Mandalina Bahçesi Filmi ve “Robbers Cave” Deneyi
Bir sosyal psikoloji meselesi.

- Blog Yazısı
Savaşın tarihi, insanlık tarihiyle birlikte başlamıştır ve özünde “öteki”nden nefreti barındırır. Peki “öteki”lere veya “diğer”lerine karşı neden nefret besleriz? Önyargılarımız neden ve nasıl oluşur ve bu önyargılar değişebilir mi?
İnsanların temel psikolojik ihtiyaçları arasında ait olma ihtiyacı bulunmaktadır, bu nedenle insanlar birbirlerine benzer özelliklerde olan insanlarla yakınlık kurar. Bu şekilde kültürler ve o kültürlere ait normlar oluşur. Bu yargıyı desteklemek amacıyla önyargıyla ilişkilendirerek benzer sorulardan yola çıkan Muzaffer Şerif “Robbers Cave” deneyini tasarlamıştır. Öte yandan, sanat alanında Zaza Urushadze’nin yönetmeliği ve senaristliğini yaptığı Gürcistan ve Estonya ortak yapımı olan Mandalina Bahçesi (Mandariinid) filminin kategorisi her ne kadar savaş filmi olsa da diğer savaş filmlerinden oldukça farklı olduğu açıktır. Filmin savaşa bakış açısı, taraf tutma ve haklılık davasında değildir. Abhazya savaşından yola çıkılarak, savaşın anlamsızlığına dair evrensel bir bakış açısı gözler önüne serilmektedir. Önyargının oluşumu ve yıkılabilirliğini ölçmek amacıyla tasarlanan deneyin konusu, Mandalina Bahçesi filminin de temel unsurlarından bir tanesidir.
“Robbers Cave” deneyi; zeka, yetenek, sosyoekonomik özellikleri birbirine yakın olan 11-12 yaşlarında 22 beyaz erkek çocuğun seçilmesiyle 3 aşamada gerçekleştirilmiştir. Çocuklar deney konusunda bilgilendirilmemiş, sadece yaz kampı yapacaklarını bilmektedirler. Deneyin ilk aşamasında çocuklar daha tanışmadan iki gruba ayrılırlar ve her iki grubun kendine ait yüzme havuzu ve kamp alanları olacaktır. Daha sonra grup içi kaynaşmaların olabilmesi için tanışmalarına zaman ayırılmıştır ve gruplar kendilerine isim koymuşlardır. (Kartallar ve Çıngıraklılar) Birbirleriyle bir hafta tanışma fırsatı verilmeyen gruplar bir haftanın sonunda birbirleriyle etkileşim içine girmeye başlarlar ve “yabancı” ile karşılaşma ilk burada olur. Deneyin ikinci aşamasında gruplara rekabet içeren oyunların oynanacağı (halat çekme, beyzbol vb.) bir turnuva düzenlenir. Muzaffer Şerif ve ekibi, rekabeti kızıştırma adına turnuva sonunda kazanan gruba ödül vereceğini belirtir ve beklendiği gibi de olur. Çocuklar oyunlar dışında da birbirlerine düşmanlık beslemeye başlamışlardır. Birbirlerinin yaşam alanlarına ulaşıp eşyalarına zarar verirler, grup simgesi olan bayraklarını yakarlar ve gerilimin fazlaca arttığı noktada deneyin üçüncü aşamasına gelinir. Üçüncü aşamada, araştırmacılar birbirlerine karşı düşmanlık ve önyargı oluşturmuş iki grubun bu önyargıyı nasıl kıracağını düşünerek “temas” teorisinden yola çıkarak iki grubun birlikte vakit geçirebileceği etkinlikler düzenlemeye karar vermişlerdir. Beklenen, birbirlerine temas eden gruplar arası üyelerin birbirlerine alışacakları yönünde olurken, aksi bir durum gözlenmiş ve çocuklar arasındaki sürtüşme azalmamıştır. Bu noktada araştırmacılar farklı bir yol izlenmesi gerektiğine karar vermiş ve kamp alanında arıza çıkarmaya (su kesintisi, balçığa saplanan araba gibi) karar vermişlerdir. Hedef ortak bir amaç uğruna çalışan farklı grup üyelerinin birbirlerine yönelik önyargılarının azalacağıdır. Beklenen sonuca ulaşılır, su kesintisi ve balçığa saplanan araba gibi sorunları birlikte çözmek zorunda bırakılan çocuklar birbirlerine olan önyargılarının azaldığı yönünde davranışlarda bulunurlar ve sorunları beraber çözmek için harekete geçerler. Deney bulgusu Muzaffer Şerif’in “Gerçekçi Çatışma Kuramı”nı sağlamlaştırmıştır. Kuram, sınırlı kaynak varsa ve hedefler çelişiyorsa düşmanlık geliştirmenin doğal olduğunu ancak iç grubun da dış grubun da zarara uğradığı bir durum söz konusu olduğunda rakip görülen dış grup üyeleriyle birlikte çalışma eğilimde olduğumuzdan söz eder.
Deneyde olduğu gibi farklı kültür ve sosyal grup üyeleri olan Gürcü ve Çeçen asker, birbirleriyle temas ettikçe, evde küçük bir grup üyeleri haline gelirler, birbirleriyle paylaşımda bulunurlar ve hatta ölen arkadaşları için üzgün olduklarını söylerler. Başta birbirleriyle çatışan ve ölüm tehdidinde bulunan askerler, otorite figürü Ivo’nun müdahalesiyle de küçük bir grup olurlar ve asıl düşmanın “savaş” olduğunun farkına varmaya başlarlar. Sosyal psikoloji dış gruptan olana olumsuz özelliklerin, iç gruptan olana olumlu özelliklerin atfedilmesi durumunu “iç grup yanlılığı” kavramıyla açıklar. Filmin başında askerlerin birbirlerine karşı olumsuz özellikleri atfettikleri ancak zamanla kültür, din gibi içinde bulundukları alanın farklı olmasının dışında birbirleriyle en temelde ne kadar benzediklerinin farkına varmaya başlarlar. “Düşman”ları da tıpkı kendileri gibi bir baba, bir kardeş, bir oğuldur. Tıpkı Ivo’nun savaşta Gürcüler tarafından öldürüldüğünü öğrendiğimiz oğlu gibi.
Şerif ve Urushadze “Gerçekçi Çatışma Kuramı”nı farklı yollarla ele alırken, her ikisi de aynı şeyi apaçık gözler önüne sermektedir: “öteki”ye karşı duyulan önyargının ortak düşman edinme sonrasında azaldığı gerçeği. Bu bağlamda; Mandalina Bahçesi filmi, savaşın (yani filmde yer alan ortak düşmanın) kazananı olmadığını naif bir şekilde aktarmayı başarmıştır.
“-Oğlunun yanına bir Gürcüyü mü gömdün?
-Fark eder mi Ahmed?
-Hayır, artık fark etmez.”
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 24/04/2025 05:51:11 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/16704
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.