Miletos Okulu Filozofları: Thales, Anaksimandros, Anaksimenes
Felsefenin İlk Kıvılcımları: Milet Okulu'nun İzinde

- Blog Yazısı
Felsefenin Ortaya Çıkışında Yunan Dünyasının Siyasal, Sosyal ve Ekonomik Durumu
Yunanistan'da yaklaşık 700 yıl hüküm süren Akhalar, başka bir Yunan halkı olan Dorlar tarafından yıkılmıştır. Bu yıkımın ardından Akhaların bir kısmı İyonya'ya göç etmiştir. Bu olay yaklaşık olarak MÖ 12. yüzyıl civarında gerçekleşmiştir. Daha öncesinde Akhaların bir kolonisi olan İyonya'da, MÖ 11. yüzyıldan itibaren şehir devletleri kurulmaya başlanmıştır.
İyonya'da kurulan 12 şehir devleti, aralarında bir birlik oluşturmuş, ancak hiçbir zaman bir merkezi Yunan siyasal örgütlenmesi altında toplanmamışlardır. Bu birliğin temelini yalnızca din ve dil birliği oluşturuyordu. Aynı zamanda, belirli bir dönemde demokratik yönetim biçimine geçilmesi ve merkezi bir siyasal örgütün olmaması, özgür düşüncenin gelişmesine önemli katkı sağlamıştır. Ticaret yollarının bitiminde yer alan ve kıyı şeridinde bulunan İyonya, deniz ticareti ve kolonileri sayesinde birkaç yüzyıl içinde zenginleşmiştir. Ayrıca Pers, Mısır ve Mezopotamya gibi önemli kültür merkezlerine yakın olması, İyonya'nın entelektüel gelişimini hızlandırmıştır.
Zenginlik, özgür düşünce ve entelektüel gelişim, İyonya halkını Yunan dininin açıklamalarını yetersiz bulmaya ve doğayı kapalı doğal nedenlerle açıklama ihtiyacına itmiştir. İşte bu ihtiyaç, o topraklardan çıkıp tüm dünyayı etkileyecek olan Yunan felsefesinin doğmasına neden olmuştur.[9]
Yunan'da ortaya çıkan felsefe doğayı arkhe temelinde açıklamaya çalışmıştır. Arkhe, başlangıçta bulunan, varlığın yapısını oluşturan, değişenin altında değişmeyen, çokluğun altındaki birlik, her şeyin kendisinden meydana geldiği öz anlamındadır. Yunan filozofları çeşitli arkheleri doğanın temeli olarak görmüşlerdir.[1]

Yunan Felsefesinin Öne Çıkması
Felsefenin kökeni, filozoflar arasında halen tartışılmaktadır. Bu tartışmalar, Helenistik Çağ'a kadar uzanır. Felsefenin bir "Yunan mucizesi" olduğunu savunanlar, Asya kökenli olduğunu iddia edenler ve ilahi bir kaynağa dayandığını düşünenler olmak üzere üç temel yaklaşım vardır. Ancak şu bir gerçektir ki, Yunanlar felsefe açısından diğer kültürlerden daha önde yer almıştır. Bunun altında yatan iki temel sebep bulunmaktadır.
Birinci sebep, Yunanların felsefeyi pratik veya dini amaçlarla değil, salt bilme ve meraklarını giderme amacıyla yapmalarıdır. Çin ve Hint felsefesi zaman zaman dini açıklamalar ve mitoloji ile iç içe geçmiş, Mezopotamya ve Mısır ise pratik amaçlar doğrultusunda bilmek istemişlerdir. Örneğin, Yunanlılar, geometriyi Nil taşkınları sonrası arazi ölçümleri için kullanan Mısırlılardan öğrenmiş, ancak bunu soyut bir alana dönüştürmüştür. Aynı şekilde, astronomiyi burç yorumları için kullanan Babillilerden alıp, salt bilme amacıyla geliştirmişlerdir.
İkinci sebep ise, Yunanlıların Platon ile yazılı bir kültürü başlatmış olmasıdır. Bu yazılı kültür, hem İslam felsefesini hem de Rönesans düşüncesini derinden etkilemiştir.
