Uzun COVID: Koronavirüs Hastalarının Çoğu, İyileştikten 6 Ay Sonra Bile En Az 1 Semptom Göstermeye Devam Ediyor!
Bu haber 3 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
The Lancet dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, COVID-19 hastalarının dörtte üçünden fazlası ilk defa hastalanmalarından sonraki altı ay içerisinde en az bir adet semptom göstermeye devam ediyorlar!
Wuhan, Çin'de hastaneye yatırılan hastalarda COVID-19'un uzun süreli etkilerine bakan bir grup çalışması, devam eden en yaygın semptomun yorgunluk veya kaslarda zayıflık olduğunu (hastaların %63'ü) ve bunun yanı sıra hastaların sık sık uyumada güçlükler deneyimlediğimi (%26) gösteriyor. Anksiyete veya depresyonun ise hastaların %23'ü arasında görüldüğü rapor edildi.
Hastanede yatan ağır hastalar semptomların ilk defa görülmesinden altı ay sonra daha sık zedelenmiş akciğer fonksiyonu ve göğüs filmlerinde anormallikler görüldü ki bu organ hasarının bir göstergesidir.
Bağışıklık tepkisi enfeksiyonun zirvesinde test edilen 94 hastada altı ay sonra, nötralize edici antikor seviyeleri yarıdan fazla (% 52.5) düşerek virüs tarafından yeniden enfekte olma olasılığı hakkındaki endişeleri arttırdı.
COVID-19'un sağlığa uzun vadeli etkileri hakkında şimdiye kadar az sayıda takip çalışmaları yapıldığı için çok az şey biliniyor. Yürütülen çalışmalar ise taburcu olunduktan yaklaşık üç ay sonra gibi kısa bir takip süreci ardından az sayıda vakalar üstünde çalıştı. Çin-Japon Friendship Hastanesi ve Başkent Tıp Fakültesi, Solunum Sağlığı Ulusal Merkezi'nden profesör Bin Cao şöyle diyor:
COVID-19 yeni bir hastalık olduğu için hastaların sağlığı üzerinde bazı uzun vadeli etkilerini yeni yeni anlamaya başlıyoruz. Analizlerimiz birçok hastanın hastaneden ayrıldıktan sonra virüsün en az birkaç tane etkisini görmeye devam ettiğini gösteriyor ve özellikle ciddi enfeksiyonlar geçirmiş olanlarda taburcu sonrası bir bakıma ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor.
Yeni çalışma, Çin Wuhan'daki Jin Yin-tan Hastanesi'nden taburcu edilen ve yaş ortalaması 57 olan 1733 hasta üzerinde yapıldı. Hastaları ziyaretler ortalama ziyaret zamanı 186 gün olmak üzere 16 Haziran 2020'den 3 Eylül 2020'ye kadar yapıldı. Bütün hastalarla, semptomlarını ve sağlık bazlı hayat kalitelerini değerlendirmek üzere sorular sorularak yüz yüze görüşmeler yapıldı. Ayrıca hastalar üzerinde fiziksel deneyler, laboratuvar testleri ve altı dakikalık bir yürüme testi yapıldı. 390 hastada ise akciğer fonksiyonlarını değerlendirme üzerine fazladan testler yapıldı. Bunun yanı sıra, başka bir denemenin parçası olarak kandaki antikor sayıları enfeksiyon dönemindeki kadar olan hastalara da fazladan bir test yapıldı.
Takip sürecinde, hastaların %76'sının (1265/1655) en az bir tane semptomu hala gösterdiği kaydedildi. Yorgunluk veya kaslarda zayıflama hastaların %63'ünde (1038/1655) görülürken %26'sında (438/1655) uyumada güçlükler ve %23'ünde de anksiyete veya depresyon görüldüğü kaydedildi.
Fazladan testler yapılan 390 hastanın 349'u akciğer fonksiyon testini tamamladı fakat 41 kişi teste razı olmadığı için tamamlayamadı. %56'sı (48/86) ciddiyet ölçeğinde 5-6 olup ventilasyona ihtiyaç duyan ve daha ciddi hastalıklara sahip olan hastalarda genellikle akciğer fonksiyonu azaldı ve bu hastalar difüzyon bozuklukları ve akciğerden kana giden oksijende azalmalar yaşadı. Ciddiyet ölçeğinde 4 olan ve oksijenoterapiye ihtiyaç duyan hastalar ve ölçekte 3 olup oksijenoterapiye ihtiyaç duymayan hastalar ise katılımın %29 (48/165) ve %22'sini (18/83) oluşturdu.
Daha ciddi rahatsızlıkları olan hastalar altı dakika içerisinde yürünen mesafeyi ölçen altı dakika yürüme testinde en kötü performansı gösterdi. Ciddiyet ölçeğinde 5-6 olup %29'u oluşturanlar normal aralığın alt sınırından, ölçekte 3 olup %24'ü oluşturanlarla ve ölçekte 4 olup %22'yi oluşturanlarla karşılaştırılınca daha az yürüdü.
Araştırmacılar bazı hastalarda taburcu sonrasında böbrek problemleri oluştuğunu keşfetti. Akciğerlere ek olarak, COVİD-19'un böbrek dahil diğer organları da etkilediği biliniyor. Laboratuvar testleri, hastanedeyken böbrek fonksiyonları normal olan hastaların %13'ünün (107/822) taburcu olduktan sonra böbrek fonksiyonlarının azaldığını gösterdi.
Altı ay sonra 94 hastaya yapılan kan antikor testleri, nötralize edici antikor seviyelerinin enfeksiyon sırasındaki miktarında %52.5 daha az olduğunu gösterdi. Araştırmacılar, bunun COVID-19'un tekrar bulaşma ihtimaline karşı endişeleri arttıracağını söylüyor.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Hem akut fazda hem de hastalıktan sonraki aşamada antikor testi olan katılımcıların sayısı limitli olduğu için gelecekte, zamanla vücutta virüse karşı oluşan antikor sayısının netleşmesi için daha büyük örnekler gerek. İleride yapılacak çalışmalar, COVİD-19'u hafif atlatan ve geçici olarak Fangcang barınak hastanelerinde kalan hastalar çalışmaya dahil edilmediği için hastaneye yatan ve ayakta tedavi edilen hastalarda COVID-19'un sonuçları arasındaki farklılıkları karşılaştırmak adına da gerekli.
Zedelenmiş akciğer fonksiyonu ve çalışmada gözlemlenen egzersiz kapasitesi, bunlar için temel verilerin mevcut olmamasından dolayı tamamen COVID-19'a bağlanamaz. Verilerin analiz edilme yöntemine bağlı olarak, semptomların enfeksiyon sürecinden itibaren mi devam ettiğini, tedaviden sonra mı kötüleştiğini veya taburcu olduktan sonra mı oluştuğunu belirlemek mümkün değil.
İtalya'daki the Istituto di Ricerche Farmacologiche Mario NEgri IRCCS'ten, çalışmaya dahil edilmeyen Monica Cortinovis, Norberto Perico ve Giuseppe Remuzzi, COVID-19'un sağlık üzerine uzun vadeli muhtemel etkilerinin belirsizliği üzerine şöyle bir açıklama yapıyor:
Maalesef, COVID-19'dan sonraki dönemin klinik çerçevesiyle ilgili çok az araştırma var. Bu yüzden, Huang ve arkadaşlarının The Lancet'teki çalışması yerinde ve oturaklıdır.
Araştırmacılar daha fazla çalışma yapma çağrılarını tekrarlıyor ve ekliyor:
Çalışmanın hastaneye yatmış hastalarda COVID-19 sonrası dönem hakkında kapsamlı bir klinik çerçeve sunmasına rağmen hastaların sadece %4'ü yoğun bakım ünitelerinde kalmıştı ve bu da spesifik gruptaki uzun vadeli sonuçlar hakkındaki bilgileri sonuçsuz bıraktı.
Her şeye rağmen, hastaların yoğun bakım ünitesinde kalmalarından sonraki sonuçlar üzerine yapılan önceki araştırmalar, hastanede yatarken kritik derecede hasta olan birkaç COVID-19 hastasının daha sonradan, bilişsel ve zihinsel sağlıkları ve/veya fiziksel fonksiyonlarının taburcu oldukları zamanın çok ötesinde rahatsızlıklarla karşılaşacağını öne sürüyor.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 4
- 3
- 3
- 2
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: EurekAlert | Arşiv Bağlantısı
- Academy of Medical Sciences. Ams Press Release Labelling System For New Medical Research. (14 Şubat 2021). Alındığı Tarih: 14 Şubat 2021. Alındığı Yer: Science Media Center | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 18:49:15 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10138
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in EurekAlert. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.