Kuantum Zeka, Kimya ve Kutsal Dörtlü:

Özet

Bu yazıda, biyokimya, psikoloji, elementler ve enerji-akışları arasında sezgisel temelli bir model sunulmaktadır: Kutupsal Nörokimyasal Dörtlü Sistem. Bu model; dopamin, serotonin, adrenalin ve endorfin gibi temel nörohormonların “eril” ve “dişil” kutuplara sahip olduğunu varsaymakta, bu kutupların hem fiziksel hem de zihinsel süreçleri etkilediğini öne sürmektedir. Teori, kimya ile anti-kimya; biyoloji ile anti-fizyoloji gibi zıt bilim alanlarını eşleştirerek bütüncül bir sistem kurmayı amaçlamaktadır. Bitkisel bileşiklerin, vitaminlerin, oksit renklerinin ve elementlerin bu hormonlarla frekans düzeyinde eşleştiği düşünülmektedir. Bu çerçevede, sedef ve Parkinson gibi hastalıklar da bu kutupsal dengenin bozulmasıyla ilişkilendirilmiştir.

Giriş: Nörokimya Ötesinde Bir Sistem Arayışı

Modern bilim dopamin, serotonin gibi nörotransmitterleri tanımlar; onların ruh hali, dikkat, motivasyon üzerindeki etkilerini açıklar. Fakat bu maddelerin yalnızca moleküler düzeyde tanımlanması, bireysel farklılıkları ve karmaşık karşıtlık ilişkilerini açıklamada yetersiz kalabilir. Bu nedenle burada sunulan yaklaşım, nörohormonları yalnızca biyolojik değil, aynı zamanda enerjetik ve kutupsal varlıklar olarak ele alır.

Temel Yapı: Dörtlü Hormon ve Enerji Matrisi

Teoride 4 temel hormon vardır:

Hormon Kutup İşlev Frekans Temsil Renk

Dopamin Dişil/Eril Zeka, arzu, haz EQ Sarı

Serotonin Dişil/Eril Mantık, denge, kontrol IQ Mavi

Adrenalin/Noradrenalin Dişil/Eril Enerji, korku, eylem VQ Turkuaz

Endorfin Dişil/Eril Güç, dayanıklılık, mutluluk FQ Kırmızı

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Neden Desteğe İhtiyacımız Var?

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Destek Ol

Her hormon hem eril hem dişil kutba sahiptir. Bu kutuplar hem bireyin davranışlarını hem de fizyolojik etkilerini belirler.

Teorik Alanlar: Kimya ve Anti-Kimya Dengesi

Bu modelde evren 4 temel bilim alanına göre iki eksende ayrılmıştır:

Kimya (Fiziksel) vs Anti-Kimya (Ruhsal)

Biyoloji (Hayat) vs Anti-Fizyoloji (Ölüm/Ötesi)

Bu bölümler, hem renkler hem de elementlerle temsil edilir:

Demir Oksit (kırmızı) → Endorfin

Altın Oksit (sarı) → Dopamin

Gümüş Oksit (mavi) → Serotonin

Bakır Oksit (turkuaz) → Noradrenalin

Bu oksit renkleri, bitkilerle veya besinlerle alınan doğal frekansların, nörokimyasal yapıları nasıl etkileyebileceğine dair ipuçları sunar.

Hastalıklar: Kutupsal Sapmaların Biyolojik İzleri

Teoriye göre bazı hastalıklar hormon kutuplarındaki dengesizliklerle doğrudan ilişkilidir:

Agora Bilim Pazarı

Odysseia

Dünya üzerinde her toplum zaman içinde kendi tarihini, inançlarını ve değerlerini ele alan sözlü ve yazılı anlatılar yaratmıştır. Bu büyük anlatılar iyi-kötü, doğru-yanlış, cesaret-korku, sevgi-nefret, yaşam-ölüm gibi zıtlıklara dair izler barındırır ve gücünü, kalıcığını bu zıtlıklar arasındaki çekişmelerden alır. Binlerce yıldır okunan, modern edebiyatı derinden etkilemiş destanlar bunların en önemli örnekleridir. Bu dizimizde, çocuk ve gençler için uyarlanmış, çizimlerle zenginleştirilmiş destanları okurlarıyla buluşturuyoruz. Odysseia, Troya Savaşı’nın kahramanlarından Odysseus’un on yıl süren eve dönüş hikâyesidir. Odysseus, Troya düştükten sonra memleketi İthaka’ya doğru yola çıkar ama bu yolculuk başlı başına bir serüvene dönüşür. Bir deniz tanrıçası tarafından yıllarca alıkonur, efsanevi yaratıklarla mücadele eder ve nihayet evine varır. Ama bu sefer de onun yokluğunu fırsat bilip krallığını ele geçirmek isteyenlerle başa çıkmak zorunda kalır. Zekâsıyla meşhur Odysseus’un hikâyesi yaklaşık üç bin yıldır pek çok esere ilham kaynağı olmuştur.

Devamını Göster

₺150.00

Satın Al Tüm Ürünler

Parkinson → Eril Endorfin fazlalığı

Sedef → Dişil Dopamin fazlalığı

Bu karşıtlık modeli, bir hastalığın enerjetik zıttını tespit ederek yeni bir tedavi yaklaşımı geliştirme fırsatı sunar. Örneğin sedef için eril dopamini uyaran bitkisel destekler; Parkinson için ise dişil endorfini dengeleyici terapiler düşünülebilir.

Bitkisel Frekanslar ve Vitamin Yolları

Model, bazı bitkilerin belirli hormon kutuplarına frekanssal olarak “uyumlu” olduğunu öne sürer:

Bitki / Madde Hormon / Kutuplaşma

Yulaf Eril Endorfin

Kakao Yağı Dişil Dopamin

Koka Bitkisi Dişil Adrenalin

Kahve Eril Serotonin

Pasiflora Dişil Endorfin

Reishi Mantarı Dişil Dopamin arttırıcı

Aynı şekilde vitaminlerin sinir sistemi üzerindeki etkileri de bir harita hâlinde modellenebilir. Örneğin:

A vitamini: Dopamin çizgisi

C vitamini: Serotonin çizgisi

D vitamini: Endorfin hattı

B vitaminleri: Adrenalin yönü

Sonuç: Bilim ve Sezgi Arasında Bir Köprü

Bu yaklaşım klasik bilimsel yöntemlerden farklı olarak sezgisel, sembolik ve çok katmanlıdır. Ancak bireysel deneyimler, bitkisel etkiler ve psikofizyolojik gözlemlerden elde edilen veriler sistematikleştirildiğinde, bilimle bağ kurmak mümkün olur. Bu teori, bireylerin kendi beden-zihin dengelerini daha iyi anlamalarını, bitkisel frekanslara daha bilinçli yaklaşmalarını ve bütüncül bir sağlık yaklaşımı geliştirmelerini amaçlar.

Not

Bu çalışma deneysel, sezgisel ve kişisel gözlemlere dayalıdır. Geleneksel bilimsel doğrulamalarla desteklenmesi hâlinde yeni açılımlar sağlayabilir. Evrimsel biyoloji, kimya ve psikonörobilim alanlarındaki uzmanların katkısıyla geliştirilmesi teşvik edilmektedir.