Yunan felsefesinde bir diğer önemli nokta eleşti kültürünün olmasıdır. Örneğin, ilk Yunan filozofu Thales'in çağdaşları olan Siddhartha Gautama, Lao Tzu ve Konfüçyus gibi düşünürlere ilahi kutsiyet atfedilirken, Thales’in öğrencisi Anaksimandros’un, hocasının fikirlerini eleştirebilmesi Yunan felsefesinde gelişimi sağlamıştır.[7]

Thales..
Thales ( MÖ 624-546 ), İyonya bölgesindeki Miletos (günümüz Türkiye’sinde Aydın iline bağlı) şehrinde dünyaya gelmiştir. Yaşamı hakkında elimizdeki bilgiler sınırlıdır ve çoğunlukla antik yazarların (Herodotos, Diogenes Laertius ve Aristoteles) anlatımlarına dayanır. Thales, Miletos’un bir vatandaşı olarak tüccarlık yapmış ve birçok sefer Doğu Akdeniz’i dolaşmıştır. Mısır ve Mezopotamya’yı ziyaret ettiği, bu geziler sırasında hem geometri hem de astronomi konularında bilgiler edinmiştir. Özellikle Mısır’dan geometri bilgilerini alarak Yunan matematiğine katkıda bulunduğu söylenmektedir.[6]
Thales siyasi yaşamda da aktiftir. Dönemin şehir devletleri arasındaki ilişkilerde diplomat olarak görev yaptığı ve Lidyalı Kral Alyattes ile Miletos arasında barış sağlanmasında etkili olduğu rivayet edilmektedir. Ayrıca, Thales'in büyük bir liderlik ve öngörü becerisi sergileyerek Lidya ile Medler arasındaki savaşta gerçekleşen Güneş tutulmasını (MÖ 585) önceden tahmin ettiği kaydedilmiştir. Bu olay, hem Thales’in astronomi alanındaki bilgi birikimininhem de entelektüel otoritesinin ne denli yüksek seviyede olduğunu göstermektedir. Her ne kadar Thales’in hayatı hakkında birçok detay efsanevi nitelikler taşısa da, onun bilim ve felsefe tarihinde merkezi bir figür olarak kabul edilmesinde yaşamına dair bu anlatılar önemli rol oynamıştır.
Thales, dünyanın ilk filozofu kabul edilmektedir. Felsefi düşünceyi mitolojik açıklamalardan kurtararak rasyonel bir zemine oturtması onu tanımamızda en önemli etkendir. Doğa felsefesinin kurucusu olarak bilinen Thales, aynı zamanda matematik, astronomi ve mühendislik gibi alanlarda da önemli katkılarda bulunmuştur.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Çalışmaları ve Bilime Katkıları
Felsefe
Thales, Batı felsefesinin kurucusu olarak kabul edilir. Onun düşüncesi, mitolojik anlatılardan uzaklaşarak doğa olaylarını akıl ve gözlem yoluyla açıklama üzerine kuruludur. Thales’in temel felsefi sorusu, "Evrenin ana maddesi nedir?" sorusudur. Bu soruya verdiği cevap ise:
"Her şeyin arkhesi (ilk maddesi) sudur." olmuştur.
Thales’e göre su, hayatın kaynağı ve tüm varlıkların temel yapı taşıdır. Bu görüşü savunmasında, suyun birçok fiziksel dönüşüm geçirebilmesi (katı, sıvı, gaz) ve canlılar için vazgeçilmez bir unsur olması etkili olmuştur.[5]
Thales’in "arkhe" olarak suyu belirlemesi, onun ilk "doğa filozofu" (physikos) olarak anılmasına yol açmıştır. Bu yaklaşım, sonraki filozoflar için önemli bir zemin hazırlamış ve diğer temel maddelerin (örneğin hava, ateş, toprak) araştırılmasını sağlamıştır. Aristoteles’e göre Thales, dünya ve evrenin işleyişini doğal nedenlerle açıklayan ilk düşünürdür. Bu nedenle, Thales’in felsefesi hem metafizik hem de doğal bilimlerin başlangıç noktası olarak görülür.[4]
Matematik
Thales, antik Yunan matematiğinin temelini atan isimlerden biridir. Onun geometrik çalışmaları, hem pratik hem de soyut olarak günümüze kadar gelmiştir. Thales, özellikle Mısır’da öğrendiği bilgileri geliştirerek Yunan matematiğini sistematik bir hale getirmiştir.
