MARKSİZM VE DİN
Marksizm ve Din tarihsel süreç.

- Blog Yazısı
MARKSİZM VE DİN
Marksizm ve din, bir arada yürür mü? Yürürse veya yürümüşse bunun örnekleri nelerdir?
İlk öncelikle bu konuda en çok tartışılan kısım, Sovyetler ve Çinde olan kısıtlamalar olarak görülüyor. Lakin şunu unutmamak lazımki bu iki ülkede çok kanlı bir iç savaş sonrası Marksizme geçip hepsinden öte özgürlüklerini kazanıyorlar. Bunu ve dönemin şartlarını anlayarak girmemiz lazım, Çin ve Sovyetlerin daha doğrusu bolşeviklerin düşmanları özellikle bolşeviklerin düşmanları dini propagandalarında çok aktif bir şekilde kullanıyordur. Bu sebeblen haliyle iç savaştan sonra tam istikrarını sağlamamış olan Sovyetlerin din konusunda bazı kısıtlamalara gitmesi çok normal. Lakin elimizde bu dinlerin özgürce yaşanamadığına dair hiçbir önemli kanıt bulunamamaktadır, bu konu hakkında Sovyetlere ve Çinlilerede yönetlilen en büyük soru ( Türkiyede ) oradaki Müslüman Türk topluluklarının hikayeleridir. Şimdi bunu detaylıca inceleyelim, ilk öncelikle iç savaştan sonra Sovyetlerde 100 milyona yakın nüfüsünun yaklaşık %3.5 yani 3 milyonu iç savaşta suçlar işlemiş, kısaca karşı tarafda yer almıştır. Bunların içindede Türk pararlı askerler vardır, bu suçlular herhangi bir Irkdan veya Dinden oldukları için değil, iç savaşta karşı tarafdan oldukları için cezalandırılmıştır. Tabiikide bu süreçte bazı ihmaller ve hatalar olabilir lakin bu büyük bir "Soykırım" veya "Müslüman karşıtlığı" değildir ve hiçbir zamanda buna bürünmemiştir. Çindeki olay ise biraz farklı, Mao önderliğinde gelişen Çin devrimi ile Çine yeni bir kültürel birlik kazanılmaya çalışılmıştır, burada bir çok olay olmuştur lakin bunun dinler veya Türkler ile ilgili uzaktn yakından alakası yoktur, en fazla dikkat çeken olay ise Türkistan meselesidir ve bu konu günümüzde eskisinden dahada şiddetli bir şekilde söylenmektedir, ilk öncelikle bu konuda şunu unutmamak lazım. Oradaki oluşturulacak olan Türkistan büyük ölçüde siyasi birşeydir, emperyalist güçlerle her zaman alakası olmuştur. Peki günümüzde ve eskide bu iş nasıldı? İlk öncelikle çin konusu biraz daha karışık. Burada günümüzdeki Çin hükümetininde oradaki bazı terör örgütlerinin de parmağı var. O bölgenin kültürel yapısı oldukça Muhafazakar ve Milliyetçidir, bu Çinin kültür birliğine engel olmaktadır, bu sebeblen bazı sıkıntılarla mücadele ettikleri doğru olabilir. Lakin daha deminde dediğim gibi oranın çok Muhafazakar ve Milliyetçi yapısı varki bu yapı çok tehlikeli, gelin onada bi değinelim. Oradaki yapı Faşizm ve Şeriat ile tamamen uyuyor, Çin hükümetininde gerekçe gösterdiği gibi oradan birçok ortadoğuya giden terörist çıkıyor ve bu ülkemiz içinde tehlikeli, birçok kişi buna Çin'in kendini haklı göstermek için bir oyunu desede yakın zamanda Süriyedeki Dinci bir devrim ile ülkemizinde terör listesine aldığı birçok Türk çıktı ki bunlar oradan gelenler, ayrıca Youtube gibi platformlarda oradaki örgütlerin Türkçe Türkistan için yapılan bir şeriat şarkısıda bulunmakda, bu sebeblen bu olayı tek taraflı düşünmemeniz lazım, lakin günümüzdeki Çin hükümetininde kurunun yanında yaşıda yaktığını söylesek yalan olmaz, oradaki kültür asimilasyonu gerçekten çok büyük bir boyutta ve kesinlikle desteklenicek bir hareket değil. Yinede bu konuda Mao Zedong Çin'i ile günümüzdeki Çin'i ayrı tutmalı, ve oranın kültürel yapısını unutmamak lazım.
Bu konuyu gündeme açan en büyük olay 5 Nisan 1990 Türkistan ayaklanmasıdır
Ve ayrıca şunuda unutmadan eklemek lazım, Türkistan olayları genellikle Sağ ideolojilerin propaganda çalışmalarında yer almıştır. Buda bu tartışmaları Toplumsal bir olay olarak değil, Siyasi bir olay olarak değerlendirilmesine sebeb olur.
Peki? Marksizm dinler hakkında ne düşünüyor?
Kısaca, din, insanların doğa karşısındaki acziyetinden, toplumdaki adaletsizliklerden ve sınıf çelişkilerinden doğmuştur. İnsanlar dünyayı anlamlandırmakta zorlandıklarında ya da acı çektiklerinde, bu acıyı açıklamak ve anlamlı kılmak için tanrısal güçlere başvurmuşlardır.
“Din, ezilen halkın iç çekişidir, kalpsiz bir dünyanın kalbidir, ruhsuz koşulların ruhudur. Din, halkın afyonudur.” - Karl Marx
Tabii bu açıklamayı okurken Marksizmin zaten bilime dayanan bir fikir akımı olduğunu düşünmek lazım,
Ayrıca daha derine inersek, Marxa göre din sınıf egemenliğini meşrulaştıran bir ideolojik aygıttır, egemen sınıflar dini kullanarak halkı boyun eğmeye ikna eder.
"Din halkın afyonudur" - Karl Marx
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Peki Lenin'e göre? Din Sosyalist bir toplumda nasıl uygulanmalı veya uygulanabilir mi?
Lenin'e göre din bireysel bir meseledir, fakat yinede mücadele edilmesi gereken gerici bir ideolojidir. Lenin'e göre insanlar özel hayatlarında dini katabilir, lakin devlette, eğitimde ve partide yer almamalıdır. Ve ayrıca dini kurumlar devlet tarafından desteklenmemelidir. Ayrıca Marksizm toplum geliştikce dinin yavaşca etkisinin kaybedeceğini söyler.
SONUÇ
Kısaca Marksizm dine karşı değildir, lakin tarihsel sürecinide sevmez, ve dini tarihsel süreci ile değerlendirir, eleştirir.
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Karl Marx. Marksizm Ve Din. (1 Ocak 1844). Alındığı Tarih: 29 Haziran 2025. Alındığı Yer: Marxist | Arşiv Bağlantısı
- Friedrich Engels. Din Ve Ataerkil Düzen Arasındaki Ilişki. (1 Ocak 1884). Alındığı Tarih: 29 Haziran 2025. Alındığı Yer: Marxist | Arşiv Bağlantısı
- Vladimir Lenin. Din Üzerine Lenin Yazıları 1905-1922. (1 Ocak 1922). Alındığı Tarih: 29 Haziran 2025. Alındığı Yer: Marxist | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 05/07/2025 07:50:16 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/20931
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.