İNSANLIĞIN ZAMAN YÖNETİMİ

- Blog Yazısı
Geçmişten günümüze insanlık için zaman önemli bir konu olmuştur. Peki zaman nedir? Bir iş içinde geçtiği geçeceği ve geçmekte olduğu süre olarak tanımlanır. Başka bir deyişle zaman Hermann Bondi’ye göre saatlerin ürettiği şeydir.Zaman her gün ve her an yaşadığımız bir kavramdır. Öleceğini bilen tek canlı olan insan binlerce yıldır zamanı ölçmeye çalışıyor.
İnsanoğlu taş devrinin başlarından beri zamanı ölçmeye çalışıyordu ve güneşin aynı yönden doğup aynı yönden battığını keşfetti. Daha sonra gece ve gündüzün yaz ile kışın belli bir döngüde gerçekleştiğinin farkına vardılar. 42.000 yıl önce güney afrikada tarihin ilk takvimi icat edildi. Daha sonra takvimler yapılmaya devam etti. Bu ilk takvimler hayvan kemiklerinin üzerine yapılıyordu. Böylelikle Paleolotik devirde avcı toplayıcıların zamanın döngüsel olduğunu keşfetmesiyle zman artık ölçülebilir hale gelmişti.
Işık insan beynindeki biyolojik zamanı ayarlayan en önemli faktördür. İnsan beyni geçmiş dönemde gece ve gündüzü algılamaya ihtiyaç duyduğu için böyle bir sistem geliştirmiştir. Günümüzde insan beyni böyle bir sisteme ihtiyaç duymasa da beynimiz bütün hormonlarımızı bu sisteme göre salgılar.
Daha sonra 28.000 yıl önce avcı toplayıcılar ayın hareketlerini çizerek ay takvimini icat ettiler. Gerçek anlamda ilk ay takvimi ise İskoçya da ortaya çıkmıştır. Bundan beş bin yıl önce mısırlılar ilk güneş takvimini icat ettiler yani mısırlılar bugün kullandığımız takvimin temellerini attılar. Mısırlılar nil nehrinin taşma zamanlarını hesaplayabilmek için takvim yapma ihtiyacı hissettiler. Böylelikle güneşin hareketlerini gerçeğe yakın bir şekilde hesapladılar ve bir yılın 365 gün olduğunu buldular. Onların inancına göre güneş bir kayığa biniyor ve gece yeraltından yolculuğuna kayıkla devam ediyor ve bunu 12 saat olarak hesaplıyorlar bu da iki yıldız arasındaki süredir.
Tıpkı takvimler gibi ilk saatlerde güneşi esas alarak üretilmiştir. Eski mısırda güneşin bir günlük hareketini 12 eş parçaya ayıran ilk güneş saatleri ortaya çıkmıştır. Bir günü 24 saate bölme fikri ise antik yunan filozoflarına aittir. Mısırlılar bir günü kendi içinde bölen ilk medeniyettir. Bir saatin 60 dakika olması fikri Sümerlilerin bir hediyesidir. Sümerliler 60 ve 12 sayılarına çok öenm veririleridi. Bu yüzden onluk sayı sistemi yerine altmışlık bir sayı sistemi kullandılar. Ve bir günü oluşturan saatlerin altmış dakika olması gerektiğini tam 4500 yıl önce öne sürdüler. Altmış matematikte üstün derece üstün bileşene sahiptir 60 ın 12 çarpanı vardır ayrıca 1 den 6 ya kadar olan sayıların ekokudur. Bu durum 60 ile 12 sayıları arasında bir ilişki yaratır ve zamanı bölmek için daha onluk sistemden daha kullanışlıdır çünkü insan elinin 10 parmağından yola çıkacak olursak ;
İnsanın baş parmağını kullanarak diğer parmaklarının boğumlarını saymasıyla ulaşılan sayının 12 olduğunu keşfettiler diğer elin beş parmağıyla çarpınca sonucun 60 çıktığını gördüler. İşte böylelikle yıllar önce bir saatin altmış dakika olduğunu buldular.
Güneş saatlerini; su saatleri,mum saatleri,kum saatleri,mekanik saatler,kuvars saatler,atom saatleri takip etmiştir. Böylelikle insanlık zaman kavramını biraz olsun anlamaya çalışmıştır.
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 19/08/2025 09:07:34 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19013
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.