Thales Teoremi: Bir çemberin çapından, çember üzerindeki herhangi bir noktaya çizilen açının dik açı (90°) oluşturduğunu göstermiştir.

Üçgen Benzerlikleri: Thales, üçgenlerin benzerliğini kullanarak, piramitlerin yüksekliğini ölçmek için bir yöntem geliştirmiştir. Bu yöntemde, bir sopa yardımıyla gölge uzunluğunu kullanarak, nesnelerin yüksekliğini hesaplamıştır.
Doğrusal Orantı: Thales, orantılar yöntemini keşfetmiş ve bu yöntemi hem geometri hem de mühendislik uygulamalarında kullanmıştır.

Thales’in bu katkıları, soyut geometrinin gelişimine büyük bir ivme kazandırmış ve Öklid’in "Elementler" adlı eserine temel oluşturmuştur.[2]
Astronomi
Thales'in en bilinen astronomi başarısı, MÖ 28 Mayıs 585’te gerçekleşen Güneş tutulmasını tahmin etmesidir. Mezopotamya kaynaklarından yararlanarak bu düzeni matematiksel bir yaklaşımla açıklamaya çalışmıştır.
Gemilerde Yıldız Kullanımı:
Denizcilere navigasyon için Küçük Ayı takım yıldızını kullanmalarını söylemiştir.
Güneş ve Ay Tutulmaları:

Ay tutulmalarının, Dünya’nın Ay ile Güneş arasına girmesiyle gerçekleştiğini ifade eden ilk düşünürlerden biridir.
Takvim Düzenlemesi:
Thales’in, Mısır’daki takvim sisteminden esinlenerek mevsimsel döngüleri anlamaya çalıştığı düşünülmektedir.
Mühendislik ve Uygulamalı Bilimler
Thales’in mühendislik alanında da katkılarda bulunduğu bilinmektedir. Herodotos’un aktardığına göre, Thales, bir nehrin akışını değiştirmek için bir kanal inşa ederek Lidya Kralı Alyattes’e yardım etmiştir. Ayrıca, Thales’in su taşkınlarını kontrol etme ve sulama sistemleri tasarlama konusunda bilgi sahibi olduğu düşünülmektedir.
Mirası ve Gelecek Nesillere Etkisi
Thales’in çalışmaları, felsefe ve bilim tarihinde devrim niteliğindedir. Onun suyu evrenin ana maddesi olarak tanımlaması, rasyonel düşüncenin başlangıcını temsil ederken, matematik ve astronomideki katkıları bilimsel yöntemin temelini oluşturmuştur. Thales’in mirası, özellikle İyonya okulunun diğer düşünürleri (Anaksimandros ve Anaksimenes) üzerinde etkili olmuş ve doğa felsefesinin gelişimine öncülük etmiştir.
Aristoteles, Thales’i Batı felsefesinin başlangıç noktası olarak kabul etmiş ve onu "ilk filozof" olarak tanımlamıştır. Ayrıca, Thales’in matematikteki keşifleri, daha sonra Pisagor ve Öklid gibi isimlerin çalışmalarında etkisini göstermiştir. Astronomik keşifleri ise Hipparkos ve Ptolemaios gibi bilim insanları için temel olmuştur.
Thales, yalnızca bir filozof değil, aynı zamanda bir bilim insanı, matematikçi, astronom ve mühendis olarak tarihin en önemli figürlerinden biri olmuştur. Doğa olaylarını rasyonel bir zeminde açıklaması, onun modern bilimsel düşüncenin temel taşlarından biri olarak kabul edilmesini sağlamıştır. Thales’in hayatı ve çalışmaları, insanlık tarihindeki entelektüel ilerlemenin başlangıç noktası olarak büyük bir öneme sahiptir. Bu nedenle, onun mirası yalnızca Antik Yunan dünyasıyla sınırlı kalmamış, çağlar boyunca bilimsel düşüncenin temelinde varlığını sürdürmüştür.

