Proletarya Diktatörlüğü: Gerçek Anlamı ve Yanlış Bilinenler

Proletarya Diktatörlüğü nedir ve ilk ne zaman karşımıza çıkmıştır?

Proletarya Diktatörlüğü "Diktatörlük" diye yanlış anlaşılır, buradaki amaç tek bir kişinin yönetimi değil, tüm işci sınıfının birliği ve yönetimidir, Burjuvazide ise bu belirli bir oligarşik zümrenin diktatörlüğüdür, ve Marksizm-Leninizme göre devrim gerçekleştirildikden sonra Burjuvazi ve buna bağlı karşı-devrimci kuvvetler mücadelesini sürdürür ve pes etmezler, bu durumda işci birliğini korumak için Proletarya Diktatörlüğü şarttır. Ve yine aynı şekilde Proletarya Diktatörlüğü toplumun çoğunluğunun çıkarını gözettiği için en demokratik yönetim biçimidir.

İlk karşımıza çıkışıda Leninin ölümünden sonra Stalin zamanındadır.

Fakat Troçkist kesim ve birkaç diğer kesim tarafından bu dönem Stalin zamanında ve sonrasında kapalı bir bürokratik yapı olarak adlandırılmıştır.

Peki gerçekten öyle miydi? Bence değildi, çünkü zamanın şartlarına göre en gerekliside buydu, parti içerisinde tartışma olsada sonrasında tek bir fikir uygulanırdı. Ve eyer çok partili dahada demokratik bir yapıya geçilseydi Karşı-Devrimcilerin sızması an meselesi olurdu

Kısaca

Proletarya diktatörlüğü, Marksist-Leninist teoride işçi sınıfının burjuvaziyi devirdikten sonra kurduğu geçici, devrimci iktidar biçimidir. Bu kavram, “bir kişinin diktatörlüğü” değil, bir sınıfın diğer sınıf üzerindeki iktidarı anlamına gelir. Kapitalist devlet makinasi parçalandıktan sonra, proletarya kendi siyasî organları; işçi konseyleri, sovyetler, komünler aracılığıyla toplumu yönetir ve eski sömüren sınıfların geri dönüşünü engeller. Bu dönem, sosyalizme geçişin zorunlu aşamasıdır: üretim araçlarının toplumsallaştırılması, eşitsizliklerin giderilmesi, sınıfsız toplumun temellerinin atılması bu süreçte gerçekleşir. Nihai hedef proletaryanın kendisinin de “kendi iktidarına ihtiyaç duymayacağı” sınıfsız, devletsiz komünist topluma ulaşmaktır.

Bu sebeb Proletarya Diktatörlüğü gereklidir, aksi takdirde devrim bastırılır, ateşi söner.