HÂKİKAT,GERÇEK VE DOĞRU ÜZERİNE
Felsefi ve Bilimsel Bir İnceleme

- Blog Yazısı
GİRİŞ:"Hâkikat nedir?",""Gerçeklik nedir?","Doğru ne demektir?"gibi sorular,insan düşünce ve tefekkürünün en eski ve köklü soruları arasındadır.Antik Yunan'dan günümüze kadar felsefe,bilim ve teoloji bu sorular etrafında şekillenmiş;farklı zamanlarda farklı yöntemler ve yaklaşımlar geliştirilmiştir.Özellikle modern bilim çağında,kuantum fiziğinin ortaya koyduğu gerçeklik problemleri,Immanuel Kant’ın bilgi kuramı ve bilim felsefecilerinin (özellikle Karl Popper ve Thomas Kuhn)tartışmaları,hâkikat ve doğru kavramlarını yeniden düşünmemizi zorunlu kılmıştır.Bu makalede,hâkikat,gerçek ve doğru kavramları arasındaki ilişkiler detaylıca ele alınacak;Kant’ın fenomen-nomen ayrımı ile kuantum fiziğinin doğurduğu gerçeklik problemleri arasındaki paralellik ve çatışmalar derinlemesine incelenecek;ayrıca bilim felsefesinin önde gelen isimlerinin hakikate,gerçeğe ve doğruya yaklaşımları değerlendirilecektir.
I.KAVRAMSAL ÇERÇEVE:HÂKİKAT,GERÇEK VE DOĞRU
1.1 Hâkikat
Hâkikat(el-hak),varoluşun mutlak ve değişmeyen özü olarak tanımlanır.
Felsefi gelenekte hâkikat,fenomenlerin ardında yatan sabit gerçeklik düzeyi olarak düşünülmüştür.Bu bağlamda Platon’un idealar dünyası teorisi,hâkikati duyusal dünyanın ötesinde,değişmeyen ve mükemmel formlar alanı olarak konumlandırır.
Benzer şekilde,tasavvuf geleneğinde hâkikat,Tanrı’nın mutlak varlığına ve varoluşun temel anlamına işaret eder.
1.2 Gerçek
Gerçeklik(reality),dış dünyada var olan nesneler,olaylar ve durumların tümünü kapsar.Bu olgular,insan bilincinden bağımsız bir şekilde vardır ve gözlemlenebilir.Gerçeklik zamana ve mekâna bağlı olarak değişebilir;dolayısıyla hâkikatin tezahür eden,geçici ve duyularla kavranabilir yüzüdür.
1.3 Doğru
Doğru,bir önerme,yargı veya düşüncenin;gerçeklik veya hâkikat ile uyumlu olma hâlidir.Doğru,bilginin dilsel ve kavramsal düzeyde ifadesidir.Mantıksal tutarlılık,deneysel doğrulama veya pragmatik başarı gibi ölçütlere göre değerlendirilir.
III HÂKİKAT,GERÇEK VE DOĞRU ARASINDAKİ İLİŞKİLER
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Hâkikat,gerçek ve doğru kavramları bir hiyerarşi içinde düşünülebilir:Hâkikat,varlığın ve bilgi arayışının mutlak ve değişmez temelidir.
Gerçek,hâkikatin zaman-mekân(uzay-zaman)içindeki algılanabilir yansımalarıdır.
Doğru,insan zihninin bu gerçeklik yansımalarını kavramsal düzeye taşıma ve ifade etme çabasıdır.
Bu ilişkiler dinamik ve çok katmanlıdır.Her doğru önerme,mutlaka hâkikatı tam anlamıyla kavramaz;ancak hâkikate yaklaşma çabası içinde bir adımdır.Gerçekler ise hâkikatin sadece belirli şartlar altında görünüşe gelen sınırlı tezahürleridir.
METAFORLU DERİN ANLATIM
Örneğin "Su" üzerinden gidelim:
Su molekülünün var olması=Gerçek
(Çünkü dış dünyada vardır,gözlemlenebilir)
Su'yun yaşamın kaynağı olması,oluşun sembolü olması=Hâkikat
(Suyun varlığı sadece moleküler yapı değildir;var oluşun ve canlılığın tezahürüdür.)
"Su H2O'dur."ifadesi=Doğru
(Çünkü gerçeklikle uyumlu bir önermedir.)
III.IMMANUEL KANT’IN:FENOMEN VE NOMEN AYRIMI
Immanuel Kant,bilgi kuramına radikal bir dönüşüm getirmiştir.Kant’a göre insan zihni,deneyimlediği nesneleri uzay,zaman ve nedensellik kategorileri içinde düzenler.Bu nedenle,bizim bildiğimiz dünya(fenomenler dünyası),zihnimizin yapılandırdığı bir deneyimdir.Buna karşılık,şeylerin kendisi(nomen) insan bilgisinin doğrudan konusu olamaz.
Bu ayrım şu sonuca götürür:
Biz,yalnızca algılanabilir dünyayı bilebiliriz.
Hâkikat(kendinde olan şey)doğrudan bilgiye kapalıdır;ancak fenomenler üzerinden zihnin temsilleri yoluyla çıkarımlar yapılabilir.
IV.KUANTUM FİZİĞİ VE KANT'IN FENOMEN-NOMEN AYRIMI
Modern fizik,özellikle kuantum mekaniği,Kant’ın fenomen-nomen ayrımına bilimsel bir paralellik sunmuştur:
Kuantum sistemleri,ölçüm yapılmadan önce belirli bir duruma sahip değildir;çeşitli potansiyel durumların süperpozisyonu içindedirler.
