Bebeklerin Dil Becerilerini Daha Konuşmaya Başlamadan Geliştirebiliriz!
Bu haber 9 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Bebekler dünyaya geldikten sonra yaklaşık 1.5 – 2 yıl boyunca çevrelerindeki tüm sesleri inceleyerek ve çözümleyerek ana dili olacak dili öğrenirler. Bu süreç şimdilik kendiliğinden bebeklerin etraflarındaki her şeyi dinlemeleriyle gerçekleşiyor. Eğer sürecin mekanizmasını tam olarak belirleyebilirsek bebeklerin beyinlerindeki sinapsların çoğu henüz silinmemişken, bir diğer deyişle beynin potansiyeli ileriki yaşlara oranla çok daha üst seviyedeyken bebeğe çok sayıda dil öğretebiliriz.
Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan Rutgers Üniversitesi’nde görevli bilim insanları bebekler 4 aylıkken sözcüklere dikkat ettiğini ve sözcük yapısından olmayan seslerle sözcükler arasındaki ayrımı fark ettiklerini söylüyor. Bebeklerin bir araba kornasının sesiyle cümle yapımında kullanılan sözcükler arasındaki farkı ayırt etmesi 7 aylık olduklarında çok daha hızlı ve doğru bir şekilde gerçekleşiyor.
Araştırma ekibine liderlik eden April Benasich bebeklerin sürekli çevreyi tarayarak dil olarak kullanabilecekleri sesleri aradıklarını belirtiyor. Bebek gelişiminin 4. ve 7. ayları arasında beyinde dilsel akustik haritalar oluşturuluyor. Bu haritaları oluştururken bebekler çevreyi çok dikkatlice gözlemleyip, her anı, her hareketi ve insanlar arasındaki tüm etkileşimleri mükemmel bir biçimde çözümlüyorlar.
Gelelim az önce bahsettiğimiz harita konusuna... Akustik haritalar bebek beyninin dış çevredeki karmaşık dil yapısını hızlı ve otomatik olarak çözmesini sağlayan birbirleri arasında etkileşim halinde bulunan hücre topluluklarıdır. Beyinde akustik dil haritalarının yanında, işitsel kortekste duyma ile ilgili haritalar, beynimizin arka kısmında görsel kortekste de görsel haritalar mevcuttur. Bu haritalar ne kadar iyi çalışırsa bilişsel süreçlerin verimi de o kadar iyi olmaktadır.
Bebeklerin beyninde 4. ayda başlayan dil haritaları eğer yapım esnasında şekillendirilirse, bebeklerin bir dili öğrenmesi daha kolay ve etkili olabilir. Bu bebeklerin öğrendiği dil ve diller için daha sağlam bir alt yapı ve daha hızlı bir öğrenme seçeneği sunabilir. Yetişkin bir kişi araba sürerken birçok tepki ve davranış sergiler. Arabanın içinde bulunan bir bebek bütün bu davranış ve tepkileri analiz etmektedir. Araştırma ekibi bebeklerin algılamasını yönlendirerek ve geliştirerek bebek beyninin daha hızlı ve otomatik olarak öğrenmesini amaçlamaktadır.
Benasich laboratuvarlarında bebeklerin akustik dil haritalarının oluşturulmasını hızlandırabildiklerini ve en iyi şekilde geliştirebildiklerini belirtiyor. Ekip bunu yaparken bebeklere hızlıca değişen çeşitli sesler dinletiyorlar ve bebekler sesler arasındaki farklara tepki verdiklerinde onlara kısa bir renkli video göstererek ödül veriyorlar. Dinleme esnasında ses değişiklikleri milisaniye ölçeğinde oluyor ve eğitimin ilerleyen aşamalarında çok daha karmaşık bir hal alıyor.
Benasich bu eğlenceli oyunu oynarken bebeğe “Buna dikkat et, bu önemli” mesajı verdiklerini belirtiyor. Bu yöntem bebeklerin çevredeki seslere güçlü bir şekilde odaklanmalarını ve dil ile ilgili gerekli olan bilgileri daha kolay akustik dil haritalarına işlemelerini sağlıyor. Bu yöntem sayesinde bebeklerin birden fazla dili de kolayca öğrenebilecekleri öngörülüyor.
Araştırmacılar bu yöntemin uzun süreli faydalarının da olacağını düşünüyor. Elektroensefalografi (EEG) tekniği kullanılarak yapılan araştırmalar altı haftalık bir eğitimin 7 aylık bebeklerin ses şablonları işlemedeki verimliliğini büyük oranda arttırdığını gösteriyor. 6 aylık eğitimin tamamlanmasının ardından ekip bebekleri gözlemlediğinde eğitim verilmeyen sonraki 18 ay boyunca bebeklerde eğitime bağlı gelişim bulmuşlardır. Elde edilen bu bulgular, akustik dil haritaları oluştuktan sonra bebeğin bundan çok uzun süreler boyunca faydalanacağını gösteriyor.
Böyle bir tekniğin var olduğunu öğrenen birçok ebeveyn bebeklerini birer dahi yapmak isteyecektir ancak Benasich’in buna cevabı: “Gerek yok”. Kişilerin dil işleme kabiliyetleri de boy uzunluğu gibi genetik unsurlara bağlıdır. Örneğin bir kişinin boyunun uzunluk kapasitesi genetik temellere dayanarak 160 ile 180 cm arasında değişsin. Bu kişi doğru egzersiz ve beslenme programıyla 180 cm boy uzunluğuna erişebilir ancak kesinlikle 190 cm olamaz. Aynı durum dil işleme süreçleri için de geçerlidir.
Ekip lideri olan Benasich bir gün ebeveynlerin oyuncak benzeri cihazlarla bebeklerini eğitmelerinin ve beynin bilgi işleme süreçleri üzerinde oynama yapmanın çok olası olduğunu ifade ediyor. Günümüzde dünyaya gelen bebeklerin 8-15%’i zayıf akustik bilgi işleme ve geç dil öğrenme rahatsızlığından muzdarip durumda olmasından dolayı bu teknik klinik aşamada bu bebekler bir tedavi kapısı açmakta ve ilerde daha farklı dil rahatsızlıkların tedavisi için de umut vaat etmektedir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 8
- 4
- 2
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Türev İçerik Kaynağı: Science Daily | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:52:22 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/3210
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.