dmPFC PERSPEKTEFİNDEN NÖROETİK
Ahlakın nörolojisi
ÖZET
Her birey, içsel bir kozmos taşır ve bu kozmos, beynin işlevselliğiyle şekillenir. İnsan, düşünme ve eyleme geçirme süreçlerini beyninin işleyişi sayesinde gerçekleştirir. Bu bağlamda, ahlaki tutumların da beynin bu içsel kozmosu çerçevesinde ele alınması gerektiği sorusu gündeme gelmektedir. Descartes'ın görüşüne göre ise zihin ve beden birbirinden bağımsız iki ayrı kozmos olarak kabul edilir. Descartes, zihin-beden ilişkisinin ayrı varlıklar olarak var olduğunu savunmuştur. Buna karşın, bu çalışma monist bir yaklaşımı benimseyerek, zihin-beden birliğini temel alacaktır. Bu perspektifte, ahlaki davranışlarımızın bir kısmını yöneten Dorsomedial Prefrontal Korteks (dmPFC) gibi beyin bölgeleri üzerinden, ahlaki tutumları monist bir bakış açısıyla anlamaya çalışılacaktır. Bu bağlamda insan kozmosunu irdeleyeceğiz.
Giriş
İyi ve kötüyü ayırt etme arayışı, insanlık tarihinin ilk dönemlerinden itibaren süreklilik arz eden bir sorunsaldır ve bu süreç, insanın ahlaki değerler ile toplumsal normları şekillendiren temel bir mesele olmuştur. Ahlak, bireyin doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü ayırt etme yetisiyle doğrudan ilişkili olup, toplumsal davranışları düzenleyen bir ilke olarak karşımıza çıkar. Bununla birlikte, ahlak, yalnızca bireysel bir kavram değil, toplumsal yapının da bir yansımasıdır; dolayısıyla ahlaki değerler, her birey ve toplumun tarihsel, kültürel ve sosyo-ekonomik koşullarına bağlı olarak farklılık gösterebilir. Bu da ahlakın özünde bir subjektiflik barındırdığını gösterir. Bu doğrultuda, her bireyin kendine özgü ahlaki ölçütleri olabilir ve dolayısıyla, her toplumun sahip olduğu ahlaki ilkeler farklılık arz edebilir.
İnsanın iyi ve kötüyü ayırt etme arayışı, tarihsel olarak insanlıkla birlikte var olagelmiş, toplumsal ve bireysel düzeyde sürekli olarak sorgulanan bir olgudur. Ahlak, bu bağlamda, bireylerin doğru ve yanlış, iyi ve kötü arasında bir ayrım yapabilme yetilerini düzenleyen, toplumların ise düzeni ve uyumu sağlamak amacıyla kabul ettikleri normlar bütünüdür. Ahlak kavramı, bireysel, kültürel ve toplumsal farklılıklara bağlı olarak değişkenlik gösterdiğinden, temelde sübjektif bir doğaya sahiptir. Bu doğrultuda, ahlaki değerlerin mutlak ve evrensel bir biçimde tanımlanması mümkün müdür sorusu, felsefi düşüncenin önemli tartışma alanlarından birini oluşturur.Ahlakın sübjektifliği, kişisel tercihler ve toplumların kabul ettikleri normlar arasında bir gerilim yaratır. İnsanlar, kendi doğrularına göre hareket edebilirler, bu da her bireyin farklı bir ahlaki dünyaya sahip olduğu anlamına gelir. Bu bağlamda "güzel ahlak"ın tanımı da büyük ölçüde kişisel ve kültürel bir bağlama dayanır. Aynı şekilde, bir bireyin güzel ahlaka sahip olup olmadığına dair sorular, ahlak felsefesinin ilgi alanına giren ve üzerinde derinlemesine düşünülmesi gereken bir meseledir. Ahlakın yargılanması, çoğu zaman normatif bir yaklaşımı gerektirir; ancak bu normlar, bireyden bireye ve toplumdan topluma farklılık gösterebilir.Ahlakı reddetmek veya kabul etmemek, felsefi literatürde "amoralizm" olarak adlandırılır. Nietzsche, ahlaki değerleri sorgulayan ve genellikle evrensel ahlaki normlara karşı çıkan önemli filozoflardan biridir. Nietzsche'nin düşüncesinde, ahlak, bireyin güç ve irade istemlerinin bir yansımasıdır ve ahlaki normların, bireyin özgürlüğünü kısıtlayan toplumsal ve kültürel yapılar olarak algılanması gerektiği savunulmuştur. Nietzsche'nin amoralist görüşü, insanın doğasına dair önemli bir argüman sunar. Ancak, bu doğa ile ilgili olan tartışmaların evrimsel ve biyolojik bir temele oturup oturmadığı ise hala geniş çapta tartışılmaktadır.Biyolojik olarak insanın doğasında ahlakın olup olmadığına dair sorular, nörolojik araştırmalarla da bağlantılıdır. Modern nörobilim, özellikle insan beynindeki belirli yapılar aracılığıyla ahlaki kararların nasıl verildiği konusunda önemli bulgular sunmaktadır. Örneğin, Konfüçyüs'ün "Sana yapılmasını istemediğini sen de başkasına yapma" şeklindeki öğüdü, günümüzde insan beynindeki dorsolateral prefrontal korteks (dmPFC) ile ilişkilendirilmektedir. dmPFC, empati, sosyal etkileşim ve ahlaki yargılama süreçlerinde etkin rol oynayan bir beyin bölgesidir. Bu beyin bölgesinin işlevi, bireylerin başkalarının duygusal durumlarını anlamaları ve karşılıklı olarak kabul edilebilir davranışları benimsemeleri açısından önemli bir mekanizma olarak kabul edilmektedir. Bu mekanizma ahlakın belki en önemli kıstaslarından olan empati duygusunun bir kısmını kontrol eder
Dorsomedail Prefrontal korteks
Bu gölge beynin ön kısmında yer frontal korteksinde ön kısmında yer alan karar verme ve planlamayı kontrol eden prefrontal korteksin içindeki medail prefrontal korteksin 2 bölümünden biridir. Bu gölge beynin bilişsel empatisini kontrol eder.
