Işığın Evrendeki Adresini Biliyor Musun?
Peki, ya karanlığınkini..?

- Blog Yazısı
"Yeryüzünün enginliğini zihnin kavrayabildi mi?
Işığın evrendeki adresini biliyor musun?
Peki, ya karanlığınkini..?"
— Eski Kitaplardan
Carl Sagan'ın Kozmos kitabının ilk bölümünün başındaki bu alıntı bana dokuzuncu sınıftaki Kanadalı fizik öğretmenimiz Mr. Verbowski’yi hatırlattı. Mr. Verbowski ilk fizik dersimize büyük bir heyecanla ışığın ne olduğunu sorarak başlamıştı. Önce afallamış, sonra soruya sekizinci sınıftan gelen fen bilgilerimizin yettiği ölçüde cevaplar vermeye çalışmıştık: "Işık hem dalga hem parçacıktır, elektromanyetik radyasyondur, kırılır ve renklerine ayrılır, aynalardan yansır..." Hepimiz doğru cevapları verdiğimizi ve bildiklerimizi en iyi şekilde gösterdiğimizi umuyorduk, fakat hocamızı pek de etkileyebilmiş gibi gözükmüyorduk. Cevaplarımızı dinledikten sonra gözleri parlayan Mr. Verbowski biraz muzip bir suratla, “Ya ışık yoksa, ya karanlık varsa ve biz karanlığın yokluğuna ışık diyorsak” diye sormuştu. Işık kaynakları da aslında ışık üretmiyor, karanlığı emip içine çekiyor olamaz mıydı? Dersin yarısından fazlası bu tartışmayla geçmişti ve SBS'den (o zamanlar LGS'nin adı buydu) yeni çıkmış bir öğrenci olarak bu bana çok garip gelmişti. Yetiştirmemiz gereken konular yok muydu? Ayrıca, Mr. Verbowski bir fizik öğretmeniydi ve neden karanlığın değil de ışığın var olduğunu onun bilmesi gerekmiyor muydu? Bilim bu kadar tartışılabilir bir şey miydi?
Sonradan öğrendim ki, bilimin en önemli özelliği tartışılabilir olmasıydı. Öyle ki, eğer bir teori tartışılamıyor ve gerekli kanıtlar sunulduğu takdirde çürütülemiyorsa, o şeye bilim bile denemezdi (Örneğin, "Tanrı vardır." ya da "Tanrı yoktur." ifadelerini bilimsel kanıtlar sunarak çürütmek mümkün değildir, bu sebeple Tanrı'nın varlığı bilimi değil metafiziği ilgilendiren bir konudur).
Çoktan seçmeli sınavlara yönelik öğretilen bilimde hep kesin cevaplar ve tek bir doğru vardı. Bilimle ilgilenmeye devam ettikçe beni en çok şaşırtan şey, "doğru" olarak kabul ettiğimiz teorilerin aslında evrenin mutlak doğruları değil de, gözlemlediğimiz şeyleri açıklayabilmek için geliştirilmiş modeller olduğunu keşfetmek oldu. Örneğin ışığın dalga/parçacık modellerini tanımlayan bilim insanları, ışığa kusursuz bir mikroskop altında bakıp onun bir parçacığa ya da bir dalganın şekline benzediğini gözle görmüş değillerdi. Bu modeller, ışığın gözlemlediğimiz etkilerini (prizmada ışığın renklerine ayrılmasını dalga modelinin, fotoelektrik olayı ise parçacık modelinin daha iyi açıklaması gibi) açıklamaya yarıyordu. Tabii hakkını vermek lazım, bir teorinin "doğru" olarak kabul edilmiş olması, onun o zamana kadarki gözlemlerimizi ve deneylerimizi en iyi açıklayabilen model olduğu anlamına geliyor; yani daha iyisi gelene kadar en iyisi bu. Mr Verbowski'ye verebileceğimiz en iyi cevap belki de, "Çünkü karanlığın değil de ışığın var olması, gözlemlerimizi daha iyi açıklayabilen bir model", demek olurdu.
Peki ışığı "karanlığın yokluğu" olarak tanımlayıp, bütün matematiksel hesaplarımızı bunun üzerinden kuramaz mıydık? Neden olmasın! Bilim, kalıpların dışında düşünmeyi gerektirir, yoksa zaten bilinenlerin ötesine asla geçemeyiz.
Neyse, ışıkla ilgili bildiklerimizin mutlak doğrular değil de, onunla ilgili gözlemlediğimiz şeyleri en iyi açıklayan ve kendi oluşturduğumuz modeller olduğunu öğrendiğimize göre; aslında ışığın da evrendeki adresini bilmiyoruz, karanlığın da...
Bunlara ek olarak, bu alıntının antik kitaplarda geçiyor olmasının beni çok heyecanlandırdığını itiraf etmem lazım. Demek ki Kopernik, Galileo ve Newton'dan binlerce yıl önce, seninle ve benimle benzer soruları soran başka insanlar vardı; başkaları da gökyüzüne ve içinde bulunduklara evrene bakıp bir şeyleri açıklama ihtiyacı hissetmiş, başkaları da aslında ne kadar az şey bildiklerini ve kendilerine sordukları sorulara ne kadar az cevaplarının olduğunu fark etmiş. Bu kadar meraklı insan olmasa, şimdi ne kadar daha az şey biliyor olurduk!
- 4
- 3
- 3
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 29/04/2025 12:18:53 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/16559
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.