Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

GÜNÜMÜZ FELSEFE PROBLEMLERİ

ÖLÜM PROBLEMİ

5 dakika
88
GÜNÜMÜZ FELSEFE PROBLEMLERİ
  • Blog Yazısı
ÖLÜM VE RUH
Blog Yazısı
Tüm Reklamları Kapat

Varlığımızın en derin bilmecesi olan ölüm; hem bireysel hem de kolektif bir biçimde düşündüğümüz bir konudur(Güngör,2016:227). Yüzyıllardır üstüne düşünülen, çıkar yol bulmak, çözüme kavuşturmak değil de anlamaya çalışılan bir konu olmuştur. Sonuçta yaşam kadar ölümde mutlak bir hakikattir.

Ölüme karşı insanların ölümü inkâr etme, ölüme meydan okuma, ölümü isteme ve ölümü kabullenme olmak üzere dört farklı tutum geliştirdikleri söylenebilir. Ölüm korkusu, aslında bireyler için gerekli bir korkudur. Bu korku olmasaydı bireylerin zevk ve mutluluk anlayışlarının sonu olmaz, onların bu istek ve arzuları, belki de umumî felaketlere sebep olabilirdi. Bu baglamda ölüm korkusu, bireyin yaşamına ivme kazandırıp anlam kattığı için tamamen pozitif bir fonksiyona sahip olarak görülebilir.

İnsanlığın en temel sorunlarından olan ölüm için Stoacı filozoflarının ölüme bakışı “kabullenme ve felsefe gücüyle ona meydan okuma” şeklinde gelişmiştir. Nitekim doğaya uygun yaşam, Stoacıların ortak amacıdır. Yaşam, ölümü gerektiren bir kavramdır ve her canlı bir gün ölür. Yani ölüm, aslında doğanın bir kanunudur. Dolayısıyla bu kanunu reddetmek yerine ona uygun davranmak gerekir ( Pattabanoğlu, 2015: 76).

Tüm Reklamları Kapat

Stoacı filozoflardan ölüme dair bazı düşünceler aktarmak meseleyi daha açık hale getirir. Örnegin ruhun ölümsüz olduğunu düşünen Cicero’ya göre ölüm, ölseler de şanları şöhretleri yok olmayacak kişiler için değil, yaşamlarıyla birlikte her şeylerini kaybedenler için vahimdir. Erdemi ve ahlâkı övgüye lâyık olmayan kişinin aslında yaşamı da övgüye lâyık olmamaktadır. Cicero ölüm korkusundan kurtulmanın gerek mutlu olma gerekse ruh sağlığı açısından zorunlu olduğuna inanır. Bu korkuyu yanlış bilgiye, halk arasında anlatılan yanlış ve gerçek dışı efsanelere yani rivayetlere, bildik anlamda yaşamdan yoksun olmanın doğurduğu kaygılara, onun kaçınılmazlığı ve bu kaçınılmazlığın insan aklını sürekli kurcalamasına, ölümle mutlu bir geleceğin kaybolacağı gibi düşüncelere ve genel olarak akıl yerine, arzulara bağlar. Bu baglamda Cicero’ya göre “ruhu hazdan, bedenden, özel mülkten ve her türlü işten ayırmak gerekmektedir” ( Pattabanoğlu,2015: 77).

Geç stoa döneminde ise ölümğn bir felaket olmadıgı konusu Epiktetos’la birlikte ele alınmışıtr. Felaket zannedilen şeylerin hepsinin Tanrı’dan geldiğini kabul eden filozofa göre ilâhî aklın bizim için istedikleri, bizim kendimiz için istediklerimizden daha hayırlıdır. İnsanları üzen eşya ve hadiseler değil, fakat bunlar hakkında sahip olduğu düşüncelerdir. Ancak ölümün bir felaket ve kötü olduğu hakkındaki kanaat, asıl felakettir. Çünkü insanlar ölümden, hastalıktan, fakirlikten korkarlarsa mutsuz olurlar ve alçalırlar. Hâlbuki insanın her zaman ölümü göz önünde bulundurması gerekir. Çünkü ölüm korkunç bir şey değil, gerçeğin ta kendisidir. İnsan ölümü düşünmediği zaman her adımda kırılır, incinir ve incitir ( Pattabanoğlu, 2015:78).

