Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Kuantum Ölümsüzlüğü

Ben Ölümsüzüm. Sen ölümsüzsün.

8 dakika
2,570
Kuantum Ölümsüzlüğü
  • Blog Yazısı
Blog Yazısı
Tüm Reklamları Kapat

“Bir şeyin olma ihtimali varsa o şey olur”.

Evet. Başlangıç noktamız burası. Kuantum mekaniğinin temel iddialarından ya da çıkarımlarında biri diyebiliriz.

Yine bu noktada sizden bir şeyleri unutmanızı isteyeceğim. Kendi deneyimlerinizi, yaşantınızı, algınızı bir kenara bırakın.

Tüm Reklamları Kapat

Bu noktada fark edeceksiniz ki bu iddia aslında doğru. “Bir şeyin olma ihtimali varsa o şey olur”.

Hatta. Ölüm kalım meselesinde de. Evet. Ölmek ya da ölmemek konusunda da doğru bu. Ve bu konuyu biraz düşündüğümüzde ve irdelediğimizde çok ama çok acayip olasılıklar karşımıza çıkıyor! Bir sonuca varmak durumunda kalıyoruz.

Nereye varıyoruz biliyor musunuz?

Ölümsüzlüğe!

Tüm Reklamları Kapat

Kuantum ölümsüzlüğüne…

Bu fikrin arkasındaki adamın, Hugh Everett’in hikayesi ise inanılmaz bir dram barındırıyor. Konuya yaptığımız girişten DARK dizisini izleyenler bağlantıyı kurmuştur diye tahmin ediyorum. Hugh Everett’in hikayesi de dizideki dramla oldukça yakın öğeler içeriyor. Videonun sonunda değineceğim. Ama önce bu açıdan herkes nasıl ölümsüz olabiliyor onu bir konuşalım…

Bir olay sonucunda sizin yaşamanız veya yaşamamanız söz konusuysa bu iki olasılığın da gerçekleşmesi gerekiyor. Bu durumda hiç ölmediğiniz bir senaryo gerçekleşmek durumunda. Ne kadar kulağa çılgınca gelse de eğer hayatta kalma olasılığınız sıfırdan yüksekse o halde yaşamak zorundasınız.

Şöyle düşünün. Kendi bakış açınızı. Deneyimlerinizi. Bu algınızın, deneyimlerinizin devam etmesi için dünya inanılmaz olasılıkları gerçekleştiriyor. Ancak ne olursa olsun siz, algınız, bakış açınız devam ediyor. Ne olursa olsun. Yaşamaya devam ediyorsunuz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

İşte “kuantum ölümsüzlüğü” de bu bakış açısından ortaya çıkıyor ve şunu en baştan söylemekte fayda var. Bu olgu bir felsefi düşünce deneyidir. Temel aldığı teoriler de “kuantum mekaniğinin aynı anda birden fazla durumda bulunma yani süperpozisyon” durumu ile antropi ilkesi ve hayatta kalana odaklanma eğilimi adı verilen bir olgudur.

Öncelikle. Antropi ilkesi bize şunu söyler. Bir gözlemcinin gözlemleyebilmesi için ne olması gerekiyorsa tüm bunlar olmuştur. İlginç belki ama şu an bu videoyu izleyenler olarak bir oturup düşünelim. Sizi bu videoyu izlemeye getiren olayları, deneyimlerinizi göz önüne getirin. İmkanlarınızı. Türkiye’de doğmuş ya da bir şekilde Türkçe öğrenmişsiniz. İnternete erişiminiz var. Buna ayıracak vaktiniz var. Ve en önemlisi doğmamış da olabilirdiniz. Ama hepiniz doğdunuz. İşte bu videoyu izleyenler olarak bahsettiğimiz imkanların hiçbirinin doğru olmadığını düşünebiliriz.

Tıpkı buzdolabının ışığı gibi. Buzdolabının ışığı da aslında hep açıktır. Çünkü buzdolabı bu şekilde tasarlanmıştır. Görebildiğiniz, gözlemleyebildiğiniz zaman açık olacak şekilde tasarlanmıştır.

Antropi ilkesi aslında her yerde. Çok da güçlü bir teori. Bir durakta “buradasınız” yazan bir haritanın önünde duruyorsanız bu yazı her zaman doğrudur. Rus ruleti oynamış olan hiçkimsenin bundan pişman olmadığını da açıklar. Dünyanın bizim gibi canlıları desteklemesini de. İmkansız diyebileceğimiz her şeyin gerçekleşmiş olduğunu.

Ve kuantum ölümsüzlüğüne döndüğümüzde tüm bunları ilginç kılan da işin “kuantum” kısmıdır elbette. Örneğin evrende başka bir gezegende mutlaka bizim gibi canlıların olması gerektiğini de açıklar. Fermi paradoksunu da kendi içinde çözer. Bu kadar olasılık varsa. Aslında o kadar olasılığa da gerek yok. Olasılık sıfırın üzerindeyse bu sorunun cevabı “olabilir” değil “kesinlikle” var olacaktır.

