Ne Umarsanız, Onu Bulursunuz: Kendini Gerçekleştiren Kehanet
Psikolojiyi Değiştiren Çalışmalar

- Blog Yazısı
Kendimizi veya başkalarını nasıl gördüğümüz, düşündüğümüzden çok daha büyük bir etki yaratıyor. Psikolojide "Kendini Gerçekleştiren Kehanet" olarak bilinen bu fikir, beklentilerimizin gerçekleşen olayları nasıl şekillendirdiğini açıklıyor. Peki, bu nasıl oluyor? Gelin, tarihsel çalışmalardan başlayarak bu kavramı birlikte keşfedelim.
Akıllı Hans Vakası: Atın Beklentilerle Matematik Çözmesi
1900'lerde Almanya'da, bir at olan Akıllı Hans, matematik problemlerini çözüyor gibi görünüyordu. Sahibi soru sorduğunda Hans, toynağıyla doğru cevaba kadar yere vuruyordu. Ancak bir psikolog olan Oscar Pfungst, Hans'ın aslında matematik bilmediğini, sadece insanların istemeden verdiği ipuçlarına tepki verdiğini fark etti. İnsanlar doğru cevaba yaklaşıldığında farkında olmadan heyecanlanıyor, jest ve mimikleriyle bunu belli ediyordu. Hans da bu ipuçlarını okuyarak hareket ediyordu.
Bu olay, deneyici beklentisi etkisi olarak bilinen psikolojik bir kavramın keşfedilmesini sağladı. İnsanların bilinçsizce verdikleri sinyallerin, deney sonuçlarını nasıl etkileyebileceği ilk kez bu kadar net bir şekilde görülmüştü.
Laboratuvar Fareleri ve Beklenti Gücü
Bir diğer çarpıcı deney, laboratuvar fareleriyle yapıldı. Deneyde, öğrencilere çalışacakları farelerin iki gruba ayrıldığı söylendi:
1. "Zeki fareler": Bu farelerin hızlı öğrenme yeteneğine sahip olduğu ifade edildi.
2. "Aptal fareler": Bu farelerin öğrenme yeteneğinin düşük olduğu belirtildi.
Ancak gerçekte, fareler rastgele gruplara atanmıştı. Deney sonunda, "zeki" farelerin, "aptal" farelere göre daha hızlı öğrendiği görüldü. Öğrenciler bilinçsizce "zeki" farelere daha fazla özen göstermiş ve bu da farelerin performansını artırmıştı.
Bu deney, beklentilerimizin sadece insanları değil, hayvanları bile etkileyebileceğini kanıtladı.
Okul Deneyleri: Öğrenciler ve Parlaklık Algısı
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Öğretmenlerin beklentilerinin öğrenciler üzerindeki etkisini incelemek için yapılan bir deney, bu kavramın gerçek dünyada nasıl çalıştığını gösterdi. Oak Okulu'nda, 1. sınıftan 6. sınıfa kadar olan öğrencilere bir zeka testi uygulandı. Ancak öğretmenlere bu testin, öğrencilerin gelecekteki başarı potansiyelini öngördüğü söylenmişti.
Rastgele seçilen öğrencilerden oluşan bir grup, öğretmenlere "parlak öğrenciler" olarak tanıtıldı. Bu öğrencilerin özel bir akademik sıçrama yapması beklendiği ifade edildi. Eğitim yılının sonunda, bu öğrencilerin zeka testlerindeki puanları, kontrol grubundaki diğer öğrencilere göre anlamlı ölçüde daha fazla artmıştı.
Sonuçlar:
1. Öğretmenler, "parlak" olarak tanımlanan öğrencilere daha fazla ilgi ve destek gösterdi.
2. Bu destek, öğrencilerin kendilerine olan güvenlerini ve performanslarını artırdı.
Beklentilerin Etkisi Üzerine Güncel Bir Bakış
Bu çalışmalar, yalnızca tarihsel bir merak konusu değil; günümüzde de oldukça güncel ve anlamlı. Özellikle öğretmenlerin, ebeveynlerin ve liderlerin insanlara karşı nasıl davrandıkları, beklentilerle şekilleniyor. Çocuklara hiperaktif, yaramaz ya da dikkat eksikliği olan bireyler gibi etiketler yapıştırmak, onların geleceğini olumsuz etkileyebilir.
Eğitim ve günlük yaşamda şu soruyu sormamız gerekiyor: "Kime, nasıl baktığımız ve ne umduğumuz, onların hayatını nasıl şekillendiriyor?"
Son Söz: Özenli Davranmanın Gücü
Kendini gerçekleştiren kehanet, bize şunu hatırlatıyor: İnsanlara olan yaklaşımımız, onların potansiyelini ya açığa çıkarır ya da sınırlandırır. Bu nedenle, önyargılarımızı ve beklentilerimizi sorgulamak, çevremizdekilere daha fazla destek olmanın ilk adımıdır.
Unutmayın, ne umarsanız, onu bulursunuz. 🌟
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 05/06/2025 16:46:33 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19054
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.