GÖBEKLİTEPE BİZE NE ANLATIYOR
Erken Neolitik Dönem

- Blog Yazısı
[4], [2]Göbeklitepe’nin coğrafik konumu; Şanlıurfa’nın şehir merkezinden 20 km uzaklıkta ve şehrin kuzey doğusunda bulunur. Haritada görüldüğü gibi, Kuzey Mezopotamya Bereketli Hilal bölgesinin de orta kısımlarındadır. Bereketli Hilal denmesinin başlıca nedenleri arasında, erken ve geç dönem neolitik çağların tüm izlerine bu bölgede rastlamanın mümkün olmasıdır. Dünya’da bilinen en eski yerleşim yerlerinin kanıtları bu bölgededir ve yerleşik hayatın başlangıcının yine bu coğrafyada olduğuna neredeyse kesin gözüyle bakılmaktadır. Bölge coğrafyasında ilk bilinen medeniyetler olan Sümer, Asur, Babil, Keldani yine bu bölgede yeşermiş ve yıkılmışlardır. İlginçtir ki kutsal kitaplara göre Adem Peygamber de bu bölgeye gönderilmiştir.

RAB Tanrı doğuda, Aden’de bir bahçe dikti. Yarattığı Âdem'i oraya koydu. Bahçede iyi meyve veren türlü türlü güzel ağaç yetiştirdi. Bahçenin ortasında yaşam ağacıyla iyiyle kötüyü bilme ağacı vardı. Aden’den bir ırmak doğuyor, bahçeyi sulayıp orada dört kola ayrılıyordu. İlk ırmağın adı Pişon’dur. Altın kaynakları olan Havila sınırları boyunca akar. Orada iyi altın, reçine ve oniks bulunur. İkinci ırmağın adı Gihon’dur, Kûş sınırları boyunca akar. Üçüncü ırmağın adı Dicle’dir, Asur’un doğusundan akar. Dördüncü ırmak ise Fırat’tır." (Yaratılış: 2/8-14)
Göbeklitepe'nin Keşfi: Bu bölge önceden bilinse de ilk arkeolojik çalışmalarda bulunan Alman Arkeolog Klaus Schmidt (1953-2014) olmuştur. Buluntular üzerinde yapılan tarihlendirme çalışmaları M.Ö. 9500 yıllarına kadar gitmektedir. Günümüzden 11.500 yıl öncesine kadar giden bu dönemde bilinenler ve o döneme kadar yapılan arkeolojik çalışmaların sonuçları ile uyumsuzluk göstermesi, buluntuların önemini artırmıştır. Avcı toplayıcılıktan yerleşik düzene geçiş ve megalitik dönemin başlangıcı artık bilinenden daha erken tarihlere alınmak zorunda kalınmıştır. Pek çok arkeolog herhangi bir kanıt olmadığı için bu tapınakları avcı toplayıcı grupların yapmış olduğunu iddia etse de, bu durum tartışmaya açıktır. Diğer yandan buluntuların mimari bir düzeninin olması, kireç taşı bloklarının tahminen bölgeye 2 km uzaktan yüksekçe bir tepeye getirilmesi, taş ustalığındaki incelikleri, üstündeki süsleme ve hayvan figürleri, o dönem insanı için beceri ve birikimlerinin bu denli ileri olması ayrıca şaşırtıcıdır. [1] Küçümsenmeyecek derecede el becerisi, mimari bilgi, taş ustalığı ve sanattan anlamalarını gerektirmesi ve insanlığın bu noktaya ancak birikimle ulaşabilmesi, daha eski yıllara tarihlenebilecek buluntular olma ihtimalini de yükseltmiştir. Megalit yapılara en önemli örnekler; İngiltere’deki Stonehenge M.Ö. 2400-2200, Fransa’daki Carnac Taşları M.Ö. 3300-4500 ve Malta’daki Megalit Tapınakları M.Ö. 3600-3000, Göbeklitepe'den çok sonraları yapılmıştır.
Ne Amaçla Yapılmıştır : Buluntuların yüksekçe bir yerde olması, su kaynaklarına uzaklığı ve bölgede başkaca yerleşim buluntularına rastlanmaması, tapınak olma ihtimalini yükseltmiştir. Diğer yandan mimari yapısı, süsleme ve hayvan figürleri de yerleşim olma ihtimalini zayıflatmıştır. Klaus Schimdt'in buluntular hakkında verdiği detaylar ve tespitleri şu şekildedir; "Schmidt'e göre bölge bilinmiyor değildi, fakat tanınmıyordu. Ayrıca kazı bölgesi öyle bir vadi ortasında saklı bir alan değil, bilakis en yüksek tepenin doruğunda etrafa hâkim bir noktadır ve üstü açık konutsal amacı olmayan yapılar, dini ve ayinsel amaç taşıyordu". Jeomanyetik taramalara göre yirmi adet tapınaktan oluşan bu yapılar topluluğu belirli bir düzene göre yapılmıştır. Buna göre, merkezde ikiz (T) şeklinde dikili taş ve onu çevreleyen taşlar ve duvardan oluşan dairesel yapılardır. Bu taşlar kireç taşının çakmaktaşı ile oyulmasından üretilmiştir. Her bir dikili taş en az 40-50 ton ağırlığında ve 4 ila 6 metre uzunluğundadır.[3]

Bu dizilimin etrafında ise insanların oturup izleme yapabileceği bir yapı bulunmaktadır. Merkezde bir eylem (rit, ritüel) yapılmakta ve etrafındakiler de onu izlemektedir. Zemin ise sıvıyı geçirmeyecek niteliktedir ve su kanallarıyla donatılmıştır, merkeze doğru uzanan su kanalı da mevcuttur, bu durum yapının aynı zamanda sunak olarak kullanılma ihtimalini güçlendirmiştir. İnsanlar ibadetlerini öylesine sıradan bir ortamda değil, bir kompleks içerisinde gerçekleştiriyorlardı. Anıtlar, usta ellerden çıkmış ve belirli anlamlar taşıyan kabartmalarla doludur. Çanak, çömleksiz neolitik çağın insanı bunların hepsine bir anlam yükleme mistisizmine sahipti (Schmidt, 2007: 149).
Günümüze Gelmeyi Nasıl Başardı : Tapınakların günümüze ulaşması, neredeyse çok az hasarla kurtulması ilginç bir durumdan kaynaklanmaktadır. Tapınakların bir kısmı erozyon etkisi ile üstünün kapandığı, fakat asıl büyük kısmı inşaasından yaklaşık 1000 yıl sonra yüzlerce metreküp taş, toprak kullanılarak insan eliyle gömülmüş olmasıdır (Schmidt, 258). İnsanların niçin bu şekilde hareket ettiğini anlayabilmek veya aynı kültürün insanları tarafından değil de başkalarınca gömüldüğünü tahmin etmek oldukça zordur. Kuvvetli kabul edilen yaklaşım ise inançlarından dolayı zulme uğrama korkusu ile inançlarını gösteren somut yapıları gözlerden gizleme isteği olabilir. Bu her ne sebepten gerçekleşti bilmiyoruz ama yapının bugünlere ulaşmasını sağlamıştır.
- 3
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ a b Arkeofili. Göbeklitepe Hakkında Bilinmeyenler: Dr. Lee Clare Röportajı - Arkeofili. (28 Ocak 2019). Alındığı Tarih: 22 Mart 2023. Alındığı Yer: Arkeofili | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b K. Schmidt. (2007). Taş Çağı Avcılarının Gizemli Kutsal Alanı. ISBN: 9789944750219.
- ^ a b Anonim. Göbeklitepe. Alındığı Tarih: 22 Mart 2023. Alındığı Yer: Şanlıurfa Turizim Geliştirme | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b Hasan Özalp. İnsanliğin En Eski Tapinaği Göbeklitepe Teolojik Olarak Bize Ne Söyler?. Alındığı Tarih: 22 Mart 2023. Alındığı Yer: dergipark | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 02/06/2025 17:13:59 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/14249
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.