Anaksimandros
Anaksimandros (MÖ 610-546), Miletos Okulu'nun ikinci temsilcisi olup Thales'in öğrencisidir. Çok yönlü bir kişiliğe sahip olan Anaksimandros, aynı zamanda bir astronom, matematikçi, devlet adamı ve haritacıdır. Doğa Üzerine (Peri Physeos) adlı denemeyi kaleme almış fakat bu eserin çok küçük kısmı günümüze ulaşabilmiştir. Böylece görüşlerini kaleme alan ve bir kısmı bize ulaşan ilk filozoftur. Thales gibi, evrendeki çokluğun ardında bir birlik olduğunu savunan filozof, bu birliğin temelini oluşturan "arkhe" kavramını benimsemiştir. Ancak, hocası Thales'in aksine, arkhenin su olamayacağını ileri sürmüştür.[3]
Anaksimandros'un Güneş saatini Yunan'a getiren ilk kişi olduğu, ayrıca yıl içinde Güneş saatindeki gölgelerin uzunluğunun değişimini gözlemleyerek ekliptiğin eğimini bulmuş olduğu söylenmektedir. Ek olarak, gök cisimlerinin Dünya'dan uzaklıkları hakkında bir takım tahminlerde bulunduğu söylenir.[7]
Gemiciliğin ve ticaretin çok yoğun olduğu İyonya'da yaşayan Anaksimandros, denizciliğin getirdiği coğrafya bilgisini kullanarak duyulan ihtiyaç gereği Yunanlılarda bir dünya haritası yapan ilk kişidir.
Arkhesi
Anaksimandros, doğadaki zıtlıkları (soğuk-sıcak, ıslak-kuru) gözlemlemiş ve bu zıtlıkların su gibi belirli bir maddeden türeyemeyeceğini savunmuştur. Ona göre su, nicelik bakımından sınırlı bir madde olduğundan, sonsuz sayıda evrenleri meydana getiren sınırsız varlık kütlesini oluşturamaz. Bu nedenle, arkhenin zıtlıkların oluşmasına olanak tanıyacak, nitelik bakımından belirsiz ve nicelik bakımından sınırsız bir ilke olması gerektiğini ifade etmiştir. Bu ilkeye "apeiron" adını vermiştir.[1]
Her zaman genç, diri, her zaman canlı ve ezeli-ebedi olarak hareketli olan apeirondan önce ayrılma veya kopma yoluyla sıcak ve soğuk çıkmıştır.[2] Evren, bu zıtlıkların etkileşimi sonucu oluşmuştur. Apeiron, hareket ve değişme gücü sayesinde bütün varlıkları meydana getirmekte veya bütün varlıklara dönüşmektedir.
Evren Hakkındaki Görüşleri
Anaksimandros'a gelinceye kadar birçok medeniyetteki genel kanı Dünya'nın altında onun düşmesini engelleyecek bazı varlıkların olduğuydu. Dünya'nın kaplumbağanın üstünde, filin sırtında olduğunu düşünen medeniyetler bulunuyordu. Hocası Thales ise dünyanın tepsi şeklinde olduğunu ve altındaki su sayesinde düşmediğini söyledi. Güneşin batıdan batıp sonraki gün doğudan doğmasını batıdan batan güneşin yandan geri dönerek tekrar doğuya geldiği, ancak dünyanın kuzeyinde bulunan dağlardan ötürü onun bu geri dönüşünü göremediğimizi ortaya atılmıştı. Anaksimandros ise evren hakkında çağının çok ötesinde radikal görüşler ileri sürmüştür. Ona göre Dünya, genişliği yüksekliğinin üç katı olan silindir şeklindedir, boşlukta durur ve evrenin merkezinde bulunur. Güneşin hareketini ise batıdan batan güneşin silindir dünyanın altından dolaşarak sonraki gün doğudan doğması şeklinde açıklar.
