Kösedağ Savaşı Sonrası Moğollar İle Barış
Vezir Mühezzibüddin Ali ile Kadı Fahreddin'in Sulh Çabaları

- Blog Yazısı
Kösedağ'da yaşanan bozgun üzerine Amasya'ya çekilen Vezir Mühezzibüddin Ali, Moğol komutan Baycu Noyan'ın ayrılışını öğrenince Amasya Kadısı olan Kadı Fahreddin ile birlikte memleketin uğradığı felaket hakkında dertleşip ağladılar. Memleketi sulha kavuşturmak için Baycu Noyan ile görüşmek üzere hediyelerle yola çıktılar. Erzurum'da Moğollara yetişince Moğollar, ateş ve kan içinde bıraktıkları bir memleketten elçilerin kendilerini takip etmelerini hayretle karşıladı ve onların da Mugan'a gelmelerini bildirdiler.[1]
Baycu Noyan Mugan'a ulaşınca Vezir Mühezzibüddin'i kabul ederek geliş sebebini ve isteğini sorduktan sonra Selçuklu Veziri, Baycu Noyan ile siyasi bir dille konuşarak barış talebini ileri sürdü ve Moğolları ikna etti. Dönemin kaynaklarının (İbn Bibi, Anonim Selçukname, Kiragos) naklettiği bilgilere bakıldığında ise Vezir'in isabetli fikirler beyan ettiği görülmektedir.
Baycu Noyan Vezir'in sözlerini dinledikten sonra hatunlardan birine olanları Cormagon Noyan'a anlatmasını söyledi. Cormagon anlatılanları dinledikten sonra tüccarlardan methini duyduğu ve içinden, "Keşke Sultan, bize bağlansa da ülkesi mamur kalsa! Adalet ve insafla yönetilen böyle bir ülkenin Moğol saldırılarıyla sarsılıp harap olması yazık olur." diye düşündüğü Sultan Alaeddin'in hatrına barış teklifini büyük bir memnuniyetle kabul etti.[2]
Cormagon'un talimatı üzerine Baycu Noyan, Vezir ile bağlılık şartları hakkında görüşmeye başladı ve "Rum (Anadolu) ülkesinden ordunun noyanlarına ne kadar mal gelir?" diye sorunca Sahib (resmi ünvan) Mühezzibüddin toplantıdan çıkarak Kadı Fahreddin ile yalnız görüştü ve hizmette görevli kişilerle görüş alış verişinde bulundu. Birbirleriyle konuşup anlaşarak verilecek miktarı belirlediler. Altından, attan, deveden, koyundan verilecek şeyleri ayrıntılı olarak kaleme alıp Baycu'ya gönderdiler. Baycu tekliflerin bazılarını beğendi, bazılarını da az bularak Vezir'e geri gönderdi. Vezir onlara eklediği şeyleri listeye yazdı ve Baycu'nun isteğine uygun hale getirildi. Bunun üzerine Baycu Noyan, Vezir'i çağırarak isteklerinin yerine getirildiğini müjdeledi. Bütün noyanların rızasıyla onların huzurunda barışın temellerini attı.[2]
Sulh Sürecinde Anadolu'da Yaşananlar
Vezir Mühezibüddin Ali'nin giriştiği barış teşebbüsü ve yaptığı anlaşma hakkında henüz bir haber alınamadığı zamanda saltanat vekili Şemseddin İsfahani, asker toplamak için gitmiş olduğu Halep'ten geri döndü. Şemseddin İsfahani, Halep'te bu işlerle meşgul olurken Kösedağ bozgununu ve diğer felaketler ile birlikte Moğolların döndüğünü öğrenip hazırladığı ancak Moğollara karşı gönderme fırsatını bulamadığı askerlere ödediği paranın bir kısmını geri alarak yanında toplanan diğer Selçuklu beyleri ile birlikte Halep'ten Malatya'ya gelmişti.[1]
Gıyaseddin Keyhüsrev Kösedağ'dan kaçarken son görüştüğü devlet adamı Mübarizeddin Çavlı'yı bu fetret devrinde Türkiye'yi ve şark vilayetlerini idareye memur etmişti. Çavlı, Halep'ten dönen Şemseddin İsfahani ve diğer devlet adamlarını karşıladı. İsfahani'nin onunla gerçekleşen görüşmesinde Kösedağ Savaşı'na yetişemediğinden dolayı Sultan'a karşı bir korku geçirdiği anlaşılıyor.[1]
Bununla beraber Çavlı, Sultan'a adam göndererek Şemseddin İsfahani ve diğer devlet adamlarının döndüğünü bildiriyordu. Vezir Mühezzibüddin Ali'den haber gelmediği, uzak mesafede başına ne geldiğine dair kimsenin bir bilgisi olmadığı ve devletin vezirsiz kalamayacağı düşüncesiyle İsfahani'ye vezirlik menşuru verilmesi için ricada bulunuyordu. Ancak naib olan Şemseddin İsfahani, Mühezzibüddin Ali'nin devlet nizamı ve selameti için kendisini tehlikelere atıp sulh işi ile meşgul olduğu bir zamanda, onun yerine vezirlik makamını kabul etmedi.[1]
Daha sonrasında ise Vezir Mühezzibüddin Ali, Baycu Noyan ile yaptığı anlaşmadan sonra Konya'ya döndü. Vezir'in dönüşü ve aldığı sonuç büyük bir sevinç ile ve törenle karşılandı.
Sultan II. Gıyaseddin, Mühezzibüddin'e tekrar vezirlik makamını verip çokça hediyeler sunsa da Vezir 40 bin akçe maaştan başka bir şey istemedi.[1]
Anadolu Selçuklu Devleti barışı sağlayınca memleket işlerini de düzene koymaya çalıştı.
Daha sonra Moğollarla tabilik antlaşması imzalandı ve Cengiz Han'ın torunu AltınOrda Devleti'nin kurucusu Batu Han, Sultan II. Gıyâseddin Keyhusrev’e tabiliğinin işareti olarak ok, yay, kılıç ve börk (eski Türk başlığı) gönderdi. Böylece Ortadoğu’nun en kuvvetli devleti olan Anadolu Selçukluları Kösedağ bozgunuyla tabi devlet durumuna düşmüş, devlet gelirlerinin önemli bir kısmı her yıl Moğollara gönderilmeye başlanmış ve bu vergi gittikçe artarak devleti de halkı da yoksullaştırmıştır.[3]
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ a b c d e Osman Turan. Selçuklular Zamanında Türkiye. Yayınevi: Ötüken Neşriyat.
- ^ a b İbn Bibi. El-Evâmirü'l-Alâiyye Fi'l-Umûri'l-Alâiyye. Yayınevi: Türk Tarih Kurumu.
- ^ Faruk Sümer. Kösedağ Savaşi. Alındığı Tarih: 23 Ocak 2025. Alındığı Yer: TDV İslâm Ansiklopedisi | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 25/04/2025 14:40:25 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19648
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.