Beyin ve Empati
Bu noktada empati duygularının farklılıkları devreye girer. Mesela dizide gördüğümüz karakter dayak yedi bunun yüzünden sizin canınız acıdı işte bu ayna nöronlar sayesindedir. Fakat bir durumda karşı kişiyi anlama ve onun açısından bakmamızı sağlayan beynin bölümü dmPFC’dir. Buna bilişsel empati denir.
Phineas P. Gage fenomeni
Bu fenomen, psikoloji ve nörobilim açısından çok önemlidir. Çünkü bu fenomen ile beynin bazı noktalarının bazı davranışları kontrol ettiği görülmüştür. Peki bu olayda ne olmuştu? Demiryolu inşaatında çalışan 25 yaşındaki Gage’ in kafasına 1 metre uzunluğunda 3 metre çapında demir çubuk girmiştir. Bu kazadan sonra normalde çevresinde “iyi” bir insan olarak tanınan Gage, kötü ve çekilmez birine dönüşmüştür. Bir süre sonra yapılan otopside Gage’ in beyninde prefrontal kortekse zarar geldiği görülmüştür. DmPFC ‘nin de içinde bulunduğu prefrontal korteks insanın karar vermesini ve empati gibi ahlakı özelliklerini kontrol eden mekanizmadır.
Tartışma ve Sonuç
Bu bağlamlarda insan beyni makine gibi işlemiş olup ahlak da somut bir kavrama dönüşmüştür. Ahlakı etkileyen faktörlere dmPFC’nin işleyişi olması ve bu bölgenin kalıtımsal yolla da gelişmişliği belirlenmesinden ötürü “insan ahlak da kalıtımsal olabilir mi?” sorusunu sorduruyor. Bu bölgenin evrimi neye göre şekillenmiş gibi sorular ahlak ve evrim çalışmalarının önünü açıyor. Bu perspektiften bakınca ahlak insanın içindeki kaçınılmaz bir lanet olarak karşımıza çıkıyor ve Nietzsche’nin amoralizm kavramını dmPFC’si zarar görmemiş bireyler için mümkün olmadığını gösteriyor
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- J. Yin, et al. (2020). Dmpfc-Vlpag Projection Neurons Contribute To Pain Threshold Maintenance And Antianxiety Behaviors. The Journal of Clinical Investigation, sf: 6555-6570. doi: 10.1172/JCI127607. | Arşiv Bağlantısı
- Coşkun Can Aktan. Dergi Park. Alındığı Tarih: 13 Ocak 2025. Alındığı Yer: dergipark | Arşiv Bağlantısı
- Kemal Yazıcı, et al. Dürtüselligin Nöroanatomik Ve Nörokimyasal Temelleri/Neuroanatomical And Neurochemical Basis Of Impulsivity - Proquest. Alındığı Tarih: 13 Ocak 2025. Alındığı Yer: ProQuest | Arşiv Bağlantısı
- E. J. Sternberg. (2019). Nörolojik : Beynin Mantıksız Davranışlarımızın Ardındaki Gizli Mantığı. ISBN: 9786053161776. Yayınevi: Metis Yayınları.
- C. Keysers. (2012). Empatik Beyin (Ayna Nöronlarının Keşfi İnsan Doğasını Anlama Yetimizi Nasıl Değiştirdi?). Yayınevi: Alfa Yayınları.
- J. D. V. Horn, et al. (2012). Mapping Connectivity Damage In The Case Of Phineas Gage. PLOS ONE, sf: e37454. doi: 10.1371/journal.pone.0037454. | Arşiv Bağlantısı
- Kadir CANATAN. Google Kitaplar. Alındığı Tarih: 13 Ocak 2025. Alındığı Yer: Google | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 31/01/2025 15:58:32 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19579
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.