Panekastik felsefe
Öğretmen ve öğrenci aynı zamanda bir meslektaştır da.

- Blog Yazısı
Joseph Jacotot; Fransızca öğretmeni, panekastik felsefenin oluşturucusu. Öğrencilerinin zekalarını onlara fark ettiren ve bunu da kendisinin sessizce durarak, bir müdahalede bulunmayarak yapan, bugüne kadar adı unutulmamış; eğitim felsefesinde önemli bir role sahip olan ve özgün öğretim yöntemiyle döneminde yeni bir çığır açmış öğretmen.
İşine yeni başladığı, bugünün Belçika'sında bulunan bir okulda, sınıfındaki öğrencilere Fransızca öğretmesi gerekmektedir. Ne öğrenciler Fransızcanın F'sini bilmekte ne de öğretmenimiz Hollandacanın H'sini. Aklına yatan bir düşünce vardır Jacotot'un, öğrenci; istedi mi öğretmene gerek kalmadan da öğrenebilir Fransızcayı. Haklı da çıkacaktır.
O dönemde Fénelon'un Telemak'ı Fransızcaya çevrilmiştir ve Jacotot, bizzat bir Fransız'ın yazdığı sözcük dağarcığı geniş bir romandan öğrenmelerini sağlayacaktır öğrencilerinin. Bu kitabın bir Fransızca bir de Hollandaca çevirisini öğrencilerinin önüne koyar, öğrenim serüveninde onları baş başa bırakır. Öğrenciler bir kitapta gördüğü cümleyi öteki kitapta aynı yerde görebilmektedir, yardım kaynağı olarak da sözlükleri vardır ellerinde. İki kitabı da okudukça, birbirleriyle karşılaştırdıkça Fransızcanın cümle yapısını, sözcük çekimlerini ve daha başka kurallarını anlamaya başlarlar. İşleyiş böylece devam eder; oku, oku, keşfet, fark et, devam et...
Kitapları okumayı bitirir öğrenciler. Öğretmenimiz, okudukları bu kitap hakkındaki düşüncelerini Fransızca olarak yazmalarını ister onlardan. Sanır ki, acizliklerle karşılaşacak veya saçma ifadeler kurulmuş, saçma cümlelerle yazılmış metinler görecek... Hayır, aksine öğrencilerin yazdıkları tıpkı bir Fransız'ın kaleminden çıkmış gibidir![1] Jacotot beklemediği bu şaşırtıcı sonuçtan sonra -en ufak bir Fransızca bilgisi vermeden bile- öğrencilerinin bilgisinin Telemak'ın yazıldığı dil ve çevirisinin düzeyiyle aynı olduğunu anlar.[1] Kendi başlarına öğrenmişlerdir Fransızcanın yapısını ve mantığını. Karışmamıştır, kargaşa olmamıştır bu süreçte öğretmenimiz. Sadece öğrencilerin zekalarını kullandırmıştır. Kitapların verdiği bilgiler yetmişti de artmıştı da öğrenciler için...
Panekastik felsefenin anlamı şudur: Her şey her şeydedir. Jacatot'a göre bir marangoz ustası aynı zamanda çok iyi bir keman sanatçısı ya da bir matbaacı çok iyi matematik bilgisine sahip olabilir. Buradaki temel nüans anlatan ve anlayan arasında oluşacak mesafedir. Doğru mesafeler üzerinden her şey öğrenilebilir, çünkü her şey her şeydedir Jacotot'a göre.[3] Jacotot’un kendisinin “panekastik” (tüm-herbir) adını verdiği pedagojik felsefesi buradan doğar, bu felsefe üç ilkeye dayanmaktadır: “(1) Tüm insanlar eşit zekâya sahiptirler. (2) Her insan Tanrı’dan bir kendisini eğitme kapasitesi almıştır. (3) Her şey her şeydedir”[4]
Ders işlenen bir sınıfta öğrenciler de öğretmen de bir amaç için oradadır, bilgi alışverişi. Öğretmenin bilgisinden noksan olduğu konuyu bir öğrencisi bilgisinden paylaşarak tamamlayabilir. Öğrenci-öğrenci ilişkisinde de bu durum aynen geçerlidir. Kimsenin kimseden üstünlüğü yoktur, öğrenime giden her yol her kaynak onlara faydalıdır. Bu süreçte en büyük motivasyonları, merakları olacaktır; bunu en başta öğretmenin sağlaması lazımdır, bilinçli bir öğretmenin. Herhangi yaştaki bir akıllı çocuk, kendi öğrenebilir ve öğrendiğini herkesle paylaşabilir. Öğretmen, hedefini böyle bir sınıf ortamını kurmaya odaklamalıdır, bilmelidir ki bildiği kadar bilmediği de vardır ve öğrencileriyle iş birliği yaparak kendi eksikliğini de gidermeye uğraşacaktır. Öğrenim sürecinde öğretmen de öğrenci de meslektaş olacaktır.
Öğrencilere verilmiş ders kitapları yetseydi öğretmenlerin konu anlatmasına gerek kalmazdı. Öğretmen yetseydi de ders kitaplarına gerek kalır mıydı? Diyelim ki ders kitapları konu bakımından eksik, bu eksiklikleri öğretmen anlatıp tamamlayacak. Buna ders kitabı denilebilir mi, tam anlamıyla okunup öğrenilmeye layık yazılmış onca kitap dururken bu tür rezalet kitaplar okutulur mu? Ders kitabının içeriği tam, düzgün ve sade yazılmış ama yine de öğretmen gelip anlatacak. Bu, "Senin zekan bu kitabı okumaya yetmez, konuları anlayabilmen için bana ihtiyacın var." demek değil midir? Bu, aklı olgun öğrenciye hakaret etmek değil de nedir? Öğrenciyi, engelli yerine koymaktır; yeri geldiğine bir şey öğrenecekken birine ihtiyaç duyacaktır, o olmadan öğrenemez hiçbir şey. Farkında değildir kendi zekasının, kimse de fark ettirmemiştir ki ona zekasının varlığını... Tek ihtiyacımız öğrencilerin potansiyelinin farkında olan öğretmenlerdir. Öğrencileriyle beraber çalışan öğretmenlerdir. Öğrencilerin zekasını hiçe sayan sisteme inat görev başında olan öğretmenlerdir!
"Yobazı yere vuracak en emin kuvvet, hürriyet duygusunu ve terakki susuzluğunu iyi benimsemiş genç nesillerdir." - Hasan Âli Yücel (yazdıklarından alıntı.)[2]
"İman ettim, Tanrı insan ruhunu kendi kendini, hocasız olarak eğitmeye kâdir olarak yaratmıştır."[1] (Cahil Hoca kitabından)
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ a b c J. Rancière. (2016). Cahil Hoca: Zihinsel Özgürleşme Üstüne Beş Ders. ISBN: 9789753429665. Yayınevi: Metis Kitap.
- ^ A. M. C. Şengör. (2009). Hasan Ali Yücel Ve Türk Aydınlanması. ISBN: 9789754032383. Yayınevi: Tübitak Yayınları.
- ^ C. TOPO. Panekastik Felsefe — Cabir Topo - Cabir Topo - Medium. (3 Mart 2019). Alındığı Tarih: 31 Mart 2024. Alındığı Yer: Medium | Arşiv Bağlantısı
- ^ Musa DUMAN. (2021). Rancière’nin Temel Pedagojik Düşüncesi. DergiPark, sf: 14. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 29/04/2025 10:48:51 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/17136
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.