“Rentaneko” ve Yalnızlık Üzerine

- Blog Yazısı
İnsanlar olarak ilk nefesimizi aldığımız andan itibaren, çeşitli sebeplerle “başkaları”na bağlıyızdır. Bu bebeklik ve çocukluğu kapsayan dönemimizde fiziksel ihtiyaçlarımızın karşılanmasından toplum düzenine ayak uydurmak için geçtiğimiz sosyalizasyon sürecine kadar çok çeşitli konuları kapsar. Daha sonra kişiliğimiz şekillenir, arkadaşlar edinir, bir hayat ediniriz. Yaşamın ileri bölümlerinde insanlara daha da farklı sebeplerle ihtiyaç duyarız. Yalnızlığa ilişkin içerisinde çeşitli deneyimlerin bulunduğu bir film olma özelliğini taşıyan “Rentaneko” (2012) filmi, yalnızlık duygusu ve boşluk duygusunu mizahi bir dille konu almasıyla güzel bir örnek olmuştur. Japon asıllı Naoko Ogigami yönetmenliğinde çekilen filmin isminin İngilizce karşılığı “Rant a Cat”tir. İsminden de anlaşıldığı üzere başrolde bulunan Sayoko, gerçekten de yalnız insanlara kedi kiralamaktadır. İşini sembolik bir ücret karşılığında yaparken de insanların hikayelerini dinlemeyi göz ardı etmez ve izleyici olarak bu hayatlara Sayoko ile birlikte şahitlik ederiz.
Yaşamın ilk yıllarından beri bir bireyin en önemli ihtiyacı “diğerleri”dir. Bir bebeğin bakım vereniyle yeterince fiziksel temas sağlaması, tıpkı bir “açlık” gibi karşılanması gereken temel ihtiyaçlarındandır. Bir yönüyle bu ihtiyaç “diğeri”ne açlık olarak düşünülebilir. İnsanın bu özelliği farklı bir bakış açısıyla, bir zaaf, zayıflık olarak nitelendirilebilir. Ancak diğer bir bakış açısıyla ile de bireyi güçlendirebilecek ve yaratıcılığını artırabilecek fırsat da sağlanmış olabilir. Yalnızlık edebiyattan psikolojiye birçok alan tarafından çokça araştırılan ve merak edilen, üzerine yazılıp çizilen bir konu haline gelmiştir. Bu konunun sıkça konuşulduğu bir bilim alanı olan evrimsel psikoloji, insanın yalnızlığı üzerine, ilk insanlardan beri gelen birlik olmanın çevre tehditlerinden korunmayı sağlamasıyla birlikte bu durum birey için olumsuz etkileri olabileceği şeklinde açıklamıştır. Biyolojik açıklamalar bu durumu “uyaran ihtiyacı” olarak da belirtmektedir. Beynimizin beslenmesi ve kendini geliştirebilmesi çevrenin/diğerlerinin varlığıyla mümkün olmaktadır. Bu hipotezi test etmek amacıyla Orfield Laboratuvarları tarafından Guinness Rekorlar kitabına da girmeyi başaran “dünyanın en sessiz odası” inşa edilmiştir. Bu odada belirli bir süreyi aşacak şekilde bulunmak zarar verici olabilir.
“Diğeri”nin varlığı, her canlı için bir önceliktir. Bu anlamda bakıldığında “yalnızlık”, “diğerinin bulunmayışı” veya “diğerinin bulunduğunun hissedilmeyişi” olumsuz olarak düşünülür. Zaman zaman insanların kendisi ile baş başa kalması da bir ihtiyaçtır ancak bunun devamlılığı insanlarda bazı semptomlar ortaya çıkmasına sebep olabilir ve bu durum sadece insanlar için geçerli değildir. Canlılar varlığını devam ettirebilmek için başka canlının varlığına ihtiyaç duyar. Dünyanın tüm döngüsü bu şekilde ilerler. Sayoko, tıpkı film boyunca hikayelerine şahit olduğumuz diğer insanlar gibi, büyükannesini kaybetmiş, kendisini yalnız olarak nitelendiren bir karakterdir. Büyükannesini kaybettikten sonraki hayatı yalnız olan insanlara kedi kiralamakla devam eder. Sayoko, bireylerin kontrolü dışındaki yalnızlıklarını bir kedi ile yaşayarak geçirebilecekleri düşüncesini savunur. Bu gerçekten de düşündüğü gibidir. Bir canlıya bakım vermek yalnızlık duygusunu hafifletir ancak hayattaki eksikliğini duyduğumuz her kişi/duygu/nesne için bunu söylemek mümkün olmayacaktır. Filmde gördüğümüz üzere, kimisi bir sevgilinin varlığının bulunmayışı ile yalnızlık hissetmekte, kimisi ailesi ile yakınlığının bulunmayışı ile. Bir kediden tüm bunlara bir arada iyi gelebilen paket bir ilaç niyetiyle bakmak gerçekçi olmayacaktır. Nitekim filmin sonuna doğru Sayoko bunu fark eder ve “Bazı boşluklar ne yapsak dolmayabilir.” repliğiyle bunu nitelendirir.
Rentaneko filmi, içinde bizden çok şey barındıran ve günlük hayatta çok fazla karşılaştığımız yalnızlık anlarımızı 1.5 saate sığdırarak önümüze sunmuş, mizahi anlatıma sahip bir film niteliği taşımaktadır. Yalnızlık kimimizin köşe bucak kaçtığı, kimimizin sığındığı bir sığınak olma özelliği taşısa da bizden bir parça ve eninde sonunda saf kendimizi bulduğumuz bir alan olarak kalmaya devam edecektir. Yalnızlık gibi duygularımızı ifade etmede edebiyat, sinema ve diğer sanat dalları çıkış noktamız olarak varlığını sürdürecektir.
“Yalnızlık paylaşılmaz,
Paylaşılırsa yalnızlık olmaz.” Özdemir Asaf
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 28/04/2025 11:45:14 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/16745
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.