İslam filozofları açısından ölüm konusunu degerlendirmek istediğimizde önümüze Kindi ve Farabi çıkmaktadır. İslâm dünyasında Kindî’den itibaren ölüm konusu keder, tasa ve kaygılar, mutluluğa engel olan psikolojik rahatsızlıklar olarak ele alınmış, bunlar fikrî ve ahlâkî tedbirlerle tedavi edilmesi gereken problemler şeklinde değerlendirilmiştir. Kindî’ye göre ölüm, insan tabiatının tamamlayıcı unsuru, insan tanımının temel öğesidir. Nitekim insanın “akıllı ve ölümlü canlı” olarak tanımlanmasında da tabiat esas alınmıştır. Yani insanın tabiatı, akıllı ve ölümlüdür. Eğer bir varlık ölümlü değilse, bu varlık insan olamaz. Dolayısıyla olmamız gereken şey neyse, öyle olmamamız, bir eksikliktir (Pattabanoğlu, 2015:80).

Farabi için ise ölüm sorunu şu şekilde ele alınmıştır: “erdemli insan, ölüm karşısında dirayetle durur.” Ölümün gerçekleşmesiyle, kendisine hiçbir kötülüğün asla ulaşamayacağını ve ölüm anına kadar kendisine gelmiş olan iyiliğin kendisiyle beraber olduğunu ve ölümle kendisinden ayrılmayacağını düşünür. Bu yüzden erdemli kişi, mutluluğu arttırmaya aracı olan iyi eylemleri gittikçe daha da çoğaltmak için hayatta kalmayı sever. Ölümden korkanlar bilgisiz şehirlerin halkıdır yani cahil insanlardır. Nitekim Farabi’nin burada bahsettiği cahil insanlar, dünyevi zevklere olan düşkünlükten ölümden kaçarlar. Mahrum kalma hissi ile ölümden korkarlar.

Tüm Reklamları Kapat

Günümüze dogru bu problemi Heidegger’de görmek mümkündür. Onun genel felsefesinde varlık tutumu büyük ölçüde yer edinmiştir. Bu sebeple ölüm konusuna farklı bir açıdan bakması kaçınılamazdır. Heidegger’e göre ölüm varlığın en belirgin özelliği olduğundan onun kendisine doğru yönelişini durdurur ve bunları birbirinden ayırmaktadır. Dolayısıyla ölüm kendisinden ayrılmayan bir özelliği içerdiğinden, kendisinin etkinliği ve önceliği olduğundan buradaki varlığı diğer bir ifadeyle insanı bir bütün ve tam olarak ele alır. İnsanın diğer tüm özellikleri bundan sonra gelir. Heidegger’e göre ölüm ve zaman; varlık gibi varlığın modaliteleri olarak düşüncelerdir. Heidegger felsefesinde ölüm, dünyada varlığın sonu olduğunu bizlere bir kez daha göstermektedir. Bu durum aynı zamanda ölümü korku olarak da tanıtmaktadır. Çünkü o kısmen buradaki varlığın yıkımından başka bir şey değildir.

. Antikçağ’dan bu yana “ruhun ölümsüzlüğü” konusunu her filozof da görmek mümkündür. Bu bağlamda yaşam bir sınırlılık halidir, bizlere sınırlılıklar getirir ancak ölüm ufukta olmayı yani sonsuzluğu işaret eder kanaatindeyim. Bu konu bakımından şöyle diyebilmek mümkündür: Felsefe, yaşamı anlamlı kılmaktan daha çok ölümü anlamlı kılmaktadır. Bu durumu niteler bir durumda olan Heidegger’e göre “varoluşun tüm imkanlarını kuşatan ölüm, bu imkanların yaşamasını sınırlandırır ve önüne bir engel koyar. Bu bağlamda ölüm yukarıda belirttiğimiz gibi varoluşun basit olumsuzluğundan başkası değildir.”

Sonuç olarak, Ölümün tam tanımını bilemeyeceğimizi, matematiksel bir formül gibi kesin yargılara dayanmadığını onu ancak çevremizden deneyimlediğimiz kadar bilebiliriz. Ölümü birinci şahıs olan ben, tecrübe edinemediğim için daha doğrusu ölüm bana geldiğinde ölüm bilgisine sahip olmadığımdan dolayı direkt olarak ölüm hakkında kesin tecrübe yargısına varamayız. Ölümü sadece dış dünyadan hareketle betimleyebiliriz. Ölüm “Levinas’ın da belirttiği gibi “yanıt yokluğu”dur; insan başkasının ölümünden, gözünün önünde gerçekleşse bile, sorularına yanıt alamaz”( Levinas,2006:12, Akt. Güngör 2016:229).

Okundu Olarak İşaretle
1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Raporla
Mantık Hatası Bildir
Yukarı Zıpla
Bu Blog Yazısı Sana Ne Hissettirdi?
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 1
  • Muhteşem! 0
  • Tebrikler! 0
  • Bilim Budur! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Umut Verici! 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 27/04/2025 15:12:48 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/12150

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close