Klasik fizikten ayrıldığı yer de burası işte. Klasik fizikte yürüdüğünüzde her şey belirli bir durumdadır. Televizyon olduğu yerde, eviniz belli bir sokağın belli bir kısmındadır. Anahtarlarınızı kaybettiğinizde nerede olduğunu bilmeseniz de belirli bir yerde olduğunu bilirsiniz.

Tüm Reklamları Kapat

Kuantum fiziğinde ise tüm bu algılarımız sistemin çökmesine neden olur. Bunun en popüler örneği de “çift yarık deneyidir”. Konuşmuştuk bunu da hatırlarsınız. İzlemediyseniz link yukarıda. Bir ışık gözlemlediğinizde çift çizgi oluştururken gözlemlemediğinizde, müdahale etmediğinizde dalga gibi davranıyordu. İşin asıl çığrından çıktığı nokta fotonları tek tek gönderdiğinizde de bunun gerçekleşmesiydi. Garipliğin ötesi. Bunun bizi en zorlayan kısmı da şudur aslında. Bir fotonun nereye düşeceğini tahmin etmek için izleyebileceği tüm olası yolları hesaplamanız gerekir. Bu da çok ama çok zordur.

Fakat herhangi bir fizik öğrencisine, fizikçiye ya da bir kimyacıya sorduğunuz zaman ortada hiçbir gariplik yoktur. Bu dünyanın en normal şeyidir. Evrenin, maddenin işleyiş biçimidir bu. O yüzden bizim kadar heyecan duymaz onlar bu gariplik karşısında. Ama olsun. Bize de kızmasınlar Çünkü garip. Gerçekten.

Örneğin. Bu çift yarık deneyini her şeyle yapabilirsiniz. Parçacıklar büyüdükçe daha da zorlaşır ancak teoride her şeyle, insanla bile yapabilirsiniz. Misal bu deneyin gerçekleştirildiği en büyük parçacıklardan biri 810 adet atomdan oluşan bir moleküldü. Bakın foton, elektron filan değil. Atom. 810 tane hem de. Bildiğiniz bir cisim bu.

Tüm Reklamları Kapat

Ve işte bu noktada bizim yetersizliğimiz gün yüzüne çıkıyor. Mühendislik konusundaki yetersizliğimiz. Makro evrende, bizim deneyimlediğimiz haliyle “kuantum fiziğini” gözle görmememizin sebebi bir tür mühendislik engelidir. Keşfedilmeyen bir fiziksel yasa değil. Çünkü bugüne kadar gördüğümüz tüm deneyler aslında klasik evrenle kuantum evreni arasında bir ayrım olmadığını gösteriyor. Aksine. Kuantum yasaları evrenseldir ve her şey ve her yer için geçerlidir.

Bu arada merak etmeyin. Bunların hepsi bizi ölümsüzlüğe götürüyor. Geliyoruz yavaştan.

Ve en baştaki “gerçekleşme olasılığı olan her şey gerçekleşir” iddiasını da “her şey olur” ile karıştırmayalım. Fizik yasalarının, kuantumun evrenselliğini konuştuğumuz zaman doğal olarak kendimizin de bir süperpozisyonda olduğu yanılgısına düşebiliriz. Yani neden o iş teklifini kabul etmiş olan diğer versiyonumuzu görmüyoruz o zaman değil mi? Çünkü bunun olaıslığı gerçekten sıfır. Yani siz şu anda buradaysanız bitmiştir. Buradasınızdır. İhtimaller çökmüştür. Farklı durumlarda olsanız dahi bu farklı versiyonların birbirleri ile etkileşime girmesi olanaksızdır.

Aslında hep beraber kuantum fiziğinin derinlerine doğru yolculuk yapmış bir grup olarak şu şekilde açıklayabiliriz bunu.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı

Schrödinger’in kedisini hatırlarsınız. Biz ölçene kadar ölü mü değil mi bilmiyoruz. İkisi de doğru diye var sayıyoruz hani. Niels Bohr öncülüğündeki kuantum fizikçiler bu durumu şu şekilde ele alır. Birisi kutuyu açıp baktığında tüm olasılıkları tek bir olasılığa indiriyoruz. Yani kedi canlıysa o an için ölü olma ihtimali sonsuza kadar ortadan kalkmıştır derler.

Fakat kuantum fiziğinden ortaya çıkan diğer bir yorum da çoklu dünya teorisidir. Bu teoriye göre biz kapıyı açtığımızda kedinin canlı olduğunu gördüğümüz anda aslında başka bir evrenin de kapısını açıyoruz. Kedinin ölü olduğu başka bir evrenin.

Yani bizim başka bir evrendeki kopyamız kapıyı açtığında kedinin ölü olduğunu görüyor.

Siz o kapıyı iki kere açıyorsunuz aslında. Başka bir dünyada, başka bir evrende, başka bir bedende.

Ancak buradaki sıkıntı şu. Diğer benliğinizden haberiniz olma ihtimali yok. Sıfır. Bu noktayı iki ayrı yola ayrılan ve sonsuza kadar bir daha bir araya gelmesi imkansız iki ayrı yola benzetebiliriz. Siz sağa döndüğünüzde aslında sola da dönüyorsunuz aynı anda. Ama o anda başka bir evrenin de kapılarını açıyorsunuz.

Aslında bunu test edebilirsiniz. Evet. Çok basit.

Schrödinger’in kedisinin yerine siz geçebilirsiniz. Kutunun içine zavallı kedi yerine testi yapan fizikçiyi koyalım. Niye kediyi harcıyoruz ki? Kediler yaşasın J

Şimdi. Test aynı. Fakat radyoaktif maddedeki atomların sayısını artıralım ve hayatta kalma ihtimalini çok çok düşürelim. Örneğin 100 atomdan en az birinin 1 saniye içinde bozunma ihtimali %50 olsun. Yani hayatta kalma ihtimali oldukça düşük fizikçimizin.

Bunun amacı da şu. Eğer çoklu evrenler doğruysa ve biz bu deneyi sayısız kez tekrar ettiğimizde hayatta kalma şansı çok düşük olsa da sıfır değil. Ve mantık olarak bir keresinde hayatta kalabilir.

Ve bu evrenlerden birinde fizikçimiz laboratuvardakilerin şaşkın bakışları arasında kutudan sapasağlam çıkacaktır. Büyük ihtimalle tüm dünyada kahraman ilan edilecek, haberlerde “ölümsüz” adam, mucize adam diye bahsedilecektir. Tabi diğer gereksiz haberlerden zaman kalırsa.

Tüm Reklamları Kapat

Fakat burada unutulan bir şey olacaktır. Çoklu dünya teorisine göre fizikçimiz zaten sayısız defa ölmüş olacaktır. Sayısız evrende kendisi haberlerde rokete binip dünyanın düz olduğunu kanıtlayan adam gibi muamele görecek ve farklı listelerde en saçma ölümler listesinde başa oynayacaktır.

Bir evrende kahraman olduğundan haberimiz olmadan.

Şimdi gelelim bu çılgın fikrin arkasındaki adam Hugh Everett’in hikayesine.

Bir fizikçi olan Hugh Everett gerçekten saplantılı bir adamdı. Hayatının tam merkezinde sadece işi ve teorileri bulunuyordu. Eşi ve çocukları ile çok sorunlu ve uzak bir ilişkileri vardı.

Tüm Reklamları Kapat

Tüm zamanını özellikle çoklu evren ve çoklu dünya gibi teorileri geliştirmeye ayıran Everett’in bir de sigara ve alkol bağımlılığı da vardı.

Gerçekten çok zeki bir adam olan Everett Pentagon’da çalışmalar yaparken kendisine bir haber geliyor.

Kızı intihar etmişti. Everett haberi aldığında tek söylediği şey şuydu “Bu kadar üzgün olduğunu bilmiyordum.”

Kızı neyse ki hayatta kalmıştı ancak bu olay karşısında kurduğu cümle ailesi ve çocukları ile olan ilişkisini özetliyordu. Çocuklarını ve ailesini sürekli ihmal etmişti.

Tüm Reklamları Kapat

Ve maalesef bunu düzeltecek vakti de olmamıştı. Kızının intihar girişiminden kısa bir süre sonra henüz 52 yaşındayken bağımlılıklarının da sonucunda kalp krizinden hayatını kaybedecekti.

Fakat kızı daha sonra tekrar intihara kalkışmış ve maalesef bu sefer başarılı olmuştu.

Arkasında bıraktığı notta da “Babamla başka bir evrende son bir kez daha görüşmeye gidiyorum.” Yazıyordu.

Hikaye çok farklı olsa da bahsettiğim gibi DARK dizisinde de benzer bir hikaye vardı hatırlarsınız.

Tüm Reklamları Kapat

Kaldı ki orada da çoklu ve paralel evrenlerden, kuantum mekaniğinden bol bol alıntı yapılmıştı dizide.

Hugh Everett’in hikayesinde de gördüğümüz üzere belki de kişisel hatalarını düzeltmek, her şeye yeniden başlayabilmek ümidi ile çoklu evrenlere, “bir şansının daha” olmasına takıntılı hale gelmiş olabilir.

Ve başta da bahsettiğim gibi oldukça teorik ve felsefi bir açıdan ele alabileceğimiz bir teori bu. Zira test edilebilmesi imkansız anlayacağınız üzere.

Okundu Olarak İşaretle
6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Raporla
Mantık Hatası Bildir
Yukarı Zıpla
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 2
  • İnanılmaz 1
  • Muhteşem! 0
  • Tebrikler! 0
  • Bilim Budur! 0
  • Güldürdü 0
  • Umut Verici! 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 10/01/2025 02:43:23 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/17465

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Wuhan Koronavirüsü
Biyoçeşitlilik
Nükleer
Karanlık Enerji
Venüs
İspat Yükü
Sosyal
Anne
Bilim Tarihi
Ekosistem
Sinir Sistemi
Mit
Hastalıkların Tedavisi
Şehir Hastanesi
Model
Besin Değeri
Yeme
Ana Bulaşma Mekanizması
Google
Balıkçılık
Ateş
Dişler
Tüyler
Sahtebilim
Analiz
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close