Ölçüm eylemi,bu potansiyel hâlden bir somut durumu"seçer",yani fenomen üretir.
Ölçümden önceki sistemin"kendinde hâli"(dalga fonksiyonu)doğrudan gözlemlenemez.
Bu yapı,Kant’ın iddia ettiği gibi,hâkikatin(nomen)doğrudan bilinemeyeceği,sadece fenomenler yoluyla deneyimlenebileceği anlayışıyla örtüşmektedir.Ancak bir fark vardır:"Kant’ta fenomenler zihnin apriori kategorileriyle zorunlu olarak yapılandırılırken,kuantum mekaniğinde ölçüm süreci,gerçekliğin dinamik oluşumunun bir parçası hâline gelir.
V.KUANTUM FİZİĞİNDE NEDENSELLİK PROBLEMİ
Klasik fizikte olaylar deterministik bir nedensellik zinciri içinde açıklanır.Ancak kuantum mekaniği bu deterministik yapıyı sarsmıştır.
Heisenberg'in belirsizlik ilkesi,bir parçacığın hem konumu hem de momentumu hakkında kesin bilgiye sahip olunamayacağını gösterir.
Bu durum,olayların kesin ve katı neden-sonuç ilişkisiyle açıklanamayacağını;yalnızca olasılık dağılımlarıyla ifade edilebileceğini ortaya koyar.
Dolayısıyla,Kant’ın apriori bir kategori olarak gördüğü nedensellik ilkesi,kuantum düzeyde istatistiksel ve olasılıksal bir forma dönüşmüştür.Bu Kant’ın metafiziğiyle kuantum fiziği arasında belirgin bir çelişki oluşturur.
VI.BİLİM FELSEFESİ:POPPER,KUHN VE HÂKİKAT
6.1 Karl Popper:Yanlışlanabilirlik ve Hâkikate Yaklaşım
Karl Popper'a göre bilimsel teoriler mutlak doğrular değildir;ancak yanlışlanabilirlik kriteri ile hâkikate yaklaşır.Bir teori,ne kadar fazla yanlışlanma testinden geçerse,o kadar hâkikate yakınlaşır.
Popper,hâkikate doğrudan ulaşmanın mümkün olmadığını;bilimsel bilgi sürecinin asemptotik(yaklaşımcı ve hiçbir zaman değmeyen)olduğunu savunur.Bu anlayışta doğru,gerçeğin ve hâkikatin sürekli sınanan,sürekli geliştirilen teorik ve sembolik bir izdüşümüdür.
6.2 Thomas Kuhn:Paradigmalar ve Bilimsel Devrimler
Thomas Kuhn ise bilimsel bilginin devrimsel süreçlerle ilerlediğini savunur.Normal bilim belirli bir paradigma içinde işler;ancak anomaliler biriktiğinde paradigma krizi yaşanır ve devrim olur.
Bu süreçte gerçeklik sabit değil,paradigmanın çerçevesine göre değişir.Kuhn’a göre gerçek,bir paradigma içinde anlam kazanır ve dolayısıyla bilimsel doğrular tarihsel ve kültürel olarak görelidir.
SONUÇ
Hâkikat,insanlık bilgisinin ve varoluşunun en derin hedefidir.
Gerçek,hâkikatin uzay-zaman içindeki yansımasıdır.
Doğru,insanın gerçekliği ve hâkikati kavramaya çalıştığı dilsel ve mantıksal bir yapıdır.
Kant’ın fenomen-nomen ayrımı ve kuantum fiziğinin ölçüm problemi,hakikatin doğrudan bilinemeyeceğini;yalnızca fenomenlerin analizinden çıkarım yapılabileceğini göstermektedir.Karl Popper’ın yanlışlanabilirlik ilkesi,hâkikatin bilimsel süreçlerle sürekli yaklaşılabilir ama asla tam olarak elde edilemez olduğunu savunurken;Thomas Kuhn ise hâkikat algısının tarihsel ve kültürel paradigmalarla şekillendiğini göstermiştir.
Sonuç olarak,hâkikate ulaşım,mutlak bir varış noktası değil;sonsuz bir yaklaşım,bir arayış sürecidir.
DİPNOTLAR
1.Platon,'Devlet',çev.Sabahattin Eyüboğlu-M.Ali Cimcoz,Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları,İstanbul, 2020.
2.Chittick,William C.'Tasavvuf Yolunda Marifet'.çev.M.Bülent Özden,İnsan Yayınları,İstanbul,2014.
3.Popper,Karl.'Objektif Bilgi:Evrimsel Bir Yaklaşım',çev.Saffet Babür,YKY,İstanbul,2021.
4.Russell,Bertrand.'Felsefenin Problemleri',çev.M.Ülker,Say Yayınları,İstanbul,2012
5.Kant Immanuel.'Saf Aklın Eleştirisi',çev.Aziz Yardımlı,Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları,Ankara,2001.
6.Bohr,Niels.'Atom Fiziği ve İnsan Bilgisi',çev.M.Özgür,Bilim ve Sanat Yayınları,Ankara,1990.
7.Heiswnberg,Werner'Fizik ve Felsefe'çev.A.Aslan,TÜBİTAK Yayınları,Ankara,2004.
8.Kuhn,Thomas.'Bilimsel Devrimlerin Yapısı ',çev.N.Kuyaş,Alan Yayıncılık,İstanbul,1982.
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 29/05/2025 07:48:05 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/20672
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.