Mikro Yerçekimi Ortamında İnsan ve İnsan Evrimi

Fizyolojik Değişimler^[1]

1. Kas ve Kemik Yapısında Azalma

Mikro yerçekimi, kas ve kemikler üzerindeki yüklenmeyi neredeyse tamamen ortadan kaldırır.

Bu durum:

Kas Atrofisi: Mikro yerçekimi ortamında kas kütlesinde azalma görülür. Özellikle alt vücut kasları bu durumdan en çok etkilenir.

Kemik Yoğunluğu Kaybı: Kemik yapısında mineral kaybı meydana gelir ve osteoporoz benzeri bir durum gelişir.

Uzun Vadeli Evrimsel Etki: Mikro yerçekiminde uzun süre yaşayan topluluklar, daha ince ve hafif bir iskelet yapısına evrimleşebilir.

2. Kardiyovasküler Sistem

Yüz ve Üst Vücut Şişkinliği: Kan ve diğer sıvıların vücudun üst bölgelerinde birikmesi, şişkin bir yüz görünümüne neden olur.

Kalpte Boyut Azalması: Kalbin pompalama yükü azalır ve uzun vadede kalp boyutunda küçülme gözlemlenebilir.

Basitleşen Dolaşım Sistemi: Dolaşım sistemi, enerji tasarrufu sağlayacak şekilde daha az karmaşık bir yapıya evrilebilir.

3. Duyusal ve Motor Adaptasyonlar

Mikro yerçekimi, vestibüler sistemi (denge organı) etkiler. İnsanlar sürekli olarak uzay ortamında yaşasaydı:

Denge sistemi adaptasyon geçirerek farklı bir şekilde çalışabilir,

Hareket daha akıcı ve üç boyutlu hale gelebilirdi

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Neden Desteğe İhtiyacımız Var?

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Destek Ol

4. Bağışıklık Sistemi Zayıflaması

Uzayda bağışıklık sistemi aktivitesinde düşüş gözlenmiştir. Bu, uzun vadede mikro yerçekimi ortamında yaşayan insanların daha kırılgan bir bağışıklık sistemi geliştirebileceğini gösterir.

Zihinsel ve Nörolojik Etkiler^[2]

1. Psikolojik Stres

Mikro yerçekiminde yaşamın izolasyon, monotonluk ve alışılmadık çevre gibi psikolojik etkileri olabilir. Ancak, sürekli mikro yerçekiminde yaşamaya adapte olan toplumlar bu tür stres faktörlerine karşı direnç geliştirebilir.

2. Nöral Adaptasyon

Beyin, uzayda yerçekimsiz bir ortamda tamamen farklı bir şekilde çalışmaya başlayabilir. Uzaysal farkındalık (spatial awareness) artabilir ve beynin görsel-uzamsal işlemlemeden sorumlu bölgeleri gelişebilir.

İleriki Nesillerde Evrimsel Değişiklikler^[3]

Eğer mikro yerçekimi ortamı uzun vadede bir yaşam standardı haline gelirse, şu evrimsel değişiklikler gözlenebilir:

1. Fiziksel Değişiklikler

Daha ince bir vücut yapısı: Kas ve kemiklerin küçülmesi nedeniyle daha hafif bir iskelet yapısı.

Daha büyük kafatası: Mikro yerçekiminde hareket için fiziksel güce daha az ihtiyaç duyulduğu için, enerji beynin büyümesine yönlendirilebilir.

2. Üreme ve Genetik Adaptasyon

Mikro yerçekiminin üreme üzerinde etkileri olduğu bilinmektedir. Ancak, bu ortamda başarılı bir şekilde üreyen bireylerin genetik adaptasyonlarla mikro yerçekimine daha uygun nesiller yaratabileceği düşünülebilir.

3. Duyu Organlarında Değişim

Gözler: Görme sistemi farklı şekilde evrilebilirdi, çünkü yerçekimsiz ortamda uzaklık algısı değişirdi.

Kulaklar: Denge organı olan vestibüler sistem daha az karmaşık hale gelebilirdi.

Bu öngörüler, mikro yerçekiminde yapılan kısa süreli araştırmalara dayanmaktadır.

Konu hakkında Michio Kaku'nun The Future of Humanity kitabını şiddetle tavsiye ediyorum.^[4]