Boşluk (Vacuum)
Boşluk Eninde Sonunda Yakındaki Enerji Sahibi Öğeler Tarafından Doldurulacaktır

- Blog Yazısı
Boşluk, nam-ı diğer vakum (vacuum, void) konusunu ele alacağız bu makalede.. Boşluğun yazısı mı olur demeyin. Kâinatta hüküm süren fiziksel, kimyasal, sosyolojik bir çok kanun boşluk ile alâkalı aslında..

Bir yerde boşluk varsa orası eninde sonunda boşluğun yakınındaki enerji sahibi öğeler tarafından doldurulacaktır. Bunun kaçarı yok.. Bir yeri boş olarak muhafaza etmek istiyorsanız enerji harcamalı, gayret sarf etmelisiniz. Boşluğun kalitesi (saflığı) arttıkça muhafaza etmek için sarf edilmesi gereken çaba da artacaktır..
Bu konuyla ilgilenmem, bir öğle yemeğinde, uçak mühendisi bir arkadaşla uçak kanatlarındaki damlacık (airfoil) yapısının uçağı nasıl yukarı kaldırabildiğini tartışmamızla başladı. Bilindiği üzere, damlacık yapılı uçak kanadının üst kenarı alt kenara göre daha bombelidir. Üst yüzeyin L1 mesafesi, alt yüzeyin L2 mesafesinden daha uzun tasarlanmıştır. Kanadın ön kenarı hava içinde hızla ilerlerken havayı üst ve alt tarafa olmak üzere ikiye böler. Kanadın kesitinde de görüldüğü gibi damlacık yapısında, alt kenar daha kısa olduğundan, alt tarafa bölünen hava moleküllerinin kanadın arka kenarına ulaşmasının üst tarafa bölünen hava moleküllerinin arka kenara ulaşmasından daha çabuk gerçekleşmesi gerekir.

Eğer aynı anda ulaşamazlarsa kanadın üst kenarının arka kısımlarında hava moleküllerinin mevcut olmadığı bir boşluk (vakum) oluşması gerekir. Fakat yüksek basınca sahip hava ortamı içinde bu mümkün değildir. Zira enerji sahibi hava molekülleri dört bir yöne çok hızlı bir şekilde hareket ettiklerinden bu boşluğu tanecik bombardımanıyla hemen doldurmaya başlarlar ve kanadın arka kısmında bu hava akışından dolayı girdaplar oluşur. Bu olaylardan dolayı oluşan boşluk (aslında daha az yoğun hava), kanadın üst tarafındaki basıncın kanadın alt tarafındaki basınçtan daha az olmasına sebep olur. Kanadın altında oluşan basınç fazlalığı, kanadı yukarı doğru kaldıran bir kuvvet meydana getirir ve bu sayede uçaklar tonlarca yükle havaya kalkabilirler.
Hızı artan akışkanın basıncının azalacağını söyleyen Bernouilli Prensibi de yukarıda anlatılan olayların fiziksel kanun olarak düzenlenmiş şeklidir aslında. Bu olayların temelinde gazların vakum oluşmasına kesinlikle izin vermeyen her yöne hareket eden tanecikli yapıları yatar. Aslında sıvılar ve hatta katılar da biraz böyledir. Daha da genellersek, bireylerden oluşan yapılar, yapı içinde oluşan boşluğu bir şekilde doldurmaya meyillidirler. Oluşan vakumlar eninde sonunda doldurulurlar.
Bireylerden oluşan yapılara aşağıdaki şekilde örnekler verebiliriz:
Gazlar : Vakumu doldurma işlemi, gazların doğası gereği her bir gaz molekülünün sahip olduğu kinetik enerji sayesinde gerçekleşir.
Sıvılar : Vakumu doldurma işlemi, yer çekimi etkisiyle aşağı yönde enerjiye sahip sıvı molekülleri sayesinde gerçekleşir. Eğer sıvıya basınç uygulanmışsa yer çekimi ve basıncın bileşimiyle oluşan enerji vakumu doldurur.
Katı yapılar : Yine yer çekimi yönünde enerjiye sahip toz, kum gibi parçacıklar, yapı içinde oluşan herhangi bir vakumu ilk fırsatta doldurur.
Difüzyon : Maddelerin çok yoğun ortamdan, az yoğun ortama doğru kendiliğinden yayılmasıdır. Fiziksel kimyada ise moleküllerin kinetik enerjilerine bağlı olarak rastgele hareketlerine denir. Difüzyon vasıtasıyla mevcut boşluklar sırası geldiğinde doldurulmaktadır.
Trafik : Sıkışık ilerleyen bir trafikte önünüzdeki araçla olan mesafeyi fazla açarsanız oluşan bu boşluk muhakkak enerji sahibi bir şoför tarafından doldurulacaktır, yiyeceğiniz korna da cabası..
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Sosyal yapılar : Bir yerde otorite boşluğu varsa o boşluk muhakkak daha iradeli bireyler/toplumlar tarafından doldurulur. Devlet otoritesinin zayıf olduğu veya hiç olmadığı yerlerde anarşinin veya derebeyliğinin boy göstermesi buna en güzel örnektir. Mevcut hali itibariyle Orta Doğu, bölgedeki otorite ve sistem boşluğunun farkına varan enerjisi yüksek ülkeler/oluşumlar tarafından öyle bir doldurulmuştur ki bir daha kendine gelmesi yakın gelecekte mümkün gözükmemektedir.
İnsan psikolojisi : Boşluğa düşen insanların daha çabuk kandırılmaları, kanun dışı yapılanmaların böyle insanları taraflarına daha kolay çekebilmeleri buna örnek olarak gösterilebilir..
Tarih boyunca, Aristo, Eflatun, İbn Rüşd, İbni Sina, Farabi ve daha başka bir çok düşünür/filozof boşluk (ve mekân) konusuna kafa yormuştur. Fakat kesin bir sonuca varılamamıştır. Onüçüncü yüzyılda bu konu etrafında çok şiddetli tartışmalar yapılmış. Tanrı'nın bile ideal boşluğu yaratamayacağı noktasına kadar gelinmiştir. Tartışmalar, 1277'de psikopos Etienne Tempier'in, Tanrı'nın güçlerinde hiç bir kısıtlama olamayacağını dolayısıyla da Tanrı'nın arzu ederse boşluk yaratabileceğini ortaya koyan kınamasını yayınlamasıyla sonlandırılmıştır. Fakat filozoflar bu konuya kafa yormaya devam etmişlerdir.
Aristo bu mevzuyu basitçe "Mekân, boşluk kabul etmez." olarak açıklamıştır. Tabiatın boşluktan hoşlanmadığını belirten ve boşluk korkusu anlamına gelen Latince "Horror vacui" ifadesi çağlar boyunca tartışılmıştır. Aslında tartışılmaya da devam etmektedir. İnsanlığın ulaştığı bilgi seviyesinin ve teknolojinin geldiği aşama itibariyle, bu konu artık daha çok termodinamikçiler tarafından tartışılmaktadır. Günümüzde, elektromanyetik dalgaların ve eter (aether) maddesinin olmadığı hiç bir yerin mevcut olmadığı görüşü yaygın olarak kabul edilmekle beraber bu ispatı zor husus halen insanoğlunun merakını cezbetmeye devam etmektedir..
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 16/07/2025 13:04:07 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/17285
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.