. (1999). Treatment Of Ebola Hemorrhagic Fever With Blood Transfusions From Convalescent Patients. The Journal of Infectious Diseases, sf: 18-23. | Arşiv Bağlantısı
- J. van Griensven, et al. (2016). Evaluation Of Convalescent Plasma For Ebola Virus Disease In Guinea. The New England Journal of Medicine, sf: 33-42. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 15:17:56 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/8466
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.