Evrim Düşüncesi
Anaksimandros, evrimsel biyoloji ile ilgili ilk somut görüşleri ortaya koymuştur. Canlılığın suda başladığını, insanın atalarının balığın karnında doğduğu ve kendine bakacak olgunluğa geldikten sonra karaya çıktığını söylemiştir. Her ne kadar Anaksimandros'un görüşleri modern evrimsel biyolojiyle doğrudan uyuşmasa da canlılığın suda başladığını belirtmesi ve mitoloji yerine doğal bir açıklama getirmesi bakımından değerlidir.[1]
Ahlaki Doğa Algısı
Anaksimandros, doğa içerisindeki mücadeleyi, var olmayı ve yok olmayı kozmik bir adalet yasasına bağlamıştır. Ona göre dünyadaki varlıklar arasında üstünlük mücadeleleri bir tür "haksızlık" (adikia) teşkil eder. Ancak bu haksızlık, zamanla karşıt bir süreçle dengelenir; yani üstün gelinen varlıklar, bir süre sonra üstün gelenlere karşı üstünlük kurar ve böylece evrensel bir denge sağlanmış olur. Aynı şekilde Anaksimandros'a göre var olmak bir başkasının hakkını gasp etmektir. Var olmak için başkasının varlığını ortadan kaldıran kefaretini ortadan kaldırılmayla öder. Örneğin, bir hayvan var olmak için toprağı, suyu, havayı onlardan bir parça alarak kullanır ve bunun bedelini kendisinin ortadan kaldırılmasıyla öder. Daha sonra bu alınan parçalar yine aperiona döner. Bu döngüsel süreç, Anaksimandros'un kozmolojik anlayışında merkezi bir rol oynar ve "kozmik adalet" fikrini yansıtır. Bu fikirle görmekteyiz ki, her ne kadar Miletli Antik Yunan filozofları rasyonel düşünceye geçişin sembolü olarak görülse de onların evren tasvirlerinde Yunan geleneğinden etkilenmiş oldukları açıktır.[1]
Mirası ve Etkisi
Anaksimandros dünyanın, evrenin, canlıların nasıl oluştuğunu bilimsel olarak ele alan ilk kişidir. Onun gözlem ve akıl yürütmeye dayalı bilimsel yaklaşımı daha sonrasında gelecek olan birçok filozofu etkilemiştir. Aperion'dan zıtlıkların çıkması ve etkileşimi daha sonra gelen Heraklitos tarafından benimsenmiştir. O şüphesiz ki Yunan'ın ilk gerçek doğa bilginiydi.

Anaksimenes
Anaksimenes (MÖ 585-525), Antik Yunan’ın Milet Okulu’na mensup önemli bir filozoftur. Düşünceleriyle doğa felsefesinin gelişmesinde büyük rol oynamıştır. Thales ve Anaksimandros'un ardından gelen Anaksimenes, evrenin temel ilkesi (arkhe) üzerine çalışmış ve bu ilkenin "hava" olduğunu savunmuştur. Onun bu görüşü, hem kendinden öncekilerin fikirlerine bir yanıt hem de kendi özgün düşüncesinin bir yansımasıdır.
Anaksimenes, İyonya’nın önemli ticaret ve kültür merkezi Miletos’ta doğup yaşamıştır. Thales’in suyu, Anaksimandros’un ise sınırsız olanı (apeiron) arkhe olarak görmesi, doğa felsefesinde temel soruları gündeme getirmiştir: Evreni oluşturan temel madde nedir ve bu madde nasıl başka şeylere dönüşür? Anaksimenes bu sorulara kendi özgün cevabını vererek havanın bu dönüşüm sürecinde yapı taşı olduğunu ileri sürmüştür.[3]
Arkhesi
Anaksimenes’e göre evrenin temeli "hava"dır. Havanın seçilmesinin önemli bir nedeni, onun gözlemlenebilir bir madde olması ve sürekli bir hareket ve dönüşüm içinde bulunmasıdır. Aynı zamanda hava tıpkı su gibi yaşam kaynağıdır. Fakat havanın kapladığı alan sudan daha geniştir. Havanın fırtınaları sudan daha şiddetlidir. Yaşayan varlıklar için de sudan daha önemlidir.
Anaksimenes'e göre her şey havadan oluşmuştur. Hava sıkışıp gevşeyerek dönüşüm geçirir. Hava gevşerse ateş olur, sıkışırsa buhar olur. Bu buhar daha çok sıkışırsa su olur. Su sıkışırsa çamur, daha çok sıkışırsa toprak, daha çok sıkışırsa taş olur. Yani Anaksimenes'e göre ateş, su ve toprak sadece havanın sıkışıp gevşemesi ile meydana gelir.[5]
Ayrıca Anaksimenes'e göre hava, yalnızca maddi değil, aynı zamanda ruhani bir varlıktır. İnsan ruhu bedeni nasıl canlı tutuyorsa, hava da evreni canlı tutar. Evrenin ilahi bir düzen taşıdığını düşünmesinden ötürü panteizme yakın bir düşüncededir diyebiliriz. Çıkarımları her ne kadar gözlemlere dayansa da deneysel bir temelden yoksundur, spekülatifdir.[8]
Bilime Katkıları
Anaksimenes’in görüşleri sadece doğa felsefesiyle sınırlı kalmamış, aynı zamanda erken bilimsel düşüncenin gelişimine de katkıda bulunmuştur. Örneğin, havanın farklı yoğunluklarda değişim göstererek doğayı açıklaması, maddenin doğasını anlamaya yönelik ilk sistematik yaklaşımlardan biri olarak değerlendirilebilir.
