Erkeklerde Neden Selülit Oluşmaz?

- Blog Yazısı
İnsanoğlu var olduğundan bugüne kadar cinsiyet farketmeksizin güzel görünmek, gençleşmek, güneş, rüzgâr gibi dış etkenlerden korunmak, saç dökülmesini önlemek ve istenmeyen tüylerden kurtulmak amacıyla çeşitli yollar deneyerek birtakım kozmetik ürünler geliştirmiştir. Özellikle güzellik kavramı kadınlar tarafından asırlardır oldukça önem verilen bir konudur. Fiziksel görünüş hem yüz hem de vücut yapısı itibariyle kadınları ilgilendirdiği kadar erkekleri de yakından ilgilendiren bir konudur. Erkek bireyler de daha kaslı bir vücut yapısına sahip olabilmek ve dışarıdan bakıldığında daha fit görünebilmek için gereken çabayı göstermektedir. Her iki cinsiyet de dış görünüşe farklı şekillerde de olsa önem vermektedir.
Güzellik ve estetik açıdan daha istenen bir vücut yapısı dediğimiz zaman bir hastalık olarak düşünülen selülit de aklımıza gelen konular arasındadır. Özellikle de yaz aylarında tatile gitmeden önce birçok kadının "nasıl kurtulabilirim acaba?" diye dert edindiği bir sorundur diyebiliriz. Selülit aslında tıbbi açıdan bir hastalık değildir, bir kere bu konuda hemfikir olalım. Kadınlarda neden daha fazla görülüp erkeklerde neden görülmediğini (veya çok nadir görüldüğünü) açıklamadan önce selülitin nasıl oluştuğuna bir göz gezdirelim :
Selülit, neredeyse tüm kadınlarda görülebilen ve deri yüzeyinde "portakal kabuğu" görünümünde olan estetik bir cilt sorunudur. Ergenlik döneminin sonlarına doğru gelindiğinde selülit oluşumu da yavaş yavaş kendini göstermeye başlar. Derimiz 3 tabakadan meydana gelir : en dışta bulunan "epidermis", orta kısımda bulunan "dermis" ve en içte ise "hipodermis". Vücudumuzun birçok yerinde bulunduğu gibi derimizde de yağlar vardır ve bu yağlar derimizin hipodermis tabakasında yer alır. İşte hipodermis tabakasında bulunan bu yağ hücrelerinin zamanla büyüyüp gelişerek en dışta bulunan dermis tabakasına doğru çıkıntı yaparak oluşturdukları yapıya selülit diyoruz. Bir diğer oluşum mekanizması da dermis tabakasında yer alan bağ doku dediğimiz hücrelerin arasını dolduran yapının elastikliğini kaybetmesi sonucu yine hipodermisteki yağların dermise doğru uzanmasıdır. Kadınların vücudunda dişilik hormonlarının da etkisiyle yağ dokusu erkeklerin vücudundaki yağ dokusundan daha fazladır. Bu da kadınlarda selülit görülme ihtimalini daha da artıran bir durumdur.
Erkeklerde ve kadınlarda bağ doku yapısal olarak farklılık gösterir. Dermis tabakasında bulunan bağ dokular, kadınlarda dikey bir şekilde dizilmişken erkeklerde bu şekilde olmayıp çapraz bir dizilim göstermektedir. Böylece erkeklerde yağ dokusu kolaylıkla yukarı yani dermis tabakasına doğru çıkamaz, daha çok yanlara ve iç kısımlara doğru hareket eder. Bu yüzden de erkeklerin deri yüzeylerinde girintili çıkıntılı bir yapıya denk gelmek pek de mümkün olmamaktadır. İşte bu bağ dokunun yapısal farklılığından ötürü selülit oluşumu erkeklerde çok nadir gözlenen bir durumdur. Ayrıca nadir görülmesinin bir başka sebebi de bağ dokunun erkeklerde çapraz dizilimin yanı sıra daha sıkı bir şekilde dizilmiş olmasıdır. Bu da ekstra bir artı sağlar.
Selülit oluşumu yalnızca cinsiyete bağlı olmayıp birçok faktöre göre gelişebilir. Örneğin beyaz kadınlarda daha fazla görülmesi ırka, Latin kadınlarında uyluk bölgesinde ve kuzey ülkelerde bulunan kadınlarda daha fazla görülmesi biotipe ve çeşitli hormonal faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir diyebiliriz. Elbette ki bunların yanında çevresel faktörleri de göz ardı etmemek gerekir. Sigara ve alkol kullanımı, sedanter bir yaşam, beslenme tarzı ve bazı ilaçlar da selülit oluşumunu tetikleyen faktörler arasında yer alır.
Selülitin tedavisine gelecek olursak sistemik veya lokal olarak kullanılan çeşitli fiziksel ve kimyasal tedavi yöntemleri mevcuttur ancak kesin bir tedavi şekli yoktur. Tedavideki amaç, fiziksel olarak portakal kabuğu görüntüsünün olabildiğince azaltılmasına yöneliktir (tedavi yaklaşımları ve mekanizmalarına bir başka makalede yer vereceğiz). Bu tedavi yöntemleri uzun vadede bir iyileşme sağlamayıp selülitin tekrardan oluşmasını önleyememektedir. Yani erkekler bu açıdan da esasında kadınlardan bir adım öndedir diyebiliriz. Çünkü selülitlerinin olmaması, kesin tedavisi olmayan bir sorunla mücadele etmek zorunda kalmamaları anlamına gelir. Bu durum hem maddi hem de manevi açıdan oldukça kazançlı görünüyor. Selülitler hayatımızda olsa da olmasa da, kadın da olsak erkek de olsak sahip olduğumuz eşsiz bedenlerimizin kıymetini bilmeliyiz.
- 3
- 2
- 2
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- B. E. Sakarya. (2021). Badem Ve Soya Kök Hücre Ekstraktlarının Selülit Oluşumunu Baskılamasını Moleküler Düzeyde Incelenmesi. İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Moleküler Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı / Moleküler Biyoloji ve Genetik Bilim Dalı. | Arşiv Bağlantısı
- E. A. YAPAR. (2016). Topical Approaches To Cellulite. Marmara Pharmaceutical Journal, sf: 54-58. doi: 10.12991/marupj.259881. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 20/05/2025 06:10:54 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/12148
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.