Risk Analizi ve Bilim

Bu yazımda, bilimin doğru zaman ve doğru yerde kullanımından bahsedeceğim. Şöyle bir örnek ile başlayayım : Bir an için her şeyi hesaplayabildiğimiz ve ölçebildiğimiz bir dünyada olduğumuzu hayal edelim. Eğer bir pirinç metalin içerisindeki kurşun miktarını azalttığımızda, işlenebilirliğinin azaldığını bilmiyorsak bunu matematiksel olarak modelleyebiliyor ve çözebiliyor olmamız bir faydaya dönüşmez. İşte Mühendislerin devreye girdiği nokta burası “Marketleştirilebilirlik”. Bir mühendis eğitimi sırasında, bir temel bilim okuyan bilim adamına göre çok daha az derinlikte çok fazla konu öğrenir.

Ürün tasarım süreçlerine, risk tahmini ile başlanır. Eğer bir riski tespit edemezseniz, varlığından haberdar olmazsınız ve çözümü bilseniz bile çözmezsiniz.

Buradaki çelişki, bir mühendis her fiziksel etkiden haberi olamaz, ekstrem durumlar haricinde bu derece bilgili olması da gerekmez. Burada iki metod devreye giriyor. 1) Risk Analiz Metodları 2) Takım Çalışması. Hata modu efekt analizi (FMEA : Failure Mode Effect Analysis) gibi metodlar, varlığından haberdar olmadığınız etkileri sorgulamanızı sağlar ve farklı görüşlerin beyin fırtınaları, gizlenmiş riskleri ortaya çıkarır.

Sonuç olarak, benim fikrim ve deneyimimce, iyi bir mühendis, en çok akademik kaynağın olduğu İngilizce dilini bilmeli, bir fiziksel alanda kendini uzmanlaştırmalı (akışkanlar, titreşim, akustik, yorulma…), bir risk analiz metodunda uzmanlaşmalı ve kişisel tavsiyem fikir üretme teknikleri öğrenmeniz (Brainstorming, Inverse Brainstorming, TRIZ…). Ve tabiki bir çok meslekte olduğu gibi iyi bir promt engineer ve yapay zeka çıktılarını doğrulamayı öğrenmeniz gerekmektedir. Bunları yapan bir mühendis her alanda başarılı olur.