Anaksimenes ayrıca doğa olaylarını doğrudan gözlemlerle açıklamaya çalışmıştır. Örneğin, gökkuşağını tanrısal bir fenomen yerine, güneş ışığının nemli hava ile etkileşimi sonucu oluştuğunu öne sürmüştür. Bu yaklaşım, doğayı mitolojik açıklamalardan arındırma yönünde muazzam bir adımdır.[8]
Doğa Görüşleri
Dünya Üzerine: Anaksimenes'e göre dünya düz ve yuvarlak bir disk şeklindedir. Bu disk, hava yardımıyla boşlukta durur.
Kozmoloji Üzerine: Güneş, ay, yıldızlar ve diğer gök cisimleri; sıkışan havanın oluşturduğu ateşten doğmuşlardır ve havanın hareketi sayesinde belirli bir düzende hareket ederler.
Hava Olayları Üzerine: Bulutlar, havanın yoğunlaşması ile oluşur. Bulutlar daha da yoğunlaşarak sıvı hale dönüşür. Yıldırımlar için de havanın hızlı hareketinden meydana geldiklerini söylemiştir.
Felsefi Mirası
Anaksimenes’in düşünceleri, sonraki dönem filozofları için önemli bir referans noktası olmuştur. Özellikle maddenin dönüşümü fikri, Empedokles, Anaksagoras ve Demokritos gibi filozofların çalışmalarını etkilemiştir. Onun "hava"yı temel ilke olarak seçmesi, doğanın rasyonel yollarla açıklanabileceği fikrini güçlendirmiştir.
Sonuç
Thales, Anaksimandros ve Anaksimenes'in doğayı anlamaya yönelik düşünsel katkılarıyla, felsefenin temellerini atmış ve sonraki kuşakların bilimsel düşünceye olan yaklaşımını şekillendirmiştir. Bu düşünürler, evrenin temel ilkelerini (arkhe) belirlerken, felsefi ve bilimsel soruları birbirine yakınlaştırmış ve hem Antik Yunan'da hem de sonraki düşünsel dönemlerde büyük etki bırakmıştır. Onların katkıları, insanlık tarihinin entelektüel evriminde önemli bir temel olmuştur. Yunan felsesinini bu erken temelleri, çağlar boyunca hem Batı düşüncesine hem de diğer kültürlerin entelektüel yapılarında derin izler bırakmıştır.
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ a b c d A. Arslan. (2023). İlkçağ Felsefe Tarihi - Sokrates Öncesi Yunan Felsefesi. ISBN: 9786254497384. Yayınevi: Alfa Yayınları.
- ^ a b Aristotle. (1997). Fizik. ISBN: 9789753636346. Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları.
- ^ a b W. K. C. Guthrie. A History Of Greek Philosophy, Volume 1: The Earlier Presocratics And The Pythagoreans. ISBN: 9780521294201.
- ^ Joshua J. Mark. (2020). Greek Philosophy. World History Encyclopedia. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b Aristotle. (2015). Metafizik. ISBN: 9786055302634. Yayınevi: Pinhan Yayıncılık.
- ^ Kurt von Fritz. (2024). Thales Of Miletus | Biography & Facts. Encyclopedia Britannica. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b A. Cevizci. (2009). Felsefe Tarihi : Thales'ten Baudrillard'a. ISBN: 9789754688337. Yayınevi: Say Yayınları.
- ^ a b B. Russell. (1986). A History Of Western Philosophy. ISBN: 9780671201586. Yayınevi: Simon & Schuster.
- ^ O. Tekin. (2008). Eski Yunan Ve Roma Tarihine Giriş. ISBN: 9789750505928. Yayınevi: İletişim Yayınları.
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 26/04/2025 03:49